Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/698 E. 2023/225 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/698 Esas
KARAR NO : 2023/225

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile kredi borçlusu … Ltd. Şti. arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri imzalandığı ve davalı borçlulardan …’ın bu sözleşmeleri hem kendi adına hem de davalı şirketlerin yetkilisi olarak imza etmiş olduğunu, … Ltd. Şti. ve …’ın sözleşmelere müşterek müteselsil kefil sıfatıyla taraf olduklarını, taraflar arasında kurulan Genel Kredi Sözleşmeleri (Ticari Kredi) kapsamında banka tarafından davalılara ticari kredi, Esnek Ticari Hesap Kredisi, … ve birtakım krediler kullandırılmış olunduğunu, davalı borçluların, söz konusu sözleşmeler nedeniyle tahsis edilen ve kullandırılan kredileri vadesinde ödemediğinden müvekkili bankanın işbu kredilerden kaynaklı alacağının muaccel hale geldiğini, vadesi geldiği halde ödenmeyen borçlara istinaden davalı borçluların hesabının müvekkili banka tarafından kat edilerek, davalıya … 6. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numarası ile Hesap Kat İhtarnamesi gönderilmiş ve davalılara tebliğ edilmiş olduğunu, hesap kat ihtarnamesi ile de ödenmeyen bakiye alacağın tahsili amacıyla müvekkilice … 34. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlanıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine davacı banka tarafından başlatılan icra takibindeki ödeme emrinde yer alan, işlemiş ve işleyecek akdi faiz ile temerrüt faizine ve oranlarına, %5 BSMV vergisine, icra takibinde 2 ayrı kalem şeklinde talep edilen alacağa yürütülen %38.70 ve %31,80 oranındaki faiz kalemlerine, takipten sonra işleyecek faize ve faiz oranlarına, ihtarname masrafına açıkça itiraz ettiklerini, itirazları nedeniyle ve belirtilen kalemler açısından takibin durdurulmasına karar verilmesini, müvekkilleri tarafından yapılan ödemelerin ana paradan mahsup edilmediği için hesaplanan alacak miktarının fazla olduğunu, bu nedenle işletilen faizlerin de fazla talep edildiğini, borçlulara kredi kat ihtarnamesi yollanmadığı için faiz isteminin yasal olmadığını, müvekkillerine çıkarılan tebligatta kredi sözleşmesi, ihtarname ve hesap özetinin tebliğ edilmemesi nedeniyle takibe bu açıdan da itiraz ettiklerini, borçluların her birinin sorumlu olacağı miktarların ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle takipte karışıklık yaratacağından takibe bu yönden de itiraz ettiklerini, icra dosyasında yaptıkları itirazları tekrar ettiklerini ve mahkemenin bu itirazları değerlendirmesini talep etmekte olduklarını, davacı tarafın, müvekkillerine hesap kat ihtarnamesi yollamamış olduğunu, ayrıca, davacı banka tarafından müvekkillerine muacceliyet ihbarı gönderilmediğini bu sebeple, sözleşmenin feshinin geçerli olmadığını belirtiklerini, bu nedenle muacceliyet şartı yerine getirilmediğinden ve yapılan hesap kat ihtarı olmadığından tarafların temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, bu nedenle alacaklı tarafın talep ettiği işlemiş ve işleyecek faiz konusundaki talebinin dinlenemeyeceği ve reddi gerektiğini, alacaklı vekilinin, bankanın defter ve kayıtlarının kesin delil olacağı yönündeki beyanları gerçeği yansıtmadığını, müvekkillerinden …’ın evli olup, banka ile yapılan ve şirket adına verilen bir kefalette yasa gereği eşinin açık rızasının alınması gerekmekte olduğu, bu rıza olmadığına göre, verilen kefaletin geçersiz olduğunu ve müvekkili açısından davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davacı banka tarafından düzenlenen sözleşmelerde faiz ve faiz oranları ile ilgili olarak ciddi bir şekilde davalılar aleyhine durum yaratmış olduğunu, davalılardan …’ın eşinin açık bir onayını da almamış olduklarını, davacı vekilinin İcra İnkar talebinin de reddi gerekmekte olduğunu, yapılan itiraz üzerine açılan işbu davanın ve davada talep edilen alacaklar likit olmadığından ve takibe yapılan itiraz haklı olduğundan talep edilen icra inkar tazminatının reddine karar verilmesini, karşı tarafın icra tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin dahi karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak ödenmeyen alacağın tahsili istemiyle borçlu ve kefiller aleyhine başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı banka ile davalılardan … Limited Şirketi arasında toplam 2.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri ile Ticari Kredi Kartı Sözleşmesinin akdedilmiş olduğu ve diğer davalılar … Şirketi ile …’ın işbu sözleşmeleri kefil sıfatı ile imzalamış oldukları, sözleşme kapsamında davalıya 1 adet ticari kredi kartı verildiği ve 1 adet ticari kredili mevduat hesabının açılmış olduğu, söz konusu hesaplardan kaynaklı olarak davalının alacaklıya olan borcunu ödememesi üzerine davalılara hesap kat ihtarının çıkartılarak … 34. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasından 64.868,82 TL Asıl alacak, 14.448,07 TL Muacceliyetten takip tarihe kadar işlemiş faiz, 722,37 TL Faizin % 5 gider vergisi, 691,53 TL Masraf olmak üzere toplamda 80.730,79 TL üzerinden (Borcun tamamının 64.868,82 TL asıl alacak tutarının 381,94 TL ‘sine takip tarihinden, tamamen tahsil edildiği tarihe kadar işleyecek ve TBK. 100 md uyarınca kısmi ödeme öncelikle faize mahsup edilerek hesaplanacak yıllık % 38,7 temerrüt faizi, 64.486,88 TL sine takip tarihinden, tamamen tahsil edildiği tarihe kadar işleyecek ve TBK. 100 md uyarınca kısmi ödeme öncelikle faize mahsup edilerek hesaplanacak yıllık % 31,80 temerrüt faizi (5464 sayılı Kanunun 26/3 maddesi gereğince değişen oranların aynen uygulanması kaydıyla) faizin %5 gider vergisi, kat öncesi işlemiş gecikme faizi, gecikme faizinin BSMV’si , faizin gider vergisi, avukatlık ücreti, icra harç ve masraflarıyla birlikte, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ) takibe geçilmiş olduğu, davalılar vekili tarafından icra dairesine sunulmuş olan “Takipteki Ödeme emrinde yer alan , işlemiş ve işleyecek akdi faiz ile temerrüt faizine ve oranlarına ,%5 BSMV vergisine, İcra takibinde 2 ayrı kalem şeklinde talep edilen alacağa yürütülen %38.70 ve % 31,80 oranındaki faiz kalemlerine, takipten sonra işleyecek faize ve faiz oranlarına, ihtarname masrafına açıkça itiraz ettikleri, itirazları nedeniyle ve belirtikleri kalemler açısından takibin durdurulmasına karar verilmesini …” talep etmekle takipteki ana para alacağına değil ana paranın ferilerine itiraz ederek borca kısmi olarak itiraz etmiş oldukları, davacı vekili tarafından işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Yargılama esnasında davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde bir sureti mahkememize sunulmuş olan … 6. Noterliğinin … Tarihli, … Yevmiye numaralı hesap kat ihtarının tebliğ mazbataları ilgili noterlikten celp edilmekle yapılan incelemede ihtarnamenin davalı asıl borçlu … Limited Şirketi’nin adresinden iade döndüğü, kefiller … Şirketi ile …’a çıkartılan tebligatların ise tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
İİK’nın 68/b maddesinin 1. Fıkrasının “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca adres değişikliğinin bildirilmemesi halinde genel kredi sözleşmesinde bildirilen adrese hesap özetinini tebliğine dair çıkarılan tebligatın yapılamayıp iade edilmesi halinde hesap özetinin tebliğ edilmiş sayılacağına ilişkin hüküm asıl borçlu şirket yönünden geçerli olup somut olayda hesap kat ihtarının davalılara yapılmış olduğu, icra takip tarihinden önce temerrüde düşürülmüş oldukları kabul edilmiştir.
Yargılama esnasında tarafların rapora karşı sunmuş oldukları beyan ve itirazlar, dosya arasına celp edilmiş olan icra dosyası ve tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişiden kök ve ek raporlar aldırılmış olup bilirkişi tarafından hesap kat ihtarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup olmadığına ve TCMB faiz oranları ile sözleşme kapsamında belirlenen faiz oranları belirtilmek suretiyle seçenekli olarak rapor hazırlanılmıştır. Buna göre;
Dava dosyasına ibraz edilen belgelerden, takip ve dava konusu alacaklara uygulanan ve talep edilen faiz oranlarının;
Kredili Mevduat Hesabı için akdi %25,80, temerrüt %31,80
Kredi Kartı için akdi %25,80, temerrüt %31,80,
Diğer alacaklar için %33,95, temerrüt %38,70 olduğu anlaşılmaktadır.
TCMB tarafından yayımlanan ve kredi kartı ile kredili mevduat hesaplarına uygulanabilecek azami faiz oranlarının;
01.04.2019-30.06.2019 arasında akdi %25,80, temerrüt %31,80,
01.07.2019-30.09.2019 arasında akdi %24,00, temerrüt % 28,80,
01.10.2019-31.12.2019 arasında akdi %19,20,temerrüt % 24,00,
01.01.2020-31.03.2020 arasında akdi % 16,80,temerrüt % 20,40,
Diğer alacaklar kalemine uygulanacak akdi faiz oranının % 33,95, temerrüt faiz oranınında (%50 fazlası talep edilebileceği ) %38,70 olacağı,
Taraflar arasında akdedilmiş olan 25.04.2016 tarihli 2.000.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalının ticari esnek hesabının 13.06.2018 tarihinden itibaren sürekli borç bakiyesi verdiği,
19.06.2014 tarihli Ticari Kredi Kartı Sözleşmesi sözleşmesi kapsamında davalıya verilmiş olan … son ödemenin 12.03.2019 tarihinde yapıldığı, bu tarihten sonraki 2 ekstrenin de ödemesinin yapılmamış olduğu,
Sayın Mahkemenizin dava konusu Kredi kartı ve Kredili Mevduat Hesabı alacağı için uygulanacak temerrüt faiz oranının sözleşme maddeleri kapsamında hesaplanmasına kanaat getirmesi durumunda yapılan hesaplamaya göre; Yapılmış olan kısmi ödemeler düşüldükten sonra ; davacı bankanın icra takibinde tüm alacakları birleştirerek talepte bulunması dikkate alınarak kredili mevduat hesabı, ticari kredi kartı ve diğer alacaklar kaleminden kaynaklanan toplam alacağı 18.02.2020 icra takip tarihi itibariyle; 64.868,82 TL asıl alacak, 14.260,77 TL faiz, 713,04 TL BSMV , 691,53 TL masraf olmak üzere toplam 80.534,16 TL olacağı tespit edilerek mahkememize bildirilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19-1650 Esas 2019/507 Karar Sayılı, 02/05/2019 Tarihli “… TBK’nın 88. ve 120. maddelerinin ticari işlerde uygulanamayacağı Yargıtay uygulamasında bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup, sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiş olması halinde, hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar sözleşmedeki anlaşma uyarınca akdi faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacağın tespit edilmesi ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerektiği…” hükmedilmiştir.
Somut olay bakımından yapılan kontrolde tarafların tacir oldukları, Türk Ticaret Kanunu ve 3095 sayılı Kanun’da ticari işlerde akdi faizi sınırlayacak bir hüküm bulunmadığı, davacının icra takip talebinde belirtmiş olduğu faiz oranlarının bilirkişi tarafından hesaplanılmış olan TCMB fiili faiz oranlarına uygun olduğu, fazla oranda faiz talebinde bulunulmamış olduğu görülmekle seçenekli olarak yapılan hesaplamada taraflar arasında geçerli olan ve fiilen uygulanılmış olan faiz oranları üzerinden davalıların temerrüde düştükleri tarihler göz önünde bulundurularak yapılan hesaplama uyarınca davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile davalı borçluların %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Ayrıca icra inkar tazminatının niteliği gereği asıl alacak üzerinden hükmedilmesi gerekmekte olup somut olayda davalıların asıl alacağa itiraz etmedikleri, takibe sadece ferileri, uygulanacak faiz oranı yönünden itiraz etmiş oldukları görülmekle icra inkar tazminatı uygulanmasının şartları oluşmadığı kanaatine varılarak işbu talebin reddine karar verilmiş; asıl alacağın ferilerine yönelik itirazın iptalinin talep edilmiş olması ve bu kapsamda dava değerinin 15.861,97TLolması sebebiyle işbu tutar üzerinden kabul edilen ve reddedilen miktarlar göz önünde bulundurularak yargılama gideri vekalet ücreti hesaplaması yapılmış, HMK m.341 hükmü uyarınca kesin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; Davalıların … 34. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu KISMİ İTİRAZLARININ KISMEN İPTALİ ile; Takibin 64.868,82 TL asıl alacak, takip öncesi işlemiş 14.260,77 TL faiz, 713,04 TL BSMV, 691,53 TL masraf olmak üzere toplam 80.534,16 TL üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
Asıl alacak tutarının 381,90 TL’sine takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %38,70 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, 64.486,88 TL’sine ise takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %31,70 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına,
2- Davacının davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteminin reddine,
3-Alınması gerekli olan 1.070,10-TL karar ilam harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 1.010,80-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 67,80-TL (başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 137,00TL, bilirkişi ücreti: 800,00TL olmak üzere toplam: 1.004,80-TL yargılama giderinin %99 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 994,75TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 196,63TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.360,00TL nin %99 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.346,40-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, 13,60TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davalılar vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda HMK madde 341 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.