Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/346 E. 2023/207 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/346 Esas
KARAR NO :2023/207

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:01/06/2023
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; 02.03.2019 günü saat:13:15 sıralarında … Merkez Valilik Konutu Alt Tarafı Mevkiinde, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, seyir halindeyken, sol ön kısmıyla yaya müvekkili … …’nin ayağının üzerinden geçmesi sonucu tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı … …’nin, söz konusu kazada yaralandığı ve … … Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından 24.12.2019 tarihinde düzenlenen … sayılı Adli Raporuna göre başvuran müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza neticesinde maluliyet oranının %8 (yüzde sekiz) olarak belirlendiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın, davalı … Sigorta Anonim Şirketinin … numaralı ZMMS (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, 26/12/2019 tarihinde davalı kuruma yapılan yazılı başvuruya … Sigorta Anonim Şirketi tarafından talebi karşılayacak nitelikte bir cevap gelmediğinden işbu davayı açma zaruriyeti hasıl olduğunu, arabuluculuk görüşmesinde davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, izah edilen nedenlerden ötürü, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.900,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 100,00-TL geçici bakıcı masrafı ve 100,00 TL sürekli bakıcı masrafı, olmak üzere toplam 6.100,00 TL tazminatın davalı … Sigorta Anonim Şirketine başvuru tarihi olan 26/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin, dava konusu trafik kazası bakımından olası sorumluluğunun, 01.06.2015 tarihinde yapılan değişiklik ile yeniden düzenlenen ZMMS sigortası genel şartları uyarınca belirlenmesi gerektiğini, haksız eylem sonucu yaralanma ve maluliyet sebebiyle açılacak maddi tazminat davalarında, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi ile haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenmesi ve ona göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için davanın haklı olduğu varsayılsa bile, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, öncelikle zamanaşımı defilerinin ve başvuru şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddini, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili şirketin sorumluluğundan tenzilini, davacının maluliyet oranının tespiti için Erişkinler için Engellilik Yönetmeliğine göre rapor alınmasını, huzurda görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından faiz, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralan davacı için maddi tazminat istemi ile açılmış belirsiz alacak davasıdır.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle 02.03.2019 günü davalı şirket nezdinde sigortalanmış olan ve dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halindeyken, aracın sol ön kısmıyla yaya davacı … …’nın ayağının üzerinden geçmesi sonucu meydana gelmiş olan tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası neticesinde yaralanan davacı için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; 5.900,00 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı, 100,00-TL geçici bakıcı masrafı ve 100,00 TL sürekli bakıcı masrafı, olmak üzere toplam 6.100,00 TL tazminatın davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne başvuru tarihi olan 26/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş olduğu görülmüştür.
Yargılama esnasında davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan 16.01.2023 tarihli beyan dilekçesinde tarafların sulh olduğunu bu nedenle dava konusuz kalmış olup, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiş oldukları, davalı vekili tarafından ise 27.01.2023 tarihinde beyan dilekçesinin sunulmuş olduğu görüldü.
6100 Sayılı HMK’nın Üçüncü Bölümünde davaya son veren taraf işlemleri hüküm altına alınmış olup sulh ise bu bölümde 313 ve devamı hükümlerinde düzenlenmiştir. Buna göre;
MADDE 313- “(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.
(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
MADDE 314- “(1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
(2) Sulh, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince sulh doğrultusunda ek karar verilir.
(3) Sulh, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı sulh hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.”
MADDE 315- “(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” şeklindeki düzenlemeleri uyarınca somut olayda davacı vekilinin tarafların sulh olduğunu ve davanın konusuz kaldığını, bu doğrultuda karar verilmesini talep etmiş olması ve yargılama gideri vekalet ücreti talebinde bulunulmadığını beyan etmiş olması sebebiyle mahkememizce HMK m.315/1 hükmü uyarınca tarafların sulh olması sebebiyle konusuz kalan dava bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş , 6100 Sayılı HMK’nın Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri başlıklı 331. Maddesinin “(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklindeki düzenlemesi uyarınca davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmamış olduğu hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Tarafların sulh olması sebebiyle konusuz kalan dava bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ilam harcından başlangıçta peşin alınan 59,30TL harcın düşülmesi ile eksik kalan 120,60-TL karar ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.360,00TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Taraflarca yargılama gideri talep edilmediğinden yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca vekalet ücreti talep edilmediğinden vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır