Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/707 E. 2023/580 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/707 Esas
KARAR NO:2023/580

DAVA:Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/11/2021
KARAR TARİHİ:14/07/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “… Mah. … Bulvarı No:66/1 Esenyurt/İST.” adresinde bulunan iş yerinde tabldot yemek üretim ve dağıtım işi ile iştigal ettiğini, şirket davalı elektrik dağıtım şirketinin … tesisat numaralı abonesi olduğunu, son dönemlerde davalı şirketin faturalarında peyderpey artış olması sebebiyle başvuru yapıldığını, davalı şirket çalışanları tarafından 30.06.2021 tarihinde iş yerine gelinerek yapılan incelemeler neticesinde binaya sonradan yerleştirilen 3 adet baz istasyonuna ait elektrik tesisatlarının davalı şirket çalışanları tarafından yapılan yanlış bağlama neticesinde müvekkilinin … Tesisat numaralı aboneliğine ait … seri nolu sayacından süzme olarak çekildiğinin, böylelikle binada bulunan baz istasyonlarına ait … – … – … seri numaralı sayaçların tüketimlerinin hem ilgili abonelerden tahsil edildiğinin hem de mükerrer olarak müvekkili şirkete kesilen faturalara yansıtıldığının tespit edildiğini, akabinde davalı şirkete başvuru yapılması üzerine bir kısım tenzilat yapıldığını ancak zararın tamamının karşılanmadığını beyanla ; Müvekkilinin zararı tam ve kesin olarak belirlendiğinde HMK 107. Maddesi uyarınca dava değerini artırmak üzere (iş bu belirsiz alacak davası dava değeri olarak şimdilik) 10.000,00 (On Bin)TL zarar miktarının dava tarihinden itibaren yürütülecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından süresi içerisinde mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; 10.06.2021 tarih ve 61067 sayılı davacının dilekçesine istinaden yapılan saha kontrolünde … hizmet numaralı tesisatın çıkış kolon hattından …, … ve … seri numaralı sayaçların süzme olarak enerji kullandığı tespit edilmiştir. İşbu dilekçemiz ekinde bulunan 044071 seri numaralı İlk Endeks ve Değiştirme Protokolüne istinaden tesisattaki süzme kullanım sonlandırıldığını, davacının hizmet numarasına -45136 kWh tenzil hesaplanarak sisteme girildiğini, kurum tarafından yapılmış olan tenzil ve faturalandırma işlemlerinin mevzuata uygun olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, davalı şirket tarafından davacıya düzenlenmiş olan elektrik hizmet bedeline ilişkin faturalarda mükerrer ücret tahsil edilmiş olması sebebiyle bedel iadesi istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin faaliyeti yürüttüğü binaya sonradan yerleştirilen 3 adet baz istasyonuna ait elektrik tesisatlarının davalı şirket çalışanları tarafından yapılan yanlış bağlama neticesinde müvekkilinin … Tesisat numaralı aboneliğine ait … seri nolu sayacından süzme olarak çekildiğinin, böylelikle binada bulunan baz istasyonlarına ait … – … – .. seri numaralı sayaçların tüketimlerinin hem ilgili abonelerden tahsil edildiğinin hem de mükerrer olarak müvekkili şirkete kesilen faturalara yansıtıldığını beyanla HMK 107. Maddesi uyarınca dava değerini artırmak üzere (iş bu belirsiz alacak davası dava değeri olarak şimdilik) 10.000,00 (On Bin)TL zarar miktarının dava tarihinden itibaren yürütülecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
Yargılama esnasında davalı kurum nezdinde tutulan tüm kayıtlar celp edilerek dosya elektrik mühendisi bilirkişisine tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından hazırlanılarak mahkememize ibraz edilmiş olan kök ve ek raporda özetle;
Mükerrerden kastedilen; hem süzme sayaçların, hem de davacının sayacı, süzme sayaçların kaydettiği tüketimlerin aynısını kaydetmiştir. Davalı kurum da, hem süzme, hem de davacının sayacının kaydettiği tüketimler için tahakkuk yapmış ve aynı tüketimler için mükerrer tahsilat yapmıştır. Yani, aynı tüketimler için iki defa tahsilat (mükerrer tahsilat) yapılmıştır.
Kurum tarafından öncesinde tenzil edilen miktar; 87.911 kWh olduğundan, henüz tenzil edilmemiş enerji miktarı; 114.936 kWh – 87.911 kWh = 27.025 kWh’dir.

27.025 kWh üzerinden bedel hesaplanacak olursa ; Toplam = Toplam Enerji Bedeli + Toplam Dağıtım Bedeli + Enerji Fonu + BTV = 18.854,97 TL ‘dir. Bu tutarın %18 KDV’i olan 3.393,89 TL ile birlikte genel toplam = 22.248,86 TL olarak hesaplanır.
Davacı şirket, zararının dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalı kurumdan talep etmektedir. Tarafımdan yapılan faiz hesaplaması davacının talebine uygun olarak, bu gibi ödemelerde yasal faiz işletildiğinden ticari değil, yasal faiz üzerinden yapılmıştır. Davanın devam etmesinden hareketle; kök raporun yazıldığı tarih itibarıyla hesaplanmış ve kanaat olarak bildirilmiştir. Yani, davacı şirkete fazladan tahakkuk ettirilen ve yukarıda detaylı hesabı tekraren verilmiş bedelin, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizle birlikte davalı kurum tarafından ödenmesi gerektiği kanaati oluşmuştur.
Mükerrer tahsilata ilişkin fazla bedel 22.248,86 TL olarak hesaplanmış, davacının talebi üzerine işbu bedele dava tarihinden itibaren işleyen yasal faiz ile hesaplanmış gecikme zammı ile birlikte davalı kurum tarafından davacı şirkete ödenmesi gerektiği kanaati oluşmuştur.
Şeklinde hazırlanan rapor mahkememize ibraz edilmiştir.
İşbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması sebebiyle yargılama esnasında tarafların rapora karşı itirazları reddedilerek davacıya davasını belirli hale getirmek üzere HMK m.107/2 hükmü uyarınca verilen süre içerisinde davacı tarafça sunulan beyan dilekçesinde “… dava dilekçemizde 10.000,00 (On Bin)TL olarak göstermiş olduğumuz dava değerini 22.248,86TL’ye çıkartıyoruz.” şeklinde beyanda bulunarak 22.248,86TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş olduğu ve bu tutar üzerinden eksik harcını ikmal etmiş olduğu, davalı vekilinin işbu talebe karşı zamanaşımı itirazında bulunmuş olduğu görülmüştür.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/208 Esas, 2021/713 Karar Sayılı, 04/02/2021 Tarihli “… Belirsiz alacak davasını düzenleyen 6100 Sayılı HMK 107. maddesinde; “(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. (2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre, belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açılabilecektir.
… Dava açılmakla, belirsiz alacak davasında, alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekte iken, kısmi davada, talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Belirsiz alacak davasında, davalı tarafça dava açıldıktan sonra ileri sürülen zamanaşımı def’i sadece ilk talebi değil bedel artırım talebini de kapsar ve süresinde zamanaşımı def’in de bulunmaması halinde arttırılan bedel için sonradan zamanaşımı def’inde bulunulamaz.” şeklindeki gerekçeli ilamı uyarınca işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olduğu, davacı tarafından dava açıldığı esnada davalının yapmış olduğu mükerrer tahsilatın belirlenebilme ihtimalinin bulunmadığı, davalı tarafça sunulmuş olan cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunulmamasına rağmen bedel arttırım dilekçesine karşı sunulmuş olan beyan dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunulmuş olduğu görüldüğünden usulüne uygun olmayan ve süresinde sunulmayan zamanaşımına yönelik def’i beyanı dikkate alınmamıştır.
Hüküm kurmaya ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının davacıya ait sayaçtan mükerrer tahsilat yapmış olduğu, işbu tutarın KDV dahil 22.248,86 TL olduğu görülmekle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1- Davacının davasının KABULÜ ile; davalı kurum tarafından davacıdan fazla tahsil edilmiş olan KDV dahil 22.248,86 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

2-Alınması gerekli olan 1.519,82-TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 170,78TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.349,04-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 447,75‬- TL ( başvurma, vekalet harcı, peşin harç ve tamamlama harcı), davetiye posta gideri: 120,00-TL, bilirkişi ücreti 900,00TL olmak üzere toplam:1.467,75‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır