Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/760 E. 2023/96 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/760 Esas
KARAR NO : 2023/96
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/02/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının imal ettiği ipliklerin fatura mukabili davalıya satışının gerçekleştirildiği, Fatura bedellerinin ödenmesi talep edildiğinde, davalı şirketin ürünleri teslim edebilmesi için nakde ihtiyacının olduğunun beyan edildiği, bunun üzerine davalı firmaya 02.06.2016 tarihinde 37.000,00 TL nakit ödeme yapıldığı, davalı firmanın sipariş ettiği ipliklerin teslim edildiği ve cari hesaba mahsuben 200.000,00 TL tutarlı çekler alındığı, ancak bakiye borç tutarının ödenmediği, Bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. ve 2021/… E. sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığı, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, arabuluculuk sürecinin uzlaşmazlıkla sonuçlandığı, Sipariş edilen ürünlerin davalı tarafından irsaliyeler ile teslim alındığı, bakiye borç tutarının ödenmediği, yapılan takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiği, Bu nedenlerle itirazın iptalini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taleplerinin kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, davaya konu bedellerin 2016 yılı içerisindeki ticari ilişkiden kaynaklandığı, bu nedenle 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, Taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap borcunun farklı tarihlerde düzenlenen çeklerle ve nakit olarak yapılan ödemelerle 20.12.2016 tarihi itibarıyla sıfırlandığı, bu hususun davalı şirketin defter kayıtlarına bakılarak da anlaşılabileceği, 2016 yılından kaldığı iddia edilen 452.918,85 TL alacağın, aradan geçen uzun bir sürede neden talep edilmemiş olduğu belirtilerek, davacının haksız ve kötü niyetli olduğu, Bu nedenle de davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Fatura alacağı iddiası ile davacı tarafından davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2021/… – 2021/ … esas sayılı dosyalarından başlatılan icra takiplerine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Deliller: Dosya içeriği, Bilirkişi incelemesi, … İcra Müdürlüğünün 2021/… – 2021/ 18164 esas sayılı dosyaları
Mahkememiz dosyasından 15/04/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin tasdik durumlarının aşağıdaki gibi olduğu görülmüştür:
Defterin Nev’i Yevmiye Defteri Defteri Kebir Envanter Defteri
Kapanış Tasdik Tarih / No.su … Not. 28.06.2017/… Kapanış tasdikine tabi değil Kapanış tasdikine tabi değil
Tasdik Makamı … Noterliği … Noterliği … Noterliği
Tasdik Tarihi / No.su
22.12.2015 / …
22.12.2015 / …
22.12.2015 / …
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinde, ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin düzenlemeye yer verilmiş olup, defterlerin, tacirlerin kendi lehlerinde delil olabilmesi için Kanun’a uygun olarak tutulması zorunluluğu bulunmaktadır. Defterlerin Kanun’a uygun olarak tutulması tabiri, defterlerin mevzuatta gösterildiği şekilde düzgün tutulmasının yanında, açılış ve kapanış tasdiklerinin de kanunlarda gösterildiği şekilde yapılmış olması anlamına gelmektedir.
İncelenen 2016 yılına ait davacı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırıldığı tespit edilmiştir. Bu meyanda davacı şirket ticari defterlerinin kendisi lehine delil olma vasfını haiz olduğu,
Davacı şirket kayıtları üzerinde yapılan incelemede; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 31.03.2016 tarihinde başladığı, davacı şirketin 2016 yılı içerisinde muhtelif tarihlerde düzenlemiş olduğu 14 adet mal satış faturası ile bankadan gönderilen para mukabilinde toplam 608.253,11 TL tutarında mal satışı ile bu satışlar karşılığında düzenlenen çeklerle 200.000,00 TL tutarında tahsilat gerçekleştirildiği, bakiye (608.253,11 TL – 200.000,00 TL) 408.253,11 TL tutarında davalı işletmeden cari hesap alacağının olduğu tespit edilmiştir.
Davalı Taraf Defterleri Üzerinde Yapılan İnceleme
Davalı tarafın 2016 yılı ticari defterlerinin tasdik durumlarının aşağıdaki gibi olduğu görülmüştür:
Defterin Nev’i Tasdik Makamı Tasdik Tarihi / No.su Kapanış Tasdik Tarih / No.su
Yevmiye Defteri … Noterliği 28.12.2015 / … Kapanış tasdiki yaptırılmamıştır
Defteri Kebir Defterin tasdik bilgileri bilirkişi incelemesine ibraz edilmemiştir.
Envanter Defteri … Noterliği 28.12.2015 / … Kapanış tasdikine tabi değil,
İncelenen 2016 yılına ait davalı taraf ticari defterlerinden yevmiye ve envanter defterinin açılış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırıldığı, ancak yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yaptırılmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, kebir defterinin tasdik bilgileri bulunamadığı gerekçesi ile bilirkişi incelemesine sunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı taraf ticari defterlerinin kendisi lehine delil olma vasfını haiz olmadığı,
Davalı işletme kayıtlarında davacı şirkete ait cari hesap hareketlerinin yer aldığı cari hesap ekstresi üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı şirketin düzenlediği satış faturalarının davalı işletme defterlerine kayıt bilgilerinin aşağıdaki gibi olduğu tespit edilmiştir:
31.03.2016 tarihinde başladığı, davacı şirketin 2016 yılı içerisinde muhtelif tarihlerde düzenlemiş olduğu 14 adet mal satış faturası karşılığında toplam 560.081,15 TL tutarında mal alımı gerçekleştirildiği, bu alımlar karşılığında düzenlenen çekler ve yapılan nakit ödemelerle cari hesap borcunun kapandığı ve 20.12.2016 tarihi itibarıyla cari hesap borcunun sıfırlandığı görülmüştür.
Tarafların defter kayıtlarının delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususu bir kenara bırakılarak, cari hesap hareketleri ile bilirkişi incelemesine sunulan diğer belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davalı taraf defter kayıtlarında ödendiği belirtilen 560.081,14 TL’nin sadece 200.000,00 TL’lik kısmına ait belgelerin bilirkişi incelemesine sunulabildiği, davacı tarafın da banka yoluyla ödediğini ifade ettiği,
37.000,00 TL tutarlı ödemenin belgesinin bilirkişi incelemesine sunulamadığı hususları bir arada değerlendirilerek, taraflar arasındaki ticari ilişki sonucunda davacı tarafın 371.243,11 TL tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 29/11/2022 tarihin ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Kök raporda, tarafların defter kayıtlarının delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususu ayrıntılı olarak değerlendirilmiş olup bu husus bir kenara bırakılarak tarafların borç/alacak tutarının incelenmesinde; her iki taraf kayıtlarında da davacı şirket tarafından düzenlenen 14 adet faturanın bulunduğu, ancak 21.10.2016 tarih ve … tutarlı faturanın taraflarca farklı tutarlarda kaydedildiği, bunun sebebinin, 5.389,01 USD olarak düzenlenen faturanın, üzerinde yazılı kur ile davacı şirket kayıtlarında 16.560,97 TL olarak yer almış olmasına karşın, davalı taraf kayıtlarında döviz tutarı olan bedelin hatalı olarak Türk Lirası cinsinden 5.389,01 TL olarak kayıtlara intikal ettirilmiş olmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı şirketin davalı işletmeden 383.769,02 TL ve 7.942,96 USD alacaklı olduğu, … T.A.Ş. tarafından dava dosyasına sunulan belgeler kapsamında … A.Ş. tarafından keşide edilen 200.000,00 TL tutarlı çekin davalı taraf ödemesi olarak kabul edilmesi durumunda ise davacı alacağının (383.769,02 TL – 200.000,00 TL) 183.769,02 TL ve 7.942,96 USD olduğu tespit edilmiştir.
… T.A.Ş. tarafından 24.06.2022 havale tarihli yazı ekinde dava dosyasına sunulan belgeler incelenmiş olup … Ticari Şubesi’ne ait çekin keşidecisinin … A.Ş., muhatabının ise davalı … (… Tekstil) olduğu, çekin 25.04.2017 keşide tarihli ve 200.000,00 TL tutarlı olarak düzenlendiği, çekin cirantaları incelendiğinde, davalı … ( … Tekstil)’ün çeki dava dışı … Ltd. Şti.’ye ciro ettiği, bu şirketin de davacı … A.Ş.’ye ciro ettiği ve çekin davacı şirket tarafından tahsil edildiği anlaşılmakla, söz konusu çekin taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı borca muhsuben davalı tarafından davacıya teslim edildiğine dair somut delil bulunmadığından, çekte davalı cirosundan sonra davalının değil de dava dışı firma … cirosu olup bu firma tarafından davalıya ciro edildiği, çekin dava konusu takip borcuna mahsuben verildiğine dair taraf ticari defterlerinde de bir kaydın olmadığı, bilirkişi raporunun denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu önüne alınarak, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Davanın kabulüne,
1-a)Davalının …. İcra Dairesi 2021/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazı kısmen iptaline, 7.942,96 USD asıl alacak üzerinden takibin devamına, bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4 a maddesi gereği USD yıllık mevduata kamu bankalarınca verilen en yüksek faiz uygulanmasına,
1-b)13.829,96 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-a)Davalının …. İcra Dairesi 2021/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazı kısmen iptaline, 383.763,03 TL asıl alacak ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına,
2-b)76.753,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 30.938,89 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.065,60 TL harcın düşümü ile eksik kalan 26.873,29 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 66.408,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ( 4.065,60 TL peşin harç + ilk masraf 67,80 TL + bilirkişi ücreti 1.500,00 TL + 87,00 TL posta masrafı ) toplam 5.720,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır