Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/568 E. 2023/367 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/568 Esas
KARAR NO : 2023/367
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı ile dava dışı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında nakliyat emtia sigortası akdedildiğini, söz konusu ilişki uyarınca dava dışı sigortalının Londra’da yerleşik … LTD. Firmasına ihraç ettiği 26 Palet / 5.345 Karton / Net 14.185,00 kg. – Brüt 15.828,00 kg yaş incir cinsi emtialarının, İngiltere’ye nakliyesi sırasında meydana gelebilecek rizikolara karşı sigortalandığını, Sigortalı tarafından, söz konusu emtiaların … / Bursa’dan … / Londra firmasına kadar olan karayolu nakliyesi için Davalı … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. firması ile anlaşıldığını ve emtiaların 22.08.2020 tarihinde nakliyeci davalı … adına kayıtlı … (Çekici) – … (Yari Römork) plakalı araca yüklenerek aracın yola çıktığını, 29.08.2020 tarihinde alıcı … LTD. firması deposunda yapılan tahliye operasyonu sırasında römork zemininde ve emtia kutularının içerisinde tütün ve çöp artıkları olduğunun görülerek alıcı firma tarafından CMR üzerine not düşülerek emtianın kontamine olduğu gerekçesiyle ürünlerin kabul edilmediğini, sigortalı tarafından yapılan başvuru üzerine ekspertiz raporu alındığını, meydana gelen hasar nedeniyle sigortalı tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine sigortalıya 26.986,31-EURO ödeme yapıldığını, Davalı … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi dava konusu emtianın taşıyıcısı olarak taşıma sırasında kendi gözetim ve denetimi altında meydana gelen hasar sebebiyle, davalı … Sigorta A.Ş taşıyıcının sigortacısı olması sebebiyle sigortalıya ödenen tazminattan sorumlu olduklarını, davalılar aleyhine … İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyası üzerinden girişilen takibe davalıların yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla; Davalıların … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı yaptıkları İTİRAZLARIN İPTALİNE, 26.986,31-EUR (fiili ödeme tarihi) asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine ve takibin devamına, haksız itiraz eden borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili tarafından süresi içerisinde mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın sigortalısı olan … isimli firmanın İngiltere’de mukim olan … Ltd. Firmasına satmış olduğu ürünlere ilişkin mal bedelini tahsil edip etmediğinin belirsiz olduğunu, söz konusu bedelin tahsil edilmesi halinde ortada herhangi bir zararın olmayacağını ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, somut olayda yüklemeyi yapan davacı … ‘ın sigortalısı olan … yetkilileri tarafından hasarın nedeni olarak belirtilen kontamisyon iddiasına yol açan sigara izmaritleri ve tütün parçalarına ilişkin araç römorku içerisinde yükleme esnasında herhangi bir iz olduğuna ilişkin tespit yahut CMR senedi üzerine derç edilmiş bir şerh de mevcut olmadığını, sigortalı firmaya ait aracın Türkiye sınırından çıkışını müteakiben rutin kontroller için Bulgaristan Gümrük makamları tarafından durdurulduğunu ve araç içerisindeki yüklerin incelemeye alındığını, söz konusu inceleme esnasında araç sürücüsü Mehmet Emin Gökşen’in muayeneye refakatine izin verilmediğini ve yaşanan tartışma akabinde zorla araç yanından uzaklaştırıldığını, aracın incelenmesi akabinde gümrük mührünün yeniden tatbik edildiğini, seyir esnasında yasal olarak zorunlu olan molalar haricinde herhangi bir duraklama yahut yük tahliye/yükleme faaliyetinde de bulunmadığını, dorse kapaklarının hiçbir surette açılmadığını, diğer davalı olan sigortalı CMR Konvansiyonunda öngörülen yüke karşı özen ve nezaret yükümlülüğünü yerine getirebilmek amacıyla taşıyıcıdan beklenen özeni ve dikkati göstermesine karşın mezkur hadisenin meydana geldiğini, muhtemelen Bulgaristan Gümrük memurları tarafından ilgili sigaraların bilinçli olarak yükler üzerine atılarak aracın tekrar kapatıldığını ve mühür tatbik edilerek araç sürücüsüne teslim edildiğini, sigortalının basiretli bir tacir olarak göstermesi gereken özeni gösterdiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan ekspertiz raporunda ürünlerin ne kadarının hasarlandığına ilişkin herhangi bir bilgi/tespitin yer almadığını, mezkur hasara sebebiyet veren tütün parçaları ve sigara izmaritlerinin yalnızca 26 paletten 5 palet üzerinde görülmesi üzerine ürünlerin geri kalanının kontrol edilmeden aracın kapaklarının kapatılarak ürünlerin tümünün zayi olduğunun iddia edildiğini, yüklenen emtianın ne kadarının söz konusu sigara izmaritleri nedeniyle kontamine olduğu ya da iddia edildiği üzere kontaminasyona uğrayıp uğramadığı, uğramış ise ne kadarının hasarsız olduğunun belirtilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, gerçek sovtaj bedelinin belirli olmadığını beyanla; Öncelikle Davacının AKTİF HUSUMET EHLİYETİ bulunmadığının tespitiyle, daha sonra CMR hükümleri gereği hasarın meydana gelmesinde davalılara atfedilebilecek bir kusur olmaması nedeniyle sayın mahkeme aksi kanaatte ise gerçek hasar miktarını ispat edilememiş olması nedeniyle huzurdaki davanın ESASTAN REDDİNE karar verilmesini, Müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle davacı firma aleyhine takip çıkış tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere KÖTÜ NİYET TAZMİNATINA hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın sigortalısı olan … isimli firmanın İngiltere’de mukim olan … Ltd. Firmasına satmış olduğu ürünlere ilişkin mal bedelini tahsil edip etmediğinin belirsiz olduğunu, söz konusu bedelin tahsil edilmesi halinde ortada herhangi bir zararın olmayacağını ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, somut olayda yüklemeyi yapan davacı… ‘ın sigortalısı olan … yetkilileri tarafından hasarın nedeni olarak belirtilen kontamisyon iddiasına yol açan sigara izmaritleri ve tütün parçalarına ilişkin araç römorku içerisinde yükleme esnasında herhangi bir iz olduğuna ilişkin tespit yahut CMR senedi üzerine derç edilmiş bir şerh de mevcut olmadığını, firmaya ait aracın Türkiye sınırından çıkışını müteakiben rutin kontroller için Bulgaristan Gümrük makamları tarafından durdurulduğunu ve araç içerisindeki yüklerin incelemeye alındığını, söz konusu inceleme esnasında araç sürücüsü … ‘in muayeneye refakatine izin verilmediğini ve yaşanan tartışma akabinde zorla araç yanından uzaklaştırıldığını, aracın incelenmesi akabinde gümrük mührünün yeniden tatbik edildiğini, seyir esnasında yasal olarak zorunlu olan molalar haricinde herhangi bir duraklama yahut yük tahliye/yükleme faaliyetinde de bulunmadığını, dorse kapaklarının hiçbir surette açılmadığını, müvekkilinin CMR Konvansiyonunda öngörülen yüke karşı özen ve nezaret yükümlülüğünü yerine getirebilmek amacıyla taşıyıcıdan beklenen özeni ve dikkati göstermesine karşın mezkur hadisenin meydana geldiğini, muhtemelen Bulgaristan Gümrük memurları tarafından ilgili sigaraların bilinçli olarak yükler üzerine atılarak aracın tekrar kapatıldığını ve mühür tatbik edilerek araç sürücüsüne teslim edildiğini, müvekkilinin basiretli bir tacir olarak göstermesi gereken özeni gösterdiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan ekspertiz raporunda ürünlerin ne kadarının hasarlandığına ilişkin herhangi bir bilgi/tespitin yer almadığını, mezkur hasara sebebiyet veren tütün parçaları ve sigara izmaritlerinin yalnızca 26 paletten 5 palet üzerinde görülmesi üzerine ürünlerin geri kalanının kontrol edilmeden aracın kapaklarının kapatılarak ürünlerin tümünün zayi olduğunun iddia edildiğini, yüklenen emtianın ne kadarının söz konusu sigara izmaritleri nedeniyle kontamine olduğu ya da iddia edildiği üzere kontaminasyona uğrayıp uğramadığı, uğramış ise ne kadarının hasarsız olduğunun belirtilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, gerçek sovtaj bedelinin belirli olmadığını beyanla; Öncelikle Davacının AKTİF HUSUMET EHLİYETİ bulunmadığının tespitiyle, daha sonra CMR hükümleri gereği hasarın meydana gelmesinde davalılara atfedilebilecek bir kusur olmaması nedeniyle sayın mahkeme aksi kanaatte ise gerçek hasar miktarını ispat edilememiş olması nedeniyle huzurdaki davanın ESASTAN REDDİNE karar verilmesini, Müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle davacı firma aleyhine takip çıkış tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere KÖTÜ NİYET TAZMİNATINA hükmedilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, nakliyat emtia sigortası abonman poliçesine dayalı, sigortalıya ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Ticaret Anonim Şirketi’nin Londra’da yerleşik … LTD. Firmasına ihraç ettiği 26 Palet / 5.345 Karton / Net 14.185,00 kg. – Brüt 15.828,00 kg yaş incir cinsi emtialarının, karayolu nakliyesi için Davalı … SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. firması ile anlaşıldığını sigortalı tarafından yapılan başvuru üzerine ekspertiz raporu alındığını, meydana gelen hasar nedeniyle sigortalı tarafından müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine sigortalıya 26.986,31-EURO ödeme yapıldığını, işbu bedelden davalıların sorumlu olduğunundan bahisle halefiyet ilkesi uyarınca davalılar aleyhine … İcra Dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyası üzerinden girişilen takibe davalıların yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğunu beyanla davalıların itirazının iptali ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçluların süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Yargılama esnasında davacı ile dava dışı firma arasında akdedilmiş olan sigorta poliçeleri, olaya ilişkin hasar dosyaları celp edilerek inceleme yapılmış olup dosya kapsamı itibari ile rapor tanzim edilebilmesi amacıyla öncelikle 3 kişilik heyetten rapor alınmış olup tarafların itirazlarının karşılanabilmesi amacıyla aynı heyete 1 kişi daha dahil edilmek suretiyle oluşturulan 4 kişilik heyetten ek raporlar alınmıştır.
Tüm raporlarda özetle;
Ekspertiz raporunda ve davalı dilekçesinde beyan edilen Bulgaristan Sınır Kapısı’nda Bulgar yetkililer tarafından yapılan kontrolde taşıyıcı içerisinde ürünün yabancı maddelerle kontaminasyona neden olup olmadığı dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerden belli olmadığı gibi dava konusu taşıma işinin öznesi durumundaki Taze İncir isimli ürünün gıda ürünü olması nedeniyle ürünün asgari teknik ve hijyenik koşullarda taşınmasının gerektiği,
Talep Edilen hasar bedeli, yapılan 2020 yılı piyasa araştırmaları ile taşıma tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre makul olduğu,
CIF/CIP satış şekline göre alıcı lehine sigorta yapılmasına rağmen satıcıya tazminat ödenmesi karşısında satış bedelinin alınmadığı ya da geri verildiğinin ispat edilmesi gerekirken edilmediği, ayrıca abonman poliçenin yanı sıra somut taşıma için yapılan özel poliçe sunulması gerekirken sunulmadığı, bu nedenlerle halefiyet hakkına yapılan (aktif husumet) itirazın yerinde olduğu,
Zararın dikkatsizce içilip atılan birkaç sigara izmaritinden değil çok sayıda içilmemiş sigara dalı kırılarak içindeki tütünün kiraz kutuları ve paletler üzerine dökülmesinden kaynaklandığı, bu şekildeki bir zararın ancak kötü niyetli bir davranıştan kaynaklanmış olabileceği yönündeki eksper görüşünün isabetli olduğu,
Zararın nedeni gümrük memurlarının kötü niyetiyse taşıyıcının çıkan zarardan sorumlu olmayacağı, illiyet bağı üzerinden de kaçınılamaz ve önlenemez olay kuralı üzerinden de aynı sonuca varılabileceği, fakat şoförün muayene alanına alınmadığı ve/veya zorla çıkarıldığı hususunda yeterli delil sunulmadığı, delil durumuna göre karar vermek ya da ilave delil istemenin Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu,
Zararın yalnız atıldığı yeri kirletecek kuru tütünden kaynaklanması ve ısı dalgalanması gibi aracın tamamındaki yükü etkileyecek nitelikte olmaması karşısında, toplam 26 palet (15.828 kg.) yükten 5 palet (2.295 kg.) yük indirilerek 21 palet yük hiç incelenmeden hepsinin tam zıya sayılmasının doğru olmadığı, bozulma ve çürüme gibi zaman baskısı yaratacak bir bulgu olmadığı halde 31.312,25- GBP değerindeki yükün iki saat içinde tek bir teklif alınarak 7.000,00- GBP sovtaj bedeliyle satılmasının doğru olmadığı ve bu satışa ait yalnız dekont sunulup fatura, teklif gibi belgeler sunulmadığından satışa konu malların dökümünün de denetlenemediği,
Sayın Mahkeme’nin yukarıdaki hususlarda aksi sonuçlara ulaşması halinde, tazminatın 24.069,13- GBP karşılığı 26.986,31- EUR olacağı, sınırlı sorumluluk limitlerinin ise bunun çok üzerinde (131.847,24- SDR) olduğu, tespit edilerek mahkememize beyan edilmiştir.
Davacının dava dışı sigortalının haklarına halef olduğu iddiası ile işbu davayı açmış olduğunu beyan etmiş olması ve davalıların davacının aktif husumetinin bulunmadığına yönelik itirazlarının da bulunması sebebiyle davacının aktif husumetinin olup olmadığı hususu öncelikli olarak incelenmesi gerekmekte olduğunundan yargılama esnasında mahkememizce bu doğrultuda evrakların bulunup bulunmadığının tespiti yapılmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda yürürlükte olan Türk Ticaret Kanununun Halefiyet başlıklı 1472. Maddesinin 1. Fıkrasının “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklindeki düzenlemesinde sigorta şirketinin sigortalısına halef olabileceği haller düzenlenmiştir. Bu kapsamda sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olabilmesi için öncelikle sigorta poliçesi kapsamında bir ödeme yapması gerekir. Eğer geçerli bir sözleşmenin varlığından bahsedilemeyecek ise yapılan ödeme lütuf ödemesi (ex gratia) olarak kabul edileceğinden davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının haklarına TTK m. 1472 uyarınca halef olduğundan söz edilemeyeceği ve davacının aktif husumetinin bulunmadığı sonucuna varılacaktır.
Uygulamada abonman nakliyat poliçeleri çerçeve sözleşme olup her taşıma sırasında ayrıca o taşımaya ilişkin poliçe düzenlenmesi gerekir. Söz konusu poliçenin taşıma işinin başlangıcında taşımayı yapacak aracın tespiti sonrasında sigortalı tarafından bilgiler verildikten sonra düzenlenmesi gerekir. Bu şekilde düzenlenen sigorta poliçesi geçerlidir. Sadece abonman sözleşmesinin bulunması, spesifik yani belirli bir taşımaya ilişkin akdi ilişki ve bildirim olmadıkça taşınan malın sigorta örtüsü altında olduğunu göstermez ve sigortacı da böyle bir rizikodan sorumlu olmaz. Bu husus aktif dava ehliyetine ilişkin olup mahkemece re’sen nazara alınması gerekir. Zira abonman sigorta sözleşmeleri birer çerçeve anlaşma niteliğinde olup, sigortacı ile sigorta ettiren arasında, sigorta ile ilgili bir hukuki ilişkiyi oluşturur. Bu hukuki ilişkiden dolayı her taşıma için ayrı bir sigorta sözleşmesi düzenlenir.
Somut olayda dava dışı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin emtialarının taşınmasına ilişkin olarak davacı ile aralarında abonman poliçesinin bulunduğu, zararın meydana geldiğinin belirtildiği davalı tarafından gerçekleştirilen taşımaya ilişkin olarak davacı ile dava dışı sigortalı arasında spesifik taşıma poliçesinin düzenlenmemiş olduğu, davacıya verilen süreye rağmen bu kapsamda herhangi bir belge ibraz edilmediği gibi, dava dışı sigortalının haklarının temlik alındığına ilişkin de herhangi bir evrakın ibraz edilmemiş olduğu, işbu hali ile davacının karşıladığını iddia ettiği zararların hangi poliçeye istinaden karşılandığının ispat edilememesi, dava dışı sigortalının haklarına halef olduğunun ispatlanamaması sebebiyle davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalıların kötüniyet tazminatı talebinin değerlendirilmesinde ise ; İİK m. 67/2 hükmü uyarınca kötüniyet tazminatı, itirazın iptali davası reddedilince alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli görülmesi durumunda borçlunun istemi üzerine alacaklı aleyhine hükmedilen tazminattır. Kötüniyeti ispat yükü borçludadır, zira TMK m.2 hükmü uyarınca iyiniyetin varlığı asıldır. Yapılan kontrolde davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de davalı aleyhine başlatılan takipte davalılar tarafından davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamamış olması nedeni ile davalıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesinin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7. Maddesinin 2. Fıkrasının “(2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklindeki düzenlemesi ve 3. Maddesinin 2. fıkrasının “(2) Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca davalılar lehine tek maktu vekalet ücretine hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının davasının aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davalıların davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi taleplerinin ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gerekli olan 179,90-TL karar ilam harcının başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 3.317,30-TL harçtan mahsubu ile artan 3.137,40-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davalılar yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT m.7/2 hükmü uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta Anonim Şirketine ve Davalı … Nakliyat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketine verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.360,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
7-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.