Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/498 E. 2023/375 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/189 Esas
KARAR NO:2023/401

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:05/04/2017
KARAR TARİHİ:22/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Olayın görgü tanığı … yol kavşağında orta refüj taşı dibinde baygın şekilde bulduğu, müvekkillerin desteği olan …’i hastaneye intikal ettirdiği, …’in kullanımındaki motosiklete çarparak olay yerinden kaçtığı tahmin edilen şahsın kimliğinin halen tespit edilemediği, meydana gelen trafik kazasında, …’İN, kaldırıldığı hastanede vefat ettiği, kazanın bire bir görgü tanığı olmaması ve şüphelinin kimliğinin belirlenememesi nedeniyle, kazaya ait kusur durumunun tespit edilemediği, maddi desteğinden yoksun kalan anne ve babası için yargılama sırasında toplanacak delillere göre, fazlaya ilişkin haklan saklı tutularak 6100 sayılı Yasanın 107. maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın olay tarihinden işletilecek ticari faiziyle birlikte hüküm altına alınmasını istedikleri, trafik kazasında meydana gelen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalan müvekkillere, davalı … Hesabı tarafından yapılan ödemenin yetersiz olması nedeniyle yetersiz ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ve HMK 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL olmak üzere … Hesabına başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte kalan bakiye tazminat bedelinin ve yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı … Hesabından tahsiline karar verilmesini” talep etmiştir.
17/12/2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: Davacı müvekkiller adına fazlaya ilişkin talep ve dava hakkını saklı tutarak davalı … Hesabı aleyhine açtıkları maddi tazminat davasında; mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda dava dilekçelerinde talep ettikleri alacaklarının farklı olarak müvekkillerinin 6.968,87-TL daha maddi tazminat alacağı bulunduğunun tespit edildiğini, bu nedenle alacak taleplerini ıslah ederek toplam 7.968,87-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
06/04/2023 tarihli değer artırım dilekçesinde özetle:14.12.2018 tarihli talep arttırım dilekçelerinin ıslahını, daha önce artırdıkları 7.968,87-TL’nin 52.031,13-TL daha ıslah edilerek toplamda 60.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Dava konusu tazminat talebinin zamanaşımına uğradığı, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği, müvekkil kurumun davacılara ödemede bulunarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiği ve davacının tüm zararının karşılandığı, tazminatın ibraname mukabilinde ödendiği, müvekkil kurumun başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığı, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatı gerektiği, davacı tarafın başvuru tarihinden itibaren faiz talebi haksız olduğu, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini” talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 29.07.2007 günü saat 12.30 sıralarında, sürücü …’in sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile … İli, …, …, … kavşağındayken plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın kavşak içinde çarpıp kaçması sonucu Trafik kazasının meydana geldiği, kazanın müteveffa …’in ölümüne neden olmasından dolayı anne ve babasının maddi desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle maddi tazminatın, … hesabına başvuru tarihinden işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili davasıdır.
Deliller; bilirkişi incelemesi, dosya münderecatı,
Mahkememizden verilen 03/04/2019 tarih ve … sayılı kararı İstanbul BAM 8. Hukuk Dairesi’nin 30/12/2021 tarih ve 2019/2166 Esas 2021/2183 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla, dava mahkememizin 2022/189 Esasına kaydedilmiştir.
İlamda ” O halde mahkemece yapılacak iş; ödeme tarihi itibariyle davacılara yapılan ödemelerin ayrı ayrı yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için ödeme tarihi verileri (ödeme tarihindeki asgari ücret vs. gibi) dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutarlar ile ödeme miktarları karşılaştırılarak davacılara ayrı ayrı yapılan ödemelerin yeterli bulunması halinde davacıların bakiye zararı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemelerin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez mahkemece karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı … Hesabı tarafından yapılan ödemelere hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak (güncelleme yapılarak), davacılar için hesaplanan tutarlardan ayrı ayrı mahsup edilmelidir. (Bknz. Yargıtay 17. HD’nin 2015/11243 E, 2018/5503 K. Sayılı ilamı)
Bu nedenlerle, hesaplama alanında uzman başka bir bilirkişiden çelişkileri giderecek şekilde ve yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda denetime elverişli ve açıklayacı rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı aktüer raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan kabulüe göre ise; kaza yeri terk tutanağı, krokisi, ölü muayene tutanağı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, motorsiklet sürücüsü davacılar desteğinin ehliyetsiz (sürücü belgesiz) olduğu ve beyin kanaması sonucunda vefat ettiği sabittir. Davalı … Hesabı tarafından yargılama sırasında bu yönde savunmada bulunulmasına rağmen yerel mahkemece, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. (818 sayılı BK 44.) maddesi gereğince, davalının sorumluluğu yönünden, davacılar için hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerekip gerekmediği hususunun karar yerinde değerlendirilmemesi de isabetli bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı … Hesabı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile kararın 353/1.a.6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, dosyanın belirtilen şekilde işlem ve yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denmiştir.
İlam sonra mahkememiz dosyasından 05/09/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Davalı … Hesabı tarafından ödemenin yapıldığı 04.06.2015 tarihindeki veriler esas alınarak davacı … için tazminat tutarı 32.787,13 TL, davacı … için ise 44.176,09 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı … Hesabı’nın sorumluluğu riziko tarihinde geçerli zorunlu sigorta poliçesinin teminat limiti (2007 yılı için 60.000,00 TL) ile sınırlı olduğundan, teminat limitleri dahilinde davacı …’in zararı 25.560,00 TL, davacı …’in zararı ise 34.440,00 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı … Hesabı tarafından davacı …’e yapılan ödeme tutarının hesaplanan tazminat tutarından indirilmesi sonucunda (25.560,00 TL – 18.656,00 TL) 6.904,00 TL daha az ödeme yapıldığı, davacı …’e yapılan ödeme tutarının hesaplanan tazminat tutarından indirilmesi sonucunda da (34.440,00 TL – 21.154,00 TL) 13.286,00 TL daha az ödeme yapıldığı hesaplanmıştır.
Aktüerya raporunun düzenlendiği tarihteki güncel veriler esas alınarak yapılan zarar hesabında, davacı …’in zarar miktarı 104.730,33 TL, davacı …’in zarar miktarı ise 170.734,51 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı … Hesabı’nın sorumluluğu riziko tarihinde geçerli zorunlu sigorta poliçesinin teminat limiti ile sınırlı olduğundan, teminat limitleri dahilinde davacı …’in zararı 22.812,00 TL, davacı …’in zararı ise 37.188,00 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı … Hesabı tarafından yapılan ödemenin güncel değerlerinin hesaplanan zarar miktarlarından indirilmesi sonucunda davacı … için (22.812,00 TL – 30.671,49 TL) zarar oluşmadığı, davacı … için ise (37.188,00 TL -34.778,34 TL) 2.409,66 TL zarar oluştuğu hesaplanmıştır.
Dava dosyasına sunulan belgelerden, davacıların vekili tarafından davalı kuruma 10.05.2011 tarihinde 4757 evrak kayıt numarası ile başvuruda bulunulduğu anlaşılmış olup hesaplanan tazminat tutarı için davalı … Hesabı’na başvuru tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekmektedir.
Kusur oranının tespitine yönelik olarak 31.10.2018 tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda yapılan ve motosiklete çarparak kaçan ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’in ise kusursuz olduğuna yönelik değerlendirme dışında başkaca bir tespit ve değerlendirmeye rastlanmamıştır. Bu nedenle yapılan tazminat hesabında müteveffanın kusursuz olduğu kabulünden hareket edilmiştir. denmiştir.
Mahkememiz dosyasından 28/03/2023 tarihinde ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Ek raporun düzenlendiği tarihteki güncel veriler esas alınarak yapılan zarar hesabında, davacı …’in zarar miktarı 141.182,43 TL, davacı …’in zarar miktarı ise 243.264,03 TL olarak hesaplanmıştır.
Davalı … Hesabı tarafından davacı …’e yapılan ödemenin güncel değeri 31.784,71_TL, davacı …’e yapılan ödemenin güncel değeri ise 36.040,62 TL olarak hesaplanmıştır.
Davalı … Hesabı tarafından yapılan ödemenin güncel değerlerinin hesaplanan zarar miktarlarından indirilmesi sonucunda davacı …’in bakiye zarar tutarı (141.182,43 TL – 31.784,71 TL) 109.397,72 TL, davacı …’in bakiye zarar tutarı ise (243.264,03 TL – 36.040,62 TL) 207.223,41 TL olarak hesaplanmıştır.
Davalı … Hesabının sorumluluğu riziko tarihinde geçerli zorunlu sigorta poliçesinin teminat limiti ile sınırlı olduğundan, davalının teminat limitleri dahilinde davacı …’in zararından davalının sorumlu olduğu tutar 20.730,00 TL olarak tespit edilmiş ise de, davacı Ramazan yönünden davanın kısmen kabulüne, 6.896,27 TL’nin 04/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, mahkememiz … sayılı 03/04/2019 tarihli kararı sadece davalı talebi yönünden kaldırılmakla, davacı yönünden kesinleştiğinden davacının 06/04/2023 tarihli, ıslah talebine konu fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Bilirkişi tarafından davacı …’in zararından davalının sorumlu olduğu tutar 39.270,00 TL olarak tespit edilmiş ise de; mahkememizin … sayılı 03/04/2019 tarihli kararı sadece davalı talebi yönünden kaldırılmakla, davacılar yönünden kesinleştiğinden, davalı lehine usuli müktesep hak oluştuğundan, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davacı Ramazan yönünden davanın kısmen kabulüne, 6.896,27 TL’nin 04/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, mahkememiz … sayılı 03/04/2019 tarihli kararı sadece davalı talebi yönünden kaldırılmakla, davacı yönünden kesinleştiğinden davacının 06/04/2023 tarihli, ıslah talebine konu fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacı İsmihan yönünden davanın kısmen kabulüne, 1.072,60 TL’nin 04/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, mahkememiz … sayılı 03/04/2019 tarihli kararı sadece davalı talebi yönünden kaldırılmakla, davacı yönünden kesinleştiğinden davacının 06/04/2023 tarihli, ıslah talebine konu fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 544,35 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 31,40 TL + ıslahta 200,29 TL ) toplam 231,69 TL’nin düşümü ile eksik kalan 312,66 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.968,87 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 7.968,87 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan (36,00 TL ilk masrafı+ 288,20 TL posta masrafı+ 3.650,00 TL bilirkişi ücreti =)3.974,20 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %13,28 kabul ) nazaran 527,77 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 17,63 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %86,72 red ) nazaran 15,288 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça yatırılan 231,69 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır