Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/373 E. 2023/490 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/373 Esas
KARAR NO : 2023/490

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 12/06/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dağıtım şirketinin bayisi olduğunu rekabet kurumunun 22/03/2005 tarih ve 2002/2 2003/3 kararı ile 18/09/2005 tarihinden itibaren akdedilen ürün süreli intifa sözleşmesinin 5 yılı aşan sürelerin geçersiz olacağının belirtildiği bu kararı dikkate alarak davalının sözleşmeyi fesih ettiğini intifa hakkının kaldırıldığını ancak davalının içeriği açıklanmayan 10/11/2010 tarih ve 108.768,94 TL lik fatura tebliğ ettiğini ve bu halde müvekkiline ait borçlandırma sistemli krediden tahsil edildiğini ayrıca müvekkilinin taşıt tanıma sisteminden alacaklı olduğunu davalının buna rağmen 21.934,83 TL tahsil ettikten sonra 86.834,11 TL tahsil ettiğini (borçlandırma sistemine ilişkin hesaptan) ayrıca Müvekkilinin davalıdan 10.900,00 TL taşıt tanıma sistemi nedeniyle alacaklı olduğunu beyanla davalı tarafından haksız olarak tahsil edilen 108.768,94-TL nin ödeme tarihi olan 11.11.2010 tarihinden itibaren taşıt tanıma sisteminden kaynaklanan 10.900-TL alacağının davalının temerrüte düştüğü 18/09/2010 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 17/08/2003 tarihinde yapılan sözleşme ile 07/08/2012 tarihine kadar akaryakıt istasyonunu kullanma ve yararlanma hakkının müvekkiline bırakıldığını ancak rekabet kurulu kararı ile 18/09/2010 tarihinde bayilik sözleşmesinin sona erdiğini bu tarihten sonra davacının başka bir dağıtım şirketinin amblem ve markası ile faaliyetini sürdürmeye devam ettiğini Rekabet kurulu kararı ile sözleşme taraflar arasında alacak ilişkisi ile bayilik ilişkisinin devam ettiğini 04/10/2008 tarihine kadar ödenmiş olan bedellerden dolayı borç ilişkisinin sona ermediğini davacının ödenmemiş borçları olduğununun şirket kayıtları ile ortaya çıkacağını bu doğrultuda davacı taraf aleyhine 9 ATM … esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını halen davanın devam ettiğini beyanda davanın usulden reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasında aktedilen 28.03.2008 tarihinde 5 yıl süreli işletme bayilik sözleşmesi ve 07.08.2003 tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca davalı … şirketi ile davacı bayii arasında imzalanan sözleşme uyarınca sözleşmenin 19.09.2010 tarihinde rekabet kurumunun … ve… sayılı tebliğleri uyarınca sözleşmenin kararlaştırılan tarihten daha önceki bir tarihte sona ermesi nedeniyle davacı bayiinin davalı şirkete fazladan yaptığı ödeme bedeli ile taşıt tanıma sisteminden mütevellit alacak talepli davadır.
Deliller; Dosya münderecatı, bilirkişi incelemesi.
Mahkememizden verilen 06/05/2019 tarih ve 2014/989 Esas 2019/403 sayılı kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04/02/2021 tarih ve 2020/3616 Esas 2021/855 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava mahkememizin 2021/373 Esasına kaydedilmiştir.
İlamda: “1-5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 3.200.- TL’dir.
Davalı vekilinin temyize konu ettiği miktarın 427,07 TL olması nedeniyle 06.05.2019 tarihli karar davalı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
2-Mahkemece gerekçeli kararda davacıdan fazla tahsilat tutarının 12.653,92 TL ve ayrıca 427,07 TL avans faizi alacağının tespit edildiği belirtilmiş olmasına rağmen hüküm fıkrasında 427,07 TL’nin 11.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile hüküm kurulmuş olup, hüküm ile gerekçe arasındaki bu çelişki nedeniyle HMK’nın 294 ve 297. maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de, bilirkişi hesaplamasında davalı tarafından davacıya sözleşme başlangıç tarihinde ödenen işletme teknik yardım bedelinin sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeniyle bakiye süreye isabet eden bedelin hesaplanmasında güncellenmiş değer hesabı yapılarak davalı alacağının belirlenmesi doğru görülmemiştir. Güncelleme yapılmaksızın kıstelyevm metoduyla, bakiye süreye ilişkin davalı alacağı tespit edilerek buna göre alacak borç durumunun hesaplanması gerekir.
Davacı dava dilekçesinde işlemiş faiz isteminde bulunmayıp temerrüt tarihinden itibaren faizin başlangıcı talebinde bulunmuş olup mahkemece temerrüt tarihi tespit edilerek bu tarihten davacı alacağına faiz hükmedilmesi gerekirken ayrıca işlemiş faiz alacağına da hükmedilmesi HMK’nın 26. maddesi uyarınca talep aşımı oluşturup bu hususun da re’sen dikkate alınması gerektiğinden mahkemenin buna yönelik hükmü doğru görülmemiştir.” denmiştir.
İlam sonra mahkememiz dosyasından 20/02/2023 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Yargıtay 2 nolu bozma ilamı 2 bendine göre “güncelleme yapılmaksızın kıstelyevm metoduyla bakive süreve ilişkin davacı alacağı tespit edilerek buna göre alacak borç durumunun hesaplanması gerekir” esasına göre yapılan hesaplama da,
Davacı tarafın, muafiyet sonrası davalıya iade etmesi gereken teknik yardım bedeli 73.956,92 TL + KDV = 87.269,17 TL olduğu, davacının tahsil etmiş olduğu tutarın ise KDV dahil 108.768,98 TL olduğu, davacıdan fazla yapılan tahsilat tutarının ise 21.499,77 TL olduğu,
Yargıtay 2 nolu bozma ilamı 3 bendine göre Davacı … tarafından Davalıya …. Noterliğinden…tarih ve … sayılı ihtarname gönderilmiş olup söz konusu ihtarnamenin 4 maddesinde;
“….TL’nin 7 gün içinde müvekkilim şirkete ödenmesini, aksi halde hukuki ve cezai yollara müracaat edileceğini önemle ihtar ederiz.” denilmekte olduğu, söz konusu ihtarnamede tebliğ şerhinin bulunmadığı, hal böyle olduğundan söz konusun ihtarnamenin tebliği ile ilgili 6 günlük süreye (hafta sonları dikkate alındığında) ihtarnamede verilen 7 günlük önelin ilave edilmesi durumunda Davalının temerrüt tarihinin 13.12.2010 olduğu tespit edilmekle, bilirkişi raporunun denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu göz önüne alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulüne, 21.499,77 TL’nin temerrüt tarihi olan 13/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 1.468,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.777,10 TL’den mahsubu ile artan 308,45 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 15.707,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (27,20 TL ilk masrafı+ 314,25 TL posta masrafı+ 2.550,00 TL bilirkişi ücreti =)2.891,45 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %17,96 kabul ) nazaran 519,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 230,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %82,04 red ) nazaran 188,69 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan 1.468,65 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde YARGITAY TEMYİZ Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır