Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/778 E. 2022/717 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/778 Esas
KARAR NO : 2022/717
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/12/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili bankanın kredi müşterisi olan dava dışı/borçlu … Şirketi lehine, davalı/ borçlular … … ile … … ve dava dışı/borçlular … Limited Şirketi ile … …’nın müteselsil kefaletleri ile 18/03/2015 ve 19/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmeleri kapsamında krediler kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini ve borcun ödenmesi gerektiğini içerir …. Noterliğinin 16/10/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve ekli hesap özetinin borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ancak borç ödenmediğini, borcun ödenmemiş olması sebebiyle borçlular hakkında …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasından ilamsız haciz yoluyla takibe geçildiğini, icra dosyasına davalı/borçlular tarafından yapılan itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı/borçlulardan talep edilen faizin hukuka uygun olduğunu, genel kredi sözleşmelerinin imzalaması ile faiz oranının açıkça kabul ve beyan edilmiş bulunulduğunu, sözleşme ile kabul edilen temerrüt faizi M.K. 2. Maddesine uygun olduğunu, bu husus yerleşik yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu, davalı/borçlular … … ve … …’nın takibe mesnet genel kredi sözleşmesi uyarınca, sözleşmelerde de belirlenen limitler ile sınırlı olarak, borçtan müteselsil kefil ve müşterek borçlu sıfatıyla sorumlu olduğunu, müvekkili banka tarafından takip tarihinden sonra 29/06/2021 tarihli alacağın kısmen devri sözleşmesi gereği toplam 4.400.000 TL’lik alacağın temlik alıcısına devredildiğini, ilgili bedelin borçtan TBK 100. Maddesi gereği hakları saklı kalmak kaydı ile takip çıkısı tutarı olan alacaktan mahsup edilerek 16.701.967,29 TL dava değerinin tespit edildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlıklar bakımından, müvekkili banka defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil ettiğini, davadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, son arabuluculuk görüşmesinde uzlaşma sağlanamadığına dair arabuluculuk son tutanağı imza altına alındığını, huzurdaki davanın bu anlamda dava şartının da yerine getirildiğini belirterek davalı borçluların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile, …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı takibin devamına, davalı borçlular aleyhine %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde, davacı banka ile müvekkillerin ortak olduğu … Anonim Şirketi arasında kredi sözleşmesi imzalandığını ve 11.600.000 (On Bir Milyon Altı Yüz Bin Türk Lirası) Miktarlı kredi kullanıldığını, iş bu kredi kredi garanti fonu teminatı ile kullanıldığını, ayrıca bu kredilere müvekkilleri tarafından teminat olmak üzere gayrimenkuller üzerine ipotek tesis edildiğini, kullanılan kredi uyarınca davacı bankaya kredi taksitlerine uygun olarak şirket tarafından ödeme yapıldığını, ödemeler devam ederken müvekkillerinin kefaletinin bulunduğu şirket ve müvekkillerinin her ikisi … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasından otelcilik sektöründe faaliyet gösterdiği 3 ortaklı olduğunu kurların ve faiz oranlarının yükselmesi nedeni ile ülkede yaşanan ekonomik süreç nedeni ile borç ödeme dengesinin bozulduğunu, dilekçe ekinde sunmuş oldukları konkordato ön projesine göre borçların ödeneceğinin ön görüldüğünü belirterek konkordato mühlet kararı verilmesini talep ettiğini, bunun üzerine Mahkeme İİK 287. maddesi uyarınca konkordato talep edenlere 09/10/2018 tarihinden başlamak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verildiğini, İİK 288/1 maddesi uyarınca geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK 294, 295, 296, 297 maddelerinin uygulanmasına ve İİK 287 maddesi uyarınca geçici mühlet içerisinde konkordato talep edenlerin mal varlığını muhafazası için gerekli tedbirlerin alınmasına ve komiser heyeti atanmasına karar verildiğini ve İİK. 289. maddesi uyarınca konkordato talep edenlere 10/01/2019 tarihinden itibaren başlamak üzere 1 yıl kesin mühlet verildiğini, 10/01/2020 tarihinden itibaren kesin mühletin 6 ay süre ile uzatılmasına karar verildiğini, yargılama sürecinde 22/03/2020-15/06/2020 tarihleri arasında duran ve işlemeyen konkordato mühletinin bitim tarihine göre 10/07/2020 tarihinden itibaren 86 gün uzatılmasına karar verildiğini, konkordato mühleti içerisinde 22/09/2020 tarihinde şirket ve şahıslar konkordato talebinden vazgeçerek dosyanın kapandığını, konkordato talebinden vazgeçilmesi ile birlikte davacı banka ile ödemeler konusunda anlaşmak amacıyla çeşitli görüşmeler yapıldığını, ve kısmi ödemeler gerçekleştirildiğini, ancak yapılan görüşmelerde fasıl alacak miktarı ve faiz miktarının yanlış olarak hesaplandığını, konkordato mühleti içerisinde faizin durmuş olması gerekirken bile bu durum dikkate alınmadığını, bu süreç devam ederken banka tarafından icra takibi başlatıldığını, davacı ile banka arasında anlaşmazlık konularının sonuçlanmamış iken yapılan icra takibinin yapılan kontrollerinde takibin de haksız olduğu tespit edildiğini ve itiraz edildiğini, davacı bankanın huzurdaki davayı açmasında hukuki bir yararı bulunmadığını, davacı banka iş bu alacağa ilişkin tahsili amacıyla dava dilekçesinde de belirtilen müvekkillerinin ortağı olduğu şirkette diğer ortaklar … … ve … …’nın adına kayıtlı gayrimenkulleri satmak amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe giriştiğini, … … aleyhine … İcra Müdürlüğü … Esas ve … … aleyhine …. İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyalarından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takipleri halen derdest olduğunu ve satış işlemlerinin devam ettiğini, başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipler ile aslında davacı banka Konkordato Mühleti içerisinde kendisini imtiyazlı alacaklı olarak kabul ettiğini, eğer ki adi alacaklı olarak kabul etmekte ise o zaman Konkordato mühleti içerisinde iş bu alacağa işletilen faizin kanuna aykırılık teşkil edeceğini, davacı banka alacağını ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile tahsil edebilmesine karşın iş bu davaya konu icra takibini tamamen müvekkillerini zor durumda bırakmak amacıyla açtığını, aynı alacak yönünden birden fazla takip bulunduğunu, derdestlik itirazında bulunduklarını, icra takibine itiraz neticesinde bile davacı ile görüşmelerin devam ettiğini ve icra takibinden sonra davadan önce banka alacağın 4.400.000,00 TL (Dört Milyon Dört Yüz Bin Türk Lirası) ‘lik kısmını ödeme ile 3.kişiye temlik ettiğini ve ödeme alarak kredi borcundan büyük miktarda bir düşüş sağlandığını, bu düşüşe rağmen borcun belirtilen miktara ulaşmasının mümkün olmadığını, iş bu ödemeler yapılmasına karşın davacı banka ile yapılan görüşmelerde faiz miktarı sürekli olarak fazla çıkarıldığını, müvekkillerinin dava miktarına konu olan 16.701.967,29-TL’lik bir borcunun bulunmasının imkanı bulunamadığını, davacı banka tarafından hesaplanan miktara ödemeler olmasına karşın hesaplama yanlış yapıldığını, müvekkillerinin sürekli borcun ödenmesi amacıyla çalışma yapmasına karşın oyalandığını ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözlemesi kapsamında alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğüne ait 2020/… Esas sayılı dosya, … İcra Müdürlüğüne ait … Esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğüne ait 2019/… Esas sayılı takip dosyaları, genel kredi sözleşmeleri, ekstreler, kat ihtarı, banka kayıtları , bilirkişi incelemesi.
…. İcra Müdürlüğüne ait 2020/… Esas sayılı dosya alınıp incelendiğinde, davacı tarafından davalılar hakkında 10.416.326,55 TL asıl alacak, 277.975,44 TL asıl alacak, 495.603,11 TL KDV, 9.912.062,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.101.967,29 TL tutarındaki alacağın asıl alacağa işleyecek %47 faiziyle birlikte tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, borçlular tarafından süresinde yapılan itirazlar ile takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dava açılmadan önce dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuğa başvurulduğu, anlaşılamadığına dair hazırlanan son tutanağın dava dilekçesine eklendiği tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinde bahsi geçen 29/06/2021 tarihli alacağın temliki sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin konusunun 2. Maddede belirtildiği buna göre davacı bankanın 19/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı … … A.Ş’ye kullandırılan kredi nedeniyle alınan ipoteklerden bahsedilerek ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi için ikame edilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki ipoteğin ve alacağın 4.400.000 TL bedelli kısmen tüm hak ve hukuki sonuçları ile birlikte … ‘e temlik edildiği görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğüne ait … Esas nolu takip dosyası alınıp incelendiğinde, davacı banka tarafından … A.Ş ile … … hakkında toplam 11.648.614,62 TL tutarındaki alacak nedeniyle İstanbul ili … İlçesi, 6 parsel B Blok 618 nolu bağımsız bölüm üzerindeki 3. Dereceden ipotek bedeli olan 6.500.000 TL ipotek bedeli için takibe başlandığı, söz konusu temlik nedeniyle temlik alanın icra dosyasına müracaat ederek satış talebinden vazgeçerek satışın düşürülmesinin istenildiği ve icra müdürlüğünce 30/06/2021 tarihinde satışın düşürüldüğü görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğüne ait 2019/… Esas nolu takip dosyası alınıp incelendiğinde, banka tarafından … ve … hakkında 11.648.614,62 TL alacak için … İlçesi … ada … parsel bodrum – Zemin kat – 1. Kat 1 nolu bağımsız bölümde yer alan taşınmaz üzerinde 7. Dereceden 24.000.000,00 TL bedelli ipotek için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, ipotekli taşınmazın henüz satılmadığı tespit edilmiştir.
Davalılar vekilince ileri sürülen … . Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2018/… Esas nolu dosya uyap üzerinden istenilmiş olup incelendiğinde, kredi borçlusu şirketin konkordato müracaatında bulunduğu daha sonra da talebinden feragat ettiği tespit edilmiştir.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanarak , davacı banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi de verilerek alacak miktarının saptanması amacıyla bankacı-hesap uzmanı bilirkişiden alınan rapor dosyaya bırakılmıştır.
18/03/2015 tarihli 5.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesine davalıların 5.000.000 TL limit ile , 19/04/2017 tarihli 15.000.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesine de davalıların 15.000.000 TL bedelli müşterek borçlu müteselsil kefil oldukları, incelenen ticaret sicil kaydına göre davalıların krediyi kullanan şirketin yöneticileri olduğu tespit edilmiştir. …. Noterliği aracılığıyla 16/10/2018 tarihinde 10.694.301,99 TL nakdi borcun 1 gün içinde ödenmesi amacıyla hesabın kat edildiği, tebliğ tarihlerinin 18/10/2018 olup davalıların 20/10/2018 de temerrüde düştüğünü, sözleşmenin temerrüt hükmünü düzenleyen 43.18 Maddesi uyarınca Merkez Bankasının 20/10/2018 tarihinde TL cinsi kredi kartları için tebliğleriyle deklere ettiği fiilen uygulanan akdi faiz oranının (ticari kredili mevduat hesabı dahil) %27 olduğunu ayırca davacı bankadan emsal nitelikte temin edilen iki adet KMH + kredili mevduat hesabına fiilen uygulanan akdi faiz oranının %27 olduğunu, sözleşmenin 43.18 bendi hükmü uyarınca 20 puan ilave edildiğinde temerrüt faiz oranının %47 olduğunu, temerrüt tarihi olan 20/10/2018 itibariyle bankanın asıl alacak miktarının 10.700.269,51 TL olarak bulunduğunu, bankanın ise 10.416.326,55 TL asıl alacak talebinde bulunduğunu, takip tarihi itibariyle bankanın alacağı hesaplandığında 10.416.326,55 TL asıl alacak, kat öncesi döneminde tahakkuk edip tahsil edilemeyen akdi faiz miktarının 261.817,84 TL , kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında işleyen akdi faiz miktarının 20.554,88 TL , temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında işleyen temerrüt faizi miktarının 10.348.909,22 TL , BSMV miktarının 517.445,46 TL olmak üzere toplam alacak miktarının 21.565.053,95 TL olduğunu, davacı tarafın takip talebinden bu miktardan daha az olmak üzere 21.101.967,29 TL alacak talebinde bulunduğunu, davacının 25/03/2019 tarihinde yapılan 7.216,17 TL’lik tahsilatın doğrudan borca mahsup etmiş olduğu için uygulama birliğini sağlamak için aynen borca mahsup edildiğinde davacının takip tarihi itibariyle alacağının 21.094.751,12 TL olduğunu, takip tarihi ile dava tarihi aralığında alacağın bir kısmının temliki karşılığında 30/06/2021 tarihinde tahsil edilen 4.400.000 TL’lik tahsilat miktarının TBK 100 uyarınca öncelikle faize ve ferilerine mahsup edilmekle suretiyle davacı tarafın dava tarihi itibariyle alacağının ise raporun 13. Sayfasında tablo halinde gösterildiğini, davacının dava tarihi itibariyle alacak miktarının 22.192.184,35 TL olduğu raporda saptanmıştır.
Davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde alacaklarının çok fazla olmasına rağmen kendilerinin 16.701.967,29 TL talep ettiklerini , son duruşmada ise 20/12/2022 tarihli beyan dilekçelerini aynen tekrar ettiklerini, bilirkişi raporuna göre alacaklarının daha fazla olmasına rağmen 16.701.967,29 TL taleplerinin bulunduğunu bu miktarın 10.416.326,55 TL’sinin asıl alacak, geriye kalanın ise işlemi faiz olduğunu bildirdiği görülmüştür.
Davacı taraf dava dilekçesinde 29/06/2021 tarihli alacağın kısmen devri sözleşmesi gereği toplam 4.400.000 TL’lik alacağın takip çıkışından mahsup edilerek davayı açtığını belirtmiş , TBK 100 gereği haklarını saklı tutmuş , bilirkişi tarafından takip ile dava arasında ödeme olarak 4.400.000 TL’nin TBK 100 gereği öncelikle işlemiş faiz ve masraflara mahsup edilerek dava tarihine kadarki alacak hesabı yapıldığında davacının 22.192.184,35 TL alacağı bulunmasına rağmen , davacının 4.400.000 TL’lik kısmı takip çıkışından düşerek 16.701.967,29 TL olarak talepte bulunmuştur. Bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle alacak hesaplanmış ve 21.565.053,95 TL olarak bulunmuş ise de davacının talebinin 21.101.967,29 TL olması nedeniyle takiple bağlı kalınması gerektiği belirtilmiştir. Bilirkişi yapmış olduğu inceleme ve hesaplama neticesinde davacı tarafça düşümü yapılmayan 7.216,17 TL’lik bir tahsilat miktarını da daha tespit etmiştir. Davacının talebi gereğince hem 4.400.000 TL’lik kısmı hem de 7.216,17 TL’lik kısmın takip çıkısından düşüldüğünde davacının 16.694.751,12 TL alacağı kaldığı mahkememizce tespit ediliştir. Davacı vekili en son celsede talep ettikleri miktarın 10.416.326,55 TL lik kısmını nasıl alacak gerisinin de faiz olduğunu belirtmesi nedeniyle, davacının alacağı olarak belirlenen 16.694.751,12 TL’nin 10.416.326,55 TL’si asıl alacak 6.278.424,57 TL’si de işlemiş faiz olduğundan davacının davasının kısmen kabulüne aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalıların … icra müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin (… icra müdürlüğünün 2019/… esas ve … esas sayılı dosyaları da dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ) (takip tarihinden sonra yapılan 4.400.000,00TL’nin mahsubu neticesinde ) takibin ;
10.416.326,55TL asıl alacak,
6.278.424,57TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.694.751,12TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %47 oranında temerrüd faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
3.338.950,20TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 404.947,51 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 7.216,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 179.785,81 TL nispi harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk masraf, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 165,50 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 2.233,30 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 2.230,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yazı işleri müdürünce resen ilgilisine iadesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
8-Bu dava sebebiyle 1.140.418,45 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (davada 179.758,81 TL + icrada 105.572,04 TL olmak üzere toplam=) 285.330,85 TL’nin mahsubu ile kalan 855.087,60 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır