Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/182 E. 2023/94 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/182 Esas
KARAR NO : 2023/94
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/02/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Şirketin, Müvekkili Şirketten Dijital Pazarlama Hizmeti Almakta Olup Taraflar Arasında Bu Hizmetten Doğan Bir Borç İlişkisi Mevcut olduğunu, müvekkili şirketin uzun yıllardır dijital pazarlama alanında hizmet veren başarılı bir şirket olup bu kapsamda davalı Şirkete de sanal ortamda reklam hizmeti verdiğini, Taraflar arasındaki süreklilik teşkil eden bu ticari ilişki nedeniyle gereksiz ödeme ve takas işlemlerinin önüne geçmek ve iş hayatında pratikliği sağlamak amacıyla tarafların ödemelerini cari hesap yöntemi ile yapılmasının kararlaştırıldığını, fakat bugün gelinen nokta itibariyle davalı Şirket tarafından en iyi şekilde hizmet alınmasına rağmen cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödemediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, davalı şirket geçen zamanda cari hesap tahtında ödemekle yükümlü olduğu miktarı ödemediği gibi icra takibine haksız ve dayanaktan yoksun olarak, salt takibi durdurmak niyetiyle itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, bu nedenlerle davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı icra takibinin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bir ticari davada hangi asliye ticaret mahkemesinin yetkili olduğunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde belirtildiğini, buna göre Genel yetkili asliye ticaret mahkemesi davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın yetkisiz mahkemede açılmış olmasından dolayı yetki itirazında bulunduklarını, her iki şirketin Ticaret Sicil Kayıtları incelediğinde ve dava dilekçesinde verilmiş faturalardaki adreslere dayanarak yetki itirazlarını ve 6100 sayılı HMK nın 6 ncı maddesiyle gerekçelendirerek esasa ilişkin olarak, dosya ilgili mahkemeye sevk edilse dahi tüm fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her iki şirketin ticari defterlerinin incelenmesini ve icraya(davaya) konu edilen miktarların haksız olduğunu, maddi gerçekliğin defterlerin incelenmesi suretiyle ortaya konulmasını, Yetki ilk itirazlarının kabulü ile, tüm hak ve alacaklarımız ve usule, davaya ilişkin savunma haklarımız saklı kalmak kaydıyla mahkemenizin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davalı Şirketin davacı şirketten Dijital Pazarlama hizmeti aldığını, Taraflar arasında bu hizmetten doğan borç nedeni ile …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası.
Mahkememiz dosyasından 09/12/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Davacı firmanın ilgili hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı tespit edilmiştir.
13.12.2011 tarih 28141 sayılı Resmi Gazetede, elektronik ortamda defter tutulmasına imkân sağlayan Elektronik Defter Genel Tebliği yayımlanmıştır. Bu tebliğde, 01.01.2012 tarihinden itibaren defterlerini elektronik ortamda oluşturmak, kaydetmek, muhafaza ve ibraz etmek isteyen gerçek ve tüzel kişilerin sağlaması gereken şartlar belirlenmiştir. Şartları yerine getiren mükelleflerin yevmiye defteri ve defteri kebiri elektronik ortamda tutmaları mümkündür.
Elektronik defter tutanlar için hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçmektedir.
TTK.na 64/3. maddesine göre, ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması hâlinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onayı aranmaz
Davacı Tarafın Cari Hesabında Yapılan Tespitler
Cari hesap, şirketin tedarikçi ve müşterileri ile arasındaki mevcut tüm işlemlerin toplandığı hesaptır. Ticaret Kanunu’ndaki tanıma göre; cari hesap, iki kimsenin para, mal, hizmet ve diğer hususlardan dolayı birbirlerindeki alacaklarını ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip, bunları hesap kesim tarihinde ödemek üzere kaydettikleri hesaptır. Devamlı birbirinden mal ya da hizmet alan kişiler, bu işlemlerin her birinde ücret ödemek yerine bunları cari hesap ile takibe alırlar.
Birbirleri ile alacak ve borç ilişkisi kuran iki firma, birbirleri arasında cari hesap oluşturur. Bu iki firma, birbirleriyle ihtiyaçları doğrultusunda mal ya da hizmet alım satımı yapar ancak her seferinde ödeme gerçekleştirmez. Bunun yerine cari hesap yardımı ile alacak ve borç kaydı tutarak cari hesap takiplerini yaparlar. Bu ilişkide, alacaklı ve borçlu taraflar sabit değildir; değişebilir.
Davacının ticari defterlerinde, tek Düzen Hesap Planına ve Muhasebe Sistemi Uygulama Tebliğlerine uygun olarak … hesabında kısa vadeli olarak kayıtlı olduğu,
Davacının Davalı Yana Düzenlediği Faturaların İncelenmesi
Fatura; TTK md 21 ve VUK 229-232 maddelerine konu edilen müşteri ile satıcı arasında meydana gelen ticari ilişkiyi belgelendirmeye yarayan bir araçtır. Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna göre fatura “Taraflar arasında yapılmış bir satım ya da iş görme sözleşmesinin ifası safhasıyla ilgili bir belgedir”
Yargıtay birçok kararında açık fatura ve kapalı fatura kavramı kabul etmiş, açık faturanın bedeli ödenmediğine, kapalı faturanın da bedelin ödendiğine karine teşkil edeceğine dair kararlar vermiştir.
VUK’nın “Faturanın Şekli başlıklı” 230. Maddesinde faturada bulunması gereken en az bilgilerin ve “Fatura Nizamı” 231. Maddesinde ise faturanın düzenlenmesinde uyulacak kaideler açıklanmıştır.
Davacı tarafın SGM Satış Geliştirme Merkezi Dijital Unvanın da faturaların VUK 230. Maddesindeki şekli şartlara uygun olarak bastırıldığı VUK 231 maddesindeki fatura nizamına uygun olarak düzenlendiği görülmüştür.
Davalı Tarafından Yapılan Ödemelerin Davacı Tarafın Ticari Defterlerinde Kayıtlı Olduğu Görülmüştür.
TTK 64M. Hükümleri tacire ticari defter tutma ve saklama mükellefiyet getirdiği gibi bu defterlerin dayanağı olan belgeleri ve bu arada ticari işletmesi ile ilgili aldığı faturaları da saklama mükellefiyeti getirmiştir.
Bu bakımdan faturaların ticari defterlere işlenmesi bir zorunluluktur. Davalı tarafından sunulan ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan incelemede dava konusu faturaların ve davalı tarafından yapılan ödemelerin Davalı Tarafın Ticari Defterlerinde Kayıtlı olduğu görülmüştür.
MADDE 21- (1) Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
(3) Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.
T.T.K. ’nın 21/2. maddesinde yazılı 8 günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü ise, davalı tarafa aittir. T.T.K.’nın 21/2. maddesi uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını 6762 Sayılı T.T.K.’nın 84. ve 85. madde hükümleri ( H.M.K.m. 222 ) uyarınca ispatlamış olur.
Davalı taraf 14.10.2022 tarihli incelemeye katılmadı ancak ticari defter ve kayıtlarını 30.09.2022 tarihinde sadece 2018-2019 ticari defterleri sunduğu, davalı tarafça her ne kadar borcunun olmadığı beyan edilmiş ise de buna yönelik ödeme dekontu iade faturası vb. hiçbir belge sunmamış olup davalı tarafın iddialarının ispata muhtaç olduğu,
Davacı tarafın ticari defterlerinde davalı şirketle olan ilişkisini 120 Alıcılar hesabında takip etmiş davacı tarafından davalı taraf kesilen davaya konu olan faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davacının ticari defterlerine göre; Davacının takibe konu ettiği Faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının davalı yandan 411.295,19 TL alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.
Davalı Tarafın ETTK 70/6 md. 72/3 fıkraları ve YTTK 64/3 fıkraları gereğince ticari defterler süresinde 2019 Tarihinde kapanış tasdikleri yapılmış 2020 yılına ait ticari defterlerinin kapanışları yapılmamıştır.
Davalı yan, davacı ile olan ticari ilişkiyi kabul etmekte ve tüm borcun ödendiğini savunmaktadır.
Davacı tarafından 2018 yılı satış faturaların davalı yana gönderildiğini ve yine 2019 yılında davalı tarafından alınan çeklerin karşılıksız çıktığı iddiası davacı tarafından ispata muhtaç olduğu, davacı tarafından yukarıda detaylı gösterilen uyuşmazlıkların ispatlanması halinde davacı tarafın davalı tarafından 411.295,19 TL alacaklı olduğu ancak davacı taraf 15.01.2020 tarihinde borçlu (Davalı) … Aleyhine …. İcra Müdürlüğü 2020/… E. Sayılı dosyası ile; Asıl alacak, 163.375,19TL işlemiş faiz 4.901,26TL olmak üzere toplam 168.276,45TL talep edildiği görülmüştür davacı tarafın talebine bağlı kalarak davalı yandan 163.375,19TL talep edebileceği tespit edilmiştir. Davacı iddiasının temelinin ticari defterlerine göre 2019 yılında davalı taraftan alınan çeklerin karşılıksız çıktığı iddiası olduğu bu çek bilgileri ile çeklerin ödenmediği hususunun davacı tarafından ispatlanamadığı, bilirkişi raporunun denetime uygun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.457,89 TL’den mahsubu ile artan 2.032,37 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 26.241,47 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır