Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/16 E. 2023/173 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/16 Esas
KARAR NO : 2023/173
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/09/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/04/2016 tarihinde saat 19.05 sularında sürücü … [… … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Köyü istikametinden … istikametine seyir halinde iken karşı istikametinden … plakalı motosiklet sürücü … … sevk ve idaresindeki motosiklet ile çarpışması sonucu ölümlü, yaralanmak ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkillerinin desteği sürücü … … kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, bu kazanını oluşumunda müteveffa sürücü … …’nun herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili … …’nun müteveffanın eşi, diğer müvekkillerinin ise çocukları olduğunu, bu elim olaydan dolayı müvekkillerinin desteği olan müteveffanın maddi ve manevi tüm desteğini yitirdiklerini, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapıldığını, olaydan bir süre sonra davalı sigorta şirketine destekten yoksun kalma tazminatı için başvuru yapıldığını ve müvekkil … …’ya 196.679,22 TL tazminat ödendiğini, müvekkil … …’ya yapılan ödemenin eksik ve yetersiz ödeme olması ve diğer müvekkillere de müteveffa babalarının desteğinden yoksun kalmaları nedeni ile tazminat ödenmesi için 19/08/2016 tarihinde başvuru yapıldığını beyanla davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 26/03/2018 tarihli ıslah dilekçesince özetle: Bilirkişi raporu doğrultusunda dava dilekçesinde 1.000,00 TL olarak belirtmiş oldukları taleplerinin 61.934,85 TL artırarak, 62.934,85 TL olarak belirlediklerini, iş bu tutarın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davaya konu tazminat bedelinin ödenmiş olması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde söz konusu ödemenin sadece eş … …’ya yapılmış olduğu şeklindeki beyanı ise gerçeği yansıtmadığını, söz konusu ödemenin davacıların tümü için ayrı ayrı hesaplanan aktüer tazminat sonuçlarının toplamı olduğunu, dolayısıyla yapılan ödeme ile müvekkil sigorta şirketinin davaya konu edilen poliçeden doğan sorumluluğunun sona erdiğini, davacı tarafın sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul eTmediklerini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının müterafık kusur sebebiyle mahkemece belirlenecek tazminattan uygun bir indirim yapılmasını talep ettiklerini, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin müvekkilinin sorumluluğu ve sigorta tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ZMSS sigortası genel şartları A.5/ç maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre belirlenmesi gerektiğini beyanla davanın reddine, taleplerinin kabul edilmemesi halinde müvekkil şirketçe sigortalı aracın kusurlu bulunması ve müvekkil şirketin ek ödeme yapmasına karar verilmesi durumunda müvekkil şirket tarafından yapılan ödemelerin de değerlendirmeye alınarak sorumluluğun azami limit ile sınırlı olacağına karar verilmesini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 22/04/2016 Tarihinde saat 19:05 sularında sürücü … … … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … Köyü istikametinden … istikametine seyir halinde iken karşı istikametten … plakalı motosiklet sürücü … … sevk ve idaresindeki motosiklet ile çarpışması sonucunda ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesi ve sürücü … …’nun kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiş olması sebebiyle eşi … …, çocukları … … ve … …’nun eş ve babalarının desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden işleyecek faiziyle tahsili davasıdır.
Mahkememizden verilen 09/04/2018 tarih ve 2016/… Esas 2018/… sayılı kararı …BAM … Hukuk Dairesi’nin 03/06/2021 tarih ve 2019/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla, dava mahkememizin 2022/… Esasına kaydedilmiştir.
İlamda ” Mahkemece karara dayanak yapılan 05/01/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın sürücüsü … … …’in %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı motosikletin sürücüsü (davacıların desteği) … …’nun kusurunun bulunmadığı; davacı … … destekten yoksun kalma zararının 243.972,55 TL, davacı … …’nun 26.848,58 TL ve davacı … …’nun 17.793,70 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun yapılan incelemesinde davalı tarafça cevap dilekçesinde belirtilen ödemelerin dikkate alınmadığı görülmüştür. Buna rağmen Mahkemece, davacılar vekilinin 26/03/2018 tarihli talep artırım dilekçesindeki beyanı ve belirttiği miktar dikkate alınarak ve davacı … … dışındaki diğer davacılar lehine ne miktarda tazminatın kabulüne karar verildiği de belirtilmeden, yukarıda da belirtildiği üzere gerekçede ve hüküm fıkrasında, “Davanın kabulü ile davacının eşi … için 18.292,57 TL olmak üzere toplam 62.934,85 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” şeklinde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu nedenle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerinde görülmüştür.
O halde Mahkemece, işbu dava açılmadan önce davalı Sigorta Şirketi tarafından her bir davacı için ne miktarlarda destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğinin araştırılması, ödenen miktarların güncellenerek her bir davacı için tespit edilecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi yönünden aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınması, sonrasında davanın, HMK’nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası olarak açıldığı da dikkate alınarak, davacılar vekiline her bir davacı yönünden talep artırım dilekçesi ibraz etmeleri için süre verilmesi ve sonrasında tarafların delillerinin değerlendirilerek yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir. ” denmiştir.
İlam sonrası mahkememizce 06/01/2023 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Davalı tarafından 30.06.2016 tarihinde davacılara ve dava dışı müteveffanın anne ve babasına yapılan ödemelerin;
Davacı Eş … …’ya 167.779,33 TL,
Davacı oğlu … …’ya 13.003,15 TL,
Davacı oğlu … …’ya 15.896,74 TL,
Dava dışı anne …’ya25.819,46 TL,
Dava dışı baba …’ya 20.771,61 TL olmak üzere
toplam 243.270,34 TL olduğu
Toplam limit 310.000,00 TL ‘ nin içinde olduğu,
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/11929 E., 2012/14825 K. Sayılı İlamı) ve Sayın Mahkemenin vermiş olduğu görev çerçevesinde, öncelikle davacılara yapılan işbu ödemeler ile davacıların maddi zararının karşılanıp karşılanmadığının kontrolü yapıldığında;
30.06.2016 ödeme tarihi dikkate alındığında; 22/04/2016 tarihinde destekçi … …’ nun vefatı sonrasında;
Eş … …’ nun; toplam DYK zararının (11.052,78 TL yeniden evlenme olasılığı indirimi yapılması sonrası) 147.627,65 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 30.06.2016 tarihinde 167.779,33 TL ödeme yapılarak maddi zararının karşılandığı, bir başka değişle davacı eş … …’ nun bakiye maddi zarar alacağından söz edilemeyeceği,
Oğlu … …’ nun; toplam 18 yaşına kadar olan DYK zararının 12.932,78 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 30.06.2016 tarihinde 13.003,15 TL ödeme yapılarak maddi zararının karşılandığı, bir başka değişle davacı oğlu … ’ nun bakiye maddi zarar alacağından söz edilemeyeceği,
Oğlu … …’ nun; toplam 18 yaşına kadar olan DYK zararının 17.155,08 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 30.06.2016 tarihinde 15.896,74 TL ödeme yapıldığı, davacı oğlu … …’ nun maddi zararının % 92,66 ‘sının karşılandığı,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunda belirtmiş olduğu % 20 müterafık kusur indirimi yapılmasının uygun olacağına Sayın Mahkeme tarafından karar verilmesi durumunda; 17.155,08 TL toplam zararın % 80’ nin 13.724,06 TL olacağı ve ödenen 15.896,74 TL maddi tazminat ile davacı … …’ nun da zararının karşılandığından söz edilebileceği,
Yargıtay tarafından kabul gören hesaplama tekniği ve yaşam anaüliteleri kullanılarak davacı … ‘ nin bakiye zarar alacağı hesaplandığında;
05.01.2018 hükme esas alınan Rapor/ hesap tarihi dikkate alındığında; 22.04.2016 tarihinde destekçi … …’ nun vefatı sonrasında;
Oğlu … …’ nun; toplam DYK zararının 21.554,13 TL olduğu, davacıya ödenen 15.896,74 TL ‘nin hesap tarihindeki güncel değeri 18.068,28 TL ‘ nin tenzili ile bakiye maddi zarar alacağının 3.485,85 TL olabileceği tespit edilmiştir.
Denetime elverişli gerekçeli olarak hazırlanan bilirkişi raporunda, davacı eş … … ve oğlu … …’nun 30.06.2016 tarihinde yapılan ödeme ile maddi zararlarının karşılandığı, bakiye destek zararlarının bulunmadığı, davacı oğlu … …’ nun 30.06.2016 tarihinde yapılan ödeme ile maddi zararının % 92,66 ‘sının karşılandığı, usulü kazanılmış haklar gözetildiğinde, davacı müteveffanın oğlu … …’ nun davalı sigorta şirketinden talep edebileceği bakiye maddi zararının 3.485,85 TL olduğu tespit edilmekle, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacılar … … ve … … yönünden davanın reddine,
2-Davacı … … yönünden davanın kısmen kabulü ile 3.485,85 TL’nin dava tarihi olan 23/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 238,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 29,20 TL + ıslahta 212,00 TL ) toplam 241,20 TL mahsubu ile artan 3,08 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı … … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.485,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 3.485,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan (33,50 TL ilk masrafı+ 247,90 TL posta masrafı+ 3.300,00 TL bilirkişi ücreti =)3.581,40 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %5,53 kabul ) nazaran 198,05 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 59,50 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %94,47 red ) nazaran 56,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça yatırılan 241,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır