Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2023/909 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/52 Esas
KARAR NO : 2023/909
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2023

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili şirketin akaryakıt dağıtım firması olduğunu, müvekkili ile davalı … San ve Tic. Ltd. Şti arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokoller imzalanarak , davalı şirkete … adresinde akaryakıt bayiliği hakkı ve işletmeciliğinin verildiğini, sözleşme ve protokollerin 5 yıl olarak imzalanmasına karşı davalı şirketin … Noterliğinin 26/02/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle bayilik sözlemesini feshettiğini, ihtarnamede yer alan iddiaların asılsız olup müvekkili şirketin üzerine düşün tüm yülüklülükleri yerine getirdiğini, davalı tarafça yapılan feshin haksız olduğunu, davalı şirketin protokol ve sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, öncelikle protokolde yer alan alım taahhüdüne aykırı hareket ettiğini, akabinde de bayilik sözleşmesini erken feshederek yine sözleş hükümlerini ihlal ettiğini, protokol gereği yerine getirmesi gereken ve müvekkili şirket lehine tanzim edilmiş 200.000 TL tutarındaki banka teminat mektubunu vermeye yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı yanın perakende standart satış fiyatından protokol süresince 3.500 metre küp akaryakıt alması gerekirken 3294,24 metreküp eksik alım yaptığını, yine perakende özel satış fiyatından protokol süresince 5.000 metre küp akaryakıt alımı yapması gerekirken hiç almayarak 5.000 metre küp eksik alım yaptığını, bu kapsamda davalı tarafın perakende standart satış fiyatından 280.010,49 USD perakende özel satış fiyatından 425.000 USD olmak üzere toplamda 705.010,49 USD taahhüt eksikliğinden kaynaklanan cezai şart borcunun bulunduğunu, diğer yandan imzalanan protokol gereği sözleşmenin haksız olarak erken feshinden kaynaklı 150.000 USD erken fesih cezai koşulu gerçekleştiğinden söz konusu borcun da ödenmesi gerektiğini, ayrıca protokolün 4.12 maddesi uyarınca kararlaştırılan banka teminat mektubunun müvekkili şirkete teslim edilmemesinden kaynaklı olarak yine protokolün 4.13 maddesi uyarınca davalı yanın 3.000 USD tutarındaki cezai şart borcunun muaccel hale geldiğini, yine sözleşmenin davalı yan tarafından erken feshedilmiş olması sebebiyle protokolün 6.3 maddesi uyarınca sözleşmenin beklenen 5 yıllık süreden az süresi nedeniyle müvekkilinin kar mahrumiyeti alacağının da bulunduğunu, davadan önce zorunlu arabuluculuk kapsamında yapılan görüşmelerden sonuç alamadıklarını, haklı bir sebep olmaksızın sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi nedeniyle erken fesihten kaynaklı cezai şart alacaklarının doğduğunu, protokolün 6.3 maddesinde bayi tarafından sözleşmenin haksız bir şekilde süresinden önce feshedilmesi halinin cezai şarta bağlandığını, ilgili madde hükmüne göre söz konusu bu durumun varlığı halinde protokolün 4.6 maddesinde düzenlenen maktu cezai şart bedelinin 150.000 USD, alım taahhüdünden doğan cezai şart bedeli ve kar mahrumiyeti ile birlikte ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle öncelikle erken fesih nedeniyle 150.000 USD erken fesih cezai şartının davalı tarafından müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalının asgari ürün alım taahhüdüne de aykırı hareket ettiğini, protokolün 4.4 maddesi uyarınca bayinin sözleşme süresi boyunca standart satış fiyatından 3.500 metreküp beyaz ürün ve özel satış fiyatından 5.000 metre küp beyaz ürün alacağını kabul ettiğini, yine protokolün 4.5 maddesi uyarınca davalı bayinin perakende standart satış fiyatından … den satın almadığı her metre küp beyan ürün için 85 USD , perakende özel satış fiyatından … den satın almadığı her metre küp beyaz ürün için 85 USD cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, sözleşme süresince özel perakende satış fiyatı taahhüdü bakımından hiçbir ürün almadığını, perakende standart satış fiyatından 3.294,24 metre küp eksik alım yaptığını böylelikle toplamda 8.294,24 metreküp beyaz ürün satın almadığını, eksik alınan ürün nedeniyle toplamda 705.010,19 USD eksik alımdan kaynaklı cezai şart borcu meydana geldiğini, söz konusu cezai şartların ödenmesi için … Noterliğinin 02/03/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek davalı tarafın temerrüde düşürüldüğünü, protokolün 4.12 maddesine göre davalı tarafın taahhüt ettiği teminat mektubunu müvekkiline vermediğini, 4.13 maddeye göre teminat mektubunu vermemesi nedeniyle 3.000 USD cezai şartı müvekkiline ödemesi gerektiğini, protokolün 6.3 maddesinde fesih sonuçlarının düzenlendiğini, 6.3 maddede “iş bu protokol ve /veya sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde bayi, …’nin uğrayacağı kar mahrumiyeti dahil sair zarar ve ziyanını tazmin eder” denildiğini, bu madde itibariyle haksiz fesih nedeniyle müvekkilinin kar mahrumiyeti talep etme imkanının doğduğunu, buna göre sözleşmenin devam etmeyen dönemine ilişkin kar mahrumiyeti alacaklarından şimdilik 1.000 TL talep ettiklerini, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklı 1.934,56 TL cari hesap borcu bulunduğunu, sözleşmenin 6.4 maddesi uyarınca müvekkiline ait ticari defter ve belgelerin kesin delil niteliğinde olduğunun kabul edildiğini belirterek şimdilik 5.000 USD cezai şart borcunun temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte yine şimdilik 1.000 TL kar mahrumiyeti alacağının avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalar da takip edilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacı-dağıtım şirket ile davalı-bayi arasında imzalanan bayilik sözleşmesi ve protokolün süresinden önce davalı tarafça haksız feshedildiği iddiasına dayalı cezai şart alacağının tahsili ve erken fesih nedeniyle kar kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
DELİLLER: 23/08/2019 tarihli bayilik sözleşmesi, 26/07/2019 tarihli protokol, … Noterliğinin 26/02/2020 tarih … yevmiye nolu fesih ihtarnamesi, davacı tarafından davalıya gönderilen 02/03/2020 tarih … yevmiye nolu … Noterliğine ait ihtarname, zorunlu arabuluculuk anlaşamama tutanağı, davacı tarafından davalıya gönderilen 19/12/2019 tarihli ve 24/02/2020 tarihli ihtarnameler, davacıya ait ticari defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi.
Dava dilekçesi ve tensip tutanağının davalı şirkete 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, duruşma gününün 06/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 19/12/2019 tarih … yevmiye nolu ihtarname incelendiğinde, ihtarname tarihine kadar perakende standart satış fiyatında olmak üzere 224 metreküp alım yapılması gerekirken 58,19 metreküp eksik alım yapıldığı, perakende özel satış fiyatından 320 metreküp alım yapılması gerekirken hiç yapılmadığı, eksik alım yapılan standart ürün nedeniyle 4.946,15 USD, perakende özel ürün nedeniyle 27.200,00 USD cezai şart borcu bulunduğunu, ihtarnamenin tebliğ alındığı tarihten itibaren 3 iş günü içinde sözleşmeye göre tonaj taahhüdünün yerine getirilmesinin talep edildiği, ihtarnameden sonra da ürün tedarik edilmesinin cezai şart talebinden feragat edildiği anlamına gelmeyeceğinin ihtar edildiği, yine davacı tarafından davalıya gönderilen 24/02/2020 tarihli ihtarname incelendiğinde ise yine tonaj taahhüdüne uyulmadığı, ihtarname tarihine kadar 350 metreküp alım yapılması gerekirken 205,76 metreküp alım yapıldığı, 144,24 metreküp eksik alımda bulunulduğu, özel satış fiyatından ise 500 metreküp alım yapılması gerekirken hiç alım yapılmadığı belirtilerek ihtarname tarihi itibariyle standart fiyattan hesaplanan 12.260,49 USD özel fiyattan hesaplanan 42.500 USD cezai şart alacaklarının bulunduğu belirtilerek ihtarnamenin tebliğinden itibaren 2 iş günü içerisinde tonaj taahhüdünün yerine getirilmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
Davalı şirket tarafından davacıya gönderilen … Noterliğinin 26/02/2020 tarih … yevmiye nolu fesih ihtarnamesi incelendiğinde, akaryakıt bayilik sözleşmesine aykırı bir şekilde ürün fiyat anlaşmasının üzerinde şirketlerinin ve diğer bayilerinin ürün fiyatlandırıldığını, talep etmiş oldukları ürün siparişlerini anlaşma gereği … dolum tesislerinde teslim edilmesi gerekirken başka bölgelere yönlendirildiği ve zamanında teslim edilmeyerek istasyonun yakıtsız bırakıldığını, bölge saha müdürünü istasyona yönlendirilerek gece ve gündüz istasyonu takip ettirip müşteri kaybına neden olduğu iddiasıyla bayilik sözleşmesi tek taraflı olarak feshettiklerinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 02/03/2020 tarih … yevmiye nolu ihtarname incelendiğinde ise, sözleşmenin haksız feshedildiği bildirilerek standart satış fiyatından 3500 metreküp akaryakıt alımı yapılması gerekirken 3294,24 metreküp eksik alım yapıldığı, özel satış fiyatından ise 5000 metreküp akaryakıt alınması gerekirken hiç alım yapılmadığı, toplamda 705.010,49 USD taahhüt eksikliğinden kaynaklanan cezai şart alacaklarının bulunduğu, ayrıca sözleşmenin erken feshi nedeniyle 150.000 USD cezai şart alacaklarının bulunduğu, 1.234,56 TL cari hesap alacaklarının bulunduğu belirtilerek toplam 855.010,49 USD ceza şart borcunun ve 1.234,56 TL cari hesap borcunun ödenmesi, lisansın iptal edildiği tarihten sonra 3 gün içerisinde tüm ariyet malzemelerin teslim edilmesinin ihtar edildiği, söz konusu ihtarnamenin davalı tarafa 20/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkemece davalının bağlı olduğu vergi dairesine yazı yazılmış 25/10/2021 tarihli yazı cevabı incelendiğinde davalı şirketin 29/09/2021 tarihinde nevi değişikliği halinde terkettiğinin bildirilerek 2019 ve 2020 yılına ait kurumlar vergisi beyannamelerinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup 10/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; ” Davalı şirketin, … Noterliği marifetiyle göndermiş olduğu 26.02.2020 tarih 3160 yevmiye no.lu ihtarname ile davacı şirket ile aralarında akdedilmiş olan sözleşme ve protokolü tek taraflı olarak feshettiği, Taraflar arasında akdedilmiş olan akaryakıt bayilik anlaşması ve protokolün feshi nedeniyle; – Bayilik anlaşmasının erken feshinden kaynaklanan 150.000,00 USD cezai şart bedelinin, – Asgari Ürün Alım Taahhüdünden kaynaklanan 705.010,485 USD cezai şart bedelinin, – Sözleşme hükümlerine aykırılıktan kaynaklanan 3.000,00 USD cezai şart bedelinin, – Asgari Ürün Alım Taahhüdünden kaynaklanan 156.879,967 TL Kâr Mahrumiyeti bedelinin, Hukuki değerlendirme Sayın Mahkemenizin takdirinde olmak kaydı ile sözleşme ve protokolün, cezai şart ve erken fesih hükümlerinden kaynaklanan sebeplerle davalı şirket tarafından davacı şirkete ödenmesi gerektiği, Davacının cezai şart alacaklarının 5.000 USD’lik kısmına 24.02.2020 tarihli ihtarnamenin tebliği tarihinden sonraki üçüncü günden itibaren Devlet bankalarının USD cinsinden mevduata Devlet Bankaları tarafından bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranında temerrüt faizi yürütülebileceği, Davacının kar kaybı alacağına dava tarihinden itibaren TCMB avans faizi oranında temerrüt faizi yürütülebileceği Sonuç ve kanaatine varılmış” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür. Mahkemece davalının alınan kurumlar vergi beyannameleri ve sektör durumu da gözetilerek cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebebiyet verip vermediğinin tespiti için aynı bilirkişilerden ek rapor istenilmiş, bilirkişiler ek raporlarında; “Cari hesap ekstresi üzerinde yapılan inceleme sonucunda; cezai şart uygulamasına yönelik işlemlerin dışarıda bırakılması durumunda davacı şirketin, davalı şirketten 1.954,36 TL cari hesap alacağı olduğu, – Davalı şirketin kârlılığının çok düşük olduğu, elde edilen satış hasılatının büyük oranda satış maliyetlerinin karşılanmasında ve ticari faaliyetin devam ettirilmesinde kullanıldığının göstergesi olduğu ve davalı şirketin kaynak yaratma güçlüğü içerisinde bulunduğu, mevcut kârlılık düzeyinin devam etmesi halinde davalı şirketin hesaplanan cezai şart ve kâr kaybı tutarını ödemesi, ticari faaliyetlerinin finansmanını sağlayamamasına ve belki de iflasına sebebiyet verebileceği, hattızatında kök raporda hesaplanan cezai şart bedelinin ödenmesi durumunda davalı şirketin ekonomik olarak sıkıntıya gireceği, Sonuç ve kanaatine varılmış” şeklinde ek rapor tanzim edildiği görülmüştür.
ISLAH : Ek rapor tanziminden sonra davacı vekilince dosyaya sunulan 19/09/2022 tarihli ıslah dilekçesinde;
“1-Islah talebimizin kabulü ile dava değerimizin kar mahrumiyeti alacağı yönünden 155.879,967-TL arttırılarak toplamda 156.879,967-TL olarak,
2-5.000 USD olarak talep ettiğimiz cezai şart alacağı yönünden
a-2.000 USD olarak talep ettiğimiz erken fesihten kaynaklanan cezai şart bakımından 120.000 USD,
b-1.000 USD olarak talep ettiğimiz sözleşme hükümlerine aykırılıktan kaynaklanan cezai şart bakımından 3.000 USD ve
c-2.000 USD olarak talep ettiğimiz asgari ürün alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart bakımından 130.000 USD artırarak toplamda 248.000-USD artırmak suretiyle cezai şart alacaklarımızı toplamda 253.000 USD olarak kabulüne,
3-Haklı davamızın kabulüne ve cezai şart borçları bakımından temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan Devlet Bankalarının yabancı para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte, kar mahrumiyeti borcunun ise 3095 Sayılı Kanunun 2’nci maddesi gereğince TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlı faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,” denildiği görülmüştür.
Islah dilekçesinin verilmesi nedeniyle dosyanın Ticaret Mahkemesi heyetine 06/02/2023 tarihinde tevdi edildiği görülmüştür.
… ne yazı yazılarak davalı şirketin sicil kaydı istenilmiş, 24/03/2023 havale tarihli yazı cevabı ve ekinde sicil gazeteleri incelendiğinde davalı şirketin 01/03/2019 tarihinde kuruluş tescilinin yapıldığı daha sonra 29/09/2021 tarihinde tür değişikliği yaparak şirketten şahsa dönüştüğü ve daha sonra da 23/12/2022 tarihinde vergi dairesinin kapatmış olmasından dolayı terkin edildiği bildirilerek sicil gazeteleri gönderilmiş, incelendiğinde, 30/01/2020 tarihli sicil gazetesi ilanında yetkili temsilcisinin … olarak göründüğü 05 Ekim 2021 tarihli sicil gazetesi incelendiğinde ise davalı şirketin tür değişikliğine gittiği, … ticaret ünvanı ile şahıs ticari işletmesine dönüştüğü, 23/12/2022 tarihli sicil gazetesinde ise … ünvanlı şahıs ticari işletmesinin bu defa sicilden terkin edildiği görülmüştür.
TTK’nın 194/3 Maddesinde “(3) Bir ticaret şirketinin bir ticari işletmeye dönüştürülebilmesi için, söz konusu ticaret şirketinin paylarının tümü, ticari işletmeyi işletecek kişi veya kişiler tarafından devralınmalı ve ticari işletme bu kişi veya kişiler adına ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir. Bu hâlde, ticari işletmeye dönüştürülen ticaret şirketi, bir kollektif veya komandit şirket ise mezkûr ticaret şirketinin borçlarından, ticari işletmeyi işletecek kişi ve kişiler ile ticaret şirketinin eski ortakları da 264 üncü maddedeki zamanaşımı süresince sıfatlarına göre müteselsilen sorumlu olurlar. Dönüştürmeye bu Kanunun 264 ilâ 266 ncı maddeleri de uygulanır” denilmekte olup davalı şirketin bu maddeye göre şahıs ticari işletmesine dönüştürüldüğü şahıs ticari işletmesi olarak sicile tescili yapıldığı, daha sonra ise şahıs ticari işletmesinin de sicilden terkin edildiği görülmüştür. Dava dilekçesi , tensip tutanağı ve duruşma gününü davalı şirkete tebliğ edilmiş olup tebliğ tarihlerinde henüz davalı limited şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği anlaşılmıştır. Yargılamanın ilerleyen safhalarında ise şahıs ticari işletmesine dönüştürülerek arkasından da sicilden terkin edildiği görülmüş, Yargıtay 11. HD’nin 2023/4322 Esas 2023/4919 Karar nolu ilamı yine Adana BAM 9. HD’nin 2022/1635 Esas 2022/1656 karar nolu, Yargıtay 11. HD’nin 2022/6956 Esas 2022/9468 Karar nolu ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2022/1372 Esas 2022/1494 Karar nolu ilamlarında da bahsedildiği gerçek kişi tacirlerin ticaret siciliden terkin edilmesi ile birlikte hak ve fiil ehliyeti ile birlikte dava ve taraf ehliyetinin sona ermediği, şahıs ticari işletmesinin sicilden silinmesi halinde ihya edilmesinin gerek olmadığı anlaşılmakla, bilirkişi raporu, duruşma günü …’ye tebliğ edilerek tebligat parçaları dosyaya bırakılmıştır.
Davacı dağıtıcı ile davalı bayi arasında imzalanan 23/08/2019 tarihli bayilik sözleşmesi dosyaya bırakılmış olup buna göre sözleşme süresinin 5 yıl olduğu, bayilik sözleşmesinin 9. Maddesinde “bayi , ürün siparişlerini … tarafından kendisine tahsis edilmiş olan kullanıcı adı ve şifresini kullanmak suretiyle …’nin resmi internet sitesindeki ilgili bölümde bulunan online sipariş formunun doldurarak vermekle yükümlüdür. Teknik aksaklıklar ve sair mücbir sebeplerle online sipariş formunun doldurulamaması halinde online sipariş formundaki bilgilerin yer alacağı e-posta, fax vb yollarla verilecek siparişlerin yerine getirilmesi …’nin kabulündedir” denildiği, bayilik sözleşmesinin 10. Maddesinde davacının defter ve kayıtlarına göre belirleme yapılacağının düzenlendiği, sözleşmenin 24.maddesnde düzenlenecek olan protokolün sözleşmenin eki niteliğinde olduğunun yazılı olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen 26/07/2019 tarihli protokol incelendiğinde, protokolün asgari ürün alım taahhüdü başlıklı 4.4 maddesinde “Bayi, …’nin satışlarını “Perakende Standart Satış”, “Perakende Özel Satış” olmak üzere ikiye ayırdığını ve ürün talep formlarında hangi satış tipinden sipariş verdiğini yazılı olarak belirleteceğini kabul ve beyan eder. Bayi, …’nin web ortamında çalışan online sipariş sisteminin ürün alım koşulları ile ilgili kurallarına uymayı kabul ve taahhüt eder. Bayi, Protokol süresince; – Perakende standart satış fiyatından olmak ve Perakende Satış yapmak üzere 600 m3 / Yıl Motorin, 100 m3 / Yıl Benzini …’den, – Perakende özel satış fiyatından olmak ve Perakende Satış yapmak üzere 1.000 m3 / Yıl Motorin …’den, satın almayı kabul ve taahhüt eder.”
Protokolün Asgari Ürün Alım Taahhüdünden Kaynaklanan Cezai Şart başlıklı 4.5 maddesinde” Bayi, her ne sebeple olursa olsun, Bayilik Sözleşme süresinin sonunda veya fesih tarihinde; “Asgari Ürün Alım Taahhüdü” maddesinde bahsi geçen ve taahhüt ettiği halde; – Perakende standart satış fiyatından …’den satın almadığı beher m3 Beyaz Ürün için 85 (seksen beş) USD, – Perakende özel satış fiyatından …’den satın almadığı beher m3 Beyaz Ürün için 85 (seksen beş) USD, tutarında cezai şart bedelini …’ye ödemeyi kabul ve taahhüt eder.”
Protokolün Cezai Şart başlıklı 4.6 Maddesinde “Protokol sözleşme ve bunlara uygun olarak akdedilecek olan sair sözleşmelerin satış taahhüdü dışındaki hükümlerinin Bayi tarafından ihlal edilmesi halinde Bayi, …’ye 150.000 (yüz ellibin) USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder. İşbu maddede belirtilen cezai şart, …’nin yazılı talebi üzerine Bayi tarafından derhal …’ye ödenir. Bu madde kapsamındaki cezai şart ifaya ekli ceza anlamında olup … işbu cezai şartı Protokolü ve/veya buna bağlı olarak akdedilecek sair sözleşmeleri feshetmeden önce veya feshettikten sonra talep ve tahsile yetkilidir.”
Protokolün Teminat Verme Yükümlülüğü başlıklı 4.12 Maddesinde “Bayi; ürün alımından kaynaklanan borçlarının, her türlü cezai şart borçlarının, muaccel veya müeccel haldeki kredi borçlarının, fesih durumunda veya asgari ürün alım taahhüdünün yerine getirmemesi durumunda geri ödeyecek olduğu Poşin Satış Destek Priminin ve Kurumsal Kimlik ile otomasyon sistemi de dahil olmak üzere tüm ariyet malzemelerinin teminatı olarak; -200.000.-(iki yüz bin) TL tutarında … yi …’ye vereceğini, kabul ve taahhüt eder. …, Bayi tarafından verilecek teminatı kabul etmeme hakkına sahiptir. Bu madde kapsamında verilecek teminatların herhangi bir nedenle azalması halinde Bayi, …’nin belirleyeceği mehil içerisinde eksik kalan teminat miktarını tamamlamakla yükümlüdür.”
Protokolün Bayinin Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesinin Sonuçları başlıklı 4.13 Maddesinde “Bayinin işbu protokol kapsamındaki yükümlülüklerini kısmen ya da tamamen yerine getirmemesi halinde …, sözleşmeyi fesih ederek işbu sözleşmenin “feshin sonuçları” başlığı altındaki hak ve alacaklarını Bayiden talep ve tahsil hakkına sahip olduğu gibi, dilerse sözleşmeyi feshetmeksizin, tespit edilen her bir sözleşmeye aykırılık fiili sebebiyle, her tür zarar ve ziyanın tazminini talep hakkının yanısıra, her bir aykırılık fiili için ayrıca 3.000 USD (üçbinamerikandoları) cezai şart-ı bayiden talep ve tahsile yetkilidir.”
Protokolün …’nin yükümlülükleri ana başlıklı Perakende Standart Satış Fiyatı başlıklı 5.1 maddesinde ” …, “Perakende Standart Satış” kapsamında olan peşin alımlarında Bayiye, …’nin Depolama Tesisindeki ürün temin maliyeti üzerine 901 kar marjı ekleyerek Motorin grubu Ürün temin eder…., bu madde kapsamında yapacağı Benzin grubu alımlarında Bayiye, …’nin depolama tesisindeki depo satış fiyatından ıskontosuz olarak Benzin grubu ürün ikmal eder. …, ayrıca alım tutarını karşılayacak Cari Limitinin bulunması şartıyla Bayiye bu madde kapsamındaki alımları için vade farkı uygulamaksızın 3 gün vade gün vade sağlar.”
Protokolün Perakende Özel Satış Fiyatı başlıklı 5.2 Maddesinde “…, “Perakende Özel Satış” kapsamında olan peşin alımlarında Bayiye, …’nin Depolama Tesisindeki ürün temin maliyeti üzerine 960,10 kar marjı ekleyerek Motorin grubu Ürün temin eder. …, ayrıca alım tutarını karşılayacak Cari Limitinin bulunması şartıyla Bayiye bu madde kapsamındaki alımları için vade farkı uygulamaksızın 3 gün vade gün vade sağlar.”
Protokolün feshin sonuçları başlıklı 6.3 Maddesinde “Protokol ve/veya Sözleşmenin her hangi bir sebeple sona ermesi halinde Bayi;-a ) …’nin, uğrayacağı kar mahrumiyeti dahil sair zarar ve ziyanı tazmin eder. -b) 150.000 (yüz elli bin) USD cezai şartı …’ye öder. -c ) Satın aldığı ürünlerden dolayı …’ye olan her türlü borçları muaccel hale gelir. -d ) Asgari ürün alım taahhüdünün sözleşmenin feshine kadar geçen süreye karşılık gelen kısmından doğan cezai şart borcunu öder. -e ) Kredi borçları muaccel hale gelir. -e) Bayi … tarafından kendisine ariyeten verilmiş tüm ekipman ve kurumsal kimliği en geç 15 gün içerisinde iade eder.”
Protokolün delil sözleşmesi başlıklı 6.4 maddesinde …’nin kanuni defter ve kayıtlarının kesin delil teşkil edeceği hususunun taraflarca kararlaştırıldığı, protokolün tebligat başlıklı 6.7 maddesinde ise tarafların adres değişikliği halinde 1 hafta içinde iadeli taahhütlü mektupla bildirmesi aksi takdirde protokolde yazılı adrese yapılan tebligatın geçerli olacağının kararlaştırıldığı görülmüştür.
25/05/2023 tarihli duruşmada alınan 4 nolu ara karar ile “Daha önce alınan raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı görülmekle, dosyanın daha öncekiler dışında bir finans, bir akaryakıt uzmanı, bir akaryakıt hukuk alanında nitelikli hesaplama uzmanı, birde bilgisayar uzmanından oluşan heyete tevdi edilerek,
Davacının 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defter ve belgeleri dosya içerisindeki tüm belgeler incelenerek, bayilik sözleşmesinin sipariş ve teslimat şekli başlıklı 9.maddesi , protokolün 4.4.maddesinin 1.fıkrası hükümleri, davalının fesih ihtarnamesi, davacının ticari defter ve belgeleri , davacının web ortamında çalışan online sipariş sistemi – bilgisayar kayıtları , dosyadaki tüm evraklar incelenerek ;
A-Öncelikle davalının ihtarnamedeki fesih gerekçelerine göre davalının feshinin haklı olup olmadığı daha sonra
B-Davacının cezai şart ve kar kaybı değerlendirilerek AYRICA takdiri mahkemeye ait olmak üzere ; asgari alım taahhüdü protokolünün 4.4.ve 4.5.maddesine göre özellikle yine protokolün 6.3.maddesine göre “asgari alım taahhüdünün sözleşmenin feshine kadar geçer süreye karşılık gelen kısmından dolayı cezai şart öder” denildiği için, protokol tarihi olan 26/07/2019 ila – fesih tarihi olan 26/02/2020 arasında geçen süre bulunularak yılla oranlanarak, denk geldiği alım yükümlülüğü miktarı, davalının aldığı miktar ve eksik aldığı miktar belirlenerek buna göre cezai şart miktarının hesaplanması,
Ayrıca kar kaybı talebinde de takdiri mahkemeye ait olmak üzere Yargıtay ın yerleşmiş içtihatlarına göre, davacı … ‘nin aynı bölgede benzer bir sözleşmeye ne kadarlık süre içerisinde yapabileceği tespit edilerek kar kaybının (protokolün 5.1.ve5.2.maddeleri) buna göre bu süre ile sınırlı olarak hesaplanması yine hesaplama yapılırken davacı …’nin yapmaktan kurtulduğu gider ve masraflar var ise bununda düşümünün yapılarak kar kaybının hesaplanması, ” istenilmiştir.
26/08/2023 tarihli heyet raporu incelendiğinde, bilirkişiler tarafından davacının online sipariş portalındaki sipariş kayıtlarının incelendiği, sipariş kayıtlarının görüntüsünün raporda tablo olarak verildiği, buna göre 15/10/2019 ile 04/12/2020 tarihi aralığında davalı tarafından verilen siparişlerin tümünün teslim edildiği, davacı tarafından reddedilen sipariş talebinin bulunmadığının anlaşıldığını, davalı tarafından talep edilen ve davacının teslim ettiği sipariş miktarının 205,759 litre olduğunu, teslimatı gerçekleştiren araçların sürücü bilgileri ve plaka numaralarının raporda tabla halinde sunulduğu, buna göre sipariş listesinde görüldüğü üzere ürünün teslim yerinin Dörtyol-Mersin-Mersin Ataş olmak üzere üç farklı noktadan yapıldığını, davalının fesih ihtarnamesinde “talep etmiş olduğum ürün siparişlerini anlaşma gereği Dörtyol dolum tesislerinde teslim edilmesi gerekirken başka bölgelere yönlendirilmesi …..” demiş ise de, sipariş ve teslim başlıklı bayilik sözlemeşmesinin 9. Maddesinde “bayi ürün siparişlerinde FOB veya CIF teslim şekillerinden hangisini tercih ettiğini bildirir ancak her bir sipariş için uygulanacak teslim şeklinin belirlenmesi …’ye ait olup bayi … tarafından belirlenecek teslim şekline uymayı kabul eder” denildiğini, sözleşmede teslimatların tümünün Dörtyol dolum tesislerinden yapılacağına ilişkin hüküm yer almadığından davalının fesih ihbarnamesinde iddia ettiği hususların sözleşme maddelerinde dayanağı bulunmadığından feshin haklı sebebe dayanmadığının görüldüğü bilirkişilerce tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda devamla davacı şirketin davalı şirkete 15/10/2019 ile 04/02/2020 tarihleri arasındaki dönemde toplam 202.817 litre motorin ile 2942 litre kurşunsuz benzin tesliminde bulunduğunu, davalının perakende satış fiyatından yıllık taahhüt toplamının 700 metreküp beyaz ürün perakende özel satış fiyatından yıllık 1000 metreküp beyaz ürün alımı konusunda taahhüdünün bulunduğunu, 5 yıllık sözleşme süresi içerisinde ise perakende satış fiyatından 3500 metreküp beyaz ürün özel satış fiyatından ise 5000 metreküp beyaz ürün alımının kararlaştırıldığı, yıllık taahhüt kapsamında değerlendirme yapıldığında 494,241 metreküp perakende satış fiyatından 1000 metreküp de perakende özel satış fiyatından olmak üzere toplamda 1.494,241 Metreküp eksik alım yaptığının hesaplandığını, protokolün 26/07/2019 tarihinde yürürlüğe girip davalının fesih tarihi olan 26/02/2020 tarihine kadarki 215 gün süre kadar protokolün ayakta kaldığı, 215 güne isabet eden eksik alım miktarını bilirkişiler tarafından tablo 6 da hesabının yapıldığı, buna göre 215 gün devam eden protokol süresinde perakende satış fiyatından toplam 212,30 metreküp , perakende özel satış fiyatından ise 297,22 metreküp olmak üzere toplamda 809,52 metreküp eksik alım yapıldığını, buna göre eksik alınan hep metreküp için 85 USD cezai şart düzenlendiğini, protokolün fesih tarihine kadar devam eden 215 gün süresine isabet eden eksik alımlardan kaynaklanan toplam ceza tutarının 68.809,01 USD olarak hesaplandığı görülmüştür.
Bilirkişiler raporlarında devamla protokolün 6.3 maddesi gereğince erken fesih nedeniyle davalının 150.000 USD cezai şart ödemesi gerektiği, davacı tarafın kar mahrumiyetine yönelik talebinin bulunduğu, davacı tarafın sözleşmesinin feshinden sonra sözleşme tarihinin bitimine kadar değil ancak fesihten sonra 6 aylık bir süre için kar mahrumiyetini talep edebileceği, dağıtım şirketlerinin küçük yerlerde 6 ay büyükşehirlerde ise 1 yıl gibi bir sürede bir bayiyle sözleşme yapma imkanı bulabileceğinden dava konusu olayda kar mahrumiyeti hesaplamasının 6 aylık süre için yapılacağını, protokolün 5.1 ve 5.2. Maddeleri dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının kar kaybının 18.305,20 TL olduğunu, sözleşmenin sipariş ve teslimat başlıklı 9. Maddesinde “FOB teslim şeklinin uygulanması halinde mülkiyet, taşımı ve sigorta masrafları….bayiye geçer – CIF teslim şeklinin uygulanması halinde nakliye bayi tarafından …’ye ödenir , malları teslimi anında mülkiyet ve her türlü risk bayiye geçer” hükmü gereğince davacının 6 aylık kar kaybı hesaplanması yapılırken indirilmesi gerekecek herhangi bir gider kaleminin bulunmadığı, davacının kar marjlarının net tutarlar olduğu belirtilerek raporun sonuç kısmında “1-Davalının, … Noterliği’nin 26 Şubat 2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Bayilik Sözleşmesini fesih ettiğine dair ihtarnamede ileri sürdüğü gerekçelerin ispat edilememiş olduğu, 2-Protokolün feshine kadar devam eden 215 gün süresine isabet eden eksik alımlardan kaynaklanan Toplam Ceza tutarının 68.809,01 usd olması gerektiği, 3- Protokolün “Feshin Sonuçları” başlıklı 6.3. maddesinin (b) bendinde göre, Protokol ve/veya sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde Bayi “150.000 usd cezai şartı …’ye öder” denildiğinden Davalının erken fesihte dolayı 150.000 usd cezayı ödemesi gerektiği, 4- Davacının sözleşmenin feshinden sonra sadece 6 aylık bir süre için kar mahrumiyetini talep edebileceği, Davacının 6 aylık kar kaybı olarak talep edebileceği tutarın, toplam da 18.305,20 TL olduğu ve bu tutardan indirilmesi gereken tutar bulunmadığı, ” şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.
Davacı taraf bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi vererek 5 yıllık sözleşme süresi dikkate alınarak tonaj taahhüdü nedeniyle cezai şart hesaplanması gerektiğini, keza kar mahrumiyetinin de 5 yıllık süreye göre hesaplanması gerektiğini, teminat mektubunun verilmemesi nedeniyle 3.000 USD cezai şart alacaklarının raporda hiç değerlendirilmediğini, davalı tarafın cezai şartla ilgili ekonomik mahvına sebep olacağına ilişkin hiçbir iddiası olmamasına rağmen bilirkişilerin bu hususta raporda değerlendirme yapmalarının hatalı olduğunun iddia ettiği görülmüştür.
EPDK’ya yazılan yazı cevabında davalının bayilik lisansının davacının başvurusu üzerine 28/02/2020 tarihinden itibaren … bayilik ağından çıktığının bildirildiği görülmüştür.
En son alınan bilirkişi raporuna göre davalı tarafın sözleşmeyi haksız şekilde feshettiği subut bulmuştur. Davacının dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi incelendiğinde talebinin sözleşmenin haksız feshi nedeniyle erken fesihten kaynaklı 120.000 USD, teminat mektubunun verilmemesi nedeniyle 3.000 USD, asgari alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart bakımından ise 130.000 USD olmak üzere toplam 253.000 USD cezai şartın davalıdan tahsiline, kar kaybı yönünde ise 156.879,96 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesine yönelik olduğu görülmektedir.
Fesih sonuçlarının düzenlendiği protokolün 6.3 maddesinin d bendinde asgari alım taahhüdüyle ilgili cezai şartın “asgari ürün alım taahhüdünün sözleşmenin feshine kadar geçen süreye karşılık gelen kısmından doğan cezai şart borcunu öder ” denildiğinden en son bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda da protokolün 26/07/2019- fesih tarihi olan 26/02/2020 tarihleri arasında yürürlükte kaldığı 215 gün dikkate alınarak protokolün 6.3 maddesine göre tonaj taahhüdünden kaynaklanan cezai şart miktarı 68.809,01 USD olarak belirlenmiştir. Protokolün 6.3 maddesinin d bendinde açıkça sözleşmenin feshine kadar olan zaman için eksik alım nedeniyle cezai şart tespiti yapılacağı düzenlendiğinden bilirkişilerin bu hesaplamasının doğru olduğu sonucuna varılmıştır. Davacının diğer bir talebi erken fesih nedeniyle cezai şart istemine ilişkin olup protokolün 6.3 maddesinin d bendinde “protokol ve/veya sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesinden dolayı bayi 150.000 USD cezai şart öder ” denildiğinden, davalının haksız şeklide sözleşmeyi erken feshetmesi nedeniyle protokolün bu maddesi gereğince davacının ıslah dilekçesiyle talep etmiş olduğu 120.000 USD cezai şart miktarının istenebileceği kanaatine varılmıştır. Davacının bir diğer talebi teminat mektubu verilmemesi nedeniyle 3.000 USD cezai şart istemine ilişkin olup, protokolün 4.13 maddesi incelendiğinde “Bayinin işbu protokol kapsamındaki yükümlülüklerini kısmen ya da tamamen yerine getirmemesi halinde …, sözleşmeyi fesih ederek işbu sözleşmenin “feshin sonuçları” başlığı altındaki hak ve alacaklarını Bayiden talep ve tahsil hakkına sahip olduğu gibi, dilerse sözleşmeyi feshetmeksizin, tespit edilen her bir sözleşmeye aykırılık fiili sebebiyle, her tür zarar ve ziyanın tazminini talep hakkının yanısıra, her bir aykırılık fiili için ayrıca 3.000 USD (üçbinamerikandoları) cezai şart-ı bayiden talep ve tahsile yetkilidir.” denildiğinden bu maddeye göre sözleşmenin feshedilmemesi halinde sözleşmeye aykırılık sebebiyle istenebileceği düzenlendiğinden davaya konu olayda ise sözleşmenin davalı tarafından feshi nedeniyle bu maddeye göre davacının sözleşme devam ediyor gibi teminat mektubu verilmemesi nedeniyle cezai şart talebinde bulunmayacağı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla davacının teminat mektubu verilmemesi nedeniyle 3.000 USD cezai şart talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları, yukarıda yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafın sözleşmeyi feshinde haksız olduğu subut bulmuştur. Protokolün 6.3 maddesinde cezai şartla birlikte kar kaybının da istenebileceği kararlaştırılmış olup en son bilirkişi heyeti tarafından davacının 6 aylık süre içerisinde aynı yerde benzer bir sözleşme imzalayabileceği, buna göre davacının kar kaybı miktarının 18.305,20 TL olduğu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere protokolün 5.1 ve 5.2 maddeleri gereğince kar kaybı bedelinden indirilmesi gereken masraf kaleminin bulunmadığı, davacının ne dava dilekçesinde ne de ıslah dilekçesinde cari hesap alacağı ile ilgili talebinin bulunmadığı, davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmaları da takip etmemesi ve tacir olan davalının, istenilen cezai şartın fahiş olup ekonomik mahvına sebep olacağı yönünde herhangi bir savunma ileri sürmediğinden bu hususta resen bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı ayrıca davacı tarafından gönderilen 02/03/2020 tarihli ihtarnamede cezai şart alacağının talep edildiği ancak ödenmesi için ihtarname ile süre verilmediği, bu durumda ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 günlük süre verilmiş sayılarak cezai şart alacağı yönünden 12/03/2020 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilebileceği, davacının kar kaybıyla ilgili olarak davalıya temerrüde düşürmediği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE,
a-Kar kaybından kaynaklanan 18.305,20TL’nin (bu miktarın 1.000,00TL’sinin dava tarihi olan 25/01/2021 tarihinden kalan kısmına ise ıslah tarihi olan 19/09/2022 tarihinden itibaren uygulanacak) değişen oranda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Erken fesih nedeniyle 120.000,00USD, tonaj taahhüdü nedeniyle 68.809,01USD olmak üzere toplam 188.809,01USD cezai şart bedelinin temerrüd tarihi olan 12/03/2020 tarihinden itibaren devlet bankalarınca 1 yıl vadeli USD cinsinden açılmış mevduat hesabına uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin ve diğer taleplerinin reddine,
2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 185.301,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 80.945,91 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk masraf, 12.250,00 TL bilirkişi ücreti, 627,75 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 12.945,55 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 9.060,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
6-Zorunlu arabuculuk kapsamında Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuculu ücretinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 925,00 TL’sinin davalıdan, geri kalan 395,00 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Bu dava sebebiyle 96.745,12 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (başlangıçta 650,91 TL + ıslah ile birlikte alınan 80.295,00 TL olmak üzere toplam=) 80.945,91 TL’den mahsubu ile kalan 15.799,21 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/12/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸