Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/343 E. 2021/422 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/343 Esas
KARAR NO : 2021/422
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/05/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili merhum … … ‘in 01/08/2011 tarihindeki ölümünden sonra lehtarı oldukları hayat sigortası poliçesine istinaden ödenmesi gereken poliçe bedeli müvekkillerine ayrı ayrı 16/04/2020 tarihinde ödendiğini, bu ödemelerin 94.833,75TL müteveffanın kızı …’e , 31.611,25TL eşi …’e ödendiğini, hayat sigortası sebebi ile rizikonun gerçekleştiği tarih 01/08/2011 iken ödemenin 9 sene geciktirildiğini ve faiz eklenmediğini, davalı sigorta şirketi ile ödemenin neden yapılmadığına ilişkin görüşüldüğünü, müvekkillerinin alacağının tazminat üzerinde haciz olduğunu, bu sebeple ödenmediğini belirttiklerini, söz konusu … İcra Müdürlüğünün 2011/… sayılı dosyasından gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinde haczin, … … ’in vefatından dolayı yasal mirasçıları … ve …’e intikal edecek her türlü hak ve alacak üzerine haciz konulmasına ilişkin olduğunu, İcra Müdürlüğünün mirasçı sıfatı ile kendilerine intikal edecek alacaklar üzerine haciz konulması talebi olmasına rağmen, hayat sigortasından alınacak poliçe tazminatı davalı şirket tarafından mirasçılık sebebi ile intikal etmiş hak olarak yanlış bir şekilde mağdur edildiğini, hata anlaşıldığında faizsiz ödeme yapıldığını, müvekkillerinin mirasın hükmen reddi davası açmış ve mirasın reddi davası lehlerine sonuçlandığını, tekrar davalı sigorta şirketine müracaat ettiklerini, ancak davalı yine söz konusu haciz ihbarnamesinden bahisle ödemeyi yapmadığını, … için 16/08/2011 tarihinde ödenmesi gereken 94.833,75TL’nin, … için 31.611,25TL’nin 16/08/2011 tarihinden 16/04/2020 tarihine kadar değişik oranlarda TCMB avans faiz oranı ile tespit edilerek alacak miktarının belirlenerek davalıdan alınmasın karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hayat sigortası kapsamında sigorta tazminatı talebine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacılar vekili, davacıların murisinin vefat ettiğini belirterek, muris ve davalı sigorta şirketi arasında düzenlenen hayat sigortası poliçesi kapsamında,… için 16/08/2011 tarihinde ödenmesi gereken 94.833,75TL’nin, … için 31.611,25TL’nin 16/08/2011 tarihinden 16/04/2020 tarihine kadar değişik oranlarda TCMB avans faiz oranı ile tespit edilerek tahsilini talep etmektedir. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı davacıların murisi ile yaptığı hayat sigorta sözleşmesidir. Buna göre davacıların mirasbırakanı tüketici konumunda olup, davalı sigorta şirketi ile aralarında aktedilen sigorta sözleşmesinin bir tüketici işlemi olması ve tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerekli olduğundan, HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-1-HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2-İstanbul Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu tespitine,
3-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde davacı tarafın müracatı halinde dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararı kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde davacı tarafın müracat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır