Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/758 Esas
KARAR NO : 2023/825
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/11/2023
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı taraf, ile müvekkili arasında ticari ilişki ile hizmet ve beton karşılığı, değişik tarihlerde birden çok fatura düzenleyerek teslim ettiğini, işbu dava ile aynı Cari Hesap Ekstresine dayanan toplamda 91.139,66-TL olan bakiye alacağımızın 36.136,66-TL’lik kısmı takip ve dava konusu yapılarak hakkında karar alınmışsa da, cari hesaba geçirilen … … Seri No. 15.11.2018 Düzenleme Tarihli 55.000-00TL Tutarlı Çek (EK-5) tahsil kabiliyeti olmadığından cari hesaptan düşülemediğini, müvekkili tarafından davalı ile aralarındaki cari hesaba kaydı geçirilmiş ancak tahsilatı sağlanamamış alacak kalemi olan 55.000,00-TL için …. İcra Müdürlüğü 2021/… E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu beyanla icra takibine yapılan itirazın iptalini, davalı aleyhine yüzde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığı halde ileri sürülen alacak iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın alacak iddialarına dayanak olarak sunmuş olduğu faturalara konu mallar tarafımızca hiçbir zaman teslim alınmadığını, ticari defterlerin incelenmesi ile açıkça görüleceği üzere davacı tarafından gerek icra takibine başlanılması gerekse işbu davanın açılması aşamalarında açıkça kötü niyetli bir şekilde hareket edildiğini, davacı tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun ikame edilen işbu davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı bakiye cari hesap alacağının tahsili istemi ile başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı ile davalı arasındaki hazır beton sözleşmesinden kaynaklı olarak davacının davalıya betonların teslimini gerçekleştirmiş olduğu, söz konusu edimleri sebebiyle davalıdan toplamda 91.139,66 TL’lik alacağının bulunduğu iddiasıyla birlikte söz konusu alacağın 55.000,00 TL’lik kısmi için davalının çek teslim etmesi sebebiyle bakiye kalan 36.139,66 TL’lik alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibine girişmiş olduğu, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durması sebebi ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davasının yargılamasının yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş olduğu, söz konusu dosyadan alınan raporda davacının bakiye 55.000,00 TL alacağının olduğunun sabit hale geldiğinin iddia edilmiş olduğu; davacının 55.000,00-TL bedelli … Seri No. 15.11.2018 Düzenleme Tarihli çekin tahsili amacıyla öncelikle … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine girişmiş olduğu, davalının çekteki imzayı inkar etmesi üzerine … İcra Hukuk Mahkemesi 2019/… Esas sayılı dosyasından yapılan yargılama sonucunda takibin iptaline karar verilmiş olduğu, davacının işbu kez faturadan kaynaklanan, çek ile tahsil edilemeyen bakiye 55.000,00 TL’lik alacağını tahsil etmek için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasından takibe girişmiş olduğu, davalının itirazı üzerine takibin durması sebebi ile işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu, davalının taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ve fatura içeriklerini, teslim olduğunu inkar etmiş olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir (Bknz. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2020/297 Esas, 2020/327 Karar Sayılı, 04/06/2020 Tarihli İlamı).
TTK’nın 23. maddesine göre fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Madde hükmüne göre faturanın bir alacağı mevcudiyetine delil teşkil etmesi, karşı tarafa tebliğinden itibaren sekiz gün içinde hiçbir itiraza uğramamış olması koşuluna bağlıdır. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Tek başına fatura düzenlenmesi akdi ilişkinin varlığını ispat etmeye yeterli değilse de, satıcı tarafından gönderilen faturanın alıcı tarafından ticari defterlerine kaydedilmesi durumunda, alıcı ile satıcı arasındaki akdi ilişkinin var olduğu kabul edilebilir. Ancak, eğer fatura, alıcının ticari defterlerinde kayıtlı değilse, satıcı alacak iddiasını diğer delillerle ispat etmelidir.
Sevk irsaliyesine ilişkin olarak ise aynı Kanun’un 230/2-5 maddesi “Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır” hükmünü haizdir. Buna göre usulüne göre düzenlenmiş ve taşıyan ile gönderen veya gönderilenin imzasını haiz bir sevk irsaliyesi de eşyanın taşınmak üzere taşıyıcı tarafından teslim alındığını veya eşyanın gönderilene teslim edildiğini ispata yarayan bir belgedir. Defter ve faturaların da davacı lehine tek başına delil oluşturmayacağı açıktır. (Yargıtay HGK 2017/(19)11-944 e. 2021/197 k. )
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanunun 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. (Bknz. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2022/… Esas, 2023/… Karar Sayılı, 14/09/2023 Tarihli ilamı).
Yargılama esnasında her ne kadar mahkememizin işbu dosyası için …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasının akıbetinin beklenilmesine karar verilmiş ise de mahkememizin işbu dosyası ile bekletici mesele yapılan dosyadaki alacakların mükerrerlik teşkil etmediği, aynı taraflar arasındaki farklı cari hesap alacaklarından kaynaklanmakta olduğu kanaatine varılarak bekletici mesele yapılması ara kararından dönülerek mahkememizin 5 nolu celsesinde taraf vekillerine usulüne uygun ihtaratı içerir şekilde uyuşmazlık konusu alacağın incelenebilmesi amacıyla tarafların 2018- 2023 yıllarına ticari defterlerini sunmak üzere verilen kesin süre içerisinde davalı tarafın mahkememize herhangi bir ticari defter, belge ibraz etmediği gibi mahkememizce verilmiş olan kesin süre içerisinde defterlerin yerinde incelenmesi talebinde de bulunmamış olduğu görülmekle işbu hali ile HMK m.222 hükmü uyarınca davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olduğu kanaatine varılmakla yargılama esnasında davacı tarafın ticari defterlerinin bulunduğu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası, dosyadan alınan bilirkişi raporları, taraflara ait celp edilen BA- BS formları karşılaştırmalı olarak incelenmek sureti ile Mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmış olup bilirkişi tarafından ibraz edilen raporda özetle;
İİB Başkanlığı İmar Müdürlüğünün 05.03.2020 tarihli yazısında dava konusu … İlçesi … Mah. … Sk. No: … adresindeki işyerinde inşaat faaliyetinde bulunarak plan dışı birtakım tesislerin inşa edildiği, imara aykırı olarak yapılan yıkıldığının tespit edildiği, aynı adresteki işyerine 08.09.2020 tarihinde Lokanta Faaliyeti tanımlı İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verildiği,
Dava konusu mahalde ciddi bir inşaat faaliyetlerinin sürdürüldüğü, inşaat için beton dışında başka BA formunda beyan edilecek tutarda malzemelerinde alınması gerektiği, bu dönemde davalının hiçbir alım faturasını BA formu ile beyan etmediği, Aynı dönemde inşaat için gerekli olan davacının dava konusu irsaliyelerde … olarak belirtilen mahale beton teslimatlarının yapıldığına yönelik irsaliyeler düzenlendiği,
Nihai Hukuki değerlendirme Sayın Mahkemede olmak üzere …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/… E sayılı dosyasında alınan Tanık beyanları ve davaya konu mahalde beton alımı gerektiren inşaat işlerinin olması her ne kadar imzaları inkar etse de irsaliyelerde teslim alanların imzalarının olduğu dolayısı ile davaya konu faturalar muhteviyatı betonun davalı işyerine teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği,
Davacının Sayın Mahkemece celp edilen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/… E sayılı dosyasından … Seri No. 15.11.2018 Düzenleme Tarihli 55.000-00TL tutarlı çeki davalının borcundan düşülmesi sonucunda bakiye 36.139,66 TL tutarlı cari hesap alacağını tahsil amaçlı dava konusu ettiği, söz konusu çekin imzanın davalı imza yetkilisin el ürünü olmadığının tespiti sonucu tahsil kabiliyeti kalmadığından ve 36.139,66 TL tutarlı cari hesap bakiyesi …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/… E sayılı dosyasında dava konusu edildiğinden davacının davalıdan 55.000,00 TL alacağı olacağı,
Kanaatine varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
Davacının teslim olduğunu gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin tespiti noktasında dosyaya celp edilmiş olan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde içerisinde sevk irsaliyelerinin bulunduğu, anılan gerekçeli kararda özetle; “Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 05/12/2019 tarihli bilirkişi ön raporunda özetle; “davacı tarafından satılan mal karşılığında oluşan Cari hesaba dayali alacağın, davacının mahkemeye sunmuş olduğu ticari defter kayıtlarında 36.139,66 TL olarak yer aldığını, davaya konu olan faturalara ait mevcut bir iş akdinin bulunduğu ve bu iş akdinde bulunan kaşe ve imzaya davalı tarafça itirazda bulunulduğunu, davalının kayıtlarında borcun yer almadığını” beyan etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf sunduğu 07/07/2020 tarihli dilekçe ile huzurdaki uyuşmazlığın betonun verilip verilmediğinin tespiti ile çözümleneceğini, teslim tutanaklarında yer alan şahısların tanık olarak dinlenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Davalı tarafça rapora herhangi bir beyan ve itiraz sunulmamıştır.
… Tanık beyanları alındıktan sonra dosya kök raporunu hazırlaması amacıyla ön raporu hazırlayan mali müşavir bilirkişi … ‘e tevdi edilmiş, bilirkişi 26/07/2021 tarihli kök raporunda özetle; “davacı tarafından satılan mal karşılığında oluşan Cari hesaba dayalı alacağın; davacının mahkemeye sunmuş olduğu ticari defter kayıtlarında 36.139,66 TL olarak yer aldığını, davaya konu olan faturalara ait teslimin 3.kişilere teslim konusunu içerdiğini, teslimin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda … Belediye ve … belediye Başkanlığı tarafından elde edilen müzekkere cevaplarında bahsi geçen mahalde beton dökümü işlemine tabi olarak mahalde fiziki değişimlerin bulunduğunu ve bu hususta yıkım kararlarının bulunmasının dava içeriği ve tanık beyanları ile uyumlu olduğunu” mütalaa etmiştir.
… Dosyadaki tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafça davalı tarafa betonun teslim edilmiş olduğu, teslim edilen betonun davalıya ait taşınmaza ve davalı nam ve hesabına hareket eden şahıslara teslim edildiğinin gerek … Belediyesi yazıları gerekse tanık anlatımlarından anlaşılmakla davalı tarafça inkar edilen sözleşmelerdei imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığına dair araştırmaya ihtiyaç duyulmamıştır. Neticeten her ne kadar davalı tarafça ticari defterlere kaydedilmemiş iseler de yukarıda belirtildiği üzere teslim edildikleri mahkememizce kabul olunan beton emtiasına istinaden tanzim edilen faturalardan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmış, davacı tarafın ticari defterleri ile bağdaşmayan davalı ticari defterlerine itibar edilmemiş, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olduğu, mahkememizce davalıya verilen kesin süre içerisinde ticari defter ve belgelerin mahkememize ibraz edilmemiş olduğu, bu hali ile davalının ticari defterlerini ibraz kaçınmış sayıldığı, davacının defter içeriklerini kabul etmiş sayıldığı, dosya kapsamındaki tüm deliller uyarınca teslim olgusunun gerçekleştiğinin ve davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılarak davacının davasının hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporları uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, dava konusu asıl alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olduğu ve davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmekle icra dosyasında asıl alacak tutarı olan 55.000,00 TL ‘nin %20’si oranında olan 11.000,00 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının DAVASININ KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki İTİRAZININ İPTALİ ile; takibin kaldığı yerden devamına,
2-Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 55.000,00 TL ‘nin %20’si oranında olan 11.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli olan 3.757,05-TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 664,27-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.092,78-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 732,07-TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç) davetiye, posta gideri: 298,75-TL, bilirkişi ücreti: 2.500,00TL olmak üzere toplam: 3.530,82-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.