Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/560 E. 2023/9 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/560 Esas
KARAR NO : 2023/9
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya 04/01/2018 tarihinde net 5920kg ağırlığında toplam 72.224,00TL değerinde malzeme verdiğini, malzemelerin davalı şirketin sigortalı çalışanı … tarafından imza karşılığında teslim alındığını, davalı firmanın müvekkilinden aldığı malzemelerin bedellerini ödememesi üzerine müvekkili tarafından alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduruğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 yıllık hak düşürücü süresinde açılmadığını, başlatılan icra takibinde takip dayanağının bir kamyon fişine dayandığını, yapılan icra takibinin usulsüz olduğunu, takibe konu kamyon fişinin borçlandırıcı bir belge olmadığını, takip dayanağı belgenin sonradan doldurulduğunu, müvekkilinin davacı taraf ile ticari ilişkisinin olmadığını, mezkur malların müvekkiline satılması halinde sevk irsaliyesi ve faturanın düzenlenmesi gerektiğini, haksız davanın reddini ve davacı aleyhine % 20’den az olmamak üzer tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle değerlendirme yapıldığında; Dava, davalıya satıldığı iddia edilen ürünlerin bedelinin ödenmemesi sebebiyle başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava ve beyan dilekçelerinde özetle; Davacının 1994 yılında çok ortaklı olarak kurulan davadışı … Ltd.Şti’nin 2014 yılından beri tek ortak ve yetkilisi olduğunu, işbu şirketin 2018 yılında tasfiyeye girerek kapanması üzerine davacının şirketten elinde kalan alüminyum külçe malları haricen ve daha düşük bir bedele satmak suretiyle elden çıkardığını, davalıya da bu şekilde satım yaptığını, davalının ise malların bedelini ödememesi üzerine aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden 72.224,00 TL üzerinden takibe girişmiş olduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali istemi ile işbu davanın açılmış olduğu, davacının mal teslimine ve satışa ilişkin sadece kantar fişini dosyaya ibraz etmiş olduğu, davalının ise akdi ilişkiyi inkar etmiş olduğu görülmüştür.
Somut olayda davacı vekili müvekkilinin tacir olmadığını, bu sebeple defter tutmadığını beyan etmiş olduğu, satımı yapıldığı iddia edilen ürünlere ilişkin olarak üzerinde isim ve imza bulunan bir kantar fişini dosyaya ibraz etmiş olduğu, mahkememizce Ticaret Sicilden yapılan kontrolde davacının tacir kaydının bulunmadığı, Vergi Dairesine yazılan müzekkereye cevaben davacının 15.12.2014 tarihinden 31.12.2017 tarihine kadar dava dışı … Ticaret Limited Şirketinin %100 hisse ile ortak ve yetkilisi olduğu, bu tarihten sonra herhangi bir kaydının bulunmamış olduğunun mahkememize bildirilmiş olduğu, işbu hali ile davacının davaya ve icra takibine konu edilen satımı 04.01.2018 teslim tarihli satımı kendi nam ve hesabına yaptığına yönelik beyanı da göz önünde bulundurulduğunda Ticari davaların TTK ‘nın 4. maddesinde düzenlenmiş olup görülmekte olan davanın, TTK’nın 4/1. maddesi kapsamında sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davanın nispi ticari dava kabul edilmesi için her iki tarafın da tacir olması ayrıca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasının gerektiği, somut olayda davacının tacir olmayıp esnaf da olmadığı, herhangi bir ticari işletmesinin bulunmadığı, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir iş veya eylem söz konusu olmadığı, davanın nispi ticari dava olarak kabulünün de mümkün bulunmadığı görülmekle davanın ticaret mahkemesinin görev alanında bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın “Dava şartlarının incelenmesi” başlığını taşıyan 115. Maddesinin 1. Fıkrası “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” uyarınca yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığının re’sen incelenmesi gerektiğinden aynı kanunun “Dava şartları” başlığını taşıyan 114. Maddesi uyarınca ” (1) Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
c) Mahkemenin görevli olması.
ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.”
Mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2021/102 Esas, 2021/153 Karar Sayılı, 27/01/2021 Tarihli gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda HMK’nın dava şartlarını düzenleyen 114 ve 115. Maddeleri uyarınca re’sen yapılan inceleme sonucunda somut olayda davacının tacir ya da esnaf kaydının, faaliyette olan bir ticari işletmesinin bulunmaması sebebiyle davanın nispi ya da mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı kanaatine varılmakla Asliye Hukuk Mahkemesinin davaya bakmaya görevli olması nedeni ile aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, davaya mahkememizin görevli olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya … Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK. Madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içerisinde başvurulmaz ise HMK. Madde 20 uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğine,
5-HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için taraflarca başvurulması halinde HMK 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve HMK 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, belirtilen sürede başvuru yapılmaması halinde talep üzerine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde … Mahkemesine İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.