Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2023/322 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/314 Esas
KARAR NO : 2023/322
DAVA : İtirazın İptali (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında, davalının 10.12.2002 tarihinde İstanbul’da düzenleyeceği “…” sponsorluğuna dair 27/12/2019 tarihli sözleşme bulunduğunu, sözleşmenin 5.1 maddesi ile davalı “4. Ekonomi zirvesinde … Metal’e konuşma ve filmini sunmak üzere, panel dahilinde zirve programında belirlenecek olan öğle yemeği arasından önce (12.35 ‘den önce) bir zaman dilimi vermeyi” kabul ve taahhüt ettiğini, davacı şirketin sözleşmenin 4.7 maddesi ile davalının vereceği hizmetlere karşılık 2020 yılı sonuna kadar KDV dahil 100.000 TL ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş olduğu, 7.02.2020- 20.10.2020 tarihleri arasında 73.000 TL ödemenin gerçekleştiğini, 2020 Kasım ayında, davalının internet sitesinden yayınlanan zirve programında, davacıya ayrılan zaman diliminde 15.45-16.35 saatlerine kaydırıldığının tespit edilmesi üzerine, davalıya … Noterliğinin 18.11.2020- … sayılı ihtarnamesinin kişide edildiğini, ihtarnamede davacının sözleşme düzenlemesinin ödemelerinin çoğunluğunun gerçekleştirilmesinin sebebinin, şirketi ve faaliyetlerinin zirve katılımcıların sayı ve dikkat olarak en yoğun olduğu öğlen saati panel katılımcılarına anlatabilmek sunumun hemen sonrasını verilen öğle yemeği arasında sıcağı sıcağına panel katılımcıları ile birebir temas kurmak olduğunu vurgulayarak sözleşme hükümlerine uymaya davetle, aksi halde sözleşmenin fesh edileceğinin ihbar edildiğini, …. Noterliğinin … sayılı ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ile kabili telif olmayan iddialarla sözleşme hükümlerine riayet edilemeyeceğinin bildirilmesi üzerine, … Noterliğinin 30/11/2020- … sayılı ihtarnamesi ile sözleşme haklı sebeplerle fesh edilerek, davacının şirketin yaptığı ödemelerin iadesini talep edildiğini, sözleşmenin 10.1 maddesine göre,” taraflardan birinin sözleşmeden doğan yükümlüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmemesi ve karşı tarafın uygun bir süre tanıyarak yaptığı ihtarına rağmen aykırılığın giderilmemesi durumunda sözleşme fesh edilebilir”, 18/11/2020 tarihli ihtarname ile, davalı, panel programını sözleşme hükümlerine göre revize ederek sitesinde yayınlanması ve e-mail olarak da davacıya bildirilmesi istenmiştir, -27.11.2020 tarihli cevabi ihtarıyla, sözleşmeyle kabili telif olmayan bir takım iddialara isnatla panel programını değiştirmeyeceğini, bildirmesi üzerine, davacı şirketin 30.11.2020 tarihli ihtarıyla, sözleşmeyi haklı nedenle fesh ettiğini, davacının fesih için ızlediği yolun, sözleşmeye uygun olduğunu, davalının haklı feshe rağmen, ödeme iadesi yapmaması üzerine, hakkında sözleşmeyle yetkili kılınan …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/ … sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, karşı …. Asliye ticaret Mahkemesinde 2021/… esas kayıtlı dava açılmış dava dilekçesi arabulucuya başvurmadan dava reddedildi ret kararı kesinleşti geniş bir dalı açılması gerekmiş olduğunu, itirazın iptaline, davalının %20 icra inkar tazminatı ile yükümlü tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 10.12.2020 tarihinde düzenlenecek “…” etkinliğine ilişkin bir sponsorluk sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmede davalının davacıya anılan etkinlik kapsamında saat 12:35’ten önce bir zaman dilimi tanımak suretiyle konuşma yapma ve tanıtım filmini izletmek üzere fırsat sunacak, davacının ise buna karşılık davalıya 100.000 TL sponsorluk ücreti ödeyeceğini, davalının yükümlendiği borçlarını eksiksiz olarak ifa etmesine rağmen, davacının yükümlülüğünü kısmi olarak yerine getirdiğini ve 73.000 TL ödeme yaptığını, davacının yükümlülüğünü eksik olarak yerine getirmesine rağmen, davayı açarak davalının yükümlülüğü yerine getirmediğinden bahisle 73.000 TL’lik sponsorluk ücretini iadesini talep ettiğini, davacının haksız menfaat elde etmek çabası içinde olduğunu, HMK m. 190 gereği “ispat yükümün, … iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ait olduğu” hükmünde olduğunu, davacının sözleşmeye riayet etmediğini, kendisine tanınan haklardan faydalanamadığını, durumun davalıya bildirildiğini, aykırılığın giderilmediğini bu nedenle sözleşmeyi hukuka uygun olarak fesh ettiğini beyan ettiğini, ancak bunun gerçeği yansıtmadığı, davacının dilekçesinde fesih sebebi olarak, kendisine etkinlik kapsamında 15.45-16.35 zaman diliminin ayrıldığını, bunu davalının internet sitesinde yayınlanan zirve programından öğrendiğini, anılan saatler arasında gerçekleştirilecek konuşmadan ve tanıtımdan şirket lehine beklenen menfaati elde edemeyeceğini belirterek, sözleşmeyi fesh ettiğini, bu iddialarının haksız olduğunu, davacının iddia ettiği zirve programında bir değişiklik yapılmadığını, kendisinin iddia ettiği gibi bir zirve programda internet sitesinde yayınlanmadığını, davacının böyle bir değişiklik yapıldığını iddia ediyorsa bunu ispat etmek zorunda olduğunu, zirve programı, “4. İstanbul Ekonomi Dergisi”nde izlenen sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirildiğini, davacı yana etkinliğin gerçekleştirildiği gün ve saatte 11.45- 12.35 saatleri arasında hazır bulunması bildirilmişse de, davacının anılan gün ve saatte etkinliğe kendi isteğiyle katılmamayı tercih ettiğini, oysa etkinliğe ilişkin dergide davacının tanıtımının yapıldığını, davacıya sözleşmeye uygun olarak stand tahsis edildiğini ve konuşmacıların arkasındaki panolara davacı şirketin ambleminin yerleştirildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, -davacının 18.11.2020 tarihinde … Noterliğinden keşide ettiği … numaralı ihtarname ile “..muhatabın, ihtarımızın tebliği ile birlikte, programını, müvekkile, sözleşmeye uygun zaman aralığı vermek suretiyle değiştirerek ilan etmesi..” ihtarında bulunduğunu, ancak her şeyden önce etkinliğin programı sözleşmede taahhüt edildiği gibi, davacının programına ve sözleşmeye uygun olduğunu ve programın revize edilmesine gerek bulunmadığını, program saatinin sözleşme hükümlerine uygun olsa da, davalı şirket tarafından …. Noterliğinden keşide edilen 27.11.2020 tarihli …numaralı ihtarname ile davacı yana, “ihtarınızda belirtilen saatte … salonunda Stant için yerinizin belirlendiği ve tarafınıza önceden bildirildiğini ihtar olur” denilmek suretiyle sözleşmeden kaynaklanan her türlü hakkı kullanabileceği bildirildiğini, davalının davacıya, belirlenen gün ve saatte hazır olmasını bildirdiğini, tüm kayıtlardan da görüleceği üzere sözleşmede üstüne düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacı şirketin ismini de içeren amblemli televizyon programlarında, gazete haberlerinde, internet haberlerinde ve zirve salonunda açıkça sergilemiş olduğunu, davacı yanın nereden gördüğü belli olmayan farazi bir programa dayanarak tanıtım filmini sunmak ve konuşma yapmak üzere etkinliğe katılmadığını, davalı yükümlerini ifa ettiği halde, davacının sponsorluk bedeli ödeme yükümlülüğü eksik ifa ettiğini, davacının eksik ödediği 27.000 TL’nin, etkinliğinin ihtişamına gölge düşmemesi ve zirveye katılan iş ve çalışma dünyasının saygın isimlerinin hatırı ve davalının tüm iyiniyetli yaklaşımına karşı davacının böyle bir taleple davalı aleyhine dava ikame etmesi fikir değişikliğine sebep verdiğini, haklarını saklı tuttuklarını, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeple davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye de mahkum edilmesi gerektiği, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasında yapılan panel sponsorluğu sözleşmesine, davalının uymadığı iddiası ile sözleşmenin davacı tarafından feshi ve 73.000,00 TL’nin iadesi için davacı tarafından alacaklıya karşı …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Deliller: Dosya içeriği, Bilirkişi incelemesi, …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası,
Mahkememiz dosyasından 16/02/2023 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
“Sözleşme hukukuna egemen olan en önemli ilke ahde vefa ilkesidir. Sözleşmenin tarafları sözleşmeden doğan borçlarına sadık olmalı, sözüne bağlı kalıp, verdiği sözü vefa ile yerine getirmelidir. Bu ilke ışığında, iki tarafın karşılıklı olarak taahhüt ettikleri edimler, taraflar arasında düzenli ve sürekli bir ilişki kurar ve edimlerin tam ve gereği gibi uygulanması gerekir.
Borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi
Normal ilişkiler uyarınca kurulu olan borç ilişkisinin sonraki safhalarında, borç, normal bir gelişme izlemek yerine, tarafların ve çevrenin tesiri ile sapmalar yapabilmektedir. Borçlar, ifa edilmek amacı ile kurulduğuna göre, bunların ifa edilmemesi, normal ilişkilerin bozulmasına, gelişmelerin kötüye gitmesine neden olur. Borç ilişkisi ile başlayan beklentilerin gerçekleşmemesi ve borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar, borçlunun kusursuz olduğunu ispatlayamadığı hâllerde, tazmin edilmektedir (TBK m. 112). Karşılıklı taahhütleri havi sözleşmelerde, TBK m.123-125 hükümleri çerçevesinde, borcunu ifa etmeyen borçluya karşı, borcunu ifa etmesi için, üçlü seçim hakkı kullanılmaktadır. Buna göre, karşılıklı taahhütleri havi sözleşmelerde borçlunun temerrüdünün sonuçları uygulanacaktır. Karşılıklı taahhütlerde, borçlunun temerrüdünden söz edebilmek, taraflardan birinin borcunu ifa etmiş veya ifayı teklif etmiş olmasına bağlıdır (TBK m. 97). Huzurda görülen davada, davacı taahhüt ettiği 100.000 TL’nin, istirdat etmeyi talep ettiği 73.000 TL’ kısmını ifa etmiştir. Huzurdaki davalı ise, Sözleşmenin 5.1. maddesine göre, “… …nde, … ’e konuşma ve filmini sunmak üzere (panel dahilinde) zirve programdaki belirlenecek olan öğle yemeği arasından önce (12.35’den önce) bir zaman dilimi verecektir”. Sözleşmenin işbu hükmüne rağmen, zirve programını dair muhatap sitesinde yayınlanan programda, davacıya ayrılan zaman diliminin 15.45-16.35 saatlerini kaydırıldığı tespit edilmiştir.
Sözleşmede, davalı vekilinin beyanının hilâfına (4.8) hükmü yoktur. Yani “Ayrıca sözleşmenin 4.8 maddesinde de belirtildiği üzere, “ … A.Ş.’nin yükümlülükleri ödeme gerçekleştikten sonra başlayacaktır” böyle bir cümle yoktur, 4.8 maddesi de yoktur.
Ancak davalı, davacının kendi faaliyet konusuna ilişkin panelin saat 15.45-16.35 arasında olduğunu bildirmekte, ayrıntısıyla açıkladığı üzere, davacıya sözleşmede belirtildiği üzere öğle yemeğinden önce ve sözleşmede belirtilmemesine rağmen kendi faaliyet konusunda … Salonunda konuşma fırsatı tanındığını,
Konu edilen sözleşmelerin maktu olduğunu, sözleşmelerde 4.8 numaralı maddenin bulunduğunu, oysa huzurdaki uyuşmazlığa konu sponsorluk sözleşmesindeki 4.8 numaralı maddenin, tarafların mutabakatı sonucunda kaldırıldığını, daha önce davalı tarafından davacı tarafa gönderilen cevabi ihtarnamede sehven 4.8 numaralı maddeden bahsedildiğini, davalının 4.8 numaralı maddeye dayanarak yükümlülüklerinden kaçırmak istese idi, davacının keşide ettiği ihtarnamede belirtilen saatte, zirvenin gerçekleşeceği alanda hazır bulunmasını istemez idi şeklindeki beyanı ile, davacının iddiasının dayanaksız olduğunu,
Dolayısıyla davacının davasını ispat edemediğini, yaklaşık ispat külfetine yaklaşamadığının görüldüğünü, davasını ispat edemeyen davacının davasının reddinin gerektiğini beyan etmiştir.
İİK’nin 67/2. maddesi hükmünce icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının icra hâkimliğine başvurmadan alacağının mahkemede dâva ederek haklı çıkması gerekir. Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması da gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İcra inkâr tazminatı aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Sözleşmenin m. 10.1. hükmü : “Taraflardan birinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmemesi veya karşı tarafın uygun bir süre tanıyarak yaptığı aykırılığın giderilmemesi durumunda sözleşme feshedilebilir”.
Değerlendirmeleri yapılmıştır.
Davalının 10.12.2002 tarihinde İstanbul’da düzenleyeceği “…” sponsorluğuna dair taraflar arasında 27/12/2019 tarihli sözleşme bulunduğunu, sözleşmenin 5.1 maddesi ile davalı “4. Ekonomi zirvesinde … Metal’e konuşma ve filmini sunmak üzere, panel dahilinde zirve programında belirlenecek olan öğle yemeği arasından önce (12.35 ‘den önce) bir zaman dilimi vermeyi” kabul ve taahhüt ettiğini, davacı şirketin sözleşmenin 4.7 maddesi ile davalının vereceği hizmetlere karşılık 2020 yılı sonuna kadar KDV dahil 100.000 TL ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş olduğu, 7.02.2020- 20.10.2020 tarihleri arasında 73.000 TL ödemenin gerçekleştiği, 2020 Kasım ayında, davalının internet sitesinden yayınlanan zirve programında, davacıya ayrılan zaman diliminde 15.45-16.35 saatlerine kaydırıldığının tespit edilmesi üzerine, davalıya … Noterliğinin akdin feshine ilişken 18.11.2020- … sayılı ihtarnamesinin kişide edildiği ve davacının bu etkinliğe katılmadığı davacı ihtarın davalı tarafından kabul edilmediği, davalınını iddiasının aksine davacıya ayrılan zaman dilimini değiştirmek hususunda davalıya tek taraflı bir yetki verilmediği, davacının rızası olmadan etkinlikte davacıya sözleşme ile taahhüt edilen hususların davacının rızası olmadan değiştirilemeyeceği, bu durumu haricen öğrenen davacının etkinlik tarihinden önce sözleşmeyi feshedip ödediği bedeli noter ihtarı ile davalıya tebliğ ettirdiği, sözleşmeye aykırı hareket eden davalı olmakla davacının akdi fesh edip bedel talep etmesinin sözleşmeye bağlılık ilkesine uygun olduğu gözetilerek, davanın kabulune karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, …. İcra Dairesi 2020/… Esas sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline, 73.000,00 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Uyuşmazlığın niteliği dikkate alınarak davacının icra inkar tazminatının reddine,
3-Alınması gerekli 4.986,63 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 881,66 TL harcın düşümü ile eksik kalan 4.104,97 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 11.680,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ( 881,66 TL peşin harç + ilk masraf 67,80 TL + bilirkişi ücreti 1.250,00 TL + 190,50 TL posta masrafı ) toplam 2.389,96 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.560,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır