Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/736 Esas
KARAR NO : 2023/161
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin dava, talep ve ıslah haklarının saklı tutulması koşuluyla kısmi alacak kapsamında harca esas değeri 1.000.000 TL olarak belirlediklerini bildirerek dilekçenin devamında da, müvekkili ile davalı arasında güvenlik hizmetine konu edilen Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin , davalı borçlu şirket ile yapmış olduğu sözleşme ile davalının şirketinde güvenlik hizmeti sunduğunu, sunulan güvenlik hizmet bedelinin davalı tarafından müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin tüm edimlerini kanuna ve sözleşmeye uygun olarak davalı yana ifa ettiğini, İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin görevli ve yetkili kılındığını, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkilinin sunmuş olduğu güvenlik hizmetlerine karşılık faturalar da tanzim ettiğini, müvekkilinin alacağının tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak borca, takibe, yetkiye ve tüm ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, müvekkili tarafından verilen hizmete konu faturalar düzenlendiğini, faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalı tarafça yasal süre içerisinde faturalara ilişkin herhangi bir itirazda da bulunulmadığını, davalı adına düzenlenen tüm faturalar yasaya ve usule uygun olarak müvekkillinin ticari defterlerine işlendiğini, taraflar arasındaki Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin 10. Maddesinde; “Hizmet ücreti aylık olarak belirlenmiştir. Aylık ücret, hizmetin ifa edildiği ayın sonunda tahakkuk ederek, faturalandırılacaktır. Fatura tutarı, 20 (Yirmi) gün içerisinde fatura da belirtilen Banka hesabına ödenecektir.” şeklinde ifade edildiğini, fatura bedellerinin 20 gün içerisinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının dosyada mevcut sunulan fatura alacağına, tüm ihtarlara rağmen ödemekten imtina ettiğini, müvekkili şirketin davalı tarafa gönderilen fatura alacaklarını gerek fatura bildirimi gerek şifahen bildirimlerine rağmen tahsil edemediğini, müvekkilinin, davalıya Bakırköy … Noterliği’nin 07.06.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı adına düzenlenen faturaların ödenmesini talep ettiğini ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali için zorunlu olan arabuluculuk sürecine başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takip dosyasında takibin devamına, davalı tarafça haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğinden alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davacı tarafın iş bu davayı açmakta hukuki bir yararının bulunmadığını, müvekkili şirket ile arasında güvenlik hizmetine konu edilen Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin imzalandığını ve “Hizmet ücreti aylık olarak belirlenmiştir. Aylık ücret, hizmetin ifa edildiği ayın sonunda tahakkuk ederek, faturalandırılacaktır. Fatura tutarı, 20 (Yirmi) gün içerisinde fatura da belirtilen banka hesabına ödenecektir.” şeklindeki sözleşme maddesine göre hizmet bedelinin her ayın sonunda tahakkuk etmesi ile kesilecek faturayı müteakiben 20 gün içerisinde banka hesabına yatırılacağını ve müvekkili şirketin fatura borçlarını ödemediğini iddia ederek işbu fatura alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine müvekkili tarafından yapılan itiraz üzerine iş bu davanın açıldığının beyan edildiğini, faturaya itiraz edilmemesinin faturanın içeriğini kabul anlamına gelmediğini, faturaya konu hizmetin ifa edildiğini ve bedele hak kazanıldığının sonucunu doğurmadığını, davacı tarafın faturaya konu edimlerini ayıpsız ve sözleşmeye uygun ifa etmediğini, müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının edimini eksik ve ayıplı olarak ifa ettiğini, davaya konu hizmetin olması gerektiği gibi ifa edilmediğini ve işlemlerin tamamlanmadığını bu nedenle müvekkili şirketin ödenmezlik defi hakkını kullandığını, hizmet sözleşmesinde satıcının hizmeti eksiksiz ve ayıpsız şekilde, sözleşmeye uygun olarak ifa etmek zorunda olduğunu, davacı taraf edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmemesi sebebiyle herhangi bir alacağa hak kazanmadığını, müvekkili şirkete karşı başlatılan icra takibi ve itirazın iptali davasının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine, davacının haksız hukuka aykırı kötüniyetli icra takibi nedeniyle müvekkili şirket lehine icra takibi bedelinin %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı takdirine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasında imzalanan güvenlik hizmetine ilişkin sözleşme kapsamında davacı tarafından düzenlenen faturaların tahsili için başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi, ihtarnameler, mutabakat evrakları, BA ve BS formları, faturalar, taraflara ait ticari defter ve belgeler, bilirkişi raporu.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosya alınıp incelendiğinde, davacı tarafından davalı hakkında 29 adet fatura ve her bir fatura yönünden işlemiş faizler tek tek yazılarak toplam 3.800.729,32 TL alacağın asıl alacağa işleyecek avans faiziyle tahsili için 08/07/2021 tarihinde takip başlatıldığı, borçlu tarafından süresinde 12/07/2021 tarihinde verilen itiraz dilekçesi ile borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 14/06/2016 tarihli Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesi incelendiğinde davacı şirketten sözleşmede yüklenici davalıdan ise işveren olarak bahsedildiği, amaç ve konu başlıklı ikinci maddesinde ise bu sözleşmenin eki olacak görev yeri özel talimatında belirtilen konular çerçevesinde iş bu sözleşmenin 1.3 maddesinde belirtilen proje adresindeki iş yerinin giriş- çıkış ve ortak alandaki ön gözetim tedbirlerinin alınması şeklinde işin tanımının yapıldığı, görevli personel sayısının sözleşmenin 4. Maddesinde belirlendiği, ödemeler başlıklı 10. Maddesinde ise hizmet ücretinin aylık olarak belirlendiği, aylık ücretin hizmetin ifa edildiği ayın sonunda tahakkuk edilerek faturalandırılacağı, fatura tutarının 20 gün içerisinde faturada belirtilen banka hesabına yatırılacağının düzenlendiği, sözleşmenin 16. Maddesinde ise İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairesinin yetkisinin kabul edildiği görülmüştür.
Davacı tarafından dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuğa müracaat edildiği ancak tarafların anlaşamadığı görülmüştür.
Dava dilekçesi ekinde sunulan, 31/08/2021 tarihli mutabakat mektubunda 3.380.883,12 TL , 30/09/2021 tarihli mutabakat mektubunda ise 30/09/2021 tarihi itibariyle 3.485.289,61 TL üzerinde tarafların mutabık kaldığı görülmüştür.
Davacı tarafından Bakırköy … Noterliğine ait 07/06/2021 tarih …yevmiye nolu ihtarname incelendiğinde tarih ve miktarları ayrıca fatura numaraları yazılı toplam 30 adet fatura tek tek belirtilerek toplam 3.048.320,00 TL fatura borcunun 3 iş günü içinde ödenmesinin talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin davalıya 11/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi ekinde sunulan mutabakat mektupları davalı tarafa tebliğe çıkartılarak tebligatın alındığı tarihten itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde … A.Ş kaşesi altındaki imzaya itiraz ediliyorsa bildirilmesi aksi takdirde belge altındaki imzanın …A.Ş’ne ait olduğunun kabul edileceği ihtar edilmiş, tebligatın davalı tarafa yapılmasına rağmen süresinde imza ile ilgili hiç bir yazılı açıklama yapılmadığı görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve belgeleri de incelenerek davacının davalıdan alacağının olup olmadığının tespiti amacıyla Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen 18/05/2022 tarihli rapor incelendiğinde, davacının ticari defter ve belgelerin incelendiği, davacı defterlerine göre 31/12/2021 tarihi itibariyle davalının davacıya 3.569.698,25 TL borcu olduğunu belirterek davacı defterlerinde kayıtlı faturaların raporda excel tablosu halinde gösterildiği tespit edilmiştir. Raporda mutabakat mektupları ile BA ve BS formalarının değerlendirilmesi de yapılarak, davacının takip talebi ve ödeme emrinde 3.093.459,26 TL asıl alacak, 707.270,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.800.729,32 TL üzerinden 08/07/2021 tarihi itibariyle takip başlattığı belirtilerek, asıl alacak miktarı olan 3.093.459,26 TL asıl alacak için ihtarname tarihi olan 11/06/2021 ile takip tarihi arasında geçen süre için 38.329,23 TL temerrüt faizi hesaplanarak sonuç itibariyle takip tarihi itibariyle, takip talebindeki asıl alacaklar bilirkişi tarafından toplanarak davacının takip tarihi itibariyle 3.093.459,26 TL asıl alacak ile 38.329,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.131.788,49 TL alacağı olduğunu tespit ettiği görülmüştür. Bilirkişi raporunda takip tarihinden sonraki tarih olan 31/12/2021 tarihi itibariyle davacının alacağının 3.569.698,25 TL olduğu belirtilmiş olup, davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle takip tarihine göre değerlendirme yapılması gerektiği ayrıca rapordaki excel tablosu incelendiğinde, takip tarihinden sonra kesilen 31/10/2021 tarihli fatura bedeli olan 106.713,00 TL’nin 30/11/2021 tarihinde , 01/12/2021 tarihli fatura bedeli olan 84.248,87 TL fatura bedelinin ise 28/12/2021 tarihinde ödendiği söz konusu ödemelerin birebir 31/10/2021 ve 01/12/2021 tarihli faturalara ait olması nedeniyle söz konusu faturalar ve ödemeler takip tarihinden sonraya ilişkin olması nedeniyle değerlendirmeye alınmamıştır.
Davacı vekili 14/07/2022 tarihli dilekçesinde 18/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin 3.093.459,26 TL asıl alacak, 38.329,23 TL işlemiş faiz olmak üzere 3.131.788,49 TL alacaklarının bulunduğunu belirterek davanın ıslah edileceğini bildirmiştir.
İlk raporda davalı tarafa ait ticari defter ve belgelerin incelenmediği görülmekle davalı defterleri de incelenerek rapor düzenlenmesi hususunda bilirkişiden ek rapor istenilmiş, bilirkişi davalı tarafa ait ticari defter ve belgeleri de inceleyerek 31/12/2021 tarihi itibariyle davalının davacıya 3.569.698,00 TL borcunun bulunduğunu, takip tarihi itibariyle ise davacının davalıdan 3.093.459,26 TL fatura alacağı 38.329,23 TL de işlemiş faiz alacağı olmak üzere 3.131.788,49 TL alacağının bulunduğunu belirttiği görülmüştür.
Davacı tarafın dava dilekçesinin sonuç kısmında icra takibine yapılan itirazın iptali talep edilmesine rağmen kısmi dava açıldığı belirtilerek şimdilik 1.000.000 TL üzerinden talepte bulunulduğu görülmekle ve davacı vekilinin rapora göre davasını ıslah edeceğini 14/07/2022 tarihli dilekçede belirtmesi nedeniyle ıslah dilekçesi vermesi için süre verilmiş, davacı vekili 23/02/2023 tarihli
dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla 1.000.000 TL üzerinden kısmi dava açıldığını, dilekçenin talep sonucu kısmındaki tümden itirazın iptali ibaresinin sehven yazıldığını, bilirkişi raporuna göre müvekkilinin asıl alacak miktarının 3.093.459,26 TL olduğunun tespit edildiğini, buna göre 3.093.459,26 TL asıl alacak, 38.329,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.131.788,49 TL alacakları olduğunu belirterek 1.000.000 TL olan taleplerini 2.131.788,49 TL arttırarak toplamda 3.131.788,49 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmesini belirterek eksik harcı yatırdığını bildirmiştir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 07/06/2021 tarihli ihtarnamede bulunan faturalar toplandığında 3.053.322,27 TL fatura toplamının yaptığı, ancak ihtarnamenin sonuç kısmında ilk bilirkişi raporunda da tespit edilen ve 20/12/2019 tarihinde yapılan 5.000 TL’lik ödeme düşülerek ihtarnamenin sonuç kısmında 3.048.320,00 TL alacak yönünden ihtarname çıkartıldığı ve tebliğinden itibaren 3 iş günü içinde ödenmesi için süre verildiği görülmüştür. Takip talebi incelendiğinde ise ihtarnamede olmayan 30/06/2021 tarihli faturanın (söz konusu faturada ödenecek miktar 111.769,78 TL olarak yer almasına rağmen takip talebinde 129.556,33 TL olarak yer almıştır.) 129.556,33 TL olarak takip talebinde ilave olarak talep edildiği anlaşılmıştır. Takip tarihi itibariyle 30/06/2021 tarihli 111.769,00 TL ödenecek tutar yazılı fatura miktarı da ilave edildiğinde davacının takip tarihi itibariyle asıl alacağın 3.160.089,00 TL’dir. Ancak bilirkişi hem kök hem de ek raporunda ödeme emrinde yazılı asıl alacakları ve faizleri ayrı ayrı toplayarak asıl alacak miktarının 3.093.459,26 TL olduğunu belirtmiş, davacı vekili de bilirkişi tarafından tespit edilen bu asıl alacak miktarına itiraz etmeden en son ıslah dilekçesinde 3.093.459,26 TL asıl alacak üzerinden davasını ıslah etmiştir. Taleple bağlılık kuralı gereğince , ihtarname ile talep edilen 3.048.320,00 TL fatura alacağının ödenmesine ilişkin tebligat 11/06/2021 tarihinde yapıldığından , davalı taraf 3 iş günü sonrası olan 17/06/2021 tarihinde temerrüde düşmüştür. Temerrüt tarihi ile takip tarihi olan 08/07/2021 arasında 21 gün olup bu dönemdeki avans faiz oranı %16,75 olduğundan işlemiş faiz hesap edildiğinde; 3.048.320,00 TL X 21 gün X %16,75 / 36500 = 29.376,61 TL işemiş faiz yaptığı tespit edilmiştir. (bilirkişi işlemiş faiz hesabını yaparken temerrüt tarihini esas almaksızın doğrudan ihtarname tarihinden itibaren hesaplama yaptığı gibi ayrıca temerrüt ihtarnamesinde talep edilen alacak miktarı 3.048.320,00 TL olmasına rağmen ödeme emrinde saptadığı asıl alacak miktarı olan 3.093.459,26 TL üzerinden hesaplama yaparak temerrüt faizini fazla çıkarmıştır)
Toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporu, faturalar, mutabakat mektupları, davacı ve davalıya ait ticari defter ve belgeler ve yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında davacının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak taleple bağlılık kuralı gereğince ayrıca davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle takip tarihi olan 08/07/2021 tarihi dikkate alınarak, 3.093.459,26 TL asıl alacak ile mahkememizce hesaplanan 29.376,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.122.835,87 TL üzerinden takibin devamına, alacak likit itiraz da haksız olduğundan %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının Şişli …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin ;
3.093.459,26TL asıl alacak, 29.376,61TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.122.835,87TL üzerinden devamına ,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranda avans faizi uygulanmasına,
624.567,17TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 244.685,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 8.952,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan (davada 59,30 TL peşin harç + 36.405,61 TL tamamlama harcı olan toplam= ) 36.464,91 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk masraf, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti , 247,00 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 1.614,80 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate 1.610,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
7-Zorunlu arabuluculuk kapsamında Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.315,00 TL’sinin davalıdan kalan 5,00 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Bu dava sebebiyle 213.320,91 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (davada 36.464,91 TL + icrada 19.003,65 TL olmak üzere toplam=) 55.468,56 TL’nin mahsubu ile kalan 157.852,35 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/03/2023
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır
¸