Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/160 E. 2023/8 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/160 Esas
KARAR NO : 2023/8
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ait araçlarının tamir ve bakımını yapmış olduğunu, yapılan bu tamir ve bakım için muhtelif tarihlerde davalıya faturalar düzenlenmiş ve teslim edilmiş olduğunu, bu faturalara karşılık davalı tarafın davacıya 04.10.2021tarihinde 10.000,-TL ödeme yaptığını, bakiye borcu olan 7.729,50 TL’yi ödememiş olduğunu, ödenmeyen bu bakiye borç için davalı aleyhine … icra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduruğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, davaya konu faturaların verilen hizmetin karşılığında keşide edildiğini iddia etmiş olsa da, davacı yanın davalı şirkete vermiş olduğu herhangi bir hizmet bulunmadığını, bu nedenle fatura içeriğine açıkça itiraz ediyor olduklarını, davacı taraf ihtiyati tedbir talep etmekte olduğunu, davalı şirketin mal kaçırma yahut hakkın elde edilmesinin güçleşmesi durumunun söz konusu bile olmadığını, ihtiyati haciz talep edebilmek için söz konusu iddiaların açık ve şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortaya koyulması gerekmekte oluğunu, davacı tarafından iddia edilen hususları kabul etmelerinin mümkün olmadığını, hukuka aykırı ihtiyati tedbir talebinin reddini, haksız, kötü niyetli ve hukuki mesnetten yoksun huzurdaki davanın reddini, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, ticari nitelikteki hizmet sözleşmesi sebebiyle düzenlenmiş olan faturadan kaynaklı ödenmeyen bedelin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya ait araçların tamir ve bakımını yapması sebebiyle vermiş olduğu hizmet karşılığında faturalar düzenlediğini, davalının faturaların bir kısmını ödemesine rağmen bakiye 7.729,50 TL borcunun kalmış olması sebebiyle davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişilmiş olduğunu, davalının takibe yönelik süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz sebebiyle takibin durduğunu beyanla işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu, davalı tarafından akdi ilişkinin inkar edildiği görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir (Bknz. … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2020/ … Esas, 2020/… Karar Sayılı, 04/06/2020 Tarihli İlamı).
Yargılama esnasında tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak amacıyla dosya mali müşavir bilirkişine tevdi edilmiş olup, bilirkişi … tarafından hazırlanılarak mahkememize sunulmuş olan 04.10.2022 Tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davacı yanın 2021 yılı Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
Davalı yanın 2021 yılı ticari defterlerinin envanter defteri bulunamadığı beyanı ile incelemeye sunulmadığı için 2021 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olup olmadığı tespiti yapılamadığı, 2022 yılları Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
Davacı tarafından davalı aleyhine İcra takibi yapılan E-Arşiv Faturalarının, 9 Adet E-Arşiv faturası karşılığı toplam tutarının 17.729,50 TL olduğu, işbu faturaların davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalı tarafından işbu faturalara itiraz niteliğinde bir İADE Faturası düzenlenmemiş olduğu, davalı tarafından … ile davacı yanın … hesabına 04.10.2021 tarihinde 10.000,-TL ödeme yapılmış olduğu, davacının işbu faturalardan dolayı kalan alacak tutarının 7.729,50 TL olduğu, davalı ticari defterlerine göre de davalı yanın davacı yana bu tutar borçlu olduğu
Davacı yan lehine karar alınması durumunda, Davacı yan icra takip tarihi olan 19.01.2022 tarihinden itibaren asıl alacağına, Davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi, Reeskont avans faizi talep edebileceği kanaatine varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
İşbu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu ve yukarıda anılan genel açıklamalar uyarınca davalının davacı tarafından düzenlenmiş olan faturaların tamamını defterine işlemiş olduğu, süresi içerisinde itiraz etmediği gibi herhangi bir iade faturası düzenlemediği, aksine işbu faturaların bir kısmını ödemiş olduğu anlaşılmakla aralarındaki akdi ilişkinin varlığını kabul etmiş olduğu, ticari defter kayıtları uyarınca davalının davacıya 7.729,50 TL borcunun olduğu kanaatine varılmış olup her ne kadar dava açılmadan önce davalıya herhangi bir ihtarname çekilmediği görülmüş ise de takibe konu faturaların tamamının 2021 yılı temmuz ve ağustos ayı içerisinde düzenlenmiş olduğu ve davalının 04.10.2021 tarihinde işbu faturaların toplamından 10.000,00 TL kısmi ödeme yapmış olması sebebiyle işbu tarih itibariyle diğer faturalardan da haberdar olmasına rağmen ödeme yapmamış olması sebebiyle kısmi ödeme tarihi olan 04.10.2021 tarihinde temerrüde düşmüş olduğu kabul edilmekle davacının reeskont faizi talebinde bulunması sebebiyle mahkememizce 04.10.2021 tarihi ile icra takip tarihi olan 19.01.2022 arasındaki 90 gün için reeskont faizi hesaplaması yapıldığında (04.10.2021 ve 02.01.2022 arasındaki 90 gün için yıllık %15,75 faiz uygulanarak %3,8835616438356 , 02.01.2022 ve 19.01.2022 arasındaki 17 gün için yıllık %14,75 faiz uygulanarak %0,68698630136986 olmak üzere toplam %4,5705479452055 faiz ) davacının takip tarihi öncesinde 353,28 TL işlemiş reeskont faizi talebinde bulunabileceği, işbu hali ile toplam 8.082,78 TL alacak talebinde bulunabileceği kanaatine varılmakla işbu tutar üzerinden itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, dava konusu asıl alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olduğu ve davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmekle icra dosyasında asıl alacak tutarı olan 7.729,50 TL ‘nin %20’si olan 1.545,90 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalının … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki İTİRAZININ 7.729,50 TL asıl alacak, 353,28 TL takip öncesi işlemiş reeskont faizi olmak üzere toplamda 8.082,78 TL üzerinden İPTALİ ile; takibin işbu tutarlar üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya dair istemin reddine
2-Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 7.729,50 TL’nin %20’si oranında olan 1.545,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli olan 552,13-TL karar ilam harcından peşin alınan 91,01-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 461,12-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 91,01-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 92,20-TL ( başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 121,50-TL, bilirkişi ücreti: 900,00TL olmak üzere toplam: 1.113,70-TL yargılama giderinin %98,5 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.096,99TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 8.082,78TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 117,22TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL nin %98.5 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.536,60-TL’nin davalıdan, 23,40TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK madde 341 hükmü uyarıca KESİN olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.