Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/376 E. 2021/886 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/376 Esas
KARAR NO : 2021/886
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/01/2009
KARAR TARİHİ : 13/12/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkili dava dışı … Ltd.Şti’.nin %15 hissesini 15.10.2006 tarihli protokol ile satın alarak 21 taksitte ödeme taahhüdünde bulunduğunu, 15.10.2006 tarihli protokol uyarınca borçlu davalı için 30.04.2007-31.07.2007 tarihleri arasında ödemediği taksitler için … İcra Müdürlüğünün 2007/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ve davalının borcunu kabul ederek mal beyanında bulunduğunu, yine davalıya karşı …. icra müdürlüğünün 2008/… esas sayılı dosyası ile 30.08.2007-30.06.2008 tarihleri arasında ödemediği taksitler sebebiyle icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi ile takibin durduğunu ifade ederek, …. icra md. 2008/… esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının yerinde olmadığını … İcrada borcunu kabul etmesinin söz konusu olmadığını şirketteki hissenin halen davacının üzerinde bulunduğunu, şirketle bir bağlantısının olmadığını sözleşmede yalnızca davacının imzası bulunduğunu davacıdan şirketin işletme parası olarak 20.000-USD alacağı olduğunu bu konuda dava açacağını sözleşmede kendisinin imzası olmadığnıı ve kendisini bağlamadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davalının, davacının dava dışı … Ticaret Ltd.Şti’.nin %15 hissesini 15.10.2006 tarihli protokol ile satın alarak 21 taksitte ödeme taahhüdünde bulunduğu, 15.10.2006 tarihli protokol uyarınca borçlu davalı için 30.04.2007-31.07.2007 tarihleri arasında ödemediği taksitler için … İcra Müdürlüğünün 2007/… esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıkğı ve davalının borcunu kabul ederek mal beyanında bulunduğu, yine davalıya karşı … icra müdürlüğünün 2008/… esas sayılı dosyası ile 30.08.2007-30.06.2008 tarihleri arasında ödemediği taksitler sebebiyle icra takibi başlatılması sonucu davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle İİK’nun 67. Maddesine göre itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %40 icra inkar tazminat talepli davadır.
Dosya içerisinde mevcut ….İcra Müdürlüğünün 2008/… E sayılı dosyası incelendiğinde davacı tarafından davalı aleyhine 30.7.2008 tarihinde 15.10.2006 tarihli protokole istinaden 41.000-USD asıl, 1.240-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.240-USD’nin takip tarihinden itibaren işleyecek bankaların USD’ye uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte tahsili için takip talebinde bulunduğu ödeme emrinin davalıya 06.08.2008 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının süresinde 11.8.2008 tarihinde borcun tamamına ve faize itiraz ettiği ve süresinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdi ile rapor aldırılma yoluna gidilmiş bilirkişi kurulunca verilen 26.01.2011 havale tarihli raporda özetle; davacının dava dışı … dershanesi şirketine %15 hisse karşılığı ve 39.900-USD ödemek şartıyla ortak olduğunu dava dışı … Ltd. Şti. Başlıklı 15.10.2006 tarihli protokole göre 28.05.2004 tarihli ortaklık sözleşmesi gereğince %15 hissedar olan … ‘ın şirketten ayrılması karşılığında 40.000-USD ortaklık bedeli ve 20.000-USD işletme parasının borca dönüştürülerek ortaklarca davacıya ödeneceğinin taahhüt edildiğini, protokolün altının davalılarca imzalandığını, davalıların bir kısım ödemeler yaptığını ancak 41.000-USD lik kısmı ödemediğini bunun üzerine davacının bu bedelin davalılardan tahsili için takip başlattığını her ne kadar davalının ödeme emrine taraflar arasında bir ortaklık ilişkisi ya da ticari ilişkin olmadığını savunmuş isede 15.10.2006 tarihli protokolde yer alan imzaya itiraz etmediği gibi davacının … hesabına 21.8.2007 tarihinde 1.000-USD ve 31.8.2007 tarihinde ise 2.000-USD ödeme yapması konusunda bir açıklama getiremediğini, davalının ödeme planı çerçevesinde davacıya 41.000-USD borçlu gözüktüğünü, ayrıca takip tarihine kadar 1.532,88-USD faiz hesaplandığını ancak davacının talebinin 1.240-USD olduğunu, raporen beyan etmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacının 25.5.2004 tarihli ortaklık sözleşmesi gereğince dava dışı … Ltd. Şti.’nin %15 hissesine ortak olduğu bu şekilde ortak olan davacının 15.10.2006 tarihinde yapılan Ortaklar kurulu toplantısında şirketle ilgisinin kesildiği hisse devrinin iptaline karar verildiği davacıdan hisse devrinin karşılığı olan 60.000-USD’nin ödeme planı dahilinde davacıya ödenmesine karar verildiği … … ve davalının 21 adet ödeme tarihli taahhütnameyi imzaladığı davalının 10 adet ödeme tarihine göre ödeme yaptığı, davalının ödeme planındaki imzaya itiraz etmediği ödeme planı gereği davalının davacıya borçlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmekle Yargıtay 11. H.D.’nin 2011/14367 E ve 2012/21090 K. sayılı ilamı ile davanın ortaklı devir sözleşmesi ile ödenen bedelin devrin iptali edilmesi nedeniyle irtirdatı istemine ilişkin olduğunu davalının yargılamanın tüm aşamalarında hisse devrinin iptali edilmediğini savunduğunu şirkette halen davacının ortak olduğunu savunduğunu, davalının savunması üzerinde durulmadığını, davalının davacıya yapmış olduğu hisse devrinin yürürlükte bulunan TTK:520 maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının ve davacının usulüne uygun olarak şirkete ortak olup olmadığının ve usulüne uygun ortak ulunma hali varsa davacının devraldığı hisseyi davalıya iade edip etmediğinin tespiti gerektiğinden bahisle bozularak mahkememize iade edilmiştir. Mahkememiz usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek … nden ortakları gösterir sicil kaydı getirtilmiş sicil kaydına göre şirket ortaklarının … …, olduğu ortaklar arasında hisse devir sözleşmesi yapan davacı ve davalının bulunmadığı anlaşılmıştır. Taraf vekilleri dava dışı şirketin ticarit sicil ve kayıtlarına gerek olmadığını beyan etmişlerdir. Dava, ortaklık devir sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin devrin iptali edilmesi nedeniyle istirdatı istemine ilişkindir.
Dosya içerisinde mevcut Davacı ile dava dışı … … arasında yapılan hisse devri sözleşmesine göre dava dışı … …’nin hissesini davacıya devri konusunda anlaştığı görülmektedir. Getirilen Ticaret Sicil kaydında dava dışı … şirketinin ortakları arasında dava dışı … …, nun bulunduğu görülmektedir. Davalı … …nin dava dışı şirkette ortaklığının bulunmadığı devredecek bir hisseye sahip bulunmadığı anlaşılmaktadır. Devir sözleşmesininde … … ile yapılmadığı şirket ortaklarından … … arasında yapıldığı sözleşmelerin davalıyı bağlayıcı bir yönü bulunmadığı dava davacının olsa olsa talebini ancak dava dışı … …’ye karşı ileri sürebileceği göz önüne alındığında davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin kararı temyiz etmesi sonucu Yargıtay … Hukuk dairesinin 2015/… Esas 2016/… Karar sayılı ilamı ile Mahkememizin 2014/… Esas 2014/… Karar sayılı kararı; ” Davacı vekili, müvekkili …’ın TTK’nın 520. maddesi uyarınca hiçbir zaman usulüne uygun olarak hissedar olmadığını, müvekkilinden hisse devri nedeniyle para alındığını, ancak gerekli usuli işlemlerin yapılmaması nedeniyle ortak olamadığını, bundan sonra verdiği parayı geri almak istediğini, bu paranın geri ödenmesi kapsamında 15/12/2006 tarihli ödeme planının imzalandığını, müvekkilinin malik olmadığı hisseleri bir başkasına zaten devredemeyeceğini, yargılamanın bu şekilde görülmesi gerektiğini ileri sürmüş, bu hukuki niteleme değişikliğine karşı davalı vekilince açıkça karşı çıkılmamıştır.
Bu bağlamda, davacı … tarafından 09/08/2006 tarihli noter senedi ile ortak … …’den devir alınan, ancak bundan sonraki iş ve işlemler yapılmadığından şirket kayıtlarına geçmeyen bu devir işlemi sonucu davacının şirket hissedarı olamadığı anlaşıldığına göre, davacı … ile dava dışı ortak … … arasında yapılan hisse devir sözleşmesinin tasfiyesi amacıyla davalı ile düzenlendiği anlaşılan dava konusu
ödeme planına göre davacının davalıdan talepte bulunabileceğinden” davacı yararına bozulmuştur. Bozma sonrası mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden ve Yargıtay … Hukuk dairesinin 2015/… Esas 2016/… Karar sayılı ilamı göz önü alınarak bilirkişi incelemesi yapılmış, 18.12.2017 günlü bilirkişi raporunda; ….icra müdürlüğü 2008/… esas sayılı dosyasında , Alacaklı …, 30.07.2008 tarihinde Borçlular 1- … …, 2- … … aleyhine başlatmış olduğu, örnek no 1 takip talebinde 41.000 USD asıl alacak, 1.240,00 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.240,00 alacağının, asıl alacağa takip tarihinden itibaren bankaların USD’ ye uyguladığı en yüksek faiz oranı ile tahsilini talep edildiği. Aşağıdaki tabloda faiz hesabı yapıldığı, Davacı taraf takip talebinde 1.240,00 usd faiz talep ettiği, yapılan hesaplamada davacının takip tarihine kadar 1.532,88 USD faiz alacağı hesap edildiğinden, davacı tarafın işlemiş faiz tutarının taleple bağlılık ilkesi gereği, talebine bağlı olarak 1.240,00 USD olarak değerlendirilmesi gerektiği, Davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle 41.000,00 USD asıl alacak, 1.240,00 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.240,00 USD alacaklı olduğu hesap edilmiştir.
Mahkememiz 2016/… Esas, 2018/… Karar, 26/02/2018 tarihli kararı, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2019/… Esas, 2021/… Karar, 25/02/2021 tarihli kararı ile bozularak, dosyanın Mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Yargıtay bozma ilamında “Mahkemece davalının ilamsız icra takibine yönelik itirazının iptali ile 41.000 USD asıl alacak, 1.240 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.240 USD üzerinden takibin devamına, kabul edilen toplam tutar üzerinden % 40 icra inkar tazminatına takabül eden 16.896 USD’nin davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Yabanca para alacağına ilişkin icra takibinde, İİK’nun 67. maddesine göre tazminata Türk Parası olarak hükmolunur. Bu durumda mahkemece USD cinsinden paraya isabet eden tutarın Türk Lirası karşılığının belirlenip, bulunacak rakamın % 40’ına karşılık gelecek miktar üzerinden tazminata karar verilmesi gerekirken, tazminatın USD cinsinden tahsiline imkan verecek şekilde karar verilmiş olması nedeniyle Dairemizin 20.05.2019 tarihli 2018/2569 esas ve 2019//3872 karar sayılı ilamının kaldırılarak hükmün re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” denmiş olup,
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2019/… Esas, 2021/… Karar, 25/02/2021 tarihli bozma ilamı gereğince; 15.10.2006 tarihli protokol gereği, davacının davalıdan 41.000 USD asıl alacak, 1.240 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.240 USD alacaklı olduğu, 18.12.2017 günlü bilirkişi raporu mahkememizce hüküm kurmaya esas alınarak, 20.153,54 TL icra inkar tazminatı ile birlikte davanın kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile davalının … İcra müd. 2008/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 41.000 USD asıl alacak, 1.240 USD işlemiş faiz olmak üzere 42.240 USD üzerinden devamına,
2-Toplam alacağın %40’ı alan 16.896,00 USD’nin takip tarihindeki TCMB efektif satış kuru karşılığı olan ( 16.896,00 usd * 1.1928 TL ) 20.153,54 TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.340,69 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 410,80 TL harcın düşümü ile eksik kalan 2.929,89 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.157,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ( 410,80 TL peşin harç + ilk masraf 18,10 TL + bilirkişi ücreti 1.300,00 TL + 330,00 TL posta masrafı ) toplam 2.058,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üstünde bırakılmasına, geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisindeYargıtay Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır