Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/370 E. 2022/10 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/370 Esas
KARAR NO : 2022/10
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili firmanın dava konusu olan … plaka sayılı 20 model … marka kamyonunu dava dışı … şirketinden 22 /09/2011 tarihinde satın almış olduğunu, davalı firmanın ise, satışa konu aracı üreten şirketin Türkiye temsilcisi olduğunu, aracın 23/09/2011 tarihinde trafikte tescili yapılarak trafiğe çıktığını, 31/08/2012 tarihinde … …’ın, davacı müvekkili şirkette işyerinde şoför olarak çalışmakta iken çalışırken kullandığı 2012 model … marka, … plakalı araçla, Beykoz’ da bulunan eski karayolları arazisin hafriyat alımı için gittiğinde ve sırasını beklerken aracın camının bomba gibi bi gürültü ile patlaması sonucu, çalışanın aracın içinde diğer tarafa savrulduğu ve patlayan cam parçalarının çalışanın yüzüne saplanması sonucu ağır yaralandığı patlayan cam parçalarının çalışanın yüzüne ve gözlerine isabet etmesi sonucu, sağ gözü görme yeteneğini tamamen, sol gözünün ise %40 oranında kaybetmesi ile sonuçlanan iş kazası yaşandığını, kazada yaralanan … … tarafından, … İş Mahkemesinde açılan tazminat davasının sonunda, mahkemenin 26/12/2017 tarih, 2013/… esas ve 2017/… karar sayılı kararı ile davacı şirket hakkında 139,098,49-TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminata hükmedildiğini, Söz konusu bu dava kapsamında alınan bilirkişi raporlarına göre,05/03/2015 tarihli raporda, davacı müvekkili firma, meydana gelen iş kazasında, iş güvenliği kapsamında alınması gerekli tedbirleri almadığından bahisle %70, … …’ın ise %30 kusurlu bulunmasına karşın 12/10/2015 tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde, araçtaki üretim hatasının %100 oranında etkili olduğunu, müvekkili firmanın kusursuz olduğunun bildirildiği, itiraz üzerine alınan 23/ 05/2016 tarihli 3. raporda ise, ilk raporda olduğu üzere davacı şirket iş güvenliği tedbirlerini almamaktan ötürü yine %70 oranında kusurlu bulunmuş ve bu rapor hükme esas alındığını, mezkur kararın istinaf ve nihayetinde temyiz incelemesi sonunda, Yargıtay … Hukuk Dairesinin, 13/10/2020 tarih, 2020/… esas ve 2020/… karar sayılı ilâmı ile kesinleştiğini, kesinleşen bu hüküm neticesinde, davacı şirketin 18/11/2020 tarihinde kesinleşen karar çerçevesinde, … …’a, meydana gelen iş kazası nedeni ile 393.500 TL ödemek durumunda kaldığını ve bu itibarla, davacının, meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı iş kazası neticesinde, mahkeme kararı ile kazazedeye ödemek durumunda kaldığı tazminatın, olayın meydana gelmesinde kusurlu olduğu düşünülen davalı şirkete rücu edilmesini gerektirdiğini, dava şartı kapsamında, arabulucu aracılığı ile davalı tarafça yapılan görüşmelerde uzlaşmazlıkla sonuçlanmış olup dava şartı da yerine getirilmiş olduğunu davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait işyerinde 31.08.2012 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeni ile davacı aleyhine iş kazasından kaynaklı tazminat davası açıldığını, bu dava kapsamında alınan raporlardan 12.10.2015 tarihli raporda kazanın oluşumuna araçtaki üretim hatasının neden olduğu belirtildiğini, ancak yargılamayı yapan mahkemece bu rapora itibar edilmediği ve verilen kararın kesinleştiğini, daha sonra SGK tarafından davacı aleyhine ikame edilen davada alınan 21.12.2018 tarihli raporda yine raporda kazanın oluşumuna araçtaki üretim hatasının neden olduğu belirtildiğini, davacı şirketin huzurdaki davasına dayanak olarak ileri sürdüğü kazanın oluşumunda araçtaki üretim hatasının neden olduğu iddiasına ilk olarak 12.10.2015 tarihinde vakıf olduğu devamla 21.12.2018 tarihinde bir kez daha vakıf olduğu ancak yukarıda belirtilen sürede müvekkil şirkete ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dolayısıyla ihbar yükümlülüğünü yerine getirmesi gereken 12.10.2015 ve hatta 21.12.2018 tarihi itibariyle huzurdaki rücu talebine ilişkin 2 yıllık zamanaşımı süresinin sonra erdiğinin anlaşıldığını, huzurdaki davanın zamanaşımını nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu edilen iş kazasının oluşumunda davacı şirketin kusurlu ve sorumlu olduğu … İş Mahkemesi 2013/… ve 2017/… k. sayılı ilamı ile kesinleşmiş bulunduğunu, bu kesin hükmün varlığı esasen huzurdaki davaya konu edilen iş kazasının oluşu, kusur ve sorumluluk durumları bakımından kesin bir hüküm bulunduğunu ve artık bu hususta yargılama yapılamayacağı veya yapılsa dahi farklı kusur ve sorumluluk oranı belirlenemeyeceği anlamına geldiğini, davaya konu iş kazasının müvekkili şirket tarafından üretilmiş davaya konu aracın camındaki imalattan kaynaklandığı iddiası haksız ve mesnetsiz olduğunu, bilirkişilerin mütalaalarına dayanak olarak sundukları varsayımlarla fahiş derecede hatalı olduğunu, kazanın oluş şekli ile sabit olduğu üzere aracın kabinindeki sol ön camının kırılmış olduğunu, camın açılır kapanır özellikte hareketli bir yapıya sahip olduğunu ve teknik olarak raporda belirtildiği üzere gerilmesi, genleşmesi veya hatalı montaj nedeni ile patlamasının mümkün olmadığını, huzurdaki davanın mezkûr camın üreticisi … A.Ş.’ye ihbarı gerektiğini, müvekkili şirketin imalat hatası nedeni ile patladığı iddia edilen camın üreticisi olmadığını, … A.Ş.’den tedarik edildiğini, bu itibarla huzurdaki davanın … A.Ş.’ye ihbar edilmesine ve ayrıca mezkûr camın özellik ve niteliklerine ilişkin ve bu nevi esnemelerde patlama ihtimaline ilişkin bilgi sorulmasına karar verilerek davanın zamanaşımı nedeniyle ve netice itibariyle esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:
… İş Mahkemesinin 26/12/2017 tarih 2013/… esas ve 2017/… karar sayılı kararı, Fatura, Trafik sicil kaydı, Araç Ruhsat Fotokopisi.
GEREKÇE:
Dava davacının dava dışı gürsoy otomotivden satın almış olduğu aracın ayıplı imal edilmiş olması iddiasına dayalı olarak ayıp nedeniyle davacının işçisine ödemiş olduğu tazminatın davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; taşınır satışlarında ayıptan sorumluluk 6098 sayılı TBK nın 219 ve devamı maddelerinde düzelenmiş ve belirli şartlar dahilinde satıcının satılanda bulunan ayıplar nedeniyle alıcıya karşı sorumlulukları belirlenmiştir. Davacı alıcı satılanda bulunan ayıp nedeniyle uğramış olduğu zararın aracın üreticisi olan davalı tarafından tazminini talep etmiş ise de taraflar arasında sözleşmesel ilişkinin bulunmaması nedeniyle davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıda belirtildiği şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1- Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78-TL’den mahsubu ile artan 90,08-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı12/01/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)