Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/550 E. 2023/26 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/550 Esas
KARAR NO:2023/26

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:08/09/2021
KARAR TARİHİ:13/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu olan davalı tarafından diğer borçlu … lehine keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 20/09/2016 …-… hesap numaralı, 17.000,00 TL tutarında çek keşide edildiğini, bu çekin borçlu … ardından da borçlu …’a ciro edildiğini, daha sonra … tarafından müvekkil … Bankası lehine ciro edildiğini, çekin süresinde ibraz edilmediği için vasfını yitirdiğini, bu nedenle …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile adi takip başlatıldığını, davalıya tebliğ edildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini bu yüzden takibin durdurulduğunu, yetki itirazının kabul edilerek …. İcra Müdürlüğü 2021/… esas sayılı numarası alındığını, davalıya yeniden ödeme emri gönderildiğini, davalının buna da itirazda bulunduğunu, bu itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, …. büro dosya numarası ile 2021/… arabuluculuk numarası ile arabuluculuk yoluna gidildiğini, anlaşamama tutanağının tutulduğunu, bunun üzerine iş bu davanın açıldığını, bahsi geçen çekin zamanaşımına iddia edildiği, çekin kambiyo vasfında olmadığından dolayı başlatılan takibin adi takip niteliğinde olduğunu, Yargıtay içtihatları gereği TTK’ya göre değil TBK’ya göre belirlenmesi gerektiğini, bu sebeple zamanaşımının 10 yıl olduğunu, bu yüzden zamanaşımı itirazına bulunamayacaklarını, …. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasından daha önce takibe geçildiği ve takibin derdest olduğunun iddia edildiğini, bu iddianın da kötü niyetli olduğunu, …. İcra Müdürlüğünün dosyasında takibe geçilen miktarın 7.000,00 TL olduğunu, söz konusu alacaktan kalan 10.000,00 TL kısmı için takibe geçildiğini, … Müdürlüğünün dosyasındaki borcun bizzat ödendiğini, dosyanın haricen tahsil yolu ile kapandığını, bu davanın cirantalar … ile müvekkili arasında kredi kullanılmasından doğan borç ilişkisinden kaynaklandığını, daha öncede müvekkili tarafından … lehine açılmış birçok takibin söz konusu olduğunu belirterek davanın kabulüne, takibe-borca-ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak …. İcra Dairesinin 2021/… esas sayılı dosyasına yapılan kötüniyetli itirazın iptalini takibin devamını, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı banka arasında bir ticari ilişkinin olmadığını, bahse konu çekin yasal süresinde bankaya ibraz edilmediğini, takibin ilamsız takip talepli olduğunu, bu nedenle davanın ticari dava olarak değil de Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, mahkememizin yetkisizliğine, işbu dava bakımından müvekkilinin yerleşim yeri olan … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, itirazın iptali davaya konu edilen çekin keşide tarihinin 20/09/2016 olduğunu, zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, konu çek için muhattap bankaya ibraz edilmediğini, çek arkasına karşılıksız yazısı yazılmadığını, alacaklı bankanın çeki süresinde tahsil edilmediğin, çek zamanaşımı süresi dolduktan çok sonra 02/02/2021 tarihinde icra takibi başlatıklarını, dava şartı yokluğu ve derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı bankanın yetkili hamil olmadığını, davacının müvekkilinde alacağının olmadığını, dava konusu çek hakkında …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas 2017/… sayılı kararı ile zayi nedeniyle çekin iptaline karar verildiğini, ve başlatılan takip neticesinde …’e ödeme yapıldığını, davanın …’e ihbar taleplerinin olduğunu belirterek davanın zamanaşımı, görev, yetki, husumet ve sıfat, derdestlik, dava şartı yokluğu vs gereğince usulden reddini, haksız ve kötüniyetli davanın esastan reddini, kötüniyetli davacının %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, Mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil … vekilinin, 27/10/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; “Dava konusu çekin, yetkili hamil olan müvekkilinin elinden rızası hilafından çıkmış olduğunu, davacı … Bankası A.Ş. ile arasında kredi sözleşmesi olan … Metal San. Tic. İnş. Elektronik Otomotiv İth. İhr. Ltd. Şti yetkilisi … tarafından alındığını. bu sebepten müvekkilinin, … hakkında…C. Savcılığına 2016/… sorgu nolu suç duyurusunda bulunduğunu, çekin mahkeme kararıyla iptal edilmiş olup, müvekkili keşideciye çekin bedelinin ödenmesi için icra takibi başlattığını ve davalı çek bedeli olan 17.000,00 TL’yi müvekkiline verdiğini, davalı tarafından da dekontlar sunulduğunu ve sebepsiz zenginleşme olmadığı gibi davacının kötü niyetli olmasından dolayı herhangi bir alacak hakkının olmadığı da dosya kapsamında sunulan belgelerle sabit hale geldiğini, Müvekkilinin, çalınan çeklerine ilişkin çek iptali davası açtığını ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında huzurdaki davaya konu olan çek ve başkaca çeklerin iptaline karar verildiğini, davacı tarafın çekin eline ne zaman geçtiğine yönelik belge sunmadığını, bu durumun tespit edilmesi gerektiğini, davalı taraf açısından sebepsiz zenginleşme söz konusu olmadığını, çekin adi belge niteliğinde olup, davalının her türlü defide bulunma hakkı doğduğunu, bankanın kurumsal bir şirket olup çek hususunda kanunen gerekli özen ve yükümlülüğü göstermek zorunda olduğunu, kredi verirken yapmış olduğu istihbarat çalışmalarını borcun tahsilinde sunulan belgeler hususunda da yapması gerektiğini, zayi nedeniyle iptal edilen bir çeki, müşterisine vermiş olduğu kredinin teminatı olarak uhdesine aldığından iş bu vakıada bankanın özen ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyanla dava konusu çek ile ilgili icra takibi yapıldığını, itirazın iptali davası açılmış olduğunu, dava şartı yokluğu ve derdestlik nedeniyle de davanın reddi gerektiğini, çekin keşide tarihi 20.09.2016 olduğunu ve zamanaşımı nedeniyle de davanın reddinin gerektiğini savunarak sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Deliller; …. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı icra dosyası, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyası.
Dava, çeke dayalı olarak …. İcra Dairesinin 2021/… esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesinin 2021/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … Bankası AŞ, borçlusunun … olduğu, 20/09/2016 tarihli 17.000,0 TL bedelli çeke istinaden 10.000,00 TL çek bedeli, 3.555,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.555,62 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasında özetle; alacaklısının … Bankası, borçlusunun …, …, … olduğu, 20/09/2016 tarihli ve 17.000,00 TL bedelli, işbu davaya dayanak çeke istinaden 7.000,00 TL asıl alacak, 918,25 TL faiz olmak üzere toplam 7.918,25 TL üzerinden başlatılan takibe boçlu …’in 12/03/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. Alacaklı tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali neticesinde davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın istinaf edildiği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. İcra dosyasına eklenen 14/02/2020 tarihli ilamlı icra emrinde alacaklının … Bankası, borçlusunun … olduğu, …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/01/2020 tarih… esas 2020/17 karar sayılı ilamına istinaden icra emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
…. İcra Dairesinin 2021/… Esas sayılı dosyasında takibe dayanak Türkiye Finans Bankası … Şubesine ait … seri nolu, hamiline yazılı çekin keşidecisinin …, cirantalarının sırasıyla …, …, … ve … Bankası AŞ olduğu, çekin ödeme için ibraz edildiğine ilişkin kaşe bulunmadığı görülmüştür. Takibe dayanak çek TTK 796. Maddesinde öngörülen ibraz süresi içinde ödeme için ibraz edilmediğinden, çek hamilinin TTK 808 ve devamı maddeleri kapsamında cirantalar, düzenleyen ve diğer çek borçlularına karşı başvuru hakkı bulunmamaktadır.
TTK 732. Maddesinde zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunların poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalacakları düzenlenmiştir. Davalı vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de TTK 732/4. maddesinde öngörülen (TTK 814/1. Maddesinde düzenlenen 3 yıl + 1 yıl) sürenin dolmasından önce icra takibi başlatılmış olduğundan davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
TTK 732. Maddesinde düzenleyenin hamilin zararına olarak zenginleşmiş olduğu karine olarak kabul edilmiş olup, 4. Fıkrada ispat yükünün sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene ait olduğu belirlenmiştir.
Davalı vekilince zayi nedeniyle iptal kararı doğrultusunda feri müdahil …’e ödeme yapılmış olduğu savunulmuş olmakla; …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarihli … Esas – … Karar sayılı kararının incelenmesinde takibe dayanak çekin iptaline karar verildiği, verilen kararın istinaftan feragat dilekçesi üzerine kesinleştiği anlaşılmıştır. …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında … tarafından, … ve … Metal San. Tic. Ltd. Şti. hakkında …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı kararının konusunu teşkil eden 17.000 TL bedelli çekin tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, alacaklının 12/02/2018 tarihli dilekçesinde 17.000 TL’lik çek bedelinin ve dosya masraflarının …’ten haricen tahsil edildiği beyanında bulunulduğu görülmüştür. Davalının, TTK 764/2. Maddesi kapsamında çekin iptaline karar verilmesini talep eden …’e ödeme yapmış olmakla, çek nedeniyle davacı zararına olarak sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmiş olduğu değerlendirilmekle davanın reddine karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 231,50 TL harcın mahsubu ile artan 51,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde kendilerine iadesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Dair davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2023

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)