Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/312 E. 2023/205 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/312 Esas
KARAR NO :2023/205

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/05/2021
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 70.000 TL teklif bedelli, 18/11/2019 tarihli ve … tarihli proforma konusu “Silindir makinesine mal sürme robotu ve silindir makinesine entegrasyonu” için avans ödemesinden itbaren 60 gün içinde teslim vaadiyle alım-satım sözleşmesi yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davalı şirketin banka hesabına 19.11.2019 tarihinde 20.000 TL sipariş avans ödemesi yapıldığını, ancak davalı şirketin proforma faturada taahhüt edilen 60 gün içinde satım konusu kurulumu yapmadığını, davalının teslim yükümlülüğünü süresi içinde ifa etmemesi ve müvekkilini oyaladığını … 43. Noterliği 17.04.2020 tarih ve … yevmiye no.lu ihtar ile davalı yana yapılan 20.000 TL sipariş avansının iadesi ve ayrıca müvekkili tarafından yapılan revizyon ve nakliye giderlerinin müvekkiline ödenmesi talep edilmiş ancak davalı taraf …. Noterliği 30.04.2020 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarname keşide ettiği, müvekkili şirkete ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı taraf ödenmiş olan 20.000 TL sipariş avansının, sözleşmenin davalı tarafından ifa edilmemiş olması nedeniyle davalıdan tahsili için …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu beyanla icra takibine yapılan itirazın iptalini, davalı aleyhine yüzde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan silindir makinesi mal sürme robotu makinesine ilişkin 18.11.2019 tarihli 82.600,00TL bedelli proforma faturasına konu makine üretimi yapılarak 25.03.2020 tarihli fatura keşide edildiğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığını, robot üretildikten sonra davacı firmaya ait makineye montajının yapıldığını ve müvekkili şirket tarafından davacının adresine gönderildiğini, davacı tarafça 20.000,00TL iş avansı gönderildiğini, satış işleminin, üretim ve montaj işlemi ile robot tesliminin yapıldığını, bakiye kalan 62.600,00TL bedelin müvekkili şirkete ödenmediğini, davacının müvekkili şirkete borçlu olduğunu, ek talep ve gelişmeler neticesinde ürün 25.02.2020 tarihinde davacı şirketin … Mah. … Sk. N:37 …/İstanbul adresine firma yetkilisi … robotun elektronik devre sistemleri konusunda CTS Otomasyon firması yetkilisi Soner Vural ve firma çalışanı… ile davacı firmaya sevk edildiğini, robotun davacı firmaya ait silindir makinesine montaj işleminin davacı firma atölye usta başı, şirket müdürü, şirket muhasebecisi nezaretinde montajının yapıldığını, robotun hassas olan üretim ayarının yapılmasında ciddi zorluklar çıktığı ve bu durumun kurulum süresini uzattığını, kurulum süreci uzaması nedeniyle müvekkili şirketin ek masraflar yaptığını ve bunu davacı tarafa yansıtmadığını, davacı taraf gönderdiği ihtarnamede ve dava dilekçesinde robotun teslimini inkar etmediğini, dava dilekçesinde revizyonlardan bahsedildiğini, ancak revizyon isteklerinin davalıdan değil davacıdan geldiğini, müvekkili şirketin edimi eksiksiz ve fazlası ile yerine getirdiğini, sözleşmenin hükümsüz kalmasının söz konusu olmadığını, davacı şirketin sözleşme gereği bakiye satış bedelini müvekkiline ödemediğini, davacı tarafından keşide edilen … 43. Noterliği 17.04.2020 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesine karşı müvekkili tarafından …. Noterliği 30.04.2020 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarname keşide edildiğini, davacının sözleşme bedelini ödemediği gibi, sözleşme konusu robotu da iade etmediğini, haksız davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, satış sözleşmesi kapsamında davacı tarafından davalıya ödenen bedelin iadesi istemiyle başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili tarafından mahkememize sunulmuş olan dava dilekçesinde taraflar arasındaki sözlü satış sözleşmesi kapsamında davalının davacının iş yerine Silindir makinesine mal sürme robotunun satışını ve işbu robotun silindir makinesine entegrasyonunu sağlamak üzerine tarafların anlaştığını ve davacı tarafça davalıya 19.11.2019 tarihinde 20.000 TL sipariş avans ödemesi yapılmasına rağmen davalı şirketin proforma faturada taahhüt edilen 60 gün içinde satım konusu kurulumu yapmamış olduğunu, sözleşmeden dönülerek 20.000 TL sipariş avansının, sözleşmenin davalı tarafından ifa edilmemiş olması nedeniyle davalıdan tahsili için …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, işbu icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu beyanla işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davalarında alacaklının, İİK m.67 uyarınca borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazının, kendisine tebliği tarihinden itibaren bir sene içerisinde genel mahkemelere yapacağı başvuru üzerine genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliği zorunludur. İşbu dava dosyasının temelini teşkil eden icra dosyasında yapılan kontrolde borçlunun süresi içerisinde icra dosyasına yapmış olduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının açmış olduğu davasının süresinde olduğu kabul edilmekle yargılama yapılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 207. maddesi “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.” açıklamalarını içermektedir. Bu madde hükmüne göre; aksi kararlaştırılmadıkça alım-satım ilişkilerinde alıcı ile satıcının edimlerini aynı anda eda etmeleri esastır.
Somut olay bakımından taraflar arasında satış sözleşmenin varlığı noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamakta olup uyuşmazlık malın davalı tarafından davacıya usulüne uygun olarak teslim edilip edilmediğinin tespiti noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak karşılıklı edimlerin ifasında, satıcı malı teslim ettiğini önce kanıtlamalıdır. Bu ispatlandığında bedelin alıcı tarafından alıcı tarafından ödendiği ispatlanmalıdır. 6100 sayılı HMK’nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Davacı taraf takipte dayandığı faturaya konu edilen malları davalıya satmış ve teslim etmiş olduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Bu kapsamda davacının davalı tarafça ürün teslimine ilişkin olarak test çalışmaları yapıldığına yönelik mahkememizin 2 nolu celsesindeki “… davalı taraf üretmiş olduğu makineyi deneme amacı ile müvekkile getirmiştir, ancak makinenin entegrasyonunun sağlanmaması nedeniyle ve diğer makineler ile uyumunun sağlanamamış olması nedeniyle tekrar geri götürülmüştür, sonuç olarak davaya konu makine müvekkile hiçbir zaman teslim edilmemiştir, bu nedenle de ödemiş olduğumuz avansın davalıdan alınması için takip başlattık, biz bu nedenden dolayı davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz,” şeklindeki beyanı ve davalı tarafça dosyaya sunulmuş olan fotoğraflar yazılı delil başlangıcı kabul edilerek yargılama esnasında tarafların tanıkları dinlenilmiştir.
Yargılama esnasında dinlenilmiş olan davalı tanıklarının davaya konu ürünün teslimini gerçekleştirmiş olduğunu beyan etmiş oldukları görülmüş olup davacı tanığı …’in “… robotun ve makinesinin entegrasyonunun sağlandığını beyan eden davalı taraf makineyi bize teslim etti ve makinenin robot ile uyumunu bizim iş yerimizde sağlamaya çalıştılar ancak başarılı olamadılar. Bu süreç baya bir uzun sürdü. Bu robotu tekrardan geri götürdüler ve bir daha da geri getirmediler.” şeklindeki beyanı ve diğer davacı tanığı …’ın “ben davacı şirkette muhasebeci olarak çalışırım. Dava konusu makinenin üretimi ve teslimi sürecinde bizzat bulunmadım. Ancak iş arkadaşlarımdan sorunlar yaşandığını duyuyordum. Makinenin çalışmadığını bizzat biliyorum. Makinenin robot ile birlikte çalışmadığını üretim müdüründen duyuyordum. Davalı taraf bize fatura kesti ve faturaya konu bedeli ödenmesini talep etti. Bu fatura, robotun davalı tarafça iade alınmasından sonra kesildi.” şeklindeki beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı tarafça davacının işyerine davaya konu ürünün tesliminin yapılmış olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı tarafça ürünün usulüne uygun olarak teslim edilmediği, test amaçlı getirilip geri götürüldüğünün iddia edilmiş olması karşısında somut olayda ispat külfetinin yer değiştirerek davacı üzerine geçmiş olduğu, işbu hali ile dava değeri göz önünde bulundurulduğunda davacının davaya konu ürünün davalı tarafından geri götürüldüğü / iade alındığına yönelik iddialarını yazılı delille ispatlaması gerekmekte olup somut olayda bu kapsamda dosyaya herhangi bir yazılı delil ibraz edilmediği gibi yazılı delil başlangıcı mahiyetinde herhangi bir belgenin de ibraz edilmemiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizce mahallinde yapılan keşif akabinde hazırlanan bilirkişi raporunda özetle;
Tüm dosya içeriği ile CD Ve USB çözümlemeleri ve Keşif Sırasında ki Tarafın iddiasına göre … gösterilen makinenin kaşık-çatal imal eden takım tezgahı olduğu ve çatal, kaşık imalatında malzeme kestiği, büktüğü bu işlemi yapım sırasında davalının imalatının otomasyon ile malzemeyi otomatik olarak tezgahın ağzına sürdüğü böylelikle imalatın dahada hızlandığını veya hızlanacağını iddia ettiği makinenin incelemelerimiz sonucunda mahalde olmadığı gerek kendi ifadesinde gerekse de davacı anlatımından anlaşıldığı ,bu tür makinenin daha önce olduğu , davalıya geri iade edildiği ve makinenin üzerinden tezgahın imalatçısı firmaya söktürüldüğü ,söküldüğü anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan Usb bellek ve Cd içeriğinin bilişim heyet üyesince çözümlenmesi sonucu tespit edilen görüntülerde fotoğraf ve videolarda robotik kısmın silindir makinesine montajı yapılmış ve testlerin yapılmakta olduğunun görüldüğü, makinenin “sevk fotoğrafları”nın 26/02/2020 tarihinde, davalı şirket konumunda çekilmiş olduğu, mahkememize bildirilmiştir.

İşbu hali ile yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca davacı tarafça davaya konu ürünün davalı tarafından geri alındığına yönelik olarak iddiasının ispatlanamamış olması sebebiyle ödemiş olduğu bedelin iadesi talebinde bulunamayacağı kanaatine varılmakla davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin değerlendirilmesinde ise ; İİK m. 67/2 hükmü uyarınca kötüniyet tazminatı, itirazın iptali davası reddedilince alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli görülmesi durumunda borçlunun istemi üzerine alacaklı aleyhine hükmedilen tazminattır. Kötüniyeti ispat yükü borçludadır, zira TMK m.2 hükmü uyarınca iyiniyetin varlığı asıldır. Yapılan kontrolde davacının davasının reddine karar verilmiş ise de davalı aleyhine başlatılan takipte davalı tarafından davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamamış olması nedeni ile davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli olan 179,90-TL karar ilam harcının başlangıçta dava açılırken peşin olarak alınan 263,62-TL harçtan mahsubu ile artan 83,72-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davalı yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT m.7/2 hükmü uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
7-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır