Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/614 E. 2023/176 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/614 Esas
KARAR NO : 2023/176
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2015
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim faaliyetinde bulunan müvekkili şirketin davalı şirket ile 2011 takvim yılına ilişkin olarak indirimli orana tabi KDV iadesi tasdik işlemleri için SERİ D, … Sıra Nolu, 20/04/2012 tarih ve … sayılı Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkili şirketin işbu sözleşme gereği üstlendiği hizmeti tam ve eksiksiz ifa ettiğini, … Sayılı 07/06/2012 tarihli yeminli mali müşavirlik indirimli orana tabi katma değer vergisi iadesi tasdik raporunu hazırlayarak 12/06/2012 tarihinde … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne teslim ettiğini, teslimden sonra tamamen iyi niyetli bir şekilde KDV iadesi işlemlerinin sonuçlanmasını ve mükellef firmanın KDV iadesini alarak kendisine bu konuda bilgi verilmesini beklemeye başladığını, … sayı ve 20/04/2012 tarihli YMM Tasdik Sözleşmesi ile kararlaştırıldığı gibi iade edilen tutar üzerinden tarifedeki asgari ücrete göre hesaplama yaparak hizmeti karşılığı kazandığı ücreti faturalandırılabileceğini, … Vergi Dairesi’nin müvekkili şirketçe kendisine teslim edilen raporu işleme koyduğunu ancak davalı mükellef şirketin daire satışı fiyatlarını düşük gösterdiğinden bahisle mükellefin 2011 takvim yılı Kurumlar Vergisi yönünden incelemeye sevk ettiğini, inceleme sonucunda vergi ve ceza tarhiyatı yapılabileceğinin düşünüldüğünü bu nedenle inceleme sonucunun beklendiğini, dolayısıyla KDV iadesinin ve fatura düzenleme işleminin geciktiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesine göre müvekkili şirketin alacağı raporun tesliminin anında olmadığını, nakden iade ve/veya mahsup işlemi yapılınca doğduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin fatura düzenleyebilmek için nakden iade ve/veya mahsup işleminin sonucunun beklemek zorunda kaldığını, KDV iadesi işleminin sonuçlanıp sonuçlanmadığının davalı şirketten sorulduğunu ancak herhangi bir cevap alınamadığını, aradan uzun zaman geçmesi nedeni ile müvekkili şirketin davalı şirketin kendisinden bilgi gizlediğini düşünerek haricen araştırma yaptığını, davalı şirketin iadesinin gerçekleştiği bilgisine muttali olduğu anda da KDV iadesi gerçekleştirilen tutar üzerinden Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik İşlemleri Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplama yaparak, KDV iade rapor tasdik ücret için Seri … Sıra Numaralı 13/08/2014 tarihli 46.825,24 TL bedelli faturayı tanzim ettiğini ve davalı şirkete iadeli taahhütlü posta ile gönderildiğini, iade işleminin ve müvekkili şirketin faturayı düzenlemesinin gecikmesinin davalı şirketin vergi incelemesine konu olan kusurlu işlemlerinden ve kendi kusurlu eylemlerinden kaynaklandığını ancak davalı şirket tarafından müvekkili şirkete hiçbir ödeme yapılmadığından … İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla takibe koyduğunu ancak davalı şirketin 15/10/2014 tarihinde yetkiye, borca, faize, itiraz ettiğini, müvekkili şirketin itirazın iptali davası açmak yerine tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla alacak davası açarak alacağının tahsilini talep ettiğini belirterek müvekkili şirketin 13/08/2014 tarih ve Seri … Sıra Numaralı, 46.825,24 TL bedelli faturadan kaynaklanan alacağının, tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla 13/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; öncelikle davanın davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiğini ayrıca sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin yetkili olduğunu, sözleşmenin ifa yerinin müvekkili şirketin bulunduğu … İlçesi olup sözleşmeye dair hazırlanan raporun … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne sunulması sebebiyle davanın … Mahkemelerinde görülmesinin gerektiğini, taraflar arasında 2011 takvim yılına ilişkin indirimli orana tabi KDV iadesi tasdik işlemi için 20/04/2012 tarih ve … sayılı Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesi imzalandığını, davacı/karşı davalının üstlendiği hizmeti yerine getirmediğini, kusurlu ve eksik davranışları neticesinde müvekkili hakkında inceleme başlatıldığını ve müvekkilinin yaklaşık olarak 800.000,00 TL maddi kaybı olduğunu, davacı/karşı davalının YMM-… Sayılı 07/06/2012 tarihli yeminli mali müşavirlik indirimli orana tabi katma değer vergisi iadesi tasdik raporunu hazırlayarak … Vergi Dairesine sunduğunu ancak hazırladığı raporda şirket karını %5 olarak gösterdiğini, müvekkili şirketin iştigal ettiği sektör olan inşaat işinde bu oranda düşük kar olamayacağından davacı/karşı davalının mesleği gereği bunu bilerek raporu hazırlaması gerektiğini, davacı/karşı davalının buradaki amacının iade miktarını yükselterek, kendi alacağını artırmak olduğunu, davacı/karşı davalının üstlendiği meslek bilgi ve sorumluluğuna aykırı olarak hareket ettiğini, ihmali ve kusurlu olarak hazırladığı raporla müvekkil şirketin incelemeye alınmasına neden olduğunu, davacı/karşı davalının hazırladığı raporun … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne sunulmasından sonra ve aynı takvim yılı için inceleme alınmasının da davalının iddiasıyla örtüştüğünü, davacı/karşı davalının ihmali ve kusurlu davranışlarının nedeninin, müvekkili şirketi incelemeye alınarak ceza ödedikten sonra yaptığı harici araştırmayla ortaya çıktığını, davacı/karşı davalının, müvekkili şirket için rapor hazırladığı dönemde, … Vergi Dairesi Müdürü ile olan yakın arkadaşlık ilişkisi sebebiyle “Her halükarda raporun geçeceğini ve problem yaşanmayacağı düşüncesiyle” hazırladığı raporda gerekli özen, hassasiyet ve incelemeyi yerine getirmeden kusurlu olarak hazırladığının düşünüldüğünü ve bu sayede sözleşme gereği alacağı ücreti yükseltmeye çalıştığını, müvekkili şirketin iade talep etmeyip bir sonraki dönem vergisinden mahsup istediğinde hiçbir incelemeye girmeyecek iken davacı/karşı davalının kusurlu, ihmali ve bilinçli davranışları sonucunda mağdur olduğunu, davacı/karşı davalının bu duruma rağmen ücret talep etmesinin hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, davacı/karşı davalının 2011 yılı dönemine ilişkin hizmet verdiği ve buna dair faturanın 213 SY. VUK. 231/5 Md. göre 7 gün içerisinde kesilmesi gerektiğini, süresi içinde kesilmeyen faturaların yok hükmünde olduğunu, davacı/karşı davalının sunacağı hiçbir nedenin kanunun emredici hükümlerine alternatif teşkil etmeyeceğini, davacı/karşı davalının kusurlu davranışlarını bildiği için olayın soğumasını, müvekkillerinin yatışmasını 4 sene boyunca bekleyerek sonrasında fatura kestiğini, davacı/karşı davalının 2011 yılı ile ilgili faturasını 2014 yılında kesmesinin yasal olmadığını, eğer davacı/karşı davalı faturayı zamanında kesseydi bu fatura üzerinden kurumlar vergisinin fazla ödenmeyeceğini ve KDV iadesi alınacağını, davacı/karşı davalının kasıtlı davranışı ile bu faturayı zamanında kesmeyerek yine müvekkilin zararına sebep olduğunu belirterek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı vekilinin karşı dava dilekçesinde ise; faturasını zamanında kesmeyen davacı/karşı davalının faturasının müvekkilince işlenmemesi sebebiyle oluşan bilirkişi raporuyla tespit edilecek şimdilik 1.000,00 TL kaybının ayrıca davacı/karşı davalının kusurlu, eksik, meslek etik ve bilgisine uymayan raporuna istinaden müvekkilinin incelemeye alınmasına sebep olması ve müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı cezalar karşılığında şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin cezaların müvekkilince ödendiği günden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı- karşı davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı/karşı davacının dilekçesinde çelişki ifadelerin yer aldığını, bir taraftan yok hükmünde olduğu iddiasında bulunurken bir taraftan da keyfi bir tutumla kendilerinin belirlediği kusur oranında faturada istedikleri indirimin yapılması halinde ödeme yapabileceklerini kendi dilekçeleri ile de kabul ettiklerini, davalı tarafın bu çelişkili ifadelerinin mahkemece dikkate alınmamasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin hiçbir kusuru bulunmadığından bu indirim taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, fatura bedelinin müvekkili şirkete ödenmesi için davanın açıldığını, davalı ve mukabil davacının karşılık dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddia ve taleplerinin hiçbir geçerli hukuki nedene dayanmadığını ve davayı uzatmaya matuf nitelikte olduğunu belirterek karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili tarafından işbu davanın 06.02.2015 tarihinde açılmakla mahkememizin 2015/… Esasına kaydının yapılmış olduğu, mahkememizce yapılan yargılama sonunda 06.03.2018 tarihli celsede verilmiş olan “1-Asıl davanın kısmen kabulü ile 40.497,67 TL nin 20/09/2014 tarihinden itibaren işeleyecek avans faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak , davacı – karşı davalıya verilmesine, Davacı-karşı davalının fazla isteminin reddine, 2-Davalı- karşı davacının davasının reddine ,” şeklindeki karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine … Hukuk Dairesinin 2020/… Esas, 2021/… Karar Sayılı, 18/05/2021 Tarihli “… asıl dava yönünden 2012 Yılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Ve Yeminli Mali Müşavirlik Asgari Ücret Tarifesinde, katma değer ve özel tüketim vergisi işlemleri kdv ve ötv iade ve mahsup işlemleri tasdiki için belirlenen oranlar uyarınca, asıl davacının hak ettiği ücret miktarının hesaplama yönteminin açıklandığı denetime elverişli rapor alınarak ve karşı dava yönünden davalı/karşı davacının faturanın zamanında düzenlenmemesi nedeniyle zarara uğradığı iddialarına ilişkin rapor alınarak karar verilmesi gerektiğinden” şeklindeki gerekçeli ilamıyla kaldırılmakla mahkememizin işbu esasına yeniden kaydı yapılarak yargılama yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Asıl dava, taraflar arasında akdedilmiş olan Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesi gereğince, davacı tarafından hazırlanmış olan KDV iadesi tasdik raporunun bedelinin ödenmediği iddiası ile hizmet bedelinin tahsili istemine ; Karşı dava ise, davacı/karşı davalının üstlendiği hizmeti yerine getirmediği, kusurlu ve eksik davranışları neticesinde, karşı davacı şirket hakkında inceleme başlatıldığı ve maddi zarara uğradığı iddiası ile ödemek zorunda kaldığı ceza bedeli ve karşı davalının faturasının işlenmemesi sebebiyle oluşan maddi kaybın tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında karşılıklı olarak 2011 takvim yılına ilişkin olarak indirimli orana tabi KDV iadesi tasdik işlemleri için SERİ D, … Sıra Nolu, 20/04/2012 tarih ve … sayılı Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Sözleşmesinin imzalandığı ve bu sözleme uyarınca davacının raporunu hazırlayarak teslim ettiği hususunda uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın söz konusu raporun usulüne uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığı, hatalı olarak hazırlanması halinde davalının zararına sebebiyet verip vermediği, usulüne uygun tam ve eksiksiz hazırlanması halinde davacının ücrete hak kazanıp kazanamayacağı hususlarına ilişkin olup mahkememizce kaldırma ilamı sonrasında yapılan yargılama esnasında kaldırma öncesi alınan raporların hüküm kurmaya elverişli olmaması sebebiyle yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulmuş olan 20.05.2022 tarihli kök ve 08.02.2023 tarihli ek raporda özetle;
Davalı-karşı davacının KDV iade alacağını azaltan Vergi İnceleme Raporlarıyla yapılan tespitlerde, Yeminli Mali Müşavirin sorumluluğu olup olmadığı konusunda da Bilirkişiliğimizce araştırma yapılmıştır. Daire satış fiyatları, piyasa koşulları gereğince, tüzel kişiliği yönetenlerin vereceği kararlarla belirlenmektedir. Belirlenen bu fiyat, Fatura düzenlenerek Katma Değer Vergisi ve Kurumlar Vergisinin matrahını oluşturmakta, satışın tescili aşamasında da Tapu harcının matrahını oluşturmaktadır. Dolayısıyla, daire satış fiyatının şirket yöneticilerince belirlendiği, faturanın ve tapu harcının buna göre hesaplandığı göz önüne alındığında, Yeminli Mali Müşavirin hazırlayacağı KDV İade Tasdik Raporlarında tüzel kişiliği yönetenlerin aldığı kararlarla KDV iadesi tutarının belirleneceği açıktır. Bu sebeple, Daire satış fiyatının düşük gösterilmesi sebebiyle KDV iadesi tutarının azaltılmasında, Yeminli Mali Müşavirin herhangi bir suretle sorumluluğu olduğundan bahsedilemez.
Davacı, Yeminli Mali Müşavir sıfatıyla hazırladığı 07.06.2012 tarih ve … sayılı KDV İadesi Tasdik Raporunu, 12.06.2012 tarihinde davalı-karşı davacının bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğüne teslim ettiğinden, bu konuda da Yeminli Mali Müşavir sorumluluğundan bahsedilemez.
… Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 21.03.2008 tarih ve Esas No: 2007/…, Karar No: 2008/… sayılı kararında özet olarak, Yasal defter ve kayıtlar arasında bulunması zorunlu olmayan ve yeminli mali müşavirlere ibraz edilmeyen belgelere dayanılarak saptanan matrah farkından dolayı, yeminli mali müşavir müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulamayacağı hüküm altına alınmıştır.
KDV iade işlemleri ile İndirimli Orana Tabi İşlemler için KDV İadesi raporu hazırlanması ve Vergi Dairesine sunulması sürecinde kusurlu olduğuna dair bir tespit yapılamamıştır.
Vergi Müfettişi … tarafından düzenlenen KDV iade Raporunda, olması gereken iade tutarının 431.707,74 TL olması gerektiğinin tespit edildiği, ayrıca sahte fatura ile ilgili olarak 2.706,91 TL iadenin tenzil edilerek, 429.000,83 TL KDV iadesinin yapılması gerektiği tespit edilmiştir. İlgili Raporun değerlendirme kısmında, Yeminli Mali Müşavirin iade işlemi ile ilgili sorumluluğu bulunmadığı açık olarak yazılmıştır. Davalıya iade işlemi 06.08.2013 tarihinde mahsuben yapılmıştır. Ancak davalı tarafından davacıya, iade hizmetinin tamamlandığı bildirilmediği için, davacının hizmete ilişkin fatura düzenlemesi mümkün olmamıştır. Davacı beyanında, iadenin gerçekleştiğini harici yollarla öğrendiğini, öğrenmesine müteakip fatura düzenlediğini belirtmektedir. Davalı vekili, faturayı geç kayıtlarına intikal ettirmesi dolayısıyla zarara uğradığını iddia etse de, somut olayda, faturanın geç düzenlenmesi, davalının iadenin gerçekleştiğini bildirmemesinden kaynaklı kusurundan doğduğu için, davacıya herhangi bir şekilde kusur atfedilmesi söz konusu olmayacaktır. Ayrıca düzenlenen fatura, davacı tarafından düzenlendiği dönemde KDVsi beyan edilmiş, hasılat kaydedilmiş ve davalı alacaklı konumuna geçmiştir. Davalının da aynı dönemde KDVyi indirim konusu yapması ve borçlu konumuna geçerek gider kaydı yapmasıyla herhangi bir zarar gerçekleşmemiştir.
Katma Değer Vergisi, aylık olarak hesaplanmakta ve beyan edilmektedir. Ayrıca Asgari ücret tarifesinde de “Tarifelerde yazılı dönem kavramı, beyanname verme dönemlerini ifade eder. Birkaç dönemin bir raporda birleştirilmesi tarife uygulamasını değiştirmez.” Açıklaması bulunmaktadır. Buna göre, dava konusu hizmet tutarının Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplaması aşağıdaki gibi yapılacaktır.
a) İade alınan KDV tutarının 12 aya bölünerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
429.000,83 TL / 12 ay = 35.750,07 TL
b)Aylık hesaplanan iade tutarı, aylık 54.909 TLnin altında kaldığından, toplam yıllık iade tutarı, Asgari Ücret Tarifesindeki % 8 rakamı ile çarpılarak yıllık hizmet bedeli bulunacaktır.
429.000,83 x % 8 = 34.320,07 TL
c)Asgari Ücret Tarifesinde yer aldığı üzere, Davalı-karşı davacının yıllık denetleme ve tam tasdik sözleşmesi bulunduğuna dair Dosyada bilgi bulunmadığından, asgari ücret, Tarife uyarınca, % 20 oranında artırılarak uygulanacaktır.
34.320,07 TL x 1,20 = 41.184,08 TL
1.Aşama: Bulunan hizmet tutarına, % 18 oranında Katma Değer Vergisi eklenecektir.
41.184,08 TL x 0,18 = 7.413,13 TL KDV
41.184,08 + 7.413,13 = 48.597,21 TL
2.Aşama: Hizmet bedeli, 41.184,08 TL Anapara + 7.413,13 TL KDV olacak şekilde 48.597,21 TL olarak hesaplanmıştır.
Yapılan değerlendirme sonucunda; Davacı-Karşı davalının hizmet sunumunda ya da iade raporunun hazırlanmasında herhangi bir kusuru ya da hatası bulunduğuna dair bir tespit yapılamadığı, Davacı-Karşı Davalının alacak tutarının KDV dahil 48.597,21 TL olarak hesaplandığı, Davacı-Karşı Davalının faturayı 13.08.2014 tarihinde düzenlemesi sebebiyle Davalı-Karşı Davacının uğradığı herhangi bir zararın tespit edilemediği, mahkememize beyan edilmiştir.
Her ne kadar dosya kapsamında en son alınan bilirkişi raporunda TTK m.1530 hükmü uyarınca davalı-karşı davacının herhangi bir ihtarname tebliğine gerek kalmaksızın, 13.08.2014 tarihinden itibaren 30 günlük sürenin sonunda temerrüde düştüğü değerlendirilebileceği beyan edilmiş ise de söz konusu madde hükmü tüm ticari sözleşmeler açısında geçerli olmayıp sadece mal ve hizmet tedarikine yönelik sözleşmeler açısında geçerli olacağından davalının temerrüde düşmesi için dava açılmadan önce kendisine bir ihtarnamenin gönderilmesi gerekmekte olup dosya kapsamı itibari ile yapılan incelemede davacı- karşı davalı tarafından KDV iadesi işlemi için düzenlenen Seri … Sıra Numaralı 13/08/2014 tarihli 46.825,24 TL bedelli faturanın ödenmesi için, davacı/karşı davalı tarafından keşide edilen … Noterliğinin 03/09/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinde, fatura bedelinin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edilmiş olduğu ve işbu ihtarnamenin davalı/karşı davacı şirkete 12/09/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu görülmekle 7 günlük sürenin son tarihinin 19.09.2014 tarihine tekabül ettiği, işbu hali davalı karşı davacının 20.09.2014 tarihinde temerrüde düşmüş olduğu kabul edilmekle bu tarihten itibaren ticari temerrüt faizi işletilerek davacının davasının hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu uyarınca miktar itibariyle kabulüne, faizin başlangıç tarihine yönelik talebinin reddine karar verilmiş olup miktar itibariyle herhangi bir ret kararı verilmemiş olması sebebiyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmaksızın aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davalı- karşı davacının davası bakımından yapılan incelemede davacının raporunu eksik ve hatalı hazırlaması sebebiyle zarara uğradığına ve ayrıca faturanın geç düzenlenmesi sebebiyle zarara uğradığına yönelik olarak iddiasını ispatlar mahiyette herhangi bir delilin dosyaya ibraz edilememiş olduğu, alınan bilirkişi raporları ve vergi dairesinden gelen müzekkere cevabı da göz önünde bulundurulduğunda davalının vergi cezası ödemesine kendisinin sebebiyet vermiş olduğu, aynı şekilde yürütülen araştırma kapsamında vergi iadesinin geç yapılmış olması ve davalının davacıya bu doğrultuda bildirimde bulunmamış olması sebebiyle davacının faturayı geç tanzim etmiş olduğu kanaatine varılmakla davalı karşı davacının davasının reddine karar verme gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Asıl Dava Bakımından; Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; 13.08.2014 tarih ve Seri … sıra numaralı faturadan kaynaklı olarak 46.825,24 TL hizmet bedeli alacağının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 20.09.2014 Tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya dair faiz isteminin reddine,
2-Karşı Dava Bakımından; Davalı- Karşı Davacının davasının reddine,
3-Asıl Dosyanın Yargılama Gideri ve Vekalet Ücreti Yönünden;
A-)Alınması gerekli olan 3.198,63-TL karar ilam harcından, dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 799,66-TL’nin mahsubu ile noksan kalan 2.398,97 TL bakiye ilam harcının davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına
B-)Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan 799,66 TL peşin harcının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
C-)Davacı-karşı davalı tarafından yapılan dava açılış gideri: 31,80-TL, davetiye gideri: 445,00-TL, bilirkişi ücreti: 4.350,00-TL olmak üzere toplam: 4.826,80-TL yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
D-)Davacı-karşı davalı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
E-)Dosyada miktar itibariyle ret kararı verilmemiş olması sebebiyle davalı- karşı davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
F-)Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı-karşı davalıya iadesine,
4-Karşı Davanın Yargılama Gideri ve Vekalet Ücreti Yönünden;
A-) Alınması gerekli olan 179,90TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 34,20TL harcın mahsubu ile eksik kalan 145,70TL karar ilam harcının davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına
B-) Yargılama giderinin davalı-karşı davacı üzerine bırakılmasına,
C-)Davacı-karşı davalı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
D-)Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalı-karşı davacıya iadesine,
Dair, davacı – karşı davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı- karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.