Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/706 E. 2022/541 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/706 Esas
KARAR NO : 2022/541
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında tekstil ürünlerinin alım-satımına ilişkin ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davalı şirketin çeşitli tarihlerde tekstil ürünleri siparişi verdiği, davacı tarafından söz konusu ürünlerin davalıya sevk irsaliyesi karşılığında teslim edildiği, akabinde satış faturalarının düzenlenerek davalıya tebliğ edildiği, ilk etapta davalı tarafından ödemeler yapıldığı, devam eden süreçte bakiye 254.336,46 TL’lik alacağın ise ödenmediği ifade edilmiştir. Davalı tarafın ürünleri sevk irsaliyeleri ile teslim alırken veyahut aldıktan sonra TTK hükümleri çerçevesinde süresi içerisinde ayıp bildiriminde bulunmadığı, ayrıca kendisine tebliğ edilen faturalara da yasal süresi içerisinde itiraz etmediği ve düzenlenen faturaların kesinleştiği iddia edilmiştir. Malların tesliminden sonra davalı şirketten bakiye alacak talep edilmiş, ancak her seferinde bahaneler üretilerek ödeme için süre istenildiği, bu süreçte davacının birçok işçisini işten çıkarmak zorunda kaldığı ifade edilmiştir. Davalı tarafın ürünlerin tesliminden aylar sonra yasaya ve usule aykırı şekilde satış ve iade faturaları düzenlediği, bu faturaların içeriğinin “ceza bedeli”, “hata bedeli”, “geç yükleme bedeli”, “rezervasyon bedeli”, “rezervasyon ceza bedeli”, “reklamasyon ceza bedeli”, “depo girdi çıktı ceza bedeli”, “kapama bedeli” gibi çeşitli isimler olduğu, bu surette davacının alacağının mahsup yolu ile sıfırlanmasına çalışıldığı, ayrıca gerçekte herhangi bir ürün iadesinin yapılmadığı ifade edilmiştir. Bu şekilde davalı şirket tarafından düzenlenmiş 17 adet fatura olduğu, bunlardan 12 adedine karşı davacı tarafından iade faturası düzenlendiği, 5 adet faturaya karşı da 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edildiği belirtilmiştir. Davalı şirket aleyhine yapılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının haksız itirazı ile takibin durduğu iddia edilerek itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra-inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı borcun ödenmesi amacıyla müşteri çekleri, bono ve bir miktar nakdi borcuna mahsuben davacı tarafa teslim ettiği, ancak yapılan ödemelerin davalı şirketin borcuna yansıtılmadığı iddia edilmiştir. Davalı şirkete ait defter ve kayıtlar incelendiğinde davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını anlaşılacağı iddia edilerek, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Fatura alacağı iddiası ile davacı tarafından … İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davası olduğu, davalı vekilinin borcun ödendiği iddiasına bulunduğu anlaşıldı.
Deliller; Dosya içeriği, Bilirkişi incelemesi, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası
Mahkememiz dosyasından 03/06/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Davacı işletmenin muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemede; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 11.03.2021 tarihinde başladığı, düzenlenen satış faturalarının … hesabında, davalı şirketin düzenlediği faturaların ise 320 Satıcılar hesabında takip edildiği, her iki hesap tutarının birbiri ile ilişkilendirilmesi suretiyle davacı işletmenin davalı şirketten alacaklı olduğu tutarın 253.423,53 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı Taraf Defterleri Üzerinde Yapılan İnceleme
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinde, ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin düzenlemeye yer verilmiş olup, defterlerin, tacirlerin kendi lehlerinde delil olabilmesi için Kanun’a uygun olarak tutulması zorunluluğu bulunmaktadır. Defterlerin Kanun’a uygun olarak tutulması tabiri, defterlerin mevzuatta gösterildiği şekilde düzgün tutulmasının yanında, açılış ve kapanış tasdiklerinin de kanunlarda gösterildiği şekilde yapılmış olması anlamına gelmektedir. Bu nedenle tasdike tabi defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmaması halinde, bu defterlerin tacirlerin kendi lehlerinde delil olarak kullanılabilmesine olanak bulunmamaktadır.
İncelenen 2021 yılına ait davalı taraf ticari defterlerinin e-defter olarak dijital ortamda tutulduğu açılış ve kapanış beratlarının yasal süresi içerisinde yaptırıldığı tespit edilmiştir. Bu meyanda davacı şirket ticari defterlerinin kendisi lehine delil olma vasfını haiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı şirketin muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemede; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 11.03.2021 tarihinde başladığı, davacı tarafından düzenlenen satış faturalarının karşılığında davalı şirketin yaptığı ödemelerin sonucunda davalı şirketin davacı işletmeye olan borç tutarının 93.101,48 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf ticari defterlerinde davalı şirketten alacaklı olduğu tutarın 253.423,53 TL olduğu, buna mukabil davalı şirket ticari defterlerinde davacı şirkete borçlu olunan tutarın 93.101,48 TL olduğu tespit edilmiştir.
Her iki taraf borç/alacak miktarları arasında (253.423,53 TL – 93.101,48 TL) 160.322,05 TL tutarındaki uyumsuzluğun sebebinin, aşağıdaki ceza içerikli faturalardan kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan, biri … Noterliğinin 30.09.2021 tarih ve … yevmiye maddeli, diğeri … Noterliğinin 05.10.2021 tarih ve … yevmiye maddeli iki ihtarnamesi ile yukarıda dökümü yapılan faturalara konu ürün sevkiyatlarının aylar önce tamamlandığı, sevk irsaliyelerinin muhatabınca imzalandığı, ayrıca fatura muhteviyatlarında belirtilen iade işlemlerinin gerçekleşmediği ifade edilmiştir.
Hem davacı işletmenin hem de davalı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defterlerin tarafların kendileri lehine delil olma vasfını haiz olduğu,
Tarafların yasal defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, 17.09.2021 tarihi itibarıyla davacı tarafın alacaklı olduğu tutar ile davalı tarafın borçlu olduğu tutarın her birinin defter kayıtlarında birbiri ile mutabık olduğu, bu tarihten sonrasında davalı şirket tarafından düzenlenen fatura tutarlarının, davacı işletme kayıtlarında yer almaması sebebiyle tarafların borç/alacak bakiye tutarlarının birbiri ile mutabık olmadığı,
Davalı tarafça düzenlenen ve uyuşmazlık konusunu oluşturan toplam 160.322,05 TL tutarlı ceza içerikli faturaların taraflar arasındaki ticari işlemlerin bir gereği olarak düzenlenmediği, içeriğinin yazılı delillerle kanıtlanmadığı bu nedenle itibar edilemeyeceği ve davacı tarafın faturalara yönelik itirazlarının yerinde olduğu, davacının davalı şirketten alacaklı olduğu tutarın 253.423,53 TL olduğu tespit edilmiş olup, bilirkişi raporunun denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, … İcra Dairesi 2021/… Esas sayılı dosyasına vaki davalı itirazının iptali ile 254.336,46 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-50.867,29 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 17.373,72 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.071,76 TL harcın düşümü ile eksik kalan 14.301,96 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 26.253,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ( 3.071,76 TL peşin harç + ilk masraf 67,80 TL + bilirkişi ücreti 1.000,00 TL + 94,25 TL posta masrafı ) toplam 4.233,81 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır