Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/692 E. 2022/865 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/692 Esas
KARAR NO : 2022/865
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin akaryakıt ürünlerinin dağıtım ve pazarlamasını gerek bizzat gerekse sözlemeli olduğu bayileri vasıtası ile yaptığını, müvekkili tarafından …. … adresinde akaryakıt satış istasyonunun müvekkilinin markası ve bayiliği altında işleticiliğinin davalı … … Ltd Şti’ye verildiğini ve bu bayilik ilişkisinin imzalanan sonraki sözleşme ve protokollerle yenilenerek 13/04/2017 tarihinde imzalanan yeni bayilik sözleşmesi ile işleticiliğin diğer davalı …… Ltd Şti’ye verilmesine kadar devam ettiğini, bu sözleşme ve protokoller çerçevesinde … Ltd Şti’ye müvekkili tarafından peşin yatırım destek bedeli verildiğini, bu davalıya ayrıca sözleşme ilişkisi sona erdiğinde müvekkiline iade edilmesi şartı ile ariyet demirbaş ve malzemelerin istasyonda kurulu halde teslim edildiğini, … verilen bayiliğin ve işleticiliğin sona erdirilip … Ltd Şti ile imzalanacak olan yeni bayilik sözleşmesi ile bayilik ve işleticiliğin ‘e verilmesi , … .. Ltd Şti’ye sözleşmeden doğan yatırım bakiyesi borcunun bulunduğu ve yeni bayi olacak …’in bu borcu müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak müvekkiline ödemeyi kabul ettiğini, bayilik ilişkisinin sözleşmede kararlaştırılacak süreden önce sona ermesi halinde bu borcun tamamını müvekkiline ödeyeceği hususlarında protokol imzalandığını, protokol gereğince …’a verilen işleticiliğin sona erdirildiğini yerine … ile imzalanan bayilik sözleşmesi ile işleticiliğin …’e verildiğini, müvekkili ile … arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin bir süre uygulandığını fakat …’in … noterliğinin 11/09/2020 tarih … yevmiye numarası ile ihtarname göndererek sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini bildirmesi sonucunda bu sözleşmenin süresi bitmeden önce davalının feshi nedeniyle sona erdiğini, müvekkili ile davalılar arasında imzalanmış olan 14/04/2017 tarihli protokolün 2/D maddesinde yazılı olduğu üzere eski bayi ile olan bayilik sözleşmesinin karşılıklı fesih edilip yeni bayi ile yeni bayilik sözleşmesi imzalanacağı , yeni bayinin istasyonu işletmesine eski bayi olan malik tarafından muvaffakat edildiği, kira ecrimisil gibi taleplerden …’i beri kılmayı kabul ettiklerini , yeni bayi ve kefillerin eski bayinin münfesih olacak sözleşmeden doğmuş 606.205,81TL + faiz + KDV borcuna müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, imzalanacak yeni bayilik sözleşmesinin azami süresi dolmadan önce her ne sebeple ve suretle olursa olsun sona erdiği takdirde, yeni bayinin bu yatırım bakiyesi borcunun tamamını, bayilik sözleşmesi süresi sonunda sona erdiği takdirde ise yeni bayinin bu yatırım bakiyesi borcunu … tarafından yeniden hesaplanacak olan bakiye tutarını derhal ödeyeceği hususlarının kararlaştırıldığını, yeni bayi olan …’in imzalanan yeni bayilik sözleşmesi süresi dolmadan önce haklı bir nedeni bulunmaksızın sözleşmeyi fesih ederek sonlandırdığını, bu nedenle anılan protokolde yeni bayilik sözleşmesinin azami süresi dolmadan önce her ne sebep ve surette olursa olsun sona ermesi halinde protokolde miktarı 606.205,81TL olduğu belirtilip taraflarca da varlığı ve miktarı hususlarında mutabık kalınan yatırım bakiye borcunun belirtilen bu tutarın tamamının müvekkiline ödenmesi gerektiğine, fesihten sonra müvekkili tarafından davalıya … 32 noterliğinin 29/09/2020 tarih … yevmiye numarası ile ihtarname gönderilerek protokolde miktarının vade farkı, faiz, KDV hariç 606.205,81TL olduğu belirtilerek ödenmesinin istenildiğini, 29/09/2020 tarihinde e tebligat ile tebliğ edilmesine rağmen ödenmediğini belirterek 606.205,81TL yatırım bedeli borcunun KDV ilavesi ile birlikte ve muacceliyet tarihi olan sözleşmenin feshinin bildirildiği 18/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılardan ….. LTd Şti vekili cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin eski işletici olup protokolde imza ve kaşesinin bulunmasının sebebinin davacıya daha önceden olan borçlarına ilişkin olduğunu, dolayısı ile yatırım bedeli ve diğer taleplerin müvekkilinden talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının talebinin yatırım bakiyesi + KDV ye ilişkin olduğunu, bu talepten sözleşmeye taraf olmayan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, 13/04/2017 tarihli sözleşmede müvekkilinin taraf olmadığını, protokoldeki imza ve kaşenin bayi değişikliği nedeniyle atılan imza olduğunu, müvekkili ile davacı arasındaki intifa hakkına dair sözleşmenin 2014 yılına ait olup 5 yıllık sürenin 2019 yılında dolduğunu, davacı ve diğer davalı arasında imzalanan sözleşmenin 16.maddesi gereğince diğer davalı tarafından haklı fesih ile sonlandırıldığını, protokolün 7.maddesinde “bu protokolün tanzimine ilişkin masraflar bayi tarafından karşılanacaktır” denildiğini bu nedenle de müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmadığını, protokolün sadece 3.sayfasında müvekkilinin kaşesinin bulunduğunu, 1 ve 2 sayfalarında değişiklik yapılmış olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde ; davacının bayilik sözleşmesini … .. Ltd Şti ile imzaladığını, …’ın akaryakıt satış istasyonunun maliki olduğunu daha sonra müvekkilinin , davalı …’ın kiracısı olarak işleticilik yaptığını, davacının delil olarak sunduğu protokole göre davacının işletmenin gerçekleştiği gayrimenkul üzerinde 11/12/2019 tarihine kadar geçerli intifa hakkının bulunduğunu, davacı ile davalının yaptığı protokolün geçerliliğinin ise 14/04/2020 tarihine kadar olduğunu, …’in 11/12/2019 tarihi itibari ile taşınmaz üzerindeki intifa hakkının sona erdiğini, …’in malik … ile görüşerek intifa hakkını yenilemediğini, intifa süresinin protokolün geçerliliğine kadar uzatılmadığını bu nedenle dava dışı …’ın müvekkili şirket yetkilisi ile bu hususu görüşerek intifanın uzatılmadığını, …’in taşınmaz üzerindeki kullanım hakkının son bulduğunu bu nedenle kira sözleşmesine de son verileceğini ayrıca kira bedellerinin de gecikmesi sebebi ile daha fazla kira sözleşmesini devam ettiremeyeceğini beyan ettiğini bu durumunda müvekkili şirket ile … arasında tutanak altına alındığını, protokolün 3.maddesinde bayinin bayilik sözleşmesi ve intifa hakkı süresince …’e karşı yükümlülüklerine yerine getirme şartı ile şeklinde ibare bulunduğunu, …’in intifa hakkının 2019 yılında sona ereceğinin yazıldığını ve …’in yükümlülüğünün intifa hakkı ile sınırlı tutulduğunu, …’in kötü niyetli bir şeklide protokol hükümlerini hazırladığı ve davalı müvekkilinin iyi niyetini kullandığını ve müvekkilini yanılttığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava , davalı … tarafından sözleşmenin feshi nedeniyle davacının davalılardan protokol kapsamında yatırım bakiyesi alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Deliler ; Bayilik sözleşmesi, protokol, fesih ihtarnamesi, davacı tarafından gönderilen ihtarname, bilirkişi incelemesi.
İş bu davada ki uyuşmazlık noktaları ; Davalı … tarafından sözleşmenin feshi nedeni ile davacının davalılardan , prtokol kapsamında yatırım bakiyesi alacağının olup olmadığı varsi miktarının tespiti, ( davacının tamamınımı yoksa sözleşmenin işlemeyen süreye isabet edecek miktarını mı isteyebilceğini) ayrıca davalı … in sözlemeyi haklı ya da haksız feshinin davacının talebinin etkisinin ne olduğu, feshin haklımı haksız mı olduğunun tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Dava dilekçesinde KDV ‘de istenilmiş olup dava değeri 606.205,81TL olduğundan %18 oranındaki KDV tutarı olan 109.117,04TL olarak davacı vekilinin talebi bulunduğundan buna göre eksik harcın yatırılması için davacı vekiline süre verilmiş ve davacı vekilince eksik harç yatırılmıştır.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmış ve bilirkişi heyetinden alınan rapor dosyaya bırakılmıştır.
Dava dilekçesinde bahsi geçen 14/04/2017 tarihli protokol başlıklı belge incelendiğinde, prokotolün ….. AŞ , yeni bayi … .. Ltd Şti , eski işletici – malik ….. Ltd Şti ile müşterek borçlu müteselsil kefiller Zeki … , … ve … arasında imzalandığı buna göre sözleşmede …’ten bayi , …’tan eski bayi – malik olarak bahsedildiği, …’de adresi verilen eski bayi adına kayıtlı taşınmazda bulunan bayilik sözleşmesi ve diğer sözleşmeler gereğince bayi tarafından … bayi olarak akaryakıt istasyonu işletileceğinin …’in gayrimenkul üzerinde 11/12/2019 tarihine kadar geçerli intifa hakkının bulunduğunu ve eski bayi ile … arasında süresi 18/10/2021 tarihinde sona erecek olan bayilik sözleşmesinin tarafların serbest iradeleri çerçevesinde fesih edileceğini bayi ile … arasında 5 yıl süreli yeni bir bayilik sözleşmesi imzalanacağını bayinin , malikin taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu işletilmesine muvaafakat ettiğini, kira vs talep etmeyeceğini …’e karşı taahhüt ettiğini, protokolün D bendinde ise “bayi ve kefiller , eski bayinin …’e münfesih olacak sözleşmeden mütevellit iş bu protokolün imza tarihi itibari ile vade farkı, faiz ve KDV hariç 606.205,81TL yatırım bakiyesi borcu bulunduğunu, bu borca müşterek borçlu müteselsil kefil olarak kayıtsız şartsız kefil olduklarını kabul etmektedirler , … iş bu protokol ve bayilik sözleşmesi öngörülen 14/04/2022 tarihine kadar yürürlükte kalması ve bayinin yükümlülüklerine eksiksiz yerine getirmesi kayıt ve şartı ile vade farkı , faiz ve KDV hariç 606.205,81TL’lik yatırım bakiyesi borcu bedelini talep etmeyecektir, bayi , yeni bayilik ilişkisinin azami süresinden önce de her ne sebep ve surette olursa olsun sona ermesi halinde başkaca bir ihtara hacet kalmaksızın prokotokol imza tarihindeki borcun muaccel hale geleceğini ve borcun tamamının bayilik ilişkisinin süresi sonunda sona ermesi halinde ise … tarafından yeniden hesaplanacak yatırım bakiyesi miktarının …’e derhal nakden ve defaaten ödeyeceğini kabul ikrar ve taahhüt eder” şeklinde hüküm bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava dilekçesine ekli 13/04/2017 tarihli bayilik sözleşmesi incelendiğinde, … ile … arasında imzalandığı görülmüştür.
… tarafından davacıya gönderilen 11 Eylül 2020 tarihli ihtarname incelendiğinde, sözleşmeden uzun süreden beri zarar ettiğini bundan dolayı kiracısı olduğu …’a kiralarını ödemeyemediği , kira sözleşmesinin karşılıklı fesih edildiğini, ticari faaliyeti durduğundan dolayı … Aş ile olan sözleşmeninde tek tarafları olarak fesih ettiğini, …’e ait ekipmanların tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde sökülüp alınması aksi takdirde taraflarca söküleceği hususunda bildirimde bulunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili 30/03/2022 tarihli dilekçesi ekinde … ile ….. Ltd Şti arasında yapılan bayilik sözleşmelerini dosyaya sunmuştur.
Mahkememizce resen tespit edilen akaryakıt sektörü konusunda uzman bilirkişi ile finans uzmanı bilirkişiden alınan rapora göre ; taraflar arasında münakit 14.04.2017 t. Protokol (2/D) maddesinde , “bayi ve kefiller , eski bayinin …’e münfesih olacak sözleşmeden mütevellit iş bu protokolün imza tarihi itibari ile vade farkı, faiz ve KDV hariç 606.205,81TL yatırım bakiyesi borcu bulunduğunu, bu borca müşterek borçlu müteselsil kefil olarak kayıtsız şartsız kefil olduklarını kabul etmektedirler , … iş bu protokol ve bayilik sözleşmesi öngörülen 14/04/2022 tarihine kadar yürürlükte kalması ve bayinin yükümlülüklerine eksiksiz yerine getirmesi kayıt ve şartı ile vade farkı , faiz ve KDV hariç 606.205,81TL’lik yatırım bakiyesi borcu bedelini talep etmeyecektir, bayi , yeni bayilik ilişkisinin azami süresinden önce de her ne sebep ve surette olursa olsun sona ermesi halinde başkaca bir ihtara hacet kalmaksızın prokotokol imza tarihindeki borcun muaccel hale geleceğini ve borcun tamamının bayilik ilişkisinin süresi sonunda sona ermesi halinde ise … tarafından yeniden hesaplanacak yatırım bakiyesi miktarının …’e derhal nakden ve defaaten ödeyeceğini kabul ikrar ve taahhüt eder” denildiğini, dava konusu alacağın 14.04.2017 t. protokolün 2/D maddesinde tarafların varlığı ve miktarı konusunda mutabık kaldıkları 606.205,81 TL tutarındaki yatırım bakiyesi borcuna dayandığını, davacının eski bayi olan davalı şirkete intifa bedeli adı altında 1.327.500 TL tutarında ödeme yaptığını, bayilik sözleşmesinin 14.04.2017 tarihli protokolde 14.04.2022 tarihine kadar yürürlükte kalacağının kararlaştırıldığını, davalı … Ltd. Şti.nin … Noterliği kanalıyla davacıya 11.09.2020/… yev nolu ihtarname göndermek suretiyle 14.04.2017 t. beş yıl süreli bayilik sözleşmesini, kiracısı bulunduğu … Ltd. Şti.ne kira borçlarını ödeyemediğinden dolayı … A.Ş. ile olan bayilik sözleşmesini tek yanlı olarak feshettiğini bildirdiğini, sözleşmenin davalı … tarafından “haksız feshedildiği” sonucuna varılırılması haline , davacının talep ettiği 606.285,81 TL alacağın yerindeliği ve hesaplanma şekli irdelenmesi gerektiğinin, sözleşmenin sona ermesinde kusurlu bulunan tarafın oluşan zararı tazmin ile yükümlü olduğunu, tazmin yükümlülüğünün hukuki dayanağının Borçlar Hukukunun genel ilke ve hükümleri olduğunu, başka bir deyişle, sözleşmede açık bir hüküm bulunmasa veya kanunla düzenlenen özel borç ilişkilerinde ( sözleşmelerde ) kıyasen uygulanacak bir hüküm bulunmasa dahi sözleşmenin sona ermesinde kusurlu bulunan tarafın karşı tarafın zararını ödemesi gerektiğini, davacının bu konudaki isteminin hukuki dayanağının BK.md.112 ( eski BK.md.96 ) olduğunu ;
Sözleşmenin lafzına göre, tarafların protokolün 2/D maddesinin (3).fıkrasına göre, bayilik sözleşmesinin azami süresinden (14.04.2022) önce sona (11.09.2020) ermesi halinde her ne sebep olursa olsun 606.205,81 TL + KDV borcun muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin lafzına göre davacının davalılardan 606.205,81 TL + KDV tutarında alacak talep edebileceğini,
Sözleşmenin özüne göre, davacının, eski bayi davalı …. Şti.ne ödediği (yatırım bakiyesinin) 606.205,81 TL, sözleşme süresinin: 14.04.2017-14.04.2022 döneminde toplam 1826 gün, kulanım süresinin: (14.04.2017-11.09.2020) döneminde 1246 gün, sözleşmenin kullanılmayan süresinin ise 21.09.2020-14.04.2022 dönemi için (1826-1246=) 580 gün olduğu, günlük yatırım bedelinin (606.285,81:1826=) 332,02 TL, kullanılmayan süreye isabet eden yatırım tutarının (332,02×580=) 192.571,60 TL’sine isabet ettiği, 14.04.2017 tarihli protokolün 2/D maddesinin 3.fıkrasına istinaden davacının davalılardan kıstelyevm esasına göre yatırım bakiyesi olarak toplam 192.571,60 TL + KDV tutarında alacak talebinde bulunabileceği yönünde görüş bildirildiği tespit edilmiştir.
İkinci bayi olan … tarafından gönderilen ihtarname incelendiğinde, tamamen kendisinden kaynaklı nedenlerle sözleşmeyi fesih ettiği açıkça anlaşıldığından, sözleşmenin feshinde …’e atıf yapılan hiçbir nedenin olmadığı dikkate alındığında, sözleşmenin … tarafından haksız olarak fesih edildiği kanaatine varılmıştır.
Davacı ve davalılar arasında imzalanan protokole göre, eski bayi olan ….. Ltd Şti’nin iş bu protokolün imzalandığı tarih olan 14/04/2017 tarihi itibari ile KDV hariç 606.205,81TL yatırım bakiyesi borcu bulunduğu tüm tarafların kabulündedir. Protokolün D bendinin 2.fırkasında … ile imzalanan bayilik sözleşmesinin 14/04/2022 tarihine kadar yürürlükte kalması halinde davacının 606.205,81TL yatırım bakiyesi borcunu talep etmeyeceği, 3.fıkrasında ise bayilik sözleşmesinin süresinden önce fesih edilmesi halinde ise bu borcun muaccel hale geleceği ve borcun tamamı , bayilik ilişkisinin süresi sonunda sona ermesi halinde ise … tarafından yeniden hesaplanacak yatırım bakiyesi miktarının …’e ödeneceği kararlaştırılmış olup, davacı taraf yeni bayi …’in sözleşmeyi süresinden önce fesih etmesi nedeniyle protokolün D maddesinin 3.fıkrasının ilk kısmı uyarınca yatırım bakiyesi borcu olan 606.205,81TL’nin ve işleyecek KDV’nin tamamını talep etmektedir. Prokotokolün D bendinin 2.fıkrası ile 3.fıkrasının “…….bayilik ilişkisinin süresi sonunda sona ermesi halinde ise … tarafından yeniden hesaplanacak yatırım bakiyesi miktarının …’e derhal nakden ve defaaten ödeyeceğini kabul ikrar ve taahhüt eder” cümlesinin birbiri ile de çeliştiği dikkate alınarak protokolün lafzı olarak mı yoksa özüne göre yorumlanması hususunun tartışılması gerekmektedir. Protokolün D maddesinin 2.fıkrasında bayilik ilişkisinin belirlenen süreye kadar devam etmesi halinde yatırım bakiyesi talep edilmeyeceği yazılı iken 3.fıkrasının son kısmında bayilik ilişkisinin süresi sonunda sona ermesi halinde … tarafından hesaplanacak yatırım miktarının ödenmesi kabul ve taahhüt edilmiştir. Bu durumda protokolün özüne göre yorumlanarak bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere yatırım bakiyesi borcunun , bayilik sözleşmesinin işlemeyen süresine göre kıstelyevm usulüne göre hesaplanarak davalıdan talep edilmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır. … ile imzalanan bayilik sözleşmesi 14/04/2017 – 14/04/2022 dönemine kadar toplam 1826 gün olup, davalı … bu sürenin 1246 gününde bayilik yapmış olup, sözleşmenin kullanılamayan süresi, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere 580 gündür. Buna göre , günlük yatırım bedelinin (606.285,81:1826=) 332,02 TL, kullanılmayan süreye isabet eden yatırım tutarının (332,02×580=) 192.571,60 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf dava dilekçesinde KDV de talep ettiğinden ve harcını da yatırdığından 192.571,60TL yatırım bedeline isabet eden KDV miktarı 34.662,88TL olup, davacının davasının kısmen kabulü ile, 192.571,60TL + 34.662,88 TL KDV olmak üzere toplam 227.234,48TL’nin davalılardan … yönünden 08 Ekim 2020 , diğer davalı … açısından ise dava tarihi olan 03/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebininde reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile,
192.571,60TL + 34.662,88 TL KDV olmak üzere toplam 227.234,48TL’nin davalılardan … yönünden 08 Ekim 2020 , diğer davalı … açısından ise dava tarihi olan 03/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, 34.812,83 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden, 71.332,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 12.287,72TL nisbi peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 67,80TL ilk masraf, 3.000,00TL bilirkişi ücreti, 191,5‬0TL tezkere ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.259,3‬0TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 1.035,15TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 420,00 TL ‘sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen , 900,00TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinden yazı işleri müdürlüğünce resen ilgilisine iadesine,
8-Bu dava sebebi ile 15.522,38TL karar ve ilam hacı alınması gerektiğinden peşin alınan (başta: 10.424,28TL + tamamlama harcı : 1.863,44TL =) 12.287,72‬TL ‘nin mahsubu ile kalan 3.234,66TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır