Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2021/862 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/501 Esas
KARAR NO : 2021/862
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket tarafından işletilen otoyoldan, davalıya ait, dava dilekçesi ve delil listesi ekinde sunulan listede belirtilen muhtelif plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, davalıya tebliğ edildiğini, borçlu-davalı şirketin ikametgah adresinin … olması sebebiyle yetkiye ve bununla beraber müvekkili şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun esasına, asıl alacağa ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının yapmış olduğu itiraz iptali ile davanın kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından icra takibine yapmış olduğu yetki itirazına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 89. Maddesi uyarınca icra takibinin yetkili icra dairesinde açıldığı bu sebeple de yetki itirazının reddi gerektiği, İİK’nun 50. Maddesinde para veya temunat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla tatbik olunacağı hükme bağlandığını, HMK’nun 6. Maddesine göre ise genel yetkili mahkemeler davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, HMK’nun 5. Maddesinde mahkemelerin yetkisinin diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere bu kanundaki hükümlere tabi olduğu belirtildiği, bu bağlamda her ne kadar davacı İstanbul’da ikamet etmekte ise de İİK 50 ve HMK 6. Maddeleri uyarınca öncelikle icra takibinin ardından da itirazın iptali davasının müvekkilinin yerleşim yerinde açılmasının zorunluluk olduğunu, bu sebeple yetkili icra dairesi ve mahkeme de … İcra Dairesi ve … Mahkemeleri olduğundan, davanın öncelikle yetki yönünden reddini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; davacı Şirket tarafından işletilen otoyoldan, davalıya ait araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmediği iddia edilen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas Sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
Deliller; Dosya Mevcudu, … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas Sayılı dosyası
İ.İ.K Madde 50 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)
“Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur”
HMK MADDE 6- (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.
Taraflar arasında yazılı akdi bir ilişki mevcut olmayıp, bedeli ödenmeden faydalanıldığı iddia edilen hizmet ilişkin hizmet bedeli ve para cezasına ilişkin talep takip ve dava konusu yapılmıştır. Hizmet görüldüğü … nun bulunduğu idari sınır itibariyle mahkememizin … İcra Daireleri yetki sınırları kapsamında değildir. Bu nedenle HMK 10. Madde gereği de icra dairesi yetkisizdir. Davalının ikamet adresi ya da takip ve dava konusu hizmetin görüldüğü adres itibariyle yetkisiz icra dairesinde takip işlemi başlatılmıştır.
HMK 115 (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Yetkisiz icra dairesinde başlatılan icra takibine, davalının süresi içerisinde yetki itirazında bulunması üzerine, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi ile yetkili icra dairesi marifeti ile borçluya ödeme emri gönderilmeden davanın açıldığı anlaşıldığından, İ.İ.K 50 HMK 6 ve 10, 114/2, ve 115/2 md gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Yetkisiz icra dairesinde başlatılan icra takip işlemine karşı, davalı borçlunun süresinde yetki itirazında bulunması üzerine, dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesi talep edilip, yetkili icra dairesi marifeti ile borçluya ödeme emri gönderilmeden davanın açıldığı anlaşıldığından İ.İ.K50 HMK 6 ve 16, 114/2, ve 115/2 md gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 2.065,83 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 365,25 TL’den mahsubu ile artan 1.700,58 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır