Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/5 E. 2021/419 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/298 Esas
KARAR NO : 2021/17
BİRLEŞEN DAVA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2008/… ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : Menfi Tespit
ASIL DAVA TARİHİ : 28/02/2008
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 10/03/2008
KARAR TARİHİ : 13/01/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dosya davacısı … dava dilekçesinde özetle ; dava dışı …’ın müvekkilinin 17 yıldır muhasebe işlerini yaptığını, ayrıca 26/01/2008 tarihine kadar cemiyet yönetim kurulu asil üyesi ve muhasebe sorumlusu olarak çalıştığını, aynı zamanda davalılardan … İktisadi İşletmesi’nin de müdürlüğünü de yaptığını, bu tarihten sonra görevden alındığını, adı geçenin müvekkiline ait 111 adet çek yaprağını ve … İktisadi İşletmesi ile müvekkilinin 150.000,00 TL nakit parasını alarak ortadan kaybolduğunu, bu nedenle kendisi hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/… sayılı soruşturma dosyasında şikayetçi olunduğunu, …’ın 17 yıldan beri cemiyette görev yapması ve kendisine güven temin edilmesinden dolayı imza yetkisi verildiğini, buna ilaveten 10 adet çekin müvekkili yetkilisi tarafından imzalı ve boş olarak …’a teslim edildiğini, dava konusu çeklerin de bunlardan olduğunu, …’ın … ve … nolu çekleri … İktisadi İşletmesi adına düzenlediğini, oysaki iktisadi işletme ile müvekkili arasında sözkonusu çekler kapsamında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, daha sonra …’ın sözkonusu çekleri kendi imzası ile ciro ederek davalılardan … Ltd. Şti.’ye devrettiğini, bu davalı ile … İktisadi İşletmesi arasında da herhangi bir ticari ilişkisi olmadığının tespit edildiğini, … Ltd. Şti.’nin çekleri çalıntı olduğunu bilerek devraldığını, zira …’ın bu şirketin muhasebecisi olduğunu, dava konusu … ve … nolu diğer çeklerin ise … Şti. Adına düzenlendiğini, bu çekler yönünden de müvekkili ile anılan şirket arasında mal veya hizmet alımına dayanan herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, dava konusu bütün çekleri davalı … A.Ş.’nin … Ltd. ŞTi.’den ciro yoluyla devraldığını, Faktoring şirketi çekleri alacağın temliki hükümlerine göre devraldığından müvekkilinin bu davalıya karşı da sorumlu olmadığını ileri sürerek, dava konusu … şubesine ait … nolu 15/02/2008 keşide tarihli 9.825,00 TL bedelli, … nolu 29/02/2008 keşide tarihli 18.600,00 TL bedelli , … nolu 11/03/2008 keşide tarihli 18.400,00 TL bedelli ve … nolu 18/04/2008 keşide tarihli 10.640,00 TL bedelli çeklerden dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptali ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davacısı … İktisadi İşletmesi vekili dava dilekçesinde özetle ; dava dışı … hakkında asıl davada ileri sürülen iddiaları tekrarlayarak adı geçenin müvekkili işletmenin imza yetkilisi olduğunu, işletme adına düzenlenen çekleri kendi imzası ile veya kendisine ait olmayan sahte imzalarla ciro ederek davalılardan … Ltd. Şti.’ye devrettiğini, bu şirket ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davalı faktoring şirketinin de alacağın temliki hükümlerine göre çekleri devraldığını, diğer davalı …’nin ise çeklerin arkasındaki ifadeden anlaşıldığı üzere çekleri davalı … Faktoring adına bankaya ibraz eden kişi olduğunu, bu nedenle … … A.Ş.’ye karşı ileri sürülen iddiaların davalı … için de geçerli olduğunu ileri sürerek …. İcra Müd. 2008/… Esas sayılı dosyasında takibe konulan … şubesine ait … nolu 11/03/2008 keşide tarihli 18.400,00 TL bedelli ve … nolu 18/04/2008 keşide tarihli 10.640,00 TL bedelli çeklerden dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, %40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalısı temlik eden … Faktoring A.Ş. vekili cevap dilekçelerinde özetle; müvekkilinin davalı … Ltd. Şti. ile imzalamış olduğu 30/10/2007 tarihli faktoring sözleşmeleri kapsamında çekler teslim alındığını, müvekkilinin 3.kişi konumunda olduğunu, mevzuat gereğince temlik aldığı kambiyo senetlerini fatura ile tevsik etme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, bu nedenle müvekkili hakkında alacağın temliki hükümlerinin uygulanamayacağını, müvekkilinin iyi niyetli yetkili hamil olduğunu, çekleri kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak devraldığına ilişkin iddianın ispat külfetinin davacı yana ait olduğunu, dolandırıcılık suçunu işlediğini iddia edilen … ‘ın davacı … İktisadi İşletmesi nin yetkilisi olduğundan davacının ve müvekkilinin zararını karşılamakla mükellef olduğunu, diğer yandan …’nin davada taraf sıfatının bulunmadığını savunarak tüm bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; mahkememizin 13/11/2013 tarih, 2011/ … Esas, 2013/ … karar sayılı ilamı ile; ” Asıl ve birleşen davanın kabulü ile, …. İcra Müdürlüğünün 2008/… Esas sayılı icra dosyasında takibe konulan … şubesine ait … nolu 15/02/2008 keşide tarihli 9.825,00 TL bedelli , … nolu 29/02/2008 keşide tarihli 18.600,00 TL bedelli , … nolu 11/03/2008 keşide tarihli 18.400,00 TL bedelli ve … nolu 18/04/2008 keşide tarihli 10.640,00 TL bedelli çeklerden dolayı asıl ve birleşen dosya davacılarının davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, takibe konu çeklerin iptaline,koşulları oluşmadığından birleşen dosyadaki davacı yanın kötü niyet tazminatının reddine, ” karar verilmiştir.
Verilen kararın davalı … A.Ş. tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 19. Hukuk Dairesinin 2015/16072 E., 2016/195 K. sayılı ilamı ile; ” Dosyada bulunan, asıl dava davacısı …’nin tüzüğünün cemiyet adına imza selahiyeti başlıklı 39. maddesinin A bendinde “Cemiyet adına imza olunan çek ve senetlerde genel başkan veya genel başkan yardımcılarından birinin imzası ile genel muhasipin imzası birlikte bulunur” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda dava konusu çeklerin davacıyı sorumluluk altına sokabilmesi için belirtilen tüzük hükmü uyarınca çift imza ile düzenlenmesi gerekir. Bu husus mutlak defilerden olup, herkese karşı ileri sürülebilir. Mahkemece bu yönde inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
” gerekçesi ile bozma kararı verilerek, dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bozma sonrası bozma ilamına uyularak Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; mahkememizin 07/11/2018 tarih, 2016/ … Esas, 2018/ … karar sayılı ilamı ile”….1-Asıl Dosya ve Birleşen Dosyanın KABULÜ İLE, …. İcra Müdürlüğünün 2008/… E. Sayılı takip dosyasına dayanak yapılan … Şubesine ait 15/02/2008 keşide tarihli, … nolu, 9.825,00 TL bedelli ,29/02/2008 keşide tarihli, … nolu, 18.600,00 TL bedelli , 11/03/2008 keşide tarihli … nolu, 18.400,00 TL bedelli, 18/04/2008 keşide tarihli, … nolu, 10.640,00 TL bedelli çeklerden dolayı asıl ve birleşen dosya davacıları, davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, takibe konu çeklerin iptaline, birleşen dosya davacısının kötüniyet tazminat talebinin reddine,” karar verildiği, verilen kararın davalı … Faktoring A.Ş. Vekili tarafından istinaf edilmesi nedeni ile, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 04/12/2019 tarih, 2019/2307 E., 2019/5413 K. Sayılı kararı ile; “….Asıl ve birleşen menfi tespit davalarının konusu olan takibin alacaklısı davalı … Faktoring A.Ş dava devam ederken takip dosyasındaki alacağını … A.Ş ‘ye temlik etmiş olup bu konu dosyaya yansıdığı halde mahkemece HMK’nun 125/1 maddesi gereğince davacıya davaya temlik eden … Faktoring A.Ş. hakkında tazminat olarak mı yoksa temlik alan hakkında menfi tespit olarak mı devam etmek isteyip istemediği sorulmadan davaya devam edilmesi yanlış olmuştur.Ayrıca hüküm kurulurken temlik alan hakkında değil temlik eden … Faktoring A.Ş. hakkında hüküm tesis edilmiş ve temlik alanın ismi karar başlığında gösterilmemiş, … Faktoring A.Ş.’nin tashih talebi üzerine temlik alanın ismi karar başlığına eklenmişse de bu yanlışlığın tashih ile giderilmesi mümkün değildir. Doğru olmayan tashih kararının bir an için doğru olduğu kabul edilse bile temlik eden ve temlik alanın sorumlulukları farklı olduğundan haklarında aynı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, usul hükümlerinin yanlış uygulanması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir. sonuç: yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı … Faktoring A.Ş. vekilinin sair, davalı …’nin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına…” karar verilerek dosya mahkememize iade edilmiş, mahkememizce yeniden taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyularak davacı vekiline HMK 125/1. Maddesi gereğince davaya temlik eden … Faktoring A.Ş. Hakkında tazminat davası olarak mı yoksa temlik alan hakkında menfi tespit davası olarak mı devam etmek istediği hususunda beyanda bulunmak için davacı vekiline süre verilmiş olup , davacı vekili uyaptan gönderdiği 15/09/2020 tarihli dilekçe ile huzurdaki davaya temlik alana karşı menfi tespit davası olarak devam etmek istediklerini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davaya konu çeklerin … adına keşide edilip çeklerdeki keşideci imzasının cemiyet yetkilisi …’ya ait olduğu görülmüştür. Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere asıl dava davacısı …’nin tüzüğünün cemiyet adına imza selahiyeti başlıklı 39. maddesinin A bendinde “Cemiyet adına imza olunan çek ve senetlerde genel başkan veya genel başkan yardımcılarından birinin imzası ile genel muhasipin imzası birlikte bulunur” hükmüne yer verildiği, bu durumda dava konusu çeklerin davacıyı sorumluluk altına sokabilmesi için belirtilen tüzük hükmü uyarınca çift imza ile düzenlenmesi gerektiği, bu husus mutlak def’ilerden olup, herkese karşı ileri sürülebileceğinden, asıl dava yönünden davanın kabulü ile davaya konu çeklerden dolayı davacı … Cemiyetinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden dava konusu edilen 11/03/2008 tarih, 18.400,00-TL bedelli çek ile 18/04/2008 tarih, 10.640,00-TL bedelli çeklerin asıl dosya davacısı … adına keşide edilip lehtar olarak birleşen dosya davacısı … İktisadi İşletmesine verildiği, ondan da … İktisadi İşletmesi Müdürü tarafından … tarafından ciro edilerek … Şti. ‘ne devredildiği görülmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davaya konu çeklerin davacı … ile … İktisadi İşletmesinin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı şirketler ile davalı … Şti. arasında ticari ilişki tespit edilemediği, tanık olarak dinlenen davacı Cemiyet yetkilisi …’nın beyanı ile … hakkındaki ceza davasının davacı iddialarının doğruluğunu teyit ettiği, dolayısı ile davaya konu çeklerin bedelsizlik iddiası ispat edilmiş olup, bunun aksinin davalı yanca ispatlanamamıştır. Davalı faktoring şirket vekili , dava konusu çeki faktoring sözleşmesi ile müvekkiline ciro edildiğini, müvekkilince faktoring yönetmeliğinin 22/2 maddesine uygun hareket ettiğini, davacılar arasındaki hukuki ilişki ve anlaşmazlıkların müvekkilini ilgilendirmediğini, müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğundan, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de davaya konu çeklerin bedelsiz kalması nedeni ile bir alacağının doğmadığı için temlik edilecek bir alacak da bulunmadığı ve faktoring şirketinin finansman desteği sağlayacağı bir mal da olmadığı, dolayısı ile TBK’nun 167. maddesi uyarınca temlik edene karşı da ileri sürülebilecek olan def’ilerin temellük edenler ve çalışanı …’ye karşı da ileri sürülmesi mümkün olduğu, bu hali ile davalı şirketin Faktoring Yönetmeliğinin 22/2 maddesinden ve iyi niyet savunmasından yararlanılması mümkün olmadığından, davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
Asıl davada, davacı Cemiyetin iddiaları davalı birleşen dosya davacısı … İktisadi işletmesi tarafından kabul edilmiş olması ve aynı iddialarla birleşen davanın açılmış olması dikkate alındığında, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davalı … İktisadi İşletmesi aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş ve HMK 125/1/a maddesi gereğince dava sırasında alacağı temlik eden … Faktoring AŞ ve temlik alan … AŞ (Eski Ünvanı Hayat Varlık Yönetim AŞ) nin yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu oldukları gözetilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Asıl Dosya ve Birleşen Dosyanın KABULÜ İLE
… İcra Müdürlüğünün 2008/… E. Sayılı takip dosyasına dayanak yapılan … Şubesine ait 15/02/2008 keşide tarihli, … nolu, 9.825,00 TL bedelli, 29/02/2008 keşide tarihli, … nolu, 18.600,00 TL bedelli , 11/03/2008 keşide tarihli … nolu, 18.400,00 TL bedelli, 18/04/2008 keşide tarihli, … nolu, 10.640,00 TL bedelli çeklerden dolayı asıl ve birleşen dosya davacıları, davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, takibe konu çeklerin iptaline,
Birleşen dosya davacısının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Asıl dava yönünden alınması gerekli olan 3.925,43- TL karar ilam harcının davalılar … Ltd. Şti., Temlik alan … AŞ (eski unvanı … A.Ş),Temlik veren davalı … Faktoring A.Ş. ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 8.270,45-TL vekalet ücretinin davalılar … Ltd. Şti., Temlik alan … AŞ (eski unvanı … A.Ş) Temlik veren davalı … Faktoring A.Ş. ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Birleşen dava yönünden alınması gerekli olan 1.983,72- TL karar ilam harcının davalılar … Ltd. Şti., Temlik alan … AŞ (eski unvanı … A.Ş) Temlik veren davalı … Faktoring A.Ş. ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına
5-Birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.356,00-TL vekalet ücretinin davalılardandavalılar … Ltd. Şti., Temlik alan … AŞ (eski unvanı … A.Ş) Temlik veren davalı … Faktoring A.Ş. ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Asıl davada ve birleşen davada davacılar tarafından yapılan 2.885.00- TL bilirkişi ücreti, 336,36- TL davetiye posta gideri olmak üzere toplam: 3.221,36-TL. yargılama giderinin davalılar … Ltd. Şti., Temlik alan … AŞ (eski unvanı … A.Ş) Temlik veren davalı … Faktoring A.Ş. ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile 2.139,62-TL sinin asıl dava davacısına 1.081,74 TL sinin birleşen dava davacısına verilmesine,
7-Davalılar tarafından harcanan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Davacı ve davalı … yönetimi vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır