Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/72 E. 2021/372 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/72 Esas
KARAR NO : 2021/372
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin çek hesabının bulunduğu … şubesine ait 31/01/2021 keşide tarihli … seri numaralı 100.000 TL çekin rızası dışında tanzim ve imza edildiğini ve bankaya sorulması üzerine bilgi sahibi olunduğunu, çek altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, bu nedenle çekin öncelikle ödeme yasağı kararı verilerek iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava Türk Ticaret Kanunu’nun 757 ve devamı maddeleri gereğince açılmış olup, çekin zayi nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesinde zayi edildiği bildirilen dava konusu çeklerin keşidecisi olması nedeni ile davayı açtığını bildirmiş olmakla, bu husus davanın esasıyla ilgili olup öncelikle, davacının davacı sıfatının değerlendirilmesi gerekir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29/05/2006 gün ve 2005/57755 – 2006/6299 sayılı kararında; TTK nın 669 ve devamı maddelerine dayanarak çek iptali davası açma hakkının sadece lehtar ve hamile tanındığı vurgulanmıştır.
TTK nın 757 maddesine göre ” iradesi dışında poliçe elinde çıkan kişi , ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten men edilmesini isteyebilir. ”
Bu nedenle hem yasal düzenlemedeki açıklık hem de geçerliliğini sürdüren istikrarlı Yargıtay uygulaması dikkate alındığında, keşidecinin çek iptali davası açmasının yasal olanak bulunmadığı kabul edilmedir.
Keşideci – hesap sahibinin kaybettiği, çaldırdığı yada benzer şekilde elinde çıkan çek veya çek yaprağı ile ilgili olarak kendisinden talepte bulunulması halinde, hak iddia edene karşı menfi tespit davası açması mümkündür.
Sonuç olarak; davacı şirketin iptali istenen dava konusu çekleri keşide ettiği ve davacı şirketin keşideci konumunda olmasından dolayı, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı anlaşıldığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Harç peşin alındığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Davacının yatırdığı gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır