Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/774 E. 2023/773 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/774 Esas
KARAR NO : 2023/773
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 09/12/2021
KARAR TARİHİ : 30/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … …’ın gönderici sıfatı bulunmadığı halde müvekkili adına, davalı şirket … A.Ş. tarafından, alıcısı … … isimli şahıs olarak düzenlenen bir paket dağıtıma çıkarıldığını, söz konusu paket dağıtıma, davalı şirketin … şubesi vasıtasıyla çıktığını, ancak müvekkilinin, davalı şirket vasıtasıyla alıcısının … … olduğu bir paket gönderme müracaatında bulunmadığı gibi, kendisi adına paket gönderen kişiyi bilmemekte ve alıcı şahsı hiçbir şekilde tanımadığını, müvekkilinin bu paketten, davalı kargo şirketinin Kağıthane şubesinden gelen; “Kargonuz iade edildi.” bildirimiyle haberdar olduğunu, gelen bildirim üzerine, dava konusu olayın olduğu zaman diliminde davalı kargo şirketi vasıtasıyla gönderici sıfatıyla hiçbir paket tanzim etmeyen müvekkilinin, kendisi adına paket gönderen şahsı tespit etmek adına, kargonun iade edildiği … A.Ş. … Şubesi’ne gittiğini, şubeye gittiğinde, şubede çalışan personeller tarafından söz konusu paketin … şubesinden iade edildiği bilgisi verildiğini, … şubesi tarafından, müvekkili adına paket gönderen şahsın kişisel bilgileri müvekkili ile paylaşılmamış, ancak gerçek göndericiye ait görüntülerin güvenlik kamerası ile kayıt altına alındığı bilgisi verildiğini, söz konusu güvenlik kamerası kayıtları, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… Değişik İş numaralı dosyasında mübrez olduğunu, müvekkilinin, gönderici olarak kendisinin göründüğü kargo paketini açtırdığında, içerisinde 3 adet “… ” isimli, ülkemizde serbest olarak satımı yasak olan ilaçların bulunduğunu gördüğünü, müvekkilin söz konusu ilaçları hiçbir şekilde tedarik etmemesine, satın almamasına hatta hayatında görmemiş olmasına rağmen, davalı şirket tarafından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak müvekkili tarafından gönderilmiş gibi gösterilerek dağıtıma çıkarılmış olduğunu, üstelik söz konusu ilaçlar insan sağlığına oldukça fazla yan etkisi olan yasak ilaçlar olduğunu, davalı şirket tarafından yapılan ihmal neticesinde müvekkilinin, insan sağlığına zararlı olan ve piyasada serbest olarak satımı yapılamayan söz konusu maddeyi tedarik ediyor konumuna düşmüş olduğunu, söz konusu ilaç maddesiyle hiçbir alakası bulunmamasına rağmen, cezai sorumluluğunun doğma ihtimaliyle karşı karşıya kalmış olması ve davalı kargo şirketinden gerekli çabayı görememesi neticesinde müvekkilinin psikolojik olarak oldukça yıpranmış olduğunu, mevzuat gereği kargo şirketleri bizzat göndericinin kendi adres ve kimlik bilgilerini tam ve doğru olarak almakla yükümlü olup, bu hususta gerekli özen ve dikkati göstermek, basiretli tacir olarak davranma yükülülüğü bulunan davalı şirket … A.Ş.’ye ait olduğunu, dolayısıyla, mevzuat hükümlerine aykırı davranışıyla müvekkilini haksız yere cezai sorumluluk ile karşı karşıya kalma tehlikesi altında bırakan ve müvekkilin psikolojik olarak yıpranmasına neden olan davalı şirketin, müvekkilin manevi zararını tazmin etme zorunluluğu bulunmakta olduğunu, müvekkilinin manevi zararının değerini tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 50.000,00TL manevi, 500,00TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP :
Davacı her ne kadar gönderici … … gözükmesine rağmen kendisinin bu şekilde bir gönderi göndermediğini ileri sürmüşse de davacının bu iddiaları gerçeği yansıtmadığını, “…” kodlu gönderinin davacının kimlik ve iletişim bilgileri ile alıcısı … …’a gönderilmek üzere müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun gönderici tarafından teslim edilen gönderiyi alıcısına ulaştırmak olduğunu, bu kapsamda söz konusu gönderi çıkış birimi …’den varış birimi Kağıthane’ye 13/07/2021 tarihinde ulaştırılmış ve sonrasında “…” kodlu gönderi alıcının bildirilen adresi olan “… Mh. … Sk. NO: … ” adresine dağıtıma çıkarılmış olduğunu, ancak alıcı adreste olmadığı için telefon ile iletişime geçilmiş alıcı kendisinin şehir dışında olduğunundan şubeden teslim alabileceğini iletmiş ise de müvekkili şirketin iade prosedürleri gereği 14.07.2021 tarihinde iade işlemi başlatılarak çıkış şubesi olan … şubesine iletildiğini, iade prosedürü gereği göndericisine iade edilmek zorunda olduğundan davacı … …’a bu yönde bilgilendirme yapıldığını, akabinde şubeye gelen davacı … … şubeye gelerek söz konusu gönderinin kendisine ait olmadığını bildirmiş ise de davacı … … gönderiyi taşınmak üzere müvekkili şirkete teslim eden dava dışı 3. şahsın iletişim bilgilerinden kendisine ulaşılarak şubede bizzat kendisinin görüştüğünü, bu kapsamda davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde söz konusu gönderi ve gönderici ile ilgisi olmadığını iddia etmekteyse de gönderi de somut durumda davacı ile farklı şahıs olduğu iddia edilen göndericinin şubede yaptığı görüşme akabinde gönderinin de alıcıya teslim edilmediğinden aralarında anlaşarak şubeden ayrıldığını, hal böyle olmasına karşın davacı dürüstlük kuralına aykırı şekilde hareket ederek aksi yönde iddialarda bulunmakta olup taşıma eyleminden başka herhangi bir şekilde olayla bağlantısı olmayan müvekkil şirketi maddi ve hukuki dayanağı bulunmayan beyanlarla haksız ve hukuka aykırı şekilde sorumlu tutmaya çalışmakta olduğunu, öncelikle müvekkili şirketin taşıma işleminden kaynaklı bütün yükümlülüklerini tam ve eksiksiz şekilde yerine getirmiş olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu gönderinin taşınmak için kendisine gönderici tarafından teslim edildiğinde TC kimlik numarası sorularak ve adres bilgileri sistem kayıtlarından teyit edilmek suretiyle teslim alındığını, davacı tarafından bildirilen TC kimlik numarası ve adres bilgileri ile müvekkil şirket kayıtlarında sorgulama yapıldığında davacı … …’ın TC kimlik numarası ile kayıtlı 3 adet farklı müşteri numarası ve adres bulunduğunun görüldüğünü, ayrıca gönderici tarafından müvekkil şirkete bildirilen TC kimlik bilgileri ile gönderici adresi olarak bildirilen adresin de sistem kayıtlarında uyuştuğunun görüldüğünü, bu halde şubeye gelerek kendini … … olarak tanıtan şahıs davacının bilgilerini eksiksiz olarak ibraz ettiğini, bu durumda yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getiren müvekkil şirkete kusur atfedilecek herhangi bir durum bulunmadığı gibi iddia olunduğu gibi zararlarına kanaat getirilmesi halinde ise davacının bu husumetini kendisinin bizzat şubede görüştüğü şahsa yöneltmesi gerekmekte olduğunu, nitekim davacının gönderici olan şahsı şubeye çağırıldığı gün davacı ve gönderici şubede bir araya gelmiş ve aralarında görüşerek şubeden ayrılmış olup, bu hususun da tanık beyanları ispatlanacağını, durum bu olmasına karşın davacı tarafından şube personeli hakkında suç duyurusunda bulunulmuş sonrasında huzurdaki dava ikame edilmiş ise de davacının bu fiilleri ile neyi amaçlamış olduğu tarafımızca anlaşılamadığını, her koşulda göndericinin kendisi olmadığı iddiasında bulunan davacı kimlik ve adres bilgilerinin üçüncü kişilerin eline geçmesi söz konusu ise bu durumun tespitinin yapılması gerekmekte olduğunu, hiçbir halde müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından afaki ve soyut iddialara istinaden maddi ve manevi tazminat talep edilmiş olup bu taleplerin kabulü mümkün olmadığını, davacı taleplerine ilişkin olarak herhangi bir delil bildirmediğinden bu aşamadan sonra delil bildirmesine muvafakatimiz bulunmamakta olduğunu, davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla manevi tazminatın unsurları oluşmadığından reddedilmesi gerekmekte olduğunu,
Davacı yan tarafından iddialarını, iddiları kapsamında ürün içeğini ve maddi zararını destekler nitelikte belge sunulmadığını, müvekkil şirkete ambalajlı şekilde teslim edilip “dosya” olarak bildirilen ürün içeriğine ilişkin davacı iddiaları ispata muhtaç olduğunu;
Somut durumda müvekkil şirket hiçbir suretle bilinmesi mümkün olmayan ürün içeriğine dayanarak müvekkil şirketin tamamen ilgisiz olduğu bir durum bakımından talepte bulunması alenen hukuka aykırı olduğunu, bilhassa ürün içeriğine dair davacının soyut ve ispata muhtaç iddiaları dışında somut durumu ortaya koymaya yönelik bir veri bulunmadığının görülmekte olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan ve davacının iddiaları uyarınca gönderi içeriği ile ilişkilendirilmesi ispata muhtaç olan durum karşısında müvekkil şirketin sorumluluğu olduğunun bildirilmesi hiçbir suretle kabul edilemez olduğunu, müvekkili şirketin gönderinin içeriğinin kontrol etme yükümlülüğü bulunmamakta olduğunu, müvekkil şirketin gönderi içinde ilaç bulunduğunu bilebilecek durumda da olmadığını, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle esasa girilmeksizin reddine, aksi kanaat hasıl olduğu takdirde davanın esastan reddini aksi takdirde ise müvekkili şirket hakkında sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanmasını talep etmektedir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Gönderici olarak davacıların adı yazılarak tehlikeli madde içeren kargo paketinin davalı tarafından dağıtıma çıkarıldığı iddiası ile 500,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat istemine ilişkin dava olduğu görüldü.
Mahkememiz dosyasının 13/06/2022 tarihli celsesinde dinlenen davalı tanığı … ” Ben davalı … kargo şirketine bağlı … de ki acentesinin müdürüyüm, kendi şahıs şirketim de davalıya bağlı olarak çalışmaktayım, Şubemize … … olarak kendini tanıtan şahıs gelip, onun TC numarasını vererek kargoyu teslim etmiştir, sonrasında müşteriye ulaşılamayınca telefon numarasından … … arandığında, gönderiyi ben yapmadım dedi, sonrasında şubeme geldi, adına gönderilen kargoyla bir ilgisinin bulunmadığını söyledi, bunun üzerine kamera kaydını incelediğimizde teslim edenin farklı bir şahıs olduğunu tespit ettik, bu şahıs daha öncesinde bizi arayarak kargosunun neden teslim edilmediğini sorduğu için telefon numarası bırakmıştı, bende onu aradım, davacı … şubemizde iken bu şahısta geldi, geldiğinde davacı … ile ” kusura bakma yanlışlık oldu ” diye konuştu, sanki birbirlerini daha önceden tanıyor gibiydiler, davacı da başka bir şey sormadan çekip gitti, diğer şahısta kargosunu geri alıp gitti, ilkinde davacının kiminle muhattap olduğunu bilmiyorum, ancak sonrasında şubeye geldiğinde benimle muhattap oldu, sistem üzerinden TC’sini sorguladık, … … ismi ve tc numarası ile 3 tane … … kaydı olduğunu tespit ettik, yalnız adresler farklıydı, bunu kendisine sorduğumuzda farklı yerlerden de gönderi yapabiliyorum, bizde aynı şahsın birden fazla olabileceğini değerlendirdik, kamera kaydını incelediğimizde davacı adına gönderiyi teslim eden şahsın farklı bir şahıs olduğunu tespit ettik, bu şahısa ulaşmaya çalıştık, ancak şubeye gelmedi, bu şahıs kendisini … … olarak tanıtarak kargoyu teslim etmiştir, dava konusu kargo poşet içerisinde getirildiğinden ve şüpheli bir durum gözlemlenmediğinden personelce teslim alınmıştı, aynı şahsa daha önceden de şubemizden … … adına gönderiler yapılmıştı, ancak içeriğini hatırlamıyorum, bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyan verdiği görülmüştür.
Dosyanın uyuşmazlık noktaları hakkında rapor düzenlenmesi için dosyanın borçlar hukuku nitelikli hesap uzmanı ve taşımacılık sektör uzmanından oluşan bilirkişiye heyetine tevdine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasında 02/08/2022 tarihli bilirkişi raporunu düzenlenmiştir.
Raporda özetle;
“Kargo Sevk Bilgileri Yönü İle İnceleme:
Dosya kapsamına sunulan belge/bilgiler incelendiğinde, davaya konu kargo sevkiyat bilgilerinin aşağıdaki gibi olduğu görülmektedir.
Çıkış Şubesi: …
Varış Şubesi: …
Kargo Gönderi No: …
Kargo Parça Adedi:1
Toplam Ağırlık: Dosya 1 kg/desi
Alıcı Adı: … …
Gönderici Adı: … …
Kargo Sevkiyata Çıkış Tarihi: 12.07.2021
Varış Şubesine Ulaşma Tarihi: 13.07.2021
İade Teslim Tarihi: 17.07.2021
Teslim Alan: Kargo Göndericiye İade
İadeyi teslim alan … (ekran görüntüsüne göre)
Ürün İçerik Bilgisi: “Dosya” notu düşülmüş
Taşıma Ücreti:17,9360TL
Yukarıda sevkiyat bilgileri bulunan davaya konu kargonun 12.07.2021 tarihinde … Kargo İstanbul … şubesinde sevkiyata hazırlandığı ve İstanbul … şube varışlı olarak sevkedildiği; kargo parça sayısının 1 adet dosya olduğu, dosya olması nedeni ile ölçüm tartım hesabına dahil olmadığı ve 0 ds/kg olarak işlem gördüğü, bu nedenle toplam ağırlığın 1 kg/desi olarak kabul edilebileceği; kargo sevk belgesine ürün içeriği olarak “dosya” notu düşüldüğü görülmektedir.
İlgili kargonun 13.07.2021 tarihinde varış şubesine ulaştığı;
Alıcısına ulaşılamaması nedeni ile şubede makul bir süre bekletildiği ve sonrasında17.07.2021 tarihinde çıkış şubesine kargonun iade edildiği; iade edilirken de göndericiye ” kargonuz iade edildi” notu düşüldüğü; gönderenin bu bildirimle kargo gönderiminden haberdar olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı Taşıyıcının Sorumluluğu Yönünden İnceleme:
Davaya konu kargonun Davalı Taşıyıcı tarafından kapalı bir ambalajla (dosya) teslim alındığı, kapalı bir dosya ambalajı ile teslim aldığı kargoyu sevkiyat süresince de kapalı bir şekilde muhafaza ederek göndericiye iade ettiği, içerik bilgisine “dosya” notu düşüldüğü, içerik kontrolü yapılması için kuşkulu bir durum oluşmadığı için kargoyu sevkiyata hazırladığı anlaşılmaktadır.
Karayolu Taşıma Yönetmeliği – Gönderenin ve yolcuların sorumluluğu
MADDE 45–
” (1) Gönderen, gönderilerini, ilgili kanunlara ve diğer mevzuata uygun birşekilde taşımayı yapacak yetki belgesisahibine teslim etmekten sorumludur.
(2) Gönderen; eşyanın cinsi, miktarı, nitelikleri, istifleme şekli, kalkış ve varış noktası, alıcının adı ve adresi ile kimliğini ibraz etmek suretiyle kendi adres ve kimlik bilgileri gibi diğer önemli bilgileri tam ve doğru olarak
yetki belgesi sahibine bildirmek zorundadır. Yanlış ve eksik bildirimlerden doğacak sorumluluk gönderene aittir.”
Gönderinin içerik ve diğer bilgilerinin doğruluğunu ispat yükümlülüğü gönderene aittir. Kuşkulu ve gerekli haller dışında içerik kontrolü yapılmaz ve bu durumda müşteri beyanı esas alınır.
Davalı Taşıyıcının, şubeye gelen gönderici olduğu iddia olunan kişiden kargoyu kimlik bilgisi tespiti yaparak teslim aldığı, ancak; gönderici kılığında şubeye gelen başka bir kişiden kargoyu teslim aldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar göndericinin sonradan farklı bir kişi olduğu anlaşılmış olsa da; davalı taşıyıcının bunu tespit etmesinin mümkün olamayacağı, taşıyıcının kusuru veya pervasız/kasıtlı davranışının bulunmadığı, hizmetin usulüne uygun bir şekilde gerçekleşmiş olduğu kanaati oluşmaktadır.
Taşıyıcının sorumluluğu ile ilgili Türk Ticaret Kanunu 875 hükmü şu şekildedir:
TTK Taşıyıcının sorumluluğu
I- Zıya veya hasar ile gecikmeden doğan zarardan sorumluluk
MADDE 875-
(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.”
Davalı taşıyıcının kimlik tespit yaparak kargoyu kabul etmesi ve ilgili kişinin gerçek gönderici olup olmadığını o süreçte anlamasının mümkün olamamaktadır. Bununla birlikte, somut olay kargo davalı taşıyıcının sorumluluğunda ve zimmetinde iken meydana gelmiştir.
TTK 882 Hükmüne Göre Taşıyıcının Sınırlı Sorumluluk Tutarı Yönünden Dosyanın İncelenmesi:
Davacı Taşıyıcının ilgili kargoyu sağlam ve kapalı ambalajla teslim aldığı, içeriği “dosya”
olarak belirtilen kargonun içeriğinde başkaca bir ürün olduğunu bilmesinin mümkün olamayacağı, kargo sevkiyat sürecini sektörel uygulamalar ve mevzuat yönünden usulüne uygun yaptığı; Bununla birlikte, somut olay kargo davalı taşıyıcının sorumluluğunda ve zimmetinde iken meydana gelmiş olduğu anlaşıldığından; sayın mahkemenin taktir etmesi durumunda, Davalı taşıyıcının Sorumluluk Sınırları şu şekilde olacaktır:
Türk Ticaret Kanunu
VI – Sorumluluk sınırları ile ilgili Madde 882 hükümleri gereğince:
MADDE 882- (1) Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
(2) Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; a) Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, b) Gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse,
değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
(4) Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.
Davaya konu kargo için taşıyıcının sınırlı sorumluluk hesabı aşağıdaki gibi hesaplanmıştır:
Kargonun brüt ağırlığı: 1 kg/ds
Taşıyıcının sınırlı sorumluluğu= Kargo brüt ağırlığı * 8,33 SDR
Taşıyıcının sınırlı sorumluluğu= 1 kg * 8,33 SDR: 8,33 SDR’DİR.
(Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği 17.07.2021 tarihi için belirlediği SDR/TL değeri 12,1229 TL’dir.
Taşıyıcının Sınırlı Sorumluluğu = 8,33 SDR * 12,1229 USD/TRY = 100,98TL olarak hesap edilmiştir.
Tanık beyanı da değerlendirilmiş olup, davacının maddi ve manevi tazminat talebi olduğu göz önünde bulundurulduğunda, somut olayda dava dışı bir şahısın davacı gibi davranarak ve onun TC kimlik numarasını ve bilgilerini vererek dava konusu paketi davalı kargo şirketine verdiği anlaşılmaktadır. Davalı kargo şirketinin kanundan doğan bir sorumluluğu olsa dahi tazminat hukukunun temel esası zararın varlığına dayanır. Dosya kapsamı incelendiğinde mezkur olay neticesinde davacının maddi zarara uğrayıp uğramadığı dosya kapsamından anlaşılmamakta olup, davacının bu iddiasını somutlaştıramadığı düşünülmektedir.
İkinci olarak manevi zarar ile ilgili olarak;
TMK. m. 25, kişilik hakkına saldırı halinde saldırıya uğrayan davacının manevi tazminat isteminde bulunabileceğini düzenlemiştir. TBK. m. 58, kişilik hakkının zedelenmesinde manevi zarar talebini düzenleyen genel kuraldır. TBK. m. 58, başka bir kanun özel olarak kişilik hakkının hukuki olgularını farklı düzenlemediği durumlarda uygulanan genel kuraldır. TBK. m. 56 bedensel bütünlüğün ihlalinde manevi tazminat talebini özel olarak düzenlemiştir. Bu nitelikte özel düzenlemelere, örneğin TBK. m. 47, 437, 438/III ve TMK. m. 123, 158/II, 174 hükümlerinde rastlamaktayız. Bunlardan TBK. m. 56, özel kanunlardaki ölüm ve bedensel bütünlüğün zedelenmesi durumunda gerçekleşen manevi tazminat taleplerinde genel hüküm olarak uygulanır. TBK. m. 56 gibi, TBK. m. 58’de kendine özgü sorumluluk kuralı olmayıp, diğer hukuk kurallarından kaynaklanan sorumlulukta değerlendirilmesi gereken tazmin kuralıdır. TBK. m. 58 ona göre özel kural niteliğinde olan TBK. m. 56 ile aynı amaca yöneliktir.
Manevi tazminatı gerektirir biçimde davacının bu olay neticesinde manevi zarara uğrayıp uğramadığı dosya kapsamından anlaşılmamış olup, takdiri Sayın Mahkemenindir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda, hukuki değerlendirme ve nihai takdir Sayın Mahkemenin olmak üzere;
Davaya konu kargonun Davalı Taşıyıcı tarafından kapalı bir ambalajla (dosya) teslim alındığı, kapalı bir dosya ambalajı ile teslim aldığı kargoyu sevkiyat süresince de kapalı bir şekilde muhafaza ederek göndericiye iade ettiği, içerik bilgisine “dosya” notu düşüldüğü, içerik kontrolü yapılması için kuşkulu bir durum oluşmadığı için kargoyu sevkiyata hazırladığının anlaşıldığı,
Her ne kadar göndericinin sonradan farklı bir kişi olduğu anlaşılmış olsa da; davalı taşıyıcının bunu mevcut koşullarla tespit etmesinin mümkün olamayacağı, taşıyıcının kusuru veya pervasız/kasıtlı davranışının bulunmadığı, hizmetin usulüne uygun bir şekilde gerçekleşmiş olduğu kanaatine ulaşıldığı,
Sayın mahkemenin taktir etmesi durumunda, TTK 882 hükmüne göre Davalı Taşıyıcının Sınırlı Sorumluluğu = 8,33 SDR * 12,1229 USD/TRY = 100,98TL olarak hesap edildiği,
Davacının maddi ya da manevi zarara uğradığının dosya kapsamında somutlaştırlamadığı,…” şeklinde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Taraf vekillerinin kök rapora vaki itirazları yanıtlanacak ve celp edilen dosya ve ekleri de irdelenecek şekilde ek rapor düzenlenmesi için dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasında 18/09/2023 tarihli bilirkişi ek raporun düzenlenmiştir.
Raporda özetle;
” Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda, hukuki değerlendirme ve nihai takdir Sayın Mahkemenin olmak üzere; Kök Rapordaki görüş ve kanaatimizi değiştirecek bir bilgi/belge/delil sunulmadığından kök rapor sonucumuzu tekrar ettiğimiz yönündeki raporumuzu Sayın Mahkemenin takdirlerine saygılarımız ile arz ederiz. ” şeklinde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Davacı adına meçhul şahıs adına dava dışı şahsa gönderilen ve yeşil reçete ile satılan ilaç içerdiği belirtilen kargonun iadesi aşamasında kargonun davacının kargodan haberdar olduğu, iradesi ve bilgisi haricinde adına kargoyu teslim alıp dağıtıma çıkaran davalıya karşı şahsı ve şahıs firması adına maddi manevi tazminat davası açtığı anlaşılmakla her ne kadar davacı maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de maddi zarar somut olarak ifade edilip delillendirilemediğinden maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Dava konusu kargonun davacı tarafın iradesi veya bilgisi dahilinde dağıtım için davalıya teslim edildiğine dair somut bir delil bulunmadığından ve bu konuda ispat külfeti davalıda olduğundan, davacının iradesi ve bilgisi haricinde göndericisi davacı olarak belirtilerek gönderini kabul ve dağıtıma çıkarıldığını kabul etmek gerekir. Davalı, teslim eden şahsın kimlik bilgilerini almadan göndericisi davacı olarak gösterilen gönderiyi teslim alıp dağıma çıkarmakla dikkatsiz ve özensiz davranmıştır. Haksız fiil niteliğindeki bu ihmal nedeniyle davacı ilgisiz ve habersiz olduğu kimliğini bilmediği şahıs tarafından adına yapılan bu gönderim işlemi nedeniyle gönderinin içeriği ne olursa olsun davacının ciddi bir tedirginlik ve üzüntü yaşadığını kabul etmek gerektiğinden, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile ihmali davranış ile manevi zararın niteliği gözetilerek, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacıların maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 5.000,00 TL manevi zarar bedelinin 09/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 341,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 862,42TL’den mahsubu ile artan 520,87‬TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
4-Maddi tazminat yönünden; Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden; Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı alınarak davacılara ödenmesine,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan (başvurma harcı 59,30 TL + vekalet harcı 8,50 TL+ 96,50 TL posta masrafı +3.000,00 TL bilirkişi ücreti =) olmak üzere toplam 3.164,3‬0 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %9,90 kabul ) nazaran 313,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan 862,42TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
9-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL’nin red ve kabul oranına ( %9,90 kabul ) nazaran 130,68‬ TL’sinin davalıdan, 1.189,32‬ TL’nin davacılardan alınarak hazineye irad kaydına.
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı (e duruşma ile) kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır