Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/411 E. 2021/881 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/411 Esas
KARAR NO : 2021/881
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 10/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili … sokakta bulunan Pafta no: … , Ada no: … parsel sayılı Taşınmaz üzerindeki 6 kattan ibaret ve Otel olarak kiraya verilen taşınmazın sahibi ve maliki olduğunu, davalı şirketin, müvekkiline ait söz konusu taşınmazın bitişiğindeki arsa üzerinde İnşaata başlamış olup, inşaatın cadde tarafından 3 bodrum kat ile, arka taraftan ise 5 bodrum kat temelli olacak şekilde söz konusu inşaata başlamış olup, bu durum karşısında binamızın büyük ölçüde ve ciddiyetle zarara uğrayacağı endişesi ile, davacı müvekkili yasal olmayan bu durumun bertaraf edilmesi zımnında 03.01.2020 tarihinde … Belediye Başkanlığına şikayette bulunmuş olup, Belediyece 03.01.2020 tarihinde İsteğimiz ve dilekçemizin … başvuru numarası ile kayda alınmış olduğu müvekkile bildirilmiş olduğunu, buna dair dilekçemiz ve cevabi yazı ekte sunulmuş olduğunu, tabii olarak, yaşlı ve hasta olan müvekkilinin (yaklaşık 90 yaşında) bu haksızlık karşısında derinden üzülmüş olup, bu durum kendisini elem ve kederlere gark etmiş bulunduğunu, gerçekte ise müvekkilin bu elem ve kederinin maddeten telafisi mümkün olmayıp, sadece tesellisi zımnında manevi tazminat talebi olduğunu, davalı şirket yaklaşık olarak 1 yıldan fazla bir zaman önce bu inşaata başladıktan sonra; Otel olarak binalarını kiralayan(15.01.2012 başlangıç tarihli Kira Sözleşmesine göre Aylık 27.000,00 TL üzerinden 10 Yıllık olarak) ve kullanmakta olan … Limited Şirketi Temsilcisi … le görüşmelerinde; yapılmakta olan bu inşaatın binamıza zarar vermemesi için her türlü tedbiri aldıklarını ve alacaklarını söylemiş iseler de, davalı şirket bunca değerlendirildiği, otel binasında oluşan söz konusu ayıplı ve hasarlı halden ötürü işletme faaliyetlerine son verildiği ve otelin halen dıştan kapalı tutulduğu, otelin iç donanımının yerinde muhafaza edildiğinin müşahade ve tespit edildiği ve de otel Binamızda beliren söz konusu olumsuz durumun otel maliki veya oteli işleten kiracısının davranışlarından ve eylemlerinden kaynaklanmadığını, bu durumun tamamen sağ yada davalı tarafından başlatılan inşaat hazırlık çalışmalarından kaynaklandığı tespit edilmiş olduğunu, bu sebeplerle, işbu 100.000,00 TL Manevi ve fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00 TL’de maddi tazminat talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili şirketin İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, müvekkili şirketin maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde otel binası inşa etmek amacıyla mimari proje ve ruhsatlandırma faaliyetlerine başlamış ve … Belediye Başkanlığı’nca onaylı 27.02.2019 tarih ve … numaralı yapı ruhsatını almış olduğunu, müvekkili şirketin talebi ile henüz inşai faaliyetlere başlanmadan önce … Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi öğretim üyeleri olan Doç. Dr. … ve Do. Dr. … tarafından Mayıs 2019 tarihli Yapı Zemin Etkileşimi Analizleri yapılmış ve sonuçları bir rapor halinde yazıldığını, … ‘nün 05.03.2020 tarihli yazısında proje yüklenicisi firmalara inşaatın yapımı süresince gerekli her türlü tedbirin alınması hususunun bildirildiğini, 03.11.2020 tarih ve … evrak kayıt numaralı yazılı ile Müvekkili şirket tarafından Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’na yeniden başvurularak, müvekkili şirkete ait 23 parsele komşu yapıların … yılları arasında yapıldığını, yapıların temellerinin zemine uygun olmadığını, zaman içerisinde ilave katlar çıkılması suretiyle yapıların statiğinin bozulduğunu ve riskli yapılar oldukları bu hususun incelenerek tespit edilmesi, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 39. Maddesi ve 6306 sayılı yasa hükümleri gereğince işlem yapılmasını, davacı tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/ … D. İş sayılı dosyası ile talep edilen delil tespiti ve sonucunda düzenlenen Bilirkişi raporu HMK 400. Maddesi hükmü gereğince delil niteliğine haiz değil tarafımızın yokluğunda, tamamen davacı tarafın bilgilendirmesi doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde, somut deliller araştırılmadan düzenlenmiş ve somut, objektif ve bilimsel hiçbir veriye dayanmayan bilirkişi raporuna itiraz edildiğini savunmuştur.
DELİLLER:
Tapu kayıtları, … Vergi Dairesi ve … cevabi yazıları, Kira Sözleşmesi, … Belediyesine yazılan yazı ve cevabi yazı örnekleri, fotoğraflar, … Sulh Huk. Mah’sinin 2021/ … D. İş. Sayılı dosyası.
GEREKÇE:
Dava davacının taşınmazına, yan parselde yapılan inşaat hazırlığı nedeniyle zarar verilmesi sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Vergi Dairesinin cevabi yazısında davacının 01/01/2012 tarihinden itibaren kira geliri yönünden … mükellefi olduğu, herhangi bir şirket ortaklığının ve şirket yöneticiliğini bulunmadığı, ticari bir mükellefiyet kaydının olmadığı bildirilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi ile dava konusunu değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. TTK’nın 4. maddesinde nelerin ticari dava olduğu açıklanmıştır. Buna göre hükümde sayılan dava ve işlerin yanı sıra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar da ticari davadır.
Dava, taşınmaz malikinin sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık TTK’da zikredilen mutlak ticari davalardan olmadığından, davanın Asliye Ticaret mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için tarafların her ikisinin birden tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması zorunludur. Davaya konu uyuşmazlıkta; … Müdürlüğü’nün ve vergi dairesinin cevabi yazılarından davacının tacir olmadığı anlaşılmakla dava nisbi ticari dava değildir. Davaya bakmakta, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2-… Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu tespitine,
3-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde davacı tarafın müracatı halinde dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararı kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde davacı tarafın müracat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-Yargılama gideri, vekalet ücreti ve karar ve ilam harcının görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı , kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/12/2021

Katip …

Hakim …