Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/342 E. 2023/226 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/342 Esas
KARAR NO : 2023/226

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı kurum arasında …nolu sayacın aboneliğine ilişkin olarak 1993 senesinde akdedilen sözleşmeye istinaden elektrik kullanımının bulunduğunu, kullanım devam ederken davalı … yetkilileri tarafından müvekkilinin sayacı ile oynanmış olduğunu ve kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesi ile en ağır para cezasının uygulandığını, fahiş bedelin zorla tahsil edildiğini, müvekkilinin bu haksız uygulama karşısında yetkililerle yaptığı görüşmelerden cevap alamadığını,müvekkilinin işyerinden …tarafından takılan yeni sayacın gösterdiği tüketimin önceki tüketimlerden daha düşük olduğunu, tüketimde artış olmadığını… yetkililerinin geriye dönük faturalamada son altı aylık tüketimi baz alarak ölçümleme yapmaları gerekirken ne şekilde saptandığı belli olmayan sadece haraç kesmeye yönelik olarak fatura tanzim edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, -tahakkuk ettirilen tüketimin- yüksek olduğunu, müvekkilinin bir fabrika işletmediğini, bir fabrikanın da bu kadar bedel ödemediğini,davalının her ne kadar müvekkilinin sayaçla oynandığını iddia etse de buna ait en ufak bir bulgunun olmadığını, davalı …’ın bu haksız uygulama ile müvekkilini mağdur ettiğini, tehditlere maruz kalan müvekkilinin bu bedeli haksız olarak ödediğini belirtilerek; müvekkilinin borcunun olmadığı halde davalı tarafından müvekkiline haksız ödetilen 51.000,00TL’nin ödeme tarihinden itibaren davalıdan faizi ile birlikte istirdadına ve tahsilatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; Silivri ilçesi Semizkum mevkiinde bulunan …tesisat numaralı abone … Kampının elektrik tesisatında takılı bulunan…markalı … seri numaralı aktif sayacın, Makel markalı … seri numaralı ve… markalı …seri numaralı reaktif sayaçların uzaktan haberleşmeye uygun olmaması sebebiyle 08.02.2012 tarihinde …elemanlarınca sökülerek yerine … marka … seri numaralı sayacın takıldığını, sökülen sayaçların laboratuar muayenesine gönderildiğini, bu sayaç değiştirme İşleminin 08.02.2012 tarih ve… numaralı sayaç değiştirme tutanağı ile kayıt altına alındığını,Sayaç Ayar Tamir başmühendisliğince yapılan inceleme sonucunda … seri no.lu ve 333253 seri nolu reaktlf sayaçlar için düzenlenen 26.03.2012 tarihli sayaç muayene formlarında her iki sayacında mekaniksel ve elektriksel olarak normal çalıştığının tespit edildiğini, …markalı ve … seri nolu aktif sayaç için hazırlanan 10.06.2012 tarihli sayaç muayene formunda bu sayacın ölçüler mühürleri ve numaratörü ile oynandığını, numaratörde izlerin bulunduğunu, kaçak işleminin yapılmasının uygun olduğu tespitinin yapıldığını ve üzerinde oynama yapılan sayacın fotoğraflarının da sayaç muayene formuna eklendiğini,kaçak elektrik kullanımı tespitinin yapılması üzerine …no.lu tesisat hakkında 08 02 2012 tutanak tarihi ile 27.01.2012 sayacın son okuma tarihi arasındaki 13 günlük süre için 9.409,92 kWh kaçak tüketim için 16.07.2012 tarihinde 4.408,60 TL tutarında kaçak elektrik tahakkuku ile 27.01.2012 son okuma tarihinden geriye dönük olarak 27.01.2011 tarihine kadar olan bir yıllık süre için 146.362 kWh tüketim için 46.387,40 TL tutarında eksik tüketim tahakkukunun yapıldığını, yapılan bu tahakkukların Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13. Maddesine dayanarak ve EPDK 29.12.2005 tarih ve 622 sayılı kurul kararına uygun olarak yapıldığını,müvekkili şirketçe davacılar hakkında yapılan işlemlerin mevzuata uygun olması sebebiyle davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce yapılan kontrolde işbu davanın 19.02.2013 tarihinde açılmakla İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasına kaydının yapılmış olduğu, yargılama esnasında işbu mahkemenin kapanması üzerine dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine devredildiği ve …Esasına kaydının yapıldığı, 06.10.2015 tarihinde verilen karara karşı temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/1661 Esas, 2017/12151 Karar Sayılı, 18.09.2017 tarihli ilamı ile bozularak mahkememizin 2017/1024 Esasına kaydının yapılmış olduğu, bozma sonrasında 19.12.2017 tarihinde verilen karara karşı temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2018/1417 Esas, 2018/9855 Karar Sayılı, 10.10.2018 Tarihli ilamı ile 2. Kez bozulmuş, karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2019/997 Esas, 2019/9207 Karar Sayılı, 14.11.2019 Tarihli ilamıyla bozma kararı düzeltilerek dosya mahkememizin 2020/32 Esasına kaydı yapılmış olup yapılan yargılama sonucunda 03.03.2020 tarihinde verilen karara karşı temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin2020/3446 Esas, 2020/5667 Karar Sayılı, 08.10.2020 Tarihli ilamıyla bozulmuş, işbu bozma kararına karşı karar düzeltme talebinin reddine karar verilerek dosya mahkememizin işbu esasına kaydedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, davalı kurum tarafından davacı aleyhine düzenlenen kaçak elektrik faturasından kaynaklı olarak ödenen bedelin davalıdan istirdatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; davalı kurum tarafından davacı aleyhine düzenlenmiş olan kaçak tüketim tutanağından kaynaklı olarak tahakkuk ettirilmiş olan fatura sebebiyle davacının toplamda haksız olarak 51.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını beyanla ödenmiş olan bu bedelin ödeme tarihinden itibaren davalıdan faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama esnasında Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2020/3446 Esas, 2020/5667 Karar Sayılı, 08.10.2020 Tarihli bozma ilamına uyularak dosya Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden oluşan 3 kişilik yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 27.07.2022 Tarihli kök rapor ve işbu raporun alınması akabinde davalı kurum tarafından ibraz edilmiş olan belgeler ile birlikte karşılaştırma yapılmak suretiyle hazırlanılmış olan ek raporlarda özetle;
Davacı tüketiciye ait elektrik tesisatından sökülen aktif sayacın 20.06.2012 tarihli “Sayaç Muayene Formu”na istinaden mühür ve numaratörle oynanmış olduğu, numaratörde izlerin bulunması sebebiyle kaçak tüketim işleminin yapılmasının uygun ve isabetli olduğu, ilgili tarihte (tutanak tarihinde) yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin (EPMHY) 13. Maddesi gereğince elektrik sayacının tüketimi doğru ölçmesini engellemek süretiyle kaçak elektrik tüketimi yapıldığı için kaçak tüketim tahakkukunun yapılması gerektiği,
Davacıya ait elektrik enerjisi tüketim endeks bilgileri (veri incelendiğinde, geriye dönük tüketimlerde, belirgin bir düşüşün olmadığı, bunun aksine, yıllara bağlı olarak, 2008 den 2012 tarihine kadarki süreçte, tüketimin kademeli olarak artış gösterdiği, mevsimsel farklılıklara bağlı olarak tüketimde değişimler olduğu, ancak, ihtilafsız dönem olarak anılan/değerlendirilen tutanak öncesi (27.01.2012) dönemde, kaçak kullanımı gösterecek şekilde, bir tüketim düşüşü/farklılığı olmadığı, buna ilişkin tüm dosya kapsamı ve dosyada yer alan bilirkişi raporlarındaki değerlendirmelerde de, buna ilişkin bir tespitin olmadığı, kaçak kullanımın sadece 13 günlük süre için değerlendirmeye alındığı, dolayısıyla, kaçak kullanıma ilişkin yapılan işlem dışında, ek tahakkuku gerektirecek bir durumun ve bulgunun olmadığı,
Davacının, davalı kuruma, kaçak ve ek tahakkuk için yaptığı toplam ödeme miktarının 50.796,00 TL olduğu,
EPDK 622 Sayılı Kurul Kararı gereğince 27.01.2012-08.02.2012 tarihleri arasında 13 günlük süre için kaçak elektrik tüketim bedelinin 1.947.20 TL olduğu,
Davalı BEDAŞ tarafından, davacıya yapılan fazla tahakkuk tutarının (50.796,00 TL-1.947,20 TL) 48.848,80 TL olduğu,
Fatura ödeme tarihi 24.07.2012 ile dava açılış tarihi 19.03.2013’e kadar 48.848,80 TL’ye işleyen yasal faiz (%9) 2.517,39 TL olmak üzere, davacının toplam alacak tutarının, (İstirdat miktarı), (48.848,80 TL + 2.517,39 TL), 51.366,19 TL olduğu mahkememize bildirilmiştir.

Tüm dosya kapsamı itibari ile hüküm kurmaya ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu uyarınca davalı kurum tarafından davacı aleyhine tutanak tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin (EPMHY) 13. Maddesi gereğince kaçak elektrik tüketiminden kaynaklı olarak 13 günlük süre için toplamda 1.947,20 TL faturalandırma yapılması gerekirken fazla faturalandırma yapılmış olduğu ve davacının davalı kuruma elektriğin kesilmesi tehdidi altında 24.12.2012 tarihinde toplamda 50.796,00 TL ödeme yapılmış olduğu, davalı tarafından 48.848,80 TL fazla faturalandırma yapılmış olması sebebiyle davacının davalıdan işbu tutarı talep edebileceği kanaatine varılmış olup bilirkişi heyeti tarafından her ne kadar ödeme tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre için faiz hesaplanılmış ve bu kapsamda fazla tahakkuk ve faiz miktarı üzerinden toplam belirtilmiş ise de mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan İzmir Bölge Adliye MAHKEMESİ 17. Hukuk Dairesinin 2017/1820 Esas, 2019/248 Karar Sayılı, 25/01/2019 Tarihli “Davacı taraf, dava tarihinden önce davalıya ihtarname gönderdiğini veya temerrüte düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir. Dava haksız fiilden kaynaklanmamaktadır. O halde, temerrüt davanın açılması ile gerçekleşmiştir.” şeklindeki gerekçeli ilamı da göz önünde bulundurulduğunda davacı tarafın dava açılmadan önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne yönelik olarak dosyaya herhangi bir delil ibraz etmemiş olması sebebiyle dava tarihi olan 19.02.2013 tarihinde davalının temerrüde düşmüş olduğu kabul edilerek fazla olarak ödenen 48.848,80 TL’ye ödeme tarihinden değil; işbu tarihten itibaren, dava dilekçesinde açıkça hangi faiz türünün istenildiğinin belirtilmemiş olması sebebiyle yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan kontrolde işbu davanın … ve … tarafından açılmış olduğu, ödemenin … tarafından ödenmesi sebebiyle mahkememizin …Esas sayılı dosyasından davacı … Işık bakımından 06.10.2015 tarihinde verilen “1-… tarafından açılan davanın davacı sıfatının olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,” şeklindeki kararın bozma konusu yapılmaması sebebiyle kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2014/4405 Esas, 2014/10585 Karar Sayılı, 13.05.2014 Tarihli “… Davadaki taleplerden biri veya birkaçı hakkındaki kararın Yargıtay’ın bozma kararının kapsamı dışında kalması nedeniyle kesinleşmesi halinde mahkemenin kısmi bozma kararı üzerine yaptığı inceleme sonucu verdiği yeni kararında, infazda tereddüt oluşmaması açısından eski kararının kesinleşen bölümünün de aynen tekrarlanarak “bu konuda verilen hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” diye belirtilmek suretiyle yeni hükümde yer alması gerekmektedir.” şeklindeki ilamı da göz önünde bulundurulmakla davacı … ışık yönünden de yeniden hüküm kurulmamıştır.
Mahkememizce yapılan kontrol sisteminde UYAP sisteminin işleyişinden kaynaklı olarak yatan harç ve masrafın sisteme bazen birden fazla davacı olması sebebiyle birisinin adına işlenmiş olarak görünmesi sebebiyle davacıların yapmış olduğu masrafların davalıdan tahsili ile davası kabul edilen davacı …’e ödenmesine karar verilmiş olup her iki davacının davasında verilmiş olan kısmen ret- ret sebeplerinin farklı olması hususları da göz önünde bulundurularak davacı … Işık yönünden verilen usulden ret kararının ilk hükümle birlikte kesinleşmiş olması sebebiyle ilk hüküm tarihi olan 06/10/2015 tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı … Işık’tan tahsili ile davalıya verilmesine, davacı …’in esastan reddedilen 2.151,20-TL talebi bakımından da işbu tutar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti tesisine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi ile;
1-Davacı …’in davalıya fazla ödemiş olduğu 48.848,80 TL’nin dava tarihi olan 19.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davacı … Işık yönünden mahkememizin bozma öncesi … Esas sayılı dosyasından 06.10.2015 tarihinde verilen “1-… tarafından açılan davanın davacı sıfatının olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,” şeklindeki hükmü kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,

3-Alınması gerekli olan 3.336,86-TL karar ilam harcından dava açılırken başlangıçta peşin olarak alınan 871,00-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 2.465,86-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı … tarafından yatırılan 871,00-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı … tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 28,10TL ( başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 490,35‬-TL, bilirkişi ücreti: 600,00TL olmak üzere toplam: 1.118,45-TL yargılama giderinin davanın %96 kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 1.073,71-TL sinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen toplam 10.695,00-TL yargılama giderinin davanın %96 kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 427,80-TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı … yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
8-Davalı, davacı …’in talepleri bakımından yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.151,20-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı, davacı … Işık’ın talepleri bakımından yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde (06.10.2015) yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 1.500,00-TL maktu vekalet ücretinin (mahkememizin işbu dosyanın evveliyatını oluşturan 2014/355 Esas sayılı dosyasından 06.10.2015 tarihinde kurulan hüküm ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davacı … Işık’tan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine YARGITAY kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023
Katip … ¸e-imzalıdır

Hakim … ¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.