Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/53 E. 2022/681 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/53 Esas
KARAR NO : 2022/681
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/04/2015
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; borçlu … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili kurumdan 08/06/2006 tarihli 1.500.000.TL miktarında genel finansman sözleşmesi yapılarak borçlu şirkete kredi verildiği söz konusu sözleşmede borçlu şirket dışında … …, … …, … …, … tarafından müteselsil kefil olunduğu, sözleşme güvencesi olarak verilen senette de aval veren olarak gözüktüğünü, genel finansman sözleşmesine uygun davranmayan borçlu taahhüde aykırı davranarak kalan 6.091.73.TL borcu ödemediğinden dolayı …. Asliye Ticaret Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı alındığını, ….Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/… D.İş sayılı Kararı söz konusu takibe alacak tutarına ilişkin ihtiyati haciz kararı verdiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi kararına binaen … İcra Müdürlüğü’nün 2014/… E numaralı borçlu … Tic.Ltd.Şti.ve müşterek kefiller … …,…, … …, … aleyhine icra takibi yapıldığını, bunun akabinde davalı vekilince süresinde kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durduğunu, B.K.nun hükümlerine göre tarafların serbest iradeleri ile sözkonusu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatlarıyla imzaladıkları davalı vekilinin takibi uzatma ve sonuçsuz bırakma amacıyla kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenle davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiği nedenle icra inkar tazminatı gerektiğinden bahisle alacakları geçerli bir belgeye dayandığından davalarının kabulüne, kötü niyetle yapılan itirazın iptal edilmesini , kötü niyetli davranan davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; asıl borlu … Tic.Ltd.Şti.nin … Bankası A.Ş.ile üst limit 1.500.000.TL olan 08.06.2006 tarihli genel Finansman Sözleşmesi ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla bir sözleşme yapıldığını, alacaklı … Bankası ayrıca asıl borçlu ve müvekkilinden 08/06/2006 T vadesiz bir bonoyu da teminat kabilinden borçlu diğer aval verenlerle birlikte açık bir bona imzalatılarak teminat olarak aldıklarını, davacının müvekkiline imzalattığı açık bonoyu kendisiyle imzalanan 08/06/2006 karşılıklı karşılıklı taahhütleri havi bir akıt zımmında verildiği, ve yapılacak ödemelerin şarta bağlı tutulmasına rağmen bedeli doldurulup boş vadesini de 25/03/2014 olarak düzenleyerek akdedilen sözleşmeye aykırı davranarak emniyeti suistimal suçunu işlediğini, davacı ile akdedilen 08/06/2006 tarihli sözleşme gereğince işin yargılamayı gerektiren bir durum arz etmesine rağmen müvekkilini icraya vermesi yasaya aykırı bulunduğundan açılan davanın reddedilmesi gerektiğinden bahisle emsal Yargıtay ilamı ışığında davacının müvekkiline imzalattığı bu açık bonoyu kendisiyle imzalanan 08/06/2006 tarihli karşılıklı taahhütlere havi bir akit zımmında verildiği ve yapılacak ödemelerin şarta bağlı tutulmasına rağmen aradan 9 sene geçtikten sonra iş bu açık bonoyu 25/03/2014 tarihli sözleşmesinin hilafına 1.500.000.TL bedelli senedi doldurduğu bono vadesini de 25/03/2015 olarak düzenleyerek akdedilen ve sözleşmeye aykırı davranarak emniyeti suistimal suçunu işlediği davacı ile akdedilen 08/06/2006 tarihli sözleşme gereğince işin yargılamayı gerektiren bir durum arz etmesine rağmen müvekkilini icraya vermesi yasaya aykırı bulunduğundan açılan davanın reddine karar verilmesini, davacı ile imzalanan 08/06/2006 tarihli genel finansman sözleşmesi iki taraflı olması ve her iki tarafa hak ve borçlar yükleme tayin edilerek ve henüz bir kredi alınmasından verilecek kredinin üst limitinin 1.5000.000.TL taahhüt edilerek ileri de doğacak ihtiyaca göre kredi verilmesinin ön görülmesine rağmen bu kredi sözleşmesini teminat Bab’ında davacı alacak miktarı ve vadesi borç olan bir emre muharrer senet verilmiş ise de bu teminat senedinde 9 sene sonra kötü niyetli kredi sözleşmesine aykırı olarak 1.500.000.TL bir miktar doldurulması senede 25.03.2014 vade tarihi atılarak işbu teminat senedini icraya koyduğundan TCK.m.155/2 maddesi gereğince zimmet suçunu işlediği ve bu suca rağmen yaptıkları haklı itirazın iptaline dair bu davasıyla suç işleyerek kötü niyetle icra takibini yaptığı resmi belgelerde sabit bulunduğundan haksız açılan davanın reddi ile % 40 oranında 2.436.69.TL inkar tazminatına mahkum edilmesini karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce yapılan kontrolde davacı vekili tarafından işbu davanın 29.04.2015 tarihinde İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben açılması sebebiyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/… Esasına kaydının yapıldığı, mahkemesince tensiben 04.05.2015 tarihinde Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararının verildiği, davacı vekili tarafından süresi içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulması akabinde dosyanın … Tüketici Mahkemesinin 2015/… Esasına kaydının yapıldığı, mahkemesince dilekçeler teatisinin tamamlanarak yargılama yapıldığı, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporu uyarınca söz konusu sözleşmenin genel kredi sözleşmesi olması sebebiyle ticaret mahkemelerinin davaya bakmakla görevli olduğu gerekçesi ile 23/06/2016 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, davacı vekili tarafından süresi içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmuş ise de davalı vekili tarafından temyiz yasa yoluna başvurulmuş olması üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2020/… Esas, 2020/… Karar Sayılı, 14.12.2020 Tarihli ilamı ile mahkemenin görevsizlik kararının onanması üzerine dosyanın mahkememizin işbu esasına kaydının yapılmış olduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, genel kredi sözleşmesinin kefili aleyhine başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı banka ile dava dışı borçlu … Tic. Ltd. Şti. arasında 08.06.2006 tarihli, 1.500.000,00 TL miktarında Genel Finansman Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmeye davalı … ile birlikte dava dışı … …, … …, … …’ın müteselsil kefil olduğu, icra takibinden önce şirket ve kefiller aleyhine 6.091,73 TL borcun ödenmemesi sebebiyle …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/… D.İş sayılı kararı ile alacak tutarına ilişkin ihtiyati haciz kararı alındığı, bu karara binaen …İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyası ile borçlu … San. Tic. Ltd. Şti. ve müşterek kefiller … …, …, … …, … aleyhine icra takibine girişilmiş olduğu, davalı … vekilince takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğu beyanıyla işbu itirazın iptali davasının ikame edilmiş olduğu görülmüştür.
TTK. m.4.-f hükmü uyarınca bankalar tarafından verilen kredilere ilişkin davalar ticari dava olup ticari davalara bakma görevi de ticaret mahkemesine ait olması sebebiyle işbu davanın konusunu genel kredi sözleşmesinin oluşturduğu anlaşılmakla davaya bakma görevinin mahkememize ait olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Yargılama esnasında hüküm kurmaya ve denetime elverişli olabilmesi için birden fazla bilirkişi raporu alınmış olup en son Bilirkişi … tarafından hazırlanılarak mahkememize ibraz edilen kök ve ek rapor hükme esas alınmıştır. Buna göre bilirkişi tarafından mahkememize ibraz edilen raporlarda özetle;
Davacı müflis banka ile DAVA DIŞI asıl kredi borçlusu … TİC. LTD. ŞTİ. arasında 1.500.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bahse konu işbu sözleşmeyi davalı kefilin de (…) kefil sıfatıyla imzalamış bulunduğu (Eski B.K’nın 484-485 m göre)
Davacı müflis bankadan temin edilen belgeler ile dosya içeriğinde bulunan delillere göre, dava dışı kredi lehtarı (asıl borçluya) … SAN. TİC. LTD. ŞTİ. ‘ne teminat mektupları verilmiş olduğu, anılan mektupların 3’er aylık devre komisyonlarının ödenmemiş olduğu, ihtilafın temel kaynağının teminat mektubu devre komisyonu borcunun ödenmemiş olmasından kaynaklandığını,
… Noterliğinin Noterliğinin 06.03.2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile cari hesabının 06.03.2014 tarihi itibariyle kesilip kat edildiği ve toplam 5.478,00 TL nakdi alacağın/borcun ihtarnamenin tebliğine müteakiben aynı gün içinde ödenmesi, aksi halde yasal işlemlere başlanılacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin davalı kefile 11.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği,
Davacı tarafça icra takibinde hesap işletim ücreti talep edilmiş ise de ; hesap işletim ücreti bir kredi işlemi olmadığı için davalı kefilin anılar bu hizmet bedelinden sorumlu olmadığı kanısına varılmış olmakla birlikte, esasen dava dışı şirkete hangi hizmetin verildiği de açıkça belli olmadığından (yani hesap cüzdanı yazdırılmasına-hesap ekstresi verilmesine ilişkin kanıt) davalı kefilin hesap işletim ücretinden sorumlu tutulamayacağı,
Asıl alacak tutarının 5.428,47 TL olduğu, davalının temerrüde düşürüldüğü 12.03.2014 tarihi ile takip talebinin tarihi olan 18.04.2014 tarihi arasında geçen 36 gün için davacının talebi doğrultusunda hesaplanan yıllık %9 faiz üzerinden takip öncesi 56,99 TL işlemiş faiz talep edilebileceği, işbu hali ile toplam talep edilebilecek miktarın 5.485,46 TL olduğu mahkememize bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde asıl borçlu … San. Tic. Ltd. Şti. ile … A.Ş. Arasında üst limit 1.500.000.TL olan 08.06.2006 tarihli genel Finansman Sözleşmesi akdedildiğini, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla müvekkilinin de işbu sözleşmeyi imzaladığını, davacı banka tarafından 08/06/2006 Tarihli vadesiz bir bonoyu teminat amacıyla diğer aval verenlerle imzaladığını, söz konusu bononun açık bono olduğunu, gerçeğe aykırı doldurularak takibe girişildiğini beyan etmiştir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Dosyamız arasına celp edilen … İcra Müdürlüğü’nün 2014/ … Esas sayılı icra takip dosyasının ödeme emri incelendiğinde 6.035,00 TL asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz işletilmek suretiyle takip öncesi 56,73 TL işlemiş faiz ile birlikte toplamda 6.091,73 TL üzerinden borçlular aleyhine takibe girişilmiş olduğu, takip talebinin içeriğinde borcun sebebi açıkça yazılmamış ise de takip talebinin ekine genel kredi sözleşmesinin hesap kat ihtarnamesinin bir suretinin konulmuş olduğu, işbu hali ile takibin dayanağının banka teminat mektubu tazmin bedeli ile tahakkuk etmiş devre komisyonlarının tahsiline yönelik olduğu neticeten takibin usulüne uygun olduğu tespit edilmiştir.
Yargılama esnasında davalı vekili tarafından alınan bilirkişi raporlarına karşı sunulan beyan dilekçelerindeki iddiaların HMK m. 141 hükmü uyarınca savunmayı genişletme yasağı kapsamında kaldığı, takip talebinin ekindeki belgeler ve banka kayıtları üzerinden yapılan inceleme kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu uyarınca davalının müteselsil kefil sıfatı ile takipten önce temerrüde düşürülmüş olması hususu da göz önünde bulundurulduğunda takibe konu borçtan sorumlu olduğu görülmekle denetime elverişli olarak bilirkişi Mehmet Erdem tarafından hazırlanan rapor hükme esas alınmakla davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 5.428,47 TL asıl alacak, asıl alacağa takip öncesi işlemiş 56,73 TL işlemiş faiz ( takip talebinde işbu tutarın talep edilmiş olması sebebiyle taleple bağlı kalınarak) olmak üzere toplam 5.485,20 TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %40’dan aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Davacı vekili tarafından her ne kadar borçlu aleyhine %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de İİK’da 6352 sayılı yasa kapsamında yapılan değişiklik ile icra inkar tazminatındaki yasal oranın alt sınırının %40’tan %20’ye çekilmiş olması ve işbu hükmün 05.07.2012 tarihinden sonra başlatılan takiplerde uygulanacak oması, somut olaydaki takip tarihinin 2014 yılı olması hususu da göz önünde bulundurulduğunda somut olayda davacının davasında haklı olduğu, davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin %20 oranı üzerinden kabulüne karar verilmekle icra dosyasında asıl alacak tutarı olan 5.428,47 TL’nin %20’si olan 1.085,69 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmış olduğu üzere;
1-Davacının DAVASININ KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki İTİRAZININ KISMEN İPTALİ ile; takibin 5.428,47 TL asıl alacak, asıl alacağa takip öncesi işlemiş 56,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.485,20 TL üzerinden devamına,
2-Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 5.428,47 TL’nin %20’si oranında olan 1.085,69 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 374,69 TL harçtan dava açılırken peşin alınan 104,04 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 270,65 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 104,04 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 81,80-TL ( başvurma, vekalet harcı ve tamamlama harcı) davetiye, posta gideri: 2.047,50-TL, bilirkişi ücreti: 1.800,00TL olmak üzere toplam: 3.929,30-TL yargılama giderinden davada hükmolunan kabul ve red oranları ( %90 kabul/red ) üzerinden yapılan hesaplama uyarınca 3.536,37‬TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen 169,50 TL yargılama giderinden davada hükmolunan kabul ve red oranları (%10 red/kabul) üzerinden hesaplanan 16,95‬ TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 5.485,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8- Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 606,21‬TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m. 341 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı Kanun Hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.*