Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/117 E. 2023/428 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/117 Esas
KARAR NO : 2023/428
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2022
KARAR TARİHİ : 29/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında … 6.Noterliğinde 20.10.2021 tarihli ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinin yapıldığım; sözleşmeyle … markalı ve … cinsi aracın kendisini galeri olarak tanıtan davalı … ’ın yetkilendirmesiyle vekaleten kardeşi … tarafından müvekkili şirkete 180.000,00TL karşılığında devredildiğini; satış yapan … ’ın satış sözleşmesine 130.000,00TL yazılmasını istediğini; satışı yapanın 180.000,00TL paranın tamamını elden alarak kendi banka1hesabına aynı gün yatırdığını; gerek araç sahibi satıcı gerekse vekaleten satan kardeşinin aracın herhangi bir ayıbı ya da hatası olmadığını; bu duruma kefil olduklarını; aracın tamamen kusursuz olduğunu müvekkiline ilettiklerini; müvekkilinin aracın satın alındığı tarihten yalnızca birgün sonra 21.10.2021 ’de … ile … istikametinde otobanda iş için seyir halinde iken, önündeki araçların aniden fren yapması üzerine fren yapmak zorunda kaldığını, frenin tutmaması ve aynı anda aracın kendi kendine tam gaz vermeye başlamasıyla büyük bir kaza riskine maruz kaldıklarını; yerlerin ıslak ve kaygan olmamasının, hız sınırının düşük olması ve el freninin kullanılmasının, müvekkilinin kıl payı kazadan kurtulduğunu; hemen akabinde aracın göstergesinde ABS, ASR ve diğer arıza lambalarının yandığını farkettiğini; bunun üzerine müvekkilinin aracı derhal servise götürdüğünü; aracın 1 hafta serviste bekletildiğini; müvekkilinin … yetkili bayisinde 28.10.2021 tarihli yaptırdığı incelemede;
-Arka sağ ve sol tekerlek yağlarında yağ kaçağı olduğu ve sağ aksların değişmesi gerektiği,
-Sol arka devir sayısı sensörünün, ön iki amortisörün, ön ve arka fren diskleri ile fren balatalarının, ön fren kaliperi tamir takımlarının, ön sağ ve sol salıncağının, sol ön tekerlek bijonlarının ve direksiyon kutusunun değişmesi gerektiği,
-Arka sağ devir sayısı sensörünün değişmesi gerektiği ve sonrasında sağ arka tekerlek bilyasının kontrol edilmesi gerektiği, 4 lastiğin sökülerek fren merkezlerinin kontrol edilmesi gerektiği,
Aracın bu şekilde kullanılmasının sakıncalı olduğu bilgisinin müvekkiline verildiğini ve kalite raporunun onaylı şekilde verildiğini; yine yetkili servisten alınan rapora göre; aracın frenleriyle ilgili şikayeti üzerine test yapıldığı ve ABS-ASR ikaz lambalarının yandığı, yapılan test sonucunda arka aks rulmanlarının ABS’yi okumadığının tespit edildiğini; bu durumlar üzerine müvekkilinin yetkili bayide bazı değişim ve bakımları yaptırsa da aracın ayıp oranının yüksekliği sebebiyle değişim ve bakıma devam edemediğini; müvekkilinin söz konusu ayıpların giderilmesi için yetkili bayiden 08.11.2021 tarihinde Proforma Fatura aldığını; söz konusu faturaya göre aracın ayıplarının giderilmesi için toplam 5.619,55 EURO parça fiyatı, 4.720,00 TL ise işçilik ücreti çıkarıldığını; ticari olarak şirket işlerinde kullanılan araçta çıkan ayıplar sebebiyle ayıp oranında indirim için arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve neticeten anlaşılamama sebebiyle işbu davayı açmak gerektiğini; ayıplı araç satışı sebebiyle ortaya çıkan zararı hesaplar bilirkişi raporuna ve HMK m.107’a binaen artırılmak üzere; şimdilik 1.000,00 TL ayıp oranında indirim yapılarak miktara işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiasına göre aracın alındıktan sonra ki gün önündeki aracın ani fren yapması nedeniyle kendisinin de ani fren yaptığını ve el freniyle durduğunu belirttiğini; ayrıca hızının da yüksek olmadığını beyan ettiğini; anlattığı olaya göre kendi kusurunun olma ihtimalinin yüksek olduğunu ayrıca belirtmek istediklerini; araçtaki arızanın ertesi gün içerisinde meydana geldiğini kabul etmemekle beraber, aracın satın alındıktan kaç km sonra arıza yaptığının belgelendirilmiş olmadığını; taşımacılık faaliyetleri için kullanılan bir aracın günde 1.000 km den fazla kullanılmasının mümkün olduğunu; davacı vekilinin aracın kaç km kullanılmış olduğunu belirtmemiş ve bunu belgelendirmemiş olduğunu; sunulan faturanın özel bir firmaya ait olup tarihin gerçek olma ihtimalinin son derece düşük olduğunu; bu sebeple aracın iddia edilenden daha uzun süre kullanılmış olma ihtimalinin mevcut olduğunu; davacının aracı arızalandığını iddia ettiği tarihten sonra özel bir ticari kuruluşa bile aracın ekspertizini yaptırmadığını; davacının delil tespiti yoluyla araç hakkında bilirkişi raporu aldırmış olsaydı, araçtaki durumun ne olduğunu öğrenebilmiş olacaklarını, ama mahkemeye sunulun 28.10.2022 tarihli yetkili servis kalite raporu ve diğer faturaların itibar edilebilir olmadığını; bununla beraber yetkili servis tarafından hazırlanan kalite raporuna itibar edilse bile, bu raporun sadece aracın arızalandıktan sonra ne durumda olduğunu gösterdiğini; raporun aracın davalı müvekkili tarafından satıldığında ne durumda olduğunu göstermediğini; bu noktada tespit edilmesi gereken temel şeyin araçtaki arızanın ne olduğu ve bu arızanın neden kaynaklandığı olduğunu; sunulan evrak ve raporların da aracın hangi sebeple arızalandığını göstermediğini; davacının araçtaki bazı parçaları serviste değiştirmiş olduğunu; bu durumun da araçtaki arızanın ve arızanın hangi sebeple meydana geldiğinin tespit edilmesini imkansız hale getirdiğini; aracın arızasının nerede olduğunun bile tam belli olmadığını; arızanın gerçekleştiği tarihten itibaren neredeyse 5 ay geçtiğini; arıza anından 5 ay sonra yapılacak bir tespitin, aracın müvekkili tarafından satışı yapıldığında ne durumda olduğunu göstermesinin mümkün olmadığını; aynı şekilde hazırlanacak raporun araçtaki arızanın ne olduğunu ve arızanın neden kaynaklandığını tespit etmesinin mümkün olmadığını; açıklanan sebeplerle, davacının ihmali ve araçtaki bazı parçaların değişmiş olması sebebiyle aracın satım anında ne durumda olduğunun tespitinin imkansızlaşmış olduğunu; araçtaki arızanın ne olduğu, iddia edilen arızaya neyin sebebiyet verdiğinin de ispatının imkansızlaştığını; bu nedenle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Ayıplı araç satışı iddiası ile 1.000,00 TL ayıp bedel indirimi talebine ilişkin belirsiz alacak davası olduğu görüldü.
Deliller: Dosya içeriği, Bilirkişi incelemesi,
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı ve 27/01/2022 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmekle 2022/… Esasına kaydedilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 05/09/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
…. Noterliğinin 20.10.2021 tarih ve … Yevmiye Nolu Araç Satış Sözleşmesinden özetle;
Dava Konusu … (eski plaka …) plakalı aracın davalı tarafından davacıya 130.000,00TL satış bedeli ile satılmış olduğu;
Kasko Kodunun … ve kasko değerinin 239.141,00TL olduğu;
Araç kilometresinin 227.000 olduğu;
Dava konusu … plakalı aracın 27.08.2022 tarihli keşfi esnasında araç kilometresinin 227.886 km olduğu, gösterge panelinde ABS fren lambası ikaz lambasının yandığı; aracın motor çalışmasında herhangi bir problem olmadığı görülmüştür. Dava konusu aracın kanala çekilerek yapılan alt kısım incelemesinde ise, ön salıncaklarda boşluk olduğu, ön amortisörlerin arızalı olduğu, turbo contasından yağ kaçırdığı ve turbonun daha önceden tamir edilmiş olduğu; arka askı rotlarında boşluk olduğu ve arka fren disklerinde aşınma olduğu görülmüştür.
Dava konusu araç ile yol testi yapılmış olup, direksiyon kutusunda hafif boşluk olduğu, fren sisteminde frenleme mesafesinin normal şartlardan daha uzun olduğu ve fren sisteminin zayıf olduğu, aracın frenine basıldığı esnada düzensiz bir şekilde gaza basıldığı andaki ivmelenme ile öne doğru hareket etmeye çalıştığı görülmüştür.
27.08.2022 tarihli yerinde inceleme keşfi sırasında dava konusu aracın kilometresinin 227.886 km’de olduğu, satın alımından itibaren sadece 886 km kullanılmış olduğu, aracın problemlerinin ABS fren sistemi ile ön ve arka süspansiyon sistemlerinde olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu … plakalı araçta davacının satın alma aşamasında anlamasının mümkün olmadığı devir sensörü arızasının ve bu arızaya bağlı değişmesi gereken parçaların satın alma aşamasında davacından gizlenmiş olduğu, iş bu hususta tüketicinin maldan beklediği faydayı sağlamadığından, hukuki takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere “Ayıplı Mal” olarak değerlendirilebileceği, ancak onarım yolu ile ilgili ayıbın giderilebileceği;
Davacının talep etmiş olduğu ve tarafımca yapılan keşif esnasında belirlenen diğer fren sistemi parçaları ile ön süspansiyon sistemi parçalarının, aracın kilometresine ve kullanım şartlarına göre olağan kullanım sonucu aşınan parçalar olması nedeniyle İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğinin ilgili maddeleri kapsamında garanti kapsamında değerlendirilmeyeceği;
Dava konusu aracın davacı tarafından satın alındıktan sonra, satın alma tarihinden 15 gün sonra ABS fren arızası nedeniyle değiştirilen ve tarafımca yapılan inceleme sonucunda değiştirilmesi gereken parça ve işçilik tutarlarının, garanti kapsamında değerlendirilmeyen arızalar olduğu kanaatine varıldığından ve olağan kullanım nedeniyle aşınan parçalar olmaması nedeniyle toplamda 1.494,69TL + 2.799,75TL = 4.294,44TL tutarındaki masrafın davalı tarafın sorumluluğunda olacağı;
Dava konusu araçtaki arızanın ikinci el pazarında değer kaybı oluşturmayacağı, arıza onarımının yetkinlikleri bulunan servis noktasında giderilebileceği tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 30/01/2023 tarihinde ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Dava konusu … Plakalı araç, 27.08.2022 tarihinde davacının adresinde, davacı vekilinin katılımı ile tarafımca incelenmiştir. Yapılan inceleme servis atölyesi içerisinde olup, tekrardan araç üzerinde incelemeyi gerektirecek teknik bir durum yoktur.
Kök raporda da belirtildiği üzere, dava konusu … plakalı aracın 27.08.2022 tarihli keşfi esnasında araç kilometresinin 227.886 km olduğu, gösterge panelinde ABS fren lambası ikaz lambasının yandığı; aracın motor çalışmasında herhangi bir problem olmadığının görüldüğü; aracın kanala çekilerek yapılan alt kısım incelemesinde ise, ön salıncaklarda boşluk olduğu, ön amortisörlerin arızalı olduğu, turbo contasından yağ kaçırdığı ve turbonun daha önceden tamir edilmiş olduğu; arka askı rotlarında boşluk olduğu ve arka fren disklerinde aşınma olduğunun görüldüğü belirtilmiş olup, 27.08.2022 tarihli yerinde inceleme keşfi sırasında dava konusu aracın problemlerinin ABS fren sistemi ile ön ve arka süspansiyon sistemlerinde olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir. Dolayısıyla, dava konusu araç gerek servis ortamında gerekse yapılan yol testi ile tarafımca incelenmiş ve teknik durumu kök raporda değerlendirilmiştir.
Kök raporda da belirtildiği üzere; İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğinin Madde 16-ç’de “Aracın olağan kullanımı nedeniyle kayışlar, egzoz, amortisör, debriyaj, ön dişli takımı, fren balataları ve pabuçları, diskler, contalar gibi parçalarda meydana gelen aşınma ve yıpranmalar. ”ın garanti kapsamı dışında olduğu belirtilmektedir. Dava konusu araç satın alınma tarihi itibariyle 227.000 kilometrede ve 4 yaşında Yük Nakli amacı ile kullanılan araç olduğu değerlendirildiğinde, özellikle yol, kullanım şartları ve taşıdığı yük kapasitesine bağlı olarak parçalarında yıpranmaların olması
ve olağan aşınmaların olması gayet normal bir durumdur. Bu durum, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğinde de dikkate alınmış ve yıpranması ve olağan aşınması muhtemel parçalar için kriterler belirtilmiştir.
27.08.2022 tarihinde tarafımca yapılan incelemede arızalı olan ve dava konusu aracın olağan kullanımı ile aşınabilecek parçalardan ön salıncaklar, ön amortisörler, arka askı rotları, arka fren diskleri ve balatalarının, ilgili yönetmelik kapsamında garanti kapsamı içerisinde değerlendirilemeyecek parçalar olduğunun anlaşılmakta olduğu kök raporda belirtilmiştir. Bu kanaatimde herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır.
Yine kök raporda, devir sayısı sensörünün bu kapsamda değerlendirilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Devir Sensörleri, ABS fren sisteminin çalışabilmesi için her bir tekerleğin dönüş hızını anlık olarak takip ederek, ABS kontrol ünitesine bilgi aktaran sensörlerdir. Bu sensörlerin arızası, öncelikle gösterge panelinde ABS uyarı ikazı olarak belirmekte ve frenlemede ABS sisteminin çalışmasını zayıflatarak fren mesafesinin uzamasına sebebiyet verir. Davacı tarafından dava konusu araç satın alındıktan bir gün sonrasında ilgili arıza ile karşılaşmış olması bu problemin anlık olmadığını göstermektedir. Bu nedenle, dava konusu araç davacıya satılmadan önce davalı tarafından da kullanıldığı, fren sistemindeki zayıflık ve fren mesafesinin uzaması hususunda bilgisi olduğu tarafımca değerlendirilerek, bu arızanın davacıdan gizlenmiş olduğuna kanaat edilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan teknik inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, 05.09.2022 tarihli kök raporda belirtilen kanaatlerinde herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığı değerlendirilmiştir.
05.09.2022 tarihli kök raporda da belirtildiği üzere, ülkemizde değer kaybı hususu motorlu araçlarda meydana gelen kaza sonrası oluşan kaporta akşamlarındaki değişimi ve onarım üzerinde oluşmakta olup, ayrıca ciddi motor, şanzıman veya mekanik arızalarda da alımdan sakınma nedeniyle de oluştuğu açıklanmıştır. İkinci el araçlarda yaşa ve kilometreye bağlı olarak olağan aşınan parçaların değişmesi durumunda ve bu durumun alıcıya faturalar ile ibrazı durumunda değer kaybı değil, kıymet kazanımı söz konusu olmatadır.
Dava konusu aracın davacı tarafından satın alındıktan sonra, satın alma tarihinden 15 gün sonra ABS fren arızası nedeniyle değiştirilen ve yapılan inceleme sonucunda değiştirilmesi gereken parça ve işçilik tutarlarının, garanti kapsamında değerlendirilmeyen arızalar olduğu kanaatine varıldığından ve olağan kullanım nedeniyle aşınan parçalar olmaması nedeniyle toplam 1.494,69TL + 2.799,75TL = 4.294,44TL zarar bedeli tespit edilmiş olmakla, taleple bağlılık ilkesi gereği, davacı vekilinin talebi doğrultusunda, davanın 1.000,00 TL üzerinden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile 1.000,00 TL ayıptan kaynaklı zarar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile eksik kalan 99,20 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 80,70 TL peşin harç + ilk masraf 92,20 TL + bilirkişi ücreti 1.750,00 TL + 185,50 TL posta masrafı ) toplam 2.108,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır