Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/645 E. 2022/473 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/645 Esas
KARAR NO : 2022/473
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı takip dosyası üzerinden alacaklının … San. Ve Tic. A.ş. olduğu buna karşılık borçlunun ise dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu icra takibi ile hiçbir ilgili olmayan müvekkilinin adına, müvekkili şirkete ait ”…, … Yanı, … Sok. … /İSTANBUL” adresinde mukim … isimli işyerine 28.07.2021 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Tal. Sayılı dosyası üzerinden fiili hacze gelindiğini ve adreste mevcut, müvekkil şirkete ait menkul mallar haczedildiğini, müvekkili şirketin icra takip dosyası ile takibin dayanağı ile veya borçlusu olan … ile herhangi bir organik bağı bulunmadığını, alacaklı tarafça müvekkili şirketin adresinin haricen verilmek suretiyle fiili haciz talebinde bulunulduğunu, müvekkili şirketin yetkilisi …’in borçlu … San. Ve Tic. Ltd. Şti’in kurucu ortağı olduğunu, haciz mahallinde her yerde … ibaresi bulunduğunu, fiili haciz sırasında müvekkili şirketin firma sorumlusu … tarafından müvekkil şirket ve işletmeye ait vergi levhası ve diğer şirket evrakları da sunulmuş söz konusu adresin borçlu taraf ile ilgisi de olmadığının görüldüğünü, müvekkili şirkete ait olmayan bir borcun … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı takip dosyası üzerinden cebr-i icra ve muhafaza baskısı altında ödenmek zorunda kalınan 10.532.39 TL’ nin ödeme tarihi olan 01.09.2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça, davaya cevap dilekçesi dosyaya ibraz edilmemiştir.
Mahkememizce … İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/… Esas, … İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esas, ….İcra Dairesine ait 2021/… Esas sayılı takip dosyası, … İcra Dairesine ait 2019/… Esas ve 2019/… Esas sayılı dosyaları celp edilmiş, incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı tarafından dava dışı … aleyhine takip başlatıldığını, davacı tarafından 10.533,39TL ödemenin 01/09/2021 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce davacı şirketin ve dava dışı … Gıda’nın tüm sicil kayıtları çıkarılarak incelenmiş ve dosyaya konulmuştur.
Mahkememiz tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davacının ve dava dışı … Ltd. Şti nin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak sureti ile davacı ile dava dışı şirketin yöneticileri, ortakları ve temsilcileri arasında herhangi bir yakınlık veya akrabalık bağının olup olmadığı, bu şirketlerin nerede faaliyet gösterdiği, hangi alanda faaliyet gösterdiği, bu şirketlerin birbirleri ile ticari ilişkilerinin olup olmadığı, var ise ticari ilişkilerinin neyden kaynaklandığı, bu şirketler arasında organik bağ olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının 2018-2019-2020 yılları ticari defterlerinin e-defter olarak tutulduğu anılan yılların GİB onaylı yevmiye defteri, defteri kebir e-defter beratlarının usulüne uygun olarak eksiksiz oluşturulduğu, envanter defterini sunmadığı, dava dışı … adına açılmış herhangi bir hesabın olmadığı, Ortaklar cari hesabından herhangi bir ödeme vb. muhasebe hareketinin olmadığı, dava dışı … ‘in ticari defter kayıtlarının uzman görüşü ve elde edilen defter tasdik bilgilerinin incelenmesi sonucunda 2018-2019-2020 yılları ticari defterlerin usulüne uygun olarak genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre düzenli olarak tutmadığı, defterlerin birbirlerini doğrulamadıkları, dava dışı …’ in birbirlerini doğrulamayan ticari defter kayıtlarında 2019 yılında davacının cari hesabının 19.221,14 TL alacak bakiyesi ile başlatıldığı, 11.04.2019 tarihinde devir bakiyeleri adı altında 467.596,15 TL borç kaydının düşüldüğü, yevmiye defterinin 11.04.2019 tarihinde davacı cari hesabına 67.596,15 TL borç kaydı düşüldüğü, borç kaydının karşılığı alacak kaydının ne olduğunun belli olmadığı ve muavin defter kaydı (cari Hesap kaydı) ile örtüşmediği, ilgili muhasebe kaydının genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun olmadığı, dava dışı Münir Atamer’ in davacı … San. Ve Tic. A.Ş.’ nin kurucusu olduğu, %99 Hisseye tekabül eden 519.750,00 TL hisseye sahip olduğu, şirketi müdür olarak temsil ve ilzam ettiği, dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. nin 27.06.2018 tarihinde tescil edildiği, kurucularının … olduğu, hisse dağılımının beheri 25,00 TL 1000 hisseye karşılık 250.000,00 TL ile %50’ si … beheri 25,00 TL 1000 hisseye karşılık 250.000,00 TL ile %50’ si … şeklinde olduğu, …’ in müdür olarak seçilerek şirketi müştereken temsil ve ilzam ettikleri, organik bağ şartlarının olmadığı ifade edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 125. (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 137.) maddesi gereğince ticaret şirketleri tüzel kişiliği haiz olup, kanuni istisnalar haricinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 48. maddesi kapsamında bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler. Ticaret şirketleri tüzel kişiliğe sahip olduklarına göre, istisnalar hariç olmak üzere, şirket malvarlığının, aktif ve pasifiyle birlikte, sahibi tüzel kişidir. Tüzel kişiliğin bu malvarlığı, kendine özgü, bir amaç birliği içinde ve kendisini oluşturan kişilerin malvarlığından bağımsız bir malvarlığı olarak ortaya konulmalıdır.
Organik bağ kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle organik bağ kavramının da kaynağını TMK’nin 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadır.
Organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, tek başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir.
Şirketler arasında organik bağ olup olmadığı; şirketlerin adreslerinin aynı olması, ortaklık yapılarının ve yönetim kurullarının benzer olması veya temsilcilerinin aynı olması, faaliyet alanları, hisse devirleri, muvazaalı işlemler gibi hususlar ve somut olayın özellikleri de gözetilerek tespit edilebilir.organik bağın tespitinde; şirketlerin aynı holdinge bağlı olması, yöneticilerinin veya kurucularının aynı olması, bir borç takibinden kurtulmak için hisselerin devredilmesi, muvazaalı işlemler yapılması, hatta belirli işlemlerin aynı şekilde ve aynı usulde yapılması bile rol oynayabilmektedir. Organik bağın varlığı hâlinde bir şirketin borçlarından dolayı bir başka şirketin mal varlığına el atılabilmektedir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; davacı … ile dava dışı … ‘in kuruluşundan dava açıldığı tarihe kadar şirket merkezlerinin farklı olduğu, davacı … ile dava dışı … ‘in Meslek Gurubunun, … kodlarının, firma iş konusunun bazı konularda benzerlik gösterse de farklı olduğu, aralarında tespit edilmiş bir ticari ilişkinin olmadığı, herhangi bir nakit alışının tespit edilemediği görülerek, davacı ile dava dışı şirket arasında organik bağ olmadığına karar verilmiş ve davacı tarafından dava dışı şirket adına haciz nedeniyle ödenen 10.532,39TL’nin talep doğrultusunda ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KABULÜ İLE
10.532,39TL nin 01/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 719,47-TL karar ilam harcından peşin alınan 179,87-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 539,60-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 247,67-TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç) davetiye, posta gideri: 114,50-TL, bilirkişi ücreti: 1.000,00TL olmak üzere toplam: 1.362,17-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır