Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/89 E. 2022/73 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/89 Esas
KARAR NO : 2022/73
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 27/12/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, Müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirket ve yönetim kurulunun, gelir getirici eylemlerini, şirketin kısmen sahibi olduğu ancak müvekkilinin hissedarı olmadığı iştiraklerine kaydırdığını, giderlerin ise davalı şirket üzerinde kaldığını, gösterilen bu tutumun müvekkiline kar payı dağıtmamak ve diğer hakların kazanılmasını engellemeye yönelik olduğunu, müvekkilinin bu nedenle yıllardan beri maddi ve manevi kayba uğradığını, 28/09/2020 tarihli şirket genel kuruluda 2,3,4,5,6,7 nolu gündem maddeleriyle alınan kararlara müvekkilince muhalefet edildiğini, ilgili genel kurulun 2 numaralı gündem maddesinde genel kurulun onayına sunulmuş olan 2019 yılı yönetim yılı faaliyet raporunun gerçekleri yansıtmadığını ,bütün olarak bakıldığında yanıltıcı olduğunu, 2019 yılı bilanço , kar ve zarar hesaplarının da usulsüzlükler irtiba ettiğini , yönetim kurulu üyelerinin TTK’ya uygun şekilde ibra edilmediğini, genel kurulun 6 nolu kararının da iptali gerektiğini, 7 numaralı gündem maddesiyle TTK 395 ve 396. Maddelerinde yönetim kuruluna izin verildiğini, usulen istenen bir yetki olmayıp amacın müvekkilini zarara uğratmak olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin rekabet yasaklarını ihlal edebilmesi ve şirketin dolayısıyla müvekkilinin zarara uğratılmasının amaçlandığını belirterek davalı şirketin 28/09/2020 tarihli genel kurulunun 2,3,4,5,6 ve 7 nolu gündem numaralı kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın kötüniyetli olarak açıldığını, davacının davalı şirket aleyhine açıtığı 8 adet iptal davası olduğunu ve bunların cevap dilekçesinde tek tek sıralandığını, tarafların hissedar olduğu diğer şirketler hakkında da çok sayıda genel kurul kararlarının iptalleri için dava açtığını, davacı tarafından açılan davalarının reddedildiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların soyut ve afaki olduğunu, davalı şirketin kurulduğu yıldan bu yana sürekli olarak birkısım konuları idare ettiğini ve diğer denizcilik şirketlerine iştirak suretiyle faaliyetlerini yürüttüğünü ayrıca tasarruflarını gayrimenkulde değerlendirdiğini, doğrudan gemi yatırımı yapılması yerine, gemi yatırımı yapan şirket veya gruplara ortak olunması politikasının benimsendiğinin, davalı şirketin 2019 yılı karının tamamının dağıtılmasına oy birliğiyle karar verildiğini, genel kurulun gündemi içerisinde yedek akçe ve fonların dağıtımının bulunmadığını, tüm pay sahiplerinin katılımının sağlanamaması dolayısıyla ilanlı yapılan genel kurulda, gündemin dışına çıkılarak fonların veya yedek akçelerin dağıtılmasına karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığını, TTK 395 ve 396. Maddeleri uyarınca yönetim kurulu üyelerine yetki verilmesinin genel kurulun takdirine olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: dava, davalı şirketin 2019 yılına ait olağan genel kurul toplantısı olan 28/09/2020 tarihli genel kurulda 2,3,4,5,6,7 nolu gündem maddeleriyle alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER: Davalı şirketin son sicil kaydı, sicil dosyası, 2019 yılına ait 28/09/2020 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı, hazirun cetveli, şirkete ait ticari defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi.
28/09/2020 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağına ilişkin hazirun cetveli incelendiğinde, payların toplam itibari değerinin yani sermayesinin 650.000.000.000 Eski TL olduğu, davalı şirket hissedarlarından … A.Ş’nin paylarının toplam değerinin 559.000.000.000 Eski TL , … ‘ın paylarının itibari değerinin 47.629.790.000 Eski TL , …’ın paylarının itibari değerinin 43.367.740.000 Eski TL , … …’ın payının değerinin 250.000 Eski TL olduğu, … … …’in pay değerinin 1.110.000 Eski TL , … … …’ın pay değerinin 1.110.000 Eski TL olduğu, genel kurul toplantısına … … … ve … … … dışındakilerin asaleten ya da vekaleten katıldıkları görülmüştür. Genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde; 2 nolu gündem maddesiyle 2019 yılı faaliyet raporunun okunduğu ve müzakereye açıldığı, davacının faaliyet raporu içeriğini kabul etmediğini belirttiği, yapılan oylama neticesinde oy çokluğuyla faaliyet raporunun kabulüne karar verildiği, davacının kararına muhalif kaldığı, , 3 nolu gündem maddesiyle 2019 yılı bilanço, kar ve zarar hesaplarının okunduğu, davacı tarafın faaliyet raporunu kabul etmediği bu nedenle bilançoyu da kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirttiği, oy çokluğuyla kar zarar hesaplarının kabulüne karar verildiği, davacının karara muhalif kaldığı, devamında 2019 yılı dönem karının her türlü kanuni kesinti ve yedekler ile mali yükümlülükler yerine getirildikten sonra dağıtılmasına bu defa oy birliğiyle karar verildiği, 4 nolu gündem maddesiyle 2019 yılı faaliyetlerinde dolayı yönetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı oy çokluğuyla ibra edildiği, davacının karara muhalif kaldığı, 5 nolu gündem maddesiyle yönetim kurulu başkanına aylık 10.000 TL ücret ödenmesine , diğer yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmemesine şeklinde oy çokluğuyla karar alındığı, davacının karara karşı muhalif kaldığı, 6 nolu gündem maddesiyle şirket konularının değerlendirmek veya en az orta vadede kazanç sağlamak üzere gayrimenkul almak , şirket ihtiyaçları, piyasa koşullarının elverişliliği, genel ekonomik durumun gerektirmesi…….gibi nedenler dikkate alınarak şirket gayrimenkullerini bütünüyle veya kısmen emsal bedeller de nazara alınarak satmak konusunda yönetim kuruluna oy çokluğuyla yetki verildiği, davacının karara muhalif kaldığı, 7 nolu gündem maddesiyle yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. Maddelerindeki yazılı izinlerin verildiği, davacının karara muhalif kaldığı görülmüştür.
Davalı şirketin sicil kaydı incelendiğinde yönetim kurulunun … … …, … … …, … ‘dan oluştuğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yetkisi de verilerek dava konusu genel kurulda alınan kararların iptali gerekip gerekmediği hususunda rapor tanzim edilmesi için dosya bir mali müşavir ve bir de ticaret mevzuatından kaynaklı hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Verilen rapor incelendiğinde, şirketin 650.000 TL olan ödenmiş sermayesinin değişmediği, öz kaynaklarının 10.000.000 TL’lerde seyrettiği, son 5 yıldır öz sermayenin 10.000.000 TL’nin üzerinde korunduğunu, şirketin zarara uğratıldığı iddialarının doğru olmadığını, davalının sahip olduğu gayrimenkullerdeki kiracılardan tahsil etmiş olduğu kira gelirlerinin satış hasılatını oluşturduğunu, son 5 yılda sahip olunan gayrimenkullerin satılmadığını, kira akitlerinin devam ettiğini, 2019 ve 2020 yıllarında genel giderlerin yaklaşık yarısının personel giderlerinden , %15’inin ise ofis – kira ve aidatlarından oluştuğunu, şirketin her yıl kambiyo karı elde ettiğini, sonuç itibariyle finansal tablolarında usulsüzlük yapıldığı ve kar payı dağıtımında hakkaniyete aykırı tutum izlediğine ilişkin davacı iddialarını destekleyecek bir usulsüzlük ya da hakkaniyetsizlik bulunmadığını, davacının kar paylarının payları nispetinde dağıtılmış olduğunu, 2016-2020 yılları bilanço verilerine göre; şirketin 650.000 TL olan ödenmiş sermayesine karşılık öz kaynaklarının 10 milyon TL’nin üzerinde olduğunu ve son beş mali performansının şirketin zarara uğratıldığı iddialarını doğrulamadığını, Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun usulsüzlük ya da gerçeğe aykırı beyanlar içermediğini, şirket yönetiminin; şirketin sahip olduğu nakit varlıkları basiretli bir şekilde yönetmesi sonucunda her yıl kambiyo karı elde edilmiş olduğunu ancak diğer taraftan faaliyeti sadece birkaç gayrimenkulü kiralamak ile sınırlı olan şirketin personel maaşları, ofis giderleri ve araç giderlerinin şirket gelirlerine kıyasla oransal olarak fazla olarak nitelendirilebileceğini, davacıyı zarara uğratmak amacıyla gelir getirici işlerin başka şirketlere kaydırıldığı iddiasına yönelik olarak herhangi bir delil bulunmadığını, iptali talep edilen davalı şirketin genel kurul toplantısının 2, 3, 4, 5, 6 ve 7. gündem maddeleri doğrultusunda alınmış olan kararların, TTK’nın aradığı toplantı ve karar nisaplarına uygun şekilde alınmış olduğunu ve alınan kararların içerik itibariyle TTK m. 445 hükmü kapsamında; kanuna, esas sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği yönünde herhangi bir delile dosya ve ekleri kapsamında rastlanmadığını, bu itibarla TTK’nın “İptal Sebepleri” kenar başlıklı 445. maddesinde aranan iptal koşullarının bulunmadığı yönünde rapor tanzim etmişlerdir.
İptal sebepleri başlıklı TTK 445. Maddesinde ” 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” denilmektedir.
İptal davası açabilecek kişiler başlıklı TTK’nın 446. Maddesinde “Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, Yönetim kurulu, Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir” denilmektedir.
Genel kurul toplantısı 28 Eylül 2020 tarihinde yapılmış olup dava 3 aylık yasal süresi içerisinde 27/12/2020 tarihinde açılmıştır. Davalı şirketin merkez adresi itibariyle mahkememiz yetkilidir. Davacı genel kurul toplantısında alınan kararlara olumsuz oy kullanmış ve muhalefetini tutanağı şerh düşürmüştür. Bilirkişiler tarafından davalı şirketin ticari defter ve belgeleri de incelenerek faaliyet raporunun, bilançoların doğru olduğu belirtildiğinden 2 ve 3 nolu oy çokluğuyla alınan kararların kanun, esas sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırı olmaması nedeniyle iptali talebinin reddi gerekmektedir. 3 nolu gündem maddesinin ilk kısmına davacı tarafından olumsuz oy kullanılarak muhalefet edilmiş, kar dağıtılmasıyla ilgili devam kısmında ise karar oy birliğiyle alınmıştır. 4 nolu gündem maddesinde yönetim kurulu üyeleri ibra edilmiştir. Oydan yoksunluk başlıklı TTK’nın 436. Maddesinde ” Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz. Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” denilmektedir. Yukarıda da değinildiği üzere yönetim kurulu üyelerinden … … … ve … … zaten toplantıya katılmamış, ibra kararı şirket ortağı olan … A.Ş’nin olumlu oyu ile alındığından TTK’nın 436.Maddesine aykırılık bulunmadığı , kanuna , esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına da aykırılık tespit edilmediğinden iptal talebinin reddi gerekmektedir. 5 nolu gündem maddesiyle yönetim kurulu başkanına ödenen ücretin davalı şirketin ticari defter ve belgeleri dikkate alınarak uygun olduğu kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına uygun olduğundan iptal talebinin reddi gerekmektedir. 6 ve 7 nolu gündem maddeleriyle alınan kararların da toplanan deliller , bilirkişi raporu, bilirkişi raporunda irdelenen davalı tarafın ticari defter ve belgeleri, davalı şirketin mali durumu da dikkate alınarak alınan kararların kanuna, esas sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırılık taşımadığı sonucuna varılarak davacının davasının aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle 80,70 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 26,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır