Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/542 E. 2022/876 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/568 Esas
KARAR NO : 2022/894
DAVA : Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait iş yerinde 08/06/2019 tarihi saat: 23.03 dolaylarında yangın çıktığını ve yangının 09/06/2019 tarihinde saat:00:55’de Sultanbeyli İtfaiyesi tarafından söndürüldüğünü, yangın sonucu iş yerinde pek çok makine ve mal (üretim malları) kullanılmaz hale geldiğini, kalanların ise büyük zarar gördüğünü, müvekkilinin yangını ve zararı ancak yangın söndürüldükten sonra çevredekilerin haber vermesi sonucu öğrendiğini, sigorta şirketine rizikonun gerçekleştiğine dair 10/06/2019 tarihinde ihbar yapıldığını, yapılan ihbar üzerine müvekkili şirket tarafından davalı sigorta şirketinden, oluşan zararın … numaralı işyerim paket sigortası poliçesi ile teminat altına alınan yangın sigortası klozu kapsamında tazmin edilmesini talep ettiğini, davalı sigorta şirketi 26/08/2019 tarihli cevabı yazısında söz konusu hasarın teminat kapsamı dışında olduğunun belirtildiğini, müvekkiline ulaşan cevap üzerine hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculuk merciine başvurma zorunluluğu doğduğunu, davalı sigorta şirketi ile yapılmış olan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varılamadığını, müvekkilinin sigorta alacağının davalı sigorta şirketinden faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında herhangi bir miktar talebinde bulunmadığını, sadece davanın kabulünü talep ettiğini, HMK 119 maddesinde, dava dilekçesinde yer alması gereken hususların belirtilmesi gerektiğini, bir dava dilekçesinde “talebin olmaması”, sonradan tamamlanabilecek hususlar arasına girmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacının hasara ilişkin olarak yasa, genel ve özel şartlarda belirlenen zamanaşımı ve hak düşürücü süresi zarfında başvuru yapmadığını, davacının davaya konu binada kiracı olmadığını, kira kontratında sadece kefil olduğunu, davacının söz konusu binada kiracı olmadığından, talep edilen ve var olduğunu iddia ettiği hasardan müvekkili sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, poliçesi yapılmamış kabul edileceğinden, sigorta teminatının hiç verilmemiş olduğunu, hasarın teminat içinde olduğunu kabul manasında olmamak üzere, sigortalı, davaya konu yangının meydana gelmesinde kasıt nedeniyle ve %100 kusuru ile sorumlu olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, haksız ve dayanaksız davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, işyeri paket sigorta poliçesine dayalı olarak davacının işyerinde meydana gelen yangın sebebiyle oluşan zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesi ve 07.09.2020 tarihli netice-i talep dilekçesinde özetle; davacı şirketin iş yerinin davalı şirket nezdinde İşyerim Paket Sigortası ile 02/11/2018 – 02/11/2019 tarihleri arasında sigortalanmış olduğu, iş yerinde 08/06/2019 tarihinde meydana gelen yangın sebebiyle davacı şirketin zararlarının olduğu iddiası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1000 TL(1 Ay) Kira Kaybı Alacağı, 1000 TL Dekorasyon Masrafları Alacağı, 1000 TL Demirbaş Hasar Bedel Alacağı, 1000 TL Emtia/ 3. Şahıs Malı Hasar Bedeli Alacağı, 1000 TL Makine Tesisat Hasar Bedeli Alacağı, 1000 TL Hasara Bağlı İş Durması Alacağı, 1000 TL Personel Kaybı Bedeli Alacağı, 1000 TL Rizokoya Bağlı Olarak Fason Üretilen İş Kaybı Alacağı, 1000 TL Enkaz Kaldırma Bedeli Alacağı
Olmak üzere toplamda 9.000,00 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
Taraflarca dosya içerisine sunulmuş olan … Belediye Başkanlığı- İtfaiye Daire Başkanlığı- … İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenen yangın raporu incelendiğinde … Mahallesi, … Bulvarı, … Sokak, No:5 adresinde 08.06.2019 tarihinde meydana gelen yangında 5 katlı binan 3. Katında bulunan tekstil atölyesi içerisinde zararın meydana geldiği, zararın bilirkişi tarafından hesaplanılması gerektiği, olay yerinde yangın çıkarabilecek herhangi bir unsura rastlanılmadığından dolayı kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından yakıldığı kanaatine varılmış olduğu; yangının akabinde 10.06.2019 tarihinde hazırlanmış olan ekspertiz raporunda yangının şüpheli göründüğü, yerinde tekrardan inceleme yapılacağının not düşülmüş olduğu, 16.07.2019 tarihli ekspertiz raporunda; …Mah. … Sok. No: … adresinde bulunan sigortalı … Atölyesinde yapılan inceleme de; birbirlerinden bağımsız ve farklı bölgelerde birden fazla yangının meydana geldiği, kesinti kumaşlarda, masalarda ve bina boya badanasında kısmi hasarlar ve islenme meydana geldiği, yangının çıkış nedeninin kendiliğinden gelişmediği ya da herhangi bir elektriksel olaya bağlı olmadığına dair tespit yapılmış olduğu, işbu sebeple davalı sigorta şirketinin söz konusu yangının riziko kapsamında olmadığını iddia etmiş olduğu görülmüştür.
Yargılama esnasında celp edilen tüm evraklar, dosyaya sunulan beyan ve deliller bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle rapor tanzim edilmesi için dosya öncelikle bir yangın alanında uzman bilirkişi ve bir sigortacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup işbu bilirkişiden alınan kök ve ek raporların hüküm kurmaya elverişli olmaması sebebiyle yeniden mahallinde keşif yapılmak suretiyle bir tekstil mühendisi, bir mali müşavir bilirkişi, bir makine mühendisi ve sigorta bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 24.12.2021 tarihli kök raporda özetle;
İtfaiyenin … tarihli Yangın Raporu, … tarihli Yangın Araştırma Raporu, ekspertiz firmasının 11.07.2019 tarihli Kesin Ekspertiz Raporu ve 16.07.2019 tarihli Bilirkişi Raporundaki ortak kanaatte katılarak doğal sebeplerle değil kasten çıkarılmış şüpheli bir yangın olduğu,
Bu sebeple 08.09.2019 tarihinde … no.lu İşyerim Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalanan riziko mahallinde meydana gelen yangın olayı neticesinde oluşan zararın Sigorta Genel ve Özel Şartları, TTK genel hükümleri ve ilgili mevzuat gereğinde teminat dışında olduğu,
Vaki hasar teminat kapsamında değerlendirilecek olsa idi; söz konusu yangın hasarı sebebiyle davacının kira kaybı alacağı 7.500 TL hesaplanmasına karşı, … Paket Sigorta Poliçesinde ; “Yangın Sigortası Genel Şartlarındaki hükümler saklı kalmak koşuluyla poliçede teminat altına alınan risklerden birinin ( Deprem ve Yanardağ püskürmesinden doğan hasarlar hariç) doğrudan sonucu olarak sigortalının sigortalı mahalli tümüyle kullanamaması nedeniyle oluşan kira kaybı aşağıdaki kloz dahilinde teminat altına alınmıştır. Sigortalı kiracı kira kaybı Poliçe üzerinde belirtilmiş olan teminatların kapsamına giren herhangi bir hasarın gerçekleşmesi sonucu peşin ödenmiş kiranın işlemeyen günlerine ait olan kısmi şeklinde tanımlanmıştır. Sigortalı Malik ve Malikin kira kaybı Poliçe üzerinden belirtilmiş olan teminatların kapsamına giren herhangi bir hasarın gerçekleşmesi sonucu belirlenmiş olan beklenen kiranın alınmaması şeklinde tanımlanmıştır. Bu klozda bahsi geçen beher ay kira miktarı, Rayiç ve yerleşik kira bedellerini aşmayacaktır. Bu teminat ile sigortalıya ödenecek yıllık toplam tazminat Poliçe bitim tarihini aşmamak şartı ile 6 ayı geçmemek Üzere azami Poliçede belirtilen tutar ile sınırlı olacaktır.” Denilmekte olduğundan ve yangın sigortalı işyerinin bölünmüş ayrı bir üretim alanında gerçekleşmiş ve diğer üretim bölümünde imalat devam ettiğinden, işyerinin tamamının kullanılmayacak durumda kalmamasından dolayı kira kaybı için tazminat hesap edilemeyeceği,
Belirtilmekle bir kısım zarar kalemleri bakımından kısmi hesaplama yapılmış olduğu görülmekle mahkememizin 10 nolu celsesinin “takdiri mahkemeye ait olmak üzere meydana gelen hasarın taraflar arasındaki sigorta sözleşmesinin teminat kapsamında kaldığının kabulü ile, mahkememizce 22/06/2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararında yapılan görevlendirme kapsamı da irdelenerek ve her bir talep denetime elverişli bir şekilde açıklanması suretiyle daha önce rapor alınan son bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına, Rapor hazırlanırken her bir zarar kalemi yönünden poliçe teminat limitlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi hususuna dikkat edilmesine, ” şeklindeki ara kararı uyarınca dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmekle alınan 06.06.2020 tarihli ek raporda özetle;
Kira Kaybı Alacağı hususunda; hasarın onarılmasının ve faaliyete işyerinin geçirilmesinin minimum 1 ay olduğu bu sebeple 1 aylık kira bedeli olan 7500 TL olduğu,
Dekorasyon Masrafları Alacağı hususunda; bu boyutta bir yangından 5000 TL lik bir zararın oluşabileceği,
Demirbaş Hasar Bedel Alacağı hususunda; Talep edilen 7.650 TL na 9610 Esi/Yeni Tenzili uygulandığında bu tutarın 6.885,00 TL olarak hesaplandığı, uygun olarak görüldüğü,
EMTİA / 3. Şahıs Malı Hasar Bedeli hususunda; Kök raporda tespit edilen 45.619,00 TL sigortalı emtia bedeli hasarı görüşlerinde bir değişiklik olmadığı, 3. Şahıs Hasar bedeli hususunda ise celp edilen evraklar incelendiğinde 9604 adet hasar gören mamul ve yarı mamul ürününe ilişkin 3. Şahıs hasar bedelinin 217.818,72 olduğu,
Makine Tesisat Hasar Bedeli Alacağı hususunda; Kök raporda tespit edilen %5 Eski/Yeni tenzili sovtaj, eksik sigorta tenzili düşüldükten sonra 35.751,00 TL görüşünde değişiklik olmadığı
Hasara Bağlı İş Durması Alacağı hususunda kök rapordaki görüşümüzde bir değişiklik olmadığı, talep edilen 80.000 TL iş durması hasarı olarak talep edilebileceği,
Personel Kaybı Bedeli Alacağı hususunda; Sosyal Güvenlik Kurumundan celp edilen işyeri çalışan listesi incelendiğinde 25.552,02 TL personel kaybı alacağı olabileceği,
Enkaz Kaldırma Bedeli Alacağı hususunda yine kök raporda tespit edilen 15.000 TL görüşünde değişiklik olmadığı hususu mahkememize bildirilmiştir.
Alınan ek rapor akabinde davacı vekili tarafından 27.07.2022 tarihinde sunulan harçlandırılmış ıslah dilekçesi ve işbu dilekçenin açıklaması mahiyetinde sunulan 03.10.2022 tarihli dilekçe ile birlikte dava değeri olarak toplamda 439.125,00 TL zararın talep edilmiş olduğu beyan edilmiştir.
Mahkememizce taraflara verilen sürede söz konusu yangın ile ilgili olarak davacının herhangi bir şikayette bulunmadığının beyan edilmiş olduğu, CBS’ye ve kolluğa yazılan müzekkereye cevaben herhangi bir soruşturmanın yürütülmemiş olduğuna dair açıklamalar uyarınca dosya kapsamı itibariyle yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da göz önünde bulundurulduğunda 6102 sayılı TTK’nın “sigortanın kapsamı” başlıklı 1409. maddesi uyarınca sözleşmede öngörülen rizikolardan her hangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü davalı sigortacıya aittir (Bknz. Yargıtay 17 HD. 24.03.2014 Tarihli, 2013/5434 Esas, 2014/4181 Karar Sayılı ilamı, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2022/1113 Esas, 2022/1207 Karar Sayılı, 03/06/2022 Tarihli ilamı). Nitekim mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2019/149 Esas, 2020/142 Karar Sayılı, 05/02/2020 Tarihli “bilirkişi raporunda yangının şüpheli bir yangın olduğunun belirtildiği, dosya kapsamında alınan 21/03/2018 tarihli kök rapor ve 09/02/2019 tarihli ek raporda yangının kasten çıkarıldığı tespitine yer verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar anılan raporlarda yangının şüpheli olduğu ve kasten çıkarıldığı belirtilmiş ise de, raporlarda yangını davacı sigortalının kasten çıkarttığına dair bir tespite yer verilmediği gibi, bu konuda ispat yükü kendisinde olan davalı sigortanın da bu durumu ispatlayacak bir delili dosyaya sunamadığı, bu haliyle yangının kasten çıktığı yönündeki tespitin sadece bir maddi bir vakıa olarak kaldığı anlaşılmaktadır. Gerek takipsizlik kararı gerekse de dosyada davacının kastını ortaya koyan bir delilin bulunmaması nazara alındığında mahkemece davacı sigortalının yangının çıkmasında sorumluluğunun bulunmadığı ve zararın teminat kapsamı içinde kaldığı tespiti yerinde olmuştur. ” şeklindeki ilamı uyarınca davalı sigorta şirketinin meydana gelen yangının çıkartılmasında davacının kusuru olduğu, zararların teminat kapsamında kalmadığına ilişkin soyut beyanlar haricinde dosyaya somut herhangi bir delil ibraz edememiş olması kapsamında yangın sebebiyle davacının davalıdan talepte bulunabileceği kanaatine varılmakla hüküm ve denetime elverişli bilirkişi heyeti raporu uyarınca yangın sigortalı işyerinin bölünmüş ayrı bir üretim alanında gerçekleşmiş ve diğer üretim bölümünde imalat devam ettiğinden, işyerinin tamamının kullanılmayacak durumda kalmamasından dolayı kira kaybı için tazminat hesap edilemeyeceği kanaatine varılmakla davacının kira kaybı alacağına ilişkin talebinin reddi ile kalan alacak kalemleri yönünden davasının ıslah dilekçesi uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiş, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmenin G. Başlığı altında sigortacının, başvurunun kendisine ulaşmasından itibaren 15 iş günü içerisinde talepleri değerlendirmek zorunda olduğunun hüküm altına alınmış olduğu, işbu hali ile hasar dosyası içeriğinden 10.06.2019 tarihinde ekspertiz raporu talebinde bulunulmuş olduğu işbu hali ile 15 iş gününün son günü yani 16. Gün itibariyle davalının temerrüde düşmüş sayılacağı, işbu tarihin 02.07.2019 tarihi olduğu, davacı vekilinin ise ekpertiz raporunun hazırlanma tarihine göre 11.07.2019 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuş olduğu görülmekle taleple bağlı kalınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının işyerinde 08/06/2019 tarihinde meydana gelen yangın sebebiyle; Dekorasyon Masraf Alacağı olarak 5.000,00 TL, Demirbaş Hasar Bedeli için 6.885,00 TL, Sigorta Emtia Bedeli için 45.619,00 TL, Makine Tesisat Hasarı için 35.751,00 TL, Hasara Bağlı İş Durması için 80.000,00 TL, Personel Kaybı için 25.552,00 TL, Fason Üretilen İş Kaybı Alacağı/ (3. Şahıs Malı Hasar Bedeli) için 217.818,00 TL, Enkaz Kaldırma Bedeli için 15.000,00 TL olmak üzere toplamda 431.625,00 TL zararın 11.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının kira kaybı alacağına ilişkin talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 29.484,30TL karar ilam harcının başlangıçta peşin olarak alınan 153,70-TL ile ıslah harcı olarak alınan 7.346,00-TL olmak üzere toplam 7.499,70-TL mahsubu ile eksik kalan 21.984,60-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 7.550,50- TL ( başvurma, vekalet harcı, peşin harç ve ıslah harcı), davetiye- posta gideri: 262,50-TL, bilirkişi ücreti olarak toplam 4.000,00TL olmak üzere toplam: 11.813,00-TL yargılama giderinin kabul/red oranı olan (%98) üzerinden hesaplanan 11.576,74TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 63.427,50- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 7.500,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin %98 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.293,60-TL’nin davalıdan, 26,40TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Tarafların yatırdığı gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, reddedilen kısım bakımından HMK 341 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere; kabul edilen kısım bakımından gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.