Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/499 E. 2023/127 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/499 Esas
KARAR NO : 2023/127
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında kargo sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi, ücret tarifesinin ve ödeme şeklinin, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkemelerin belirtildiği, davacının taşıma taahhüdünü yerine getirildiği, karşılığında faturalar düzenlendiğini, davacı tarafından gerçekleşmiş olan taşıma hizmetine karşılık ödenmesi gereken 4.654,47 TL ücreti ödemediğini, davalının borcu ödemeden kaçındığını, bunu neticesinde davalı aleyhine …. icra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine kötü niyetli olarak itiraz edilmesi sonucu takibin durduğunu, dava şartı olarak girişilen arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını, bu nedenle takibin asıl alacak yönünden devamına 4.854,47 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faize davalıdan tahsiline asıl alacak ve ferilerine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin iş güvenliği kıyafetleri ve aksesuarları sattığını, internet üzerinden yaptığı satışları müşterilerine ulaştırmak için MNG kargo ile anlaşıldığını, davacı ile bir süre çalışıldığını, davacı şirketin gönderilen kargoların desilerini yanlış hesapladığını ve davalı şirketi zarara uğrattığını, davacı ile olan iş ilişkisinin karşılıklı mutabakat ile sonlandırıldığını, davalı şirketin zararına karşılık aralarındaki borç ilişkisinin sonlandırıldığını, sözlü olarak varılan mutabakat sonrasında davalı şirket personeli tarafından davacı firmaya gönderilen e-posta ile cari hesap ekstresini istediğini, davacı tarafından 25.01.2021 tarihinde gönderilen cari hesap ekstresinde davalının bakiye borcunun görünmediğini, davalı firmaya karşı haksız ve kötü niyetli olarak açılmış olan icra takibinin iptali gerektiğini, davacı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını ve sözleşme kapsamında üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, ispat yükünün davacı yanda olduğunu, haksız ve hukuki mesnetten yoksun açılmış olan ve açılmasına yarar bulunmayan davanın reddi ile icra takibinin iptaline karara verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, taraflar arasında akdedilmiş olan taşıma sözleşmesi kapsamında ödenmeyen alacakların tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında davacının taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirdiğini, yapılan taşıma işlemleri neticesinde davalıya faturalar kesildiğini, buna karşılık davalının gerçekleşmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödemesi gereken ücreti ödemediğini, ödenmeyen fatura değerlerinin toplamının 4.854,47 TL olduğu, bu tutar üzerinden davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas Sayılı icra takip dosyası üzerinden takibe girişilmiş olduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalının itirazının iptali istemi ile işbu davanın açılmış olduğu, davalının sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve beyan dilekçelerinde davacının yapmış olduğu taşımaların bir kısmının desi ölçülerini daha büyük girmesi sebebiyle fazla ücret tahsil etmeye çalıştığını beyan ettiği görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Yargılama esnasında dava konusu alacağın olup olmadığı, var ise ne miktar alacağın bulunduğunun tespit edilebilmesi amacıyla tarafların ticari defterlerinin incelenerek rapor tanzim edilmesi gerektiğinden ve tarafların ticari defterlerinin farklı adreslerde bulunması sebebiyle öncelikle davalının ticari defterlerinin bulunduğu Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat uyarınca alınan bilirkişi raporunda özetle;
Davalının 2020 ve 2021 yasal defterlerinin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 64 ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığı, diğer bir deyişle sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu,
Davalı şirket yasal defter kayıtlarına göre; davalı … Tic. A.Ş’nin takip tarihi olan 11.01.2021 tarihi itibariyle davacı … A.Ş.’ne 5,596,69 TL borcunun bulunduğu mahkememize bildirilmiştir.
Talimat Mahkemesinden gelen rapor akabinde davacının ticari defterleri incelenmek suretiyle rapor tanzim edilmesi amacıyla dosya mali müşavir bilirkişisi … ‘a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanılarak mahkememize ibraz edilmiş olan 12.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davacının dava dosyasına sunduğu Listede tüm gönderilerin desi karşılığının belirlendiği ve buna göre fiyatlandırıldığı, aymı desideki bazı gönderilerin, teslim adresinin farklt olması, mesafenin uzun olması nedeni ile farklı fiyatta taşındığı, belirlenen desilere hesaplanan taşıma bedellerinin piyasa şartlarına göre makul olduğu,
Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 11.01.2021 takip tarihinden sonra da 10.11.2022 tarihine kadar devam ettiği,
Davalın itiraz ettiği gönderilerin desi hesaplarının yapılabilmesi için gönderilerin boyutlarının bilinmesi gerektiği, davacı tarafından taşıması gerçekleştirilen gönderilerin listede gösterilen desiler olup olmadığının mevcut deliller ile tespitinin mümkün olmadığı,
Davacının davalı aleyhine 11.01.2021 tarihinde … İcra Müdürlüğü 2021/… E. sayılı dosyasından 4.854,47 TL tutarında icra takibi başlattığı, asıl alacak ile, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %15 ticari temerrüt faizini talep ettiği, takip ve dava konusu alacağın davacının ticari defter kayıtları ile örtüştüğü,
Dava dosyasında mevcut delillerin incelenmesi sonucunda davalının iddiası doğrultusunda desilerin fazla yazıldığına dair bir tutanak ve belgenin olmadığı, davacının davalıdan 4.854,47 TL alacaklı olduğu,
Sayın Mahkemenin davacı tarafından gönderilerin desilerinin fazla yazıldığına dair bir kanaat belirmesi halinde davalının beyanları ve Taraflar arasında yapılan mail yazışmalarından yapılacak çıkarımla 40 adet olarak, belirtilen gönderilerin 66 adet paketten oluştuğu 1.650 desi olarak hesaplanan ve 1.707,94 TL bedelle taşınan paket gönderiler üzerinden makul bir indirimin yapılabileceği, yapılacak %25 indirim sonucunda davacının 4.854,47 TL alacağından 426,99 TL indirim yapılması sonucunda davacının alacağının 4.427,49 TL olacağı, İndirim yapılıp yapılamayacağının, yapılacak indirimin oranının nihai hukuki değerlendirmesinin Sayın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir (Bknz. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2020/297 Esas, 2020/327 Karar Sayılı, 04/06/2020 Tarihli İlamı).
Somut olay bakımından davalı vekili tarafından her ne kadar mail kayıtları dosyaya ibraz edilmiş ise de mail içeriği incelendiğinde hangi taşımaların desilerinin farklı yazıldığının açıkça belirtilmemiş olduğu, bu doğrultuda davalı tarafından farklı hesap yapıldığı iddiasını destekler, denetime elverişli herhangi bir belgenin ibraz edilmediği gibi davacı tarafından düzenlenmiş olan faturaların ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu, faturalara itiraz edilmediği, iade faturası da düzenlenmemiş olduğu görülmekle davalının faturaların içeriğini kabul etmiş olduğu kanaatine varılmakla hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları uyarınca davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının dava dilekçesi ile borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde İİK m. 67 hükmü uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksızlığına karar verilmiş olması ve alacağının likit olması gerekmekte, kural olarak davalı borçlunun kötü niyetli olması şartı aranmamaktadır. Somut olayda davacının davasında haklı olduğu, dava konusu asıl alacağın fatura alacağından kaynaklı olması sebebiyle likit olduğu ve davalının haksız olarak takibe itiraz etmiş olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmekle icra dosyasında asıl alacak tutarı olan 4.854,47 TL ‘nin %20’si olan 970,89 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davacının DAVASININ KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas Sayılı icra takip dosyasına vaki İTİRAZININ İPTALİ ile; takibin kaldığı yerden devamına,
2-Davalının haksız itirazları nedeniyle asıl alacak tutarı olan 4.854,47 TL’nin %20’si oranında olan 970,89 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli olan 331,61TL karar ilam harcından başlangıçta peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 272,31‬-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 127,10-TL ( başvurma, vekalet harcı ve peşin harç) davetiye, posta gideri: 349,00-TL, bilirkişi ücreti: 1.700,00TL olmak üzere toplam: 2.176,1‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.854,47TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
7-Taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK madde 341 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.