Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/603 E. 2023/365 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/603 Esas
KARAR NO : 2023/365

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 06.03.2019 günü sürücü faili meçhul idaresindeki tespit edilemeyen plaka sayılı motosiklet ile sokakta yürüyen yaya …’ya çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili…söz konusu kazada yaralandığını, … Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde tedavi gördüğünü ve dava konusu kaza dolayısıyla sol bacağında tıbia kırığı meydana geldiğini, … Üniversitesi Hastaneleri Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından 03.07.2020 tarihinde düzenlenen 2020/359 sayılı Sağlık Kurulu Raporu düzenlendiğini ve müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza neticesinde %10 özür oranı ve bu özür durumunun sürekli olduğunun belirlendiğini, davaya konu kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı … karar numaralı kararı ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde, oluşan maddi zarar için 03/05/2019 tarihinde Güvence Hesabı’na başvurulduğunu, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağı başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini ancak hiç bir cevap verilmediğini, davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla; 5.800,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL geçici bakıcı masrafı ve 50,00 TL sürekli bakıcı masrafı, 50,00 TL tedavi masrafı olmak üzere toplam 6.100,00 TL tazminatın davalı Güvence Hesabı’na başvuru tarihi olan 03.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu Sigorta Tahkim Komisyonu’nda görüldüğünü, davacının davasını ispatlayamamış olması, yaralanmanın tespit edilemeyen bir aracın neden olduğu trafik kazası nedeniyle gerçekleştiği kanıtlanamamış olduğundan davanın reddine karar verilmesini, davadan önce müvekkili kuruma başvuru yapılmış olması zorunlu olduğundan davanın, dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, dosyadaki evrakların incelenmesinde davacının anlatımı dışında kazanın oluşuna ilişkin hiçbir tespit bulunmadığını, kazanın tespit edilemeyen bir aracın kusuru ile gerçekleştiğinin ispatlanamadığından davanın husumetten reddine karar verilmesini, gerçekleştiği iddia edilen kaza tarihi ve dava tarihi itibariyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, dava konusu olayda müvekkili kurumun sorumluluğunu gerektirir somut bir olgu olmadığını, bu nedenlerden dolayı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak cismani zarar sebebiyle tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; 06.03.2019 günü saat 16.30 sıralarında sürücüsü tespit edilemeyen motosikletin Şanlıurfa/Eyyübiye / … Mahallesi Sokağı üzerinde seyrederken motosiklet ile aynı istikamette ve sokak üzerinde yürüyen yaya haldeki davacı …’a çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kaza sebebiyle fazlaya dair haklarımız saklı kalmak ve belirsiz alacak davası olarak açılmak kaydıyla 5.800,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00-TL geçici bakıcı masrafı ve 50,00 TL sürekli bakıcı masrafı, 50,00 TL tedavi masrafı olmak üzere toplam 6.100,00 TL tazminatın davalı Güvence Hesabı’na başvuru tarihi olan 03.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazmini ile davacıya ödenmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle davacının talepleri bakımından Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 25/02/2021 tarihli ve – K-2021/24689 sayılı itiraz hakem heyeti kararının kesin hüküm niteliğinde olduğuna yönelik usuli itirazlarının HMK m.114 ve 115 hükümleri uyarınca dava şartlarını oluşturması sebebiyle öncelikli olarak irdelenmesi gerekmektedir.
6100 Sayılı HMK’nın “Dava şartlarının incelenmesi” başlığını taşıyan 115. Maddesinin 1. Fıkrası “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” uyarınca yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığının re’sen incelenmesi gerektiğinden aynı kanunun “Dava şartları” başlığını taşıyan 114. Maddesi uyarınca ” (1) Dava şartları şunlardır: …
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.”

Mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2023/69 Esas, 2023/240 Karar Sayılı, 16/02/2023 Tarihli “… somut olaya dönüldüğünde; davacının, eldeki davanın açılmasından önce Sigortacılık Kanunu’nun kendisine tanıdığı seçimlik hakkını kullanarak, kendisi yönünden ihtiyari çözüm yolu olan Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde davalı sigorta aleyhine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla kalıcı iş göremezlik zararı için 5.000,00-TL maddi tazminat isteğine ilişkin başvuruda bulunduğu, davacının bu başvurusunun, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince verilen 11/10/2021 gün ve 2021.E.103334- K.2021/146556 sayılı kararla, başvuru sahibinin maddi vakıayı ispat edememesi nedeniyle itiraz yolu açık olmak üzere reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 20/10/2021 tarih ve 2021.i.40064-569 karar sayılı kararı ile, davacının; kendisine faili meçhul bir aracın çarptığı iddiasının doğruluğunu ve aksi ispatlanana kadar geçerli resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağının aksini ispatlayamadığı gerekçesiyle kesin olarak reddine karar verildiği, anlaşılmıştır.
Açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacının Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde ki başvurusunun, trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle oluşan kalıcı iş göremezlik zararına ilişkin olup, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi masraflarına ilişkin Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde başvurusunun ve talebinin olmadığı, bu nedenle de kesinleşmiş olsa dahi tahkim kararının; geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi masrafları yönünden eldeki dava için kesin hüküm oluşturmayacağı, hal böyle olunca da ilk derece mahkemesince yargılamaya devam edilerek, toplanan ve toplanacak delillere göre, davacının; geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi masrafları talebine ilişkin olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve tahkim kararının eldeki dava için kesin hüküm oluşturacağı düşüncesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
… Bu durumda ilk derece mahkemesince yapılacak iş, her ne kadar kesin olarak verilmiş ise de, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının usulüne uygun kesinleştirilip kesinleştirilmediğinin araştırılması, sonucuna göre tahkim kararının kalıcı iş göremezlik talebi yönünden eldeki dava için kesin hüküm oluşturacağı sonucuna varılır ise, davacının geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi masrafları istemine ilişkin bir karar verilmesi, aksi taktirde derdestlik dava koşulu üzerinde de durularak davacının tüm talepleri hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesinden ibarettir.” şeklindeki gerekçeli ilamı uyarınca sigorta tahkim dosyası celp edilmekle yapılan incelemede; davacı tarafından 14.09.2020 tarihinde 2020.E.75780 numarası ile yapılan başvuruda şimdilik 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsili isteminde bulunmuş olduğu, başvuru üzerine sigorta hakemi tarafından 25.02.2021 tarihinde verilen karara karşı Güvence Hesabı tarafından itiraz yoluna başvurulması üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından dosyanın yeniden ele alındığı, başvuruya konu kazadaki tek delilin başvuru sahibinin çelişkili iddia ve beyanları olduğu, kazaya ilişkin herhangi bir görgü tanığının, görüntünün bulunmaması sebebiyle başvuranın yaralanmasının trafik kazası sonucu oluştuğunun kanıtlanamamış olması sebebiyle başvurunun reddine dair 20.05.2021 tarihinde 2021/İHK-15147 sayısı ile temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiş olduğu, işbu kararın taraflara elektronik ortamda tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Sigorta Tahkim Komisyonuna işbu kararın kesinleşip kesinleşmediğine dair yazılan müzekkereye cevaben “Komisyonumuz dosyaları temyiz yoluna başvuracak tarafların talebi üzerine mahkemeye tevdi edilmekte, tevdi işleminden sonra hakem kararı saklama dosyaları oluşturulmaktadır. Taraflar temyiz başvurularını hakem kararı saklama dosyaları üzerinden yaptıklarından Komisyonumuzca kararın kesinleştiğine ilişkin kesin bilgi verilmesi mümkün olmamaktadır. Ancak Komisyonumuzun belirtilen dosyasında mahkemeye tevdi talebi bulunmadığı, bu sebeple hakem kararı saklama dosyası oluşturulmadığı hususu” mahkememize bildirilmiş olup UYAP sisteminden yapılan kontrolde davacı tarafından ilk derece ve yüksek mahkemeler nezdinde mahkememizin işbu dosyası haricinde herhangi bir dosyanın da bulunmadığı görülmekle Sigorta Tahkim Komisyonu dosyasının kesinleşmiş olduğu, işbu hali ile davacının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talepleri bakımından Sigorta Tahkim Komisyonu dosyasının mahkememizin işbu dosyası için maddi anlamda kesin hüküm oluşturduğu anlaşılmakla davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatına yönelik taleplerinin usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının işbu dava konusu yapmış olduğu geçici ve sürekli bakıcı masrafları ve tedavi masraflarının tazmini istemi bakımından; Yargılama esnasında davacının tüm tedavi evrakları, hasar dosyası celp edilerek ATK’dan davacının maluliyetine ilişkin olarak rapor alınmış olup ATK tarafından 28.10.2022 tarihinde hazırlanıp 02.11.2022 tarihli müzekkere ekinde mahkememize sunulan rapor incelendiğinde;
“Hüseyin ve Gazele oğlu, 08/05/1983 doğumlu, …’ın 09/03/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla;
1. Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %0(yüzdesıfır) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3. Dava konusu olay nedeniyle başka birinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı” mahkememize bildirilmiştir.
2918 sayılı KTK.nın 91. Maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabileceği, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK.nın 3.maddesinde de silindir hacmi 50cm küpü geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50km az olan bisiklet olduğu, 2918 sayılı yasanın 103. Maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde davacının beyanı doğrultusunda davacıya çarpan aracın motosiklet olduğunun beyan edilmiş olduğu, kazaya ilişkin herhangi bir görgü tanığının bulunmadığı gibi olay yerine ilişkin kamera ya da fotoğrafın da bulunmadığı iş bu hali ile kazaya karışan motosikletin trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olup olmadığı, bu kapsamda davalıya sorumluluk yüklenip yüklenemeyeceğinin davacı tarafça ispat edilemediği gibi ATK raporu kapsamında davacının bakıcı giderine ihtiyaç duymadığının belirtilmiş olduğu, meydana gelen kazada kusurun kime ait olduğunun da tespit edilememesi sebebiyle davacının geçici ve sürekli bakıcı masrafları ve tedavi masraflarının tazmini istemi bakımından davasının esastan reddine karar vermek gerekmiş ve davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması sebebiyle istinaf kanun yolu açık olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davacının daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin HMK m.114/1-i ve 115 hükümleri uyarınca kesin hüküm bulunması sebebiyle usulden reddine,
2-Davacının geçici bakıcı masrafı sürekli bakıcı masrafı, tedavi masrafının tazmini taleplerinin esastan reddine,
3-Alınması gereken 179,90-TL red karar harcından başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 120,6‬0-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde hükmü uyarınca hesap ve takdir olunan 6.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.
09/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.