Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/711 E. 2023/884 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/711 Esas
KARAR NO : 2023/884
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/11/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 07.09.2014 günü saat 01:30 sıralarında meydana gelen kazada sürücü … …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile D-100 Güney yoldan Bakırköy yönüne seyir halindeyken tam olarak … petrol istasyonu karşısına geldiği esnada aracın sol kısımlarına, aynı istikamete yarış yaparak geldiği ve görgü tanıklarının beyanlarına göre kazadan sonra durmayarak devam eden … plakalı aracın sol şeritte iken sağ kısımlarıyla çarpışması sonucu kaza meydana gelmiş ve çarpışma sonucunda … plakalı araç orta şeritten savrulup kontrolden çıkarak sağ rafüj içerisinde bulunan aydınlatma direğine sol ön kapı kısımları ile çarpması sonucu iki araçlı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kaza esnasında … plakalı araçta yolcu konumunda olduğunu, bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü 2918 sayılı Karayolları Trafik 46/2-c kurallarını ihlal ettiği Kaza Tespit Tutanağı’nda tespit altına alındığını, müvekkilinin söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, … Araştırma Hastanesi ile … Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, müvekkilinde dava konusu kaza dolayısıyla omuz eklem çıkığı oluştuğunu, … Sağlık Bakanlığı … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından 28.08.2019 tarihinde düzenlenen Adli Tıp Kurul Raporu’na göre müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza neticesinde maluliyet oranı %11 (yüzdeonbir) olarak belirlendiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç, davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin 74181222 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, davalı sigorta şirketine 04.12.2019 tarihinde başvurulmuş ve ödeme yapılması için evraklar davalı kuruma teslim edildiğini, yapılan başvuru üzerine sigorta şirketi ile yapılan yazışmalar sonucu sigorta şirketi ile dosyada rapor ile daha yüksek maluliyet oranı belirlenirse oluşan fark için ödeme yapılması talebimizin kabulüyle dosyada uzlaşıldığını, davalı yan, yapılan müracaat üzerine müvekkiline 20.01.2021 tarihinde 28.446,19- TL ödeme yaptığını, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme müvekkilinin gerçek zararını karşılamadığından fark için başvuru yapılarak ödeme yapılması talep edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından gönderilen maili ile yapılan ödemenin değişmeyeceği, ek bir ödeme yapılamayacağını, müvekkilinin daimi maluliyet tazminatı hesaplanması gerektiğini, 5.800,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL geçici bakıcı masrafı ve 50,00 TL sürekli bakıcı masrafı, 50,00-TL tedavi masrafı olmak üzere toplam 6.100,00 TL tazminatın davalı … Sigorta Şirketin temerrüde düştüğü ilk ödeme tarihi olan 20.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Hasar dosyası kapsamında davacıya 20.01.2021 tarihinde 28.446,19-TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketçe ödenen tazminatın davacının zararını tam olarak karşıladığı tespit edileceğini, bu nedenle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep ettiklerini, davacının kaza nedeni ile malul kalıp kalmadığı ve maluliyet oranın tespiti için dosyanın adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’ne gönderilmesini, bakiye tazminat hesaplamasında ödeme tarihi verileri dikkate alınmasını, davacının tedavi giderlerine ilişkin talepleri Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olup davanın Sosyal Güvenlik Kurumu’na ihbar edilerek, kurumun yasal hasım olarak davaya dahil edilmesini, davacının kaza nedeni ile bakıma ihtihacı bulunup bulunmadığı hususu maluliyet raporu haricinde hekim bilirkişiden alınacak ayrı bir rapor ile tespit edilmesini, davacının bakım ihtiyacı aile içersinden karşılanıyor olması halinde tazminattan %50 oranında indirim yapılmasını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, tazminata hükmedilmesi halinde, faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihi esas alınmasını, davacının faiz başlangıç ve faiz türüne ilişkin taleplerinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda 07.09.2014 günü dava dışı sürücü … …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı şirket nezdinde sigortalanmış olan dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karışmış olduğu iki araçlı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası neticesinde … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacı … … …’nun yaranması sebebiyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; 5.800,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL geçici bakıcı masrafı ve 50,00 TL sürekli bakıcı masrafı, 50,00-TL tedavi masrafı olmak üzere toplam 6.100,00 TL tazminatın davalı … Sigorta Şirketin temerrüde düştüğü ilk ödeme tarihi olan 20.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazmini ile davacıya ödenmesi istemi ile işbu belirsiz alacak davasının açılmış olduğu görülmüştür.
2918 sayılı KTK’nın 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup re’sen dikkate alınması gerekir ( Bknz. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/4974 Esas, 2021/6943 Karar Sayılı, 18/10/2021 Tarihli ilamı). İşbu yasal düzenleme uyarınca somut olayda yapılan kontrolde davalı tarafından davadan önce ödemenin 20.01.2021 tarihinde yapıldığı, işbu davanın ise 11.11.2021 tarihinde 2 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmekle yargılama yapılmıştır.
Haksız Fiillerden doğan borç ilişkileri Türk Borçlar Kanununun 49. Ve devamı hükümlerinde düzenlenmiş olup 49. Maddenin “(1)Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
(2)Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemesi ve aynı kanunun Zararın ve kusurun ispatı başlıklı 50. Maddesinin “(1) Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
(2)Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca bir haksız fiil sonucunda zarar görenin tazminat isteminde bulunabilmesi için ortada haksız fiilin bulunması, failin kusur olması, talepte bulunan şahısta zararın meydana gelmiş olması ve zarar ile fiil arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olup bu maddeye göre vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Yargılama esnasında davacı asilin tedavi evrakları celp edilerek ATK’dan davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin olarak rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup dosyaya ibraz edilen raporda özetle;
03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
– E cetveline göre %3,3(yüzdeüçvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
– İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceği,
– Başka birisinin geçici veya sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı
Kanaatine varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
Alınan işbu raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olması sebebiyle işbu maluliyet raporu esas alınmak sureti ile meydana gelen kazadaki tarafların kusur oranlarının tespiti, davacı asilin kaza tarihi itibari ile davalıdan talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için dosyanın 1 aktüerya uzmanı bilirkişisine, 1 sigorta hukuku alanında uzman bilirkişisi ve 1 trafik kazaları alanında uzman bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından hazırlanılarak mahkememize ibraz edilmiş olan raporda özetle;
07.09.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
– Davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı … plaka sayılı aracın sürücüsü … olayda % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında,
– Davacının içinde bulunduğu … plaka sayılı aracın sürücüsü … … olayda % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu,
Davalının %75 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı … … …’nun; Ödeme tarihindeki Verilere Göre;
-Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 413.29 TL
– Sürekli iş göremezlik dönemine ait %3,3 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 59.307,52 TL olduğu,
-TOPLAM: 59.720,81 TL olduğu
-Davalı sigorta şirketi tarafından ise 28.449,19 TL ödeme yapıldığı,
Bu durumda davacının ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zarar ile ödeme arasında fark bulunduğu,
Günümüze kadar bilinen verilere göre; Sayın Mahkemece ödeme ile borcun sona ermediğinin ve ödemenin kısmı ifayı içerir makbuz kabul edilmesi halinde; Günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen zarar tutarından, ödemenin güncel tutarının tenzili sonucu davacının;
– Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 413,29 TL,
– % 3,3 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının = 185.370,15 TL olduğu,
ATK tarafından davacının geçici veya sürekli bakıma muhtaç olmadığı belirlendiğinden bakıcı gideri nedeniyle zarar hesabı yapılmasının mümkün olmadığı,
Davacının yukarıda belirlenen maddi zararlarının bakiye poliçe limiti içinde kaldığı,
Detayları yukarıda yer aldığı üzere; işbu bilirkişi heyet raporunun Kusur Yönünden ve Tazminat Hesabı Yönünden kısımlarında yer alan tespitlere istinaden, davaya konu bakiye zararın TTK Madde 1473 ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. Sigortanın Kapsamı maddesi uyarınca kusur oranı ve sigorta bedeli ile sınırlı olmak üzere davalı … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen ilgili sigorta poliçesi teminat kapsamında olduğu;
Taleple bağlı kalınarak davalı bakımından temerrüt tarihinin 20.01.2021 olarak belirlendiği,
Dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiği,
Kanaatine varıldığı mahkememize bildirilmiştir.
Anılan işbu rapor akabinde davacı tarafça dosyaya ibraz edilmiş olan 21.10.2023 tarihli bedel arttırım dilekçesinde ve işbu dilekçenin açıklanması amacıyla ibraz edilmiş olan 20.11.2023 tarihli dilekçede özetle; “Dava dilekçesinde müvekkil … … … için … Sigorta A.Ş.’den sürekli iş göremezlik tazminatı için 5.800 TL olan talebimizi 179.570,15 TL arttırarak 185.370,15 TL ve 100,00TL geçici iş göremezlik tazminatı için olan talebimizi 313,29 -TL arttırarak 413,29 TL olarak toplamda 185.783,44-TL’nin davalıdan alınarak davacı müvekkil … … …’na verilmesini talep ediyoruz. Talebimiz için davalı … Sigorta A.Ş.’ye temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmekteyiz. ” şeklinde beyanda bulunulmuş olduğu görülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türü olup, sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlıdır.
6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiştir. Yerleşik yargıtay içtihatları, TBK’nın 54.maddesi ile KTK’nın 98.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik ve bakıcı giderine ilişkin zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine aittir. Nitekim mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette bulunan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/2511 Esas, 2021/2452 Karar Sayılı İlamı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/6271 Esas, 2020/8104 Karar Sayılı İlamı, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2021/2156 Esas, 2022/1585 Karar Sayılı, 21/10/2022 Tarihli ilamı, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2021/2933 Esas, 2023/1562 Karar Sayılı, 21/09/2023 Tarihli ilamı da bu yöndedir.
Davacının tedavi gideri alacağına yönelik olarak tazminat talebi bakımından yapılan incelemede mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette bulunan Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2022/262 Esas, 2022/335 Karar Sayılı, 17/02/2022 Tarihli “… TBK 50 maddesi gereğince zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Sağlık kuruluşunda yapılan sağlık hizmeti harcamaları rahatlıkla fatura ve benzeri belgeler ile ispatlanabilir. Ancak bazı giderler var ki her zaman belge temin edilmesi mümkün değildir. Bu gibi durumlarda TBK 50/2 maddesi gereği uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir.(Trafik kazalarından doğan cismani zararlar ve tazmini- Konya barosu yayınları. Shf 11, Yargıtay üyesi: Hüseyin TUZTAŞ)
Bu nedenle kişinin haksız eylemden zarar gördüğünün ve bedensel zarara uğradığının ispatlanması yeterli olup ayrıca iyileşme harcamaları için fatura ve makbuz gibi belgeler bulunup getirilmesi şart değildir. Hiç bir belge sunulmasa bile, hakim, görevlendireceği uzman bilirkişilere tedavi ve tüm iyileşme giderlerini hesaplatmakla ve hüküm altına almakla yükümlüdür. (HGK .26/04/1995 ,1995/11-122 E 1995/430 K)
Davaya konu olayda davacının yaralanması nedeniyle, bu tedavi sürecinde yapılan tüm giderlerin belgeye bağlanması mümkün olmadığı gibi, hayatın olağan akışına göre de davacı taraftan bu yönde bir belgelemenin beklenmesi hakkaniyetle bağdaşmayacaktır. Tedavi sürecinde yapılması muhtemel yol ve ulaşım giderleri, belgeye bağlanamamış tıbbi malzeme, ilaç vs. giderleri olması kaçınılmazdır.” şeklindeki gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda yargılama esnasında celp edilmiş olan belgelerden davacının yaralanma sebebiyle … Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinde birden fazla kez gideri tedavi geçirmiş olduğu ve buna ilişkin olarak dosyaya sunulan evrakta 100,00 TL masraf yapıldığının beyan edildiği, dava dilekçesinde de 50,00-TL tedavi masrafının talep edildiği, bedel arttırım dilekçesinde söz konusu alacak kaleminin bedelinin arttırılmamış olduğu görülmekle bu miktar üzerinden talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporları uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/4875 Esas, 2020/720 Karar Sayılı, 04/02/2020 Tarihli “… 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceği öngörülmüştür. Sigortacının kısmi ödeme yapması halinde ise, söz konusu ödeme tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınacaktır.” şeklindeki gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda davadan önce yapmış olduğu ödemenin yeterli olmadığı da görülmekle davalının kısmi ödeme tarihi olan 20.01.2021 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
1- 07.09.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı olarak 413,29 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 185.370,15 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL tedavi masrafı olmak üzere toplam 185.833,44 TL maddi tazminatın 20.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-07.09.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı olarak davacının geçici ve sürekli bakıcı masraflarının tahsili isteminin reddine,
3-Alınması gerekli olan 12.694,28-TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 59,30-TL ve ıslah harcı olarak alınan 615,00TL harcın mahsubu ile eksik kalan 12.019,98TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılışta sarf edilen 742,10-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen davetiye, posta gideri: 289,10-TL, bilirkişi ücreti: 4.200,00TL, ATK ücreti: 2.310,00 TL olmak üzere toplam: 6.799,10-TL yargılama giderinin %99,9 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 6.792,31 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 29.733,35TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 150,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL’nin %99,9 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.318,68TL’nin davalıdan, 1,32TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.