Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/29 E. 2022/273 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/29 Esas
KARAR NO : 2022/273
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan … ‘ya ait … plakalı aracın, 25/02/2020 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca çarptığı ve … İlinin … İlçesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, mevcut kaza sebebiyle müvekkilin aracında maddi hasar meydana geldiği, söz konusu hasarın tespiti bağımsız eksper tarafından toplam hasar tutarı (KDV dahil) 8.327,41 TL olarak tespit edildiği, bu hasar alacağı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ödenmesi gerektiği, davalıya 04/03/2020 tarihinde ihtarname gönderildiği, 2918 sayılı Kanunun 97. maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağını bildirmiş olunmasına rağmen, davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkilin zararı da tazmin edilmediği, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan değer kaybı ve hasar onarım bedelinin davalı sigorta şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini Mahkemeden arz ve talep edildiği, söz konusu değer kaybı ve hasar onarım bedeli alacakların tahsili amacıyla 02/07/2020 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapıldığı, 2020/… E. Sayılı dosyada yapılan yargılama sonucu 19/10/2020 tarih ve 2020/… K. Sayılı karar ile dosyadan el çekilmesine karar verildiği, mezkur alacakların tahsili için genel mahkemelerin yetkili ve görevli olduğunun belirtildiği, bu sebeplerle huzurdaki davayı ikame etme zorunluluğu hasıl olduğu, ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak kabul edilmesi gerektiği, izah edilen sebeplerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağının şimdilik 1.000,00-TL’sinin ve değer kaybı alacağının şimdilik 10,00-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, dava konusu hasar onarım bedelinin tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 287,64-TL ekspertiz ücretinin, (TTK 1448/3 maddesi gereği sigortacı hasarın tespitine ilişkin masrafları ödemekle yükümlüdür.) HMK 323/F gereğince ve Yargıtay 17. H.D. 2015/6276 E. Ve 2016/4564 K. Sayılı kararı gereği yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi” talep edilmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
“Davacı taraf husumetini yanlış yönlendirdiği, takılan parçaların tedariği müvekkil şirket tarafından yapılmadığı, davacı tarafın tedariklerin orijinal yapılmadığı iddiası var ise, ZMMS poliçesini düzenleyen müvekkil şirkete değil, var ise iş yeri sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketini taraf göstermesi gerektiği, davacı tarafın aracının gerektiği gibi onarılmadığı gerekçesi ile huzurdaki davayı açmış olduğunun görüldüğü, yani başvuru sahibinin iddiası aracın gereği gibi tamir edilmemesinden kaynaklı zararın tazmini olduğu, diğer bir ifade ile ayıplı hizmetten doğan zararın giderimi olduğu, müvekkil şirkete ihbar edilmeden önce davacı asil aracını kendi seçmiş olduğu, serviste aracın onanmını tamamlatmış olduğu, hasar gören parçaların tedariği davacı tarafın talepleri doğrultusunda servis tarafından yapıldığı, davacı tarafından müvekkil şirkete ihbardan önce araç onarımı kendi seçtikleri serviste kendi talepleri doğrultusunda tedarik edilen parçalar ile onarımı tamamlandığı, eğer aracın gereği gibi yapılmadığı yönünde bir iddia var ise, bunun muhatabının tedariği ve onarımı yapan tamirhane olduğu, araç sahibi tarafından aracın kabul edildiği, bu durumda davacı taraf husumetini yanlış tarafa yönelttiği, onarım bedeli talepleri bakımından davanın husumet yokluğundan reddi gerektiği, davacı asilin bu davadan bilgisinin olmadığı, isticvap talep ettiği, davacının mahkeme nezdinde dinlenilmesini talep ettikleri, isticvabın, HMK 169. maddesinde düzenlendiği, bir tarafın kendi aleyhine olan belli bir vakıa hakkında mahkeme tarafından dinlenmesi anlamına geldiği, HMK 31. maddesinde düzenlenen yargıcın davayı aydınlatma ödevi bulunmakta olduğu, davanın sonucuna mutlak etki edecek bir husus olduğundan … …’in Mahkeme nezdinde dinlenilmesini talep ettikleri, dava tarihinden önce uyuşmazlık konusunun davacı tarafça açıkça belirlenmiş olması nedeni ile kısmi dava açmakta hukuksal yararı olmadığı, davanın hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettikleri, davacı vekilinin, başvuru talebinde hasar ve onarıma ilişkin fotoğraflarını göndermediği, davacı taraf taleplerinin tespiti ilişkin gerekli olan evrakları göndermeden Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yaptığı, usule uygun bir başvuru yapılmaıdğından müvekkil şirket temerrüde düşmemiştir. müvekkilin temerrüde düşmesi dava şartı olup dava aşrtı yokluğundan başvurunun reddi gerektiği, müvekkil şirket tarafından 17.03.2020 tarihli davacı tarafa gönderilen yazı ile aracın incelenmesi talep edilmiş olmasına rağmen davacı tarafından bir dönüş olmadığı, uyuşmazlık konusu olayda müvekkil sigorta eksperince araçtaki hasar tespiti için başvuran taraf ile irtibata geçilmesine rağmen başvuran tarafça aracın müvekkil sigorta eksperine gösterilmediği, araç onarımının tamamlandığı bilgisinin verildiği, ancak aracın hangi onarım merkezinde yapıldığı bilgisinin de verilmediği ile aracın hasarlı fotoğraflarının da temin edilemediği açık olmakla; aracın müvekkil sigorta eksperi incelemesine sunulmadığı, nitekim başvuran tarafından hazırlanan raporun Hatmer üzerinden atanması yapılmış bir eksper raporu olmadığı, eksiste girilerek eksper ataması yapılmadığı, Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği’nin 7/1-2 maddesine açıkça aykırı şekilde eksper ataması yapıldığının açık olduğu, müvekkil şirketin, sahte belge düzenleyerek sigorta şirketinden tazminat almak suçundan dosyadaki ekspertiz bürosunun ve avukatlarının Savcılığa şikayet edildiği, davacı tarafın sunmuş olduğu ekspertiz raporunun delil olarak değerlendirilemeyeceği, davacı tarafın tek delili davacı avukatının ortağı olduğu firmadan alınan ekspertiz raporu olduğu, raporu düzenleyen eksperler ve ekspertiz şirketinin ortağı olan davacı vekili hakkında dolandırıcılık/sahtecilik kapsamında suç duyurusunda bulunulduğundan davacı tarafın tek delili bu dosyada delil olarak kabul edilemeyeceği, dava tarihi itibari ile aracın onarımı tamamlanmış olmasına rağmen ne bir onarım faturası nede fatura sunulduğu, Ekspertiz raporunda değişim olarak yer alan parçaların değişim yapıldığına dair dosyada en ufak bir delil olmadığı, bu şirket istisnasız hasar gören tüm parçaları değişim olarak raporlamakta ve onarılan parçaların değişimi yapılmış gibi yeni bedellerini tahsil ederek haksız kazanç sağladığı, müvekkil şirket tarafından, dava konusu zararın karşılandığı, dava konusu olay bakımından yapılan talepler Müvekkil şirket tarafından incelendiği, aracın 2.297,00-TL’ye eski haline getirilebileceğinin tespit edildiği, müvekkil şirket tarafından tedarikçilere ve davacı tarafa iş bu davanın açılmasından önce 17.04.2020 tarihinde 2.297,00-TL ödeme yapıldığı, müvekkil Şirketin yapmış olduğu bu ödeme ile sorumluluğunu yerine getirdiği, iş bu davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, davacı tarafından araç üzerinde inceleme yapılması engellenmiş olduğundan fotoğraflar üzerinden hesaplama yapıldığı ve davacı tarafa ait aracın 2.297,00-TL’ye anahtar teslim onarılabileceğinin tespit edildiği, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğuna dair dosyada somut bir bilgi, belge olmadığı, başvuran tarafından iddiaları somut deliller ile ispatlanamamış olduğundan başvurunun reddi gerektiği, davacı tarafın iskonto uygulanamayacağını ve gerçek zararı talep ettiklerini belirtmişlerse de aracın onarımı, kendi tercihlerine göre yapılmış olduğundan artık gerçek zarar servise ödenen tutar olduğu, açıklanan nedenlerle bakiye KDV talebinin reddi gerektiği, davacı tarafa ait araçta değer kaybı oluşmadığı, huzurdaki uyuşmazlığa konu poliçe vade tarihi 24.02.2020/2021 olduğu ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar ekinde yer alan kriterlere göre değer kaybının tespiti yapılması gerektiği, bu nedenle somut olayda da talep ve ret tarihi itibari ile geçerli olan Genel Şartları, sigorta şirketleri uygulamakla mükellef olduğu, müvekkil şirket tarafından da yürürlükte olan kanun ve yönetmeliğe göre hesaplama yapıldığı ve aracın kaza tarihindeki KM’si 165.000 üzeri olduğundan davacı tarafa ait araçta değer kaybı olmadığının tespit edildiği, bu nedenle değer kaybı taleplerinin reddi gerektiği, yani öncelikle, araçların kusur durumlarının, aracın yaşının, daha önce yapmış olduğu kazaların, 2. el olup olmadığının vs. hususların tespiti gerektiği, değer kaybı talepleri maddi teminat limitlerinin en fazla %15’ine kadar olduğu, henüz sigorta şirketine başvuru yapmadan ekspertiz raporu alan tarafın iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinden TTK md. 1426’nın gerekçesi göz önüne alındığında ekspertiz ücreti husus TTK md. 1426 kapsamında değerlendirilemeyeceği, mevcut dosyayı incelediklerinde, henüz sigorta şirketine başvuru yapmadan ekspertiz raporu alan tarafın iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinden ekspertiz ücreti taleplerinin reddini talep ettikleri, kaza tarihinden itibaren faiz taleplerinin reddi gerektiği, müvekkil şirkette yapılmış usulüne uygun bir başvuru olmadığından temerrüde düştüğünden bahsedilemeyeceği, en yüksek temerrüt faizi diye bir faiz türü olamdığı, faiz talebinin reddi gerektiği, açıklanan nedenlerle, davanın reddine, kusur durumlarının tazminat tespitinin bilirkişi marifeti ile tespitine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi” talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 25.02.2020 günü saat: 17.10 sıralarında sürücü … ’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … İli, … İlçesinde, Üniversite istikametinden Dr. … Caddesini takiben seyir halindeyken kendi beyanına göre sol tarafındaki dönüşü kaçırması sebebiyle geri geri manevra yapıp dönüş yapmak istediği sırada aracının sol ön yan kısımlarıyla, arkasında aynı istikamete seyir halinde olan sürücü … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ ön yan kısımlarına çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen kaza sonucu, hasarın ve değer kaybının tazmini talepli dava olduğu anlaşıldı.
Deliller; Dosya içeriği, bilirkişi raporu,
Mahkememiz dosyasından 25/06/2021 tarihinde bilirkişi raporu alınmış olup,
Raporda;
… plakalı aracın sürücüsü … ’ün;
Karayolları Trafik Kanununun 47.maddesinin d) fıkrası, 67.maddesinin b) fıkrası ve 84.maddesinin j) fıkrası ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 137.maddesini ihlal ederek; Taşıt yolu üzerinde geri geri manevra yapılmak istediğinde, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak, dikkatli ve tedbirli olmak, geriye gitme manevraları yaparken, karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yaratmamak, manevraları düzenleyen genel şartlara uymak zorunda olduğu halde; Sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … İli, … İlçesinde, Üniversite istikametinden Dr. … Caddesini takiben seyir halindeyken kendi beyanına göre sol tarafındaki dönüşü kaçırması sebebiyle geri geri manevra yapıp dönüş yapmak istediği sırada aracının sol ön yan kısımlarıyla, arkasında aynı istikamete seyir halinde olan sürücü … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ ön yan kısımlarına çarpması sonucu, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda, kaza yerinde, geri geri giderken, hatalı bir şekilde geri manevra yaptığı ve dikkatli, tedbirli olmadığı arkasına dikkat etmediği, geri gidişi emniyetle sağlamadığı ve tehlike yarattığı, asli kusurlu olarak manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığı tedbirsizlik ve dikkatsizlik ve özensiz davranışı sonucu … plakalı araçla çarpıştığı, bu şekilde, trafik kazasında asli kusur ihlali yapmak suretiyle manevraları düzenleyen genel şartlara uymayarak, dava konusu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
… plakalı aracın sürücüsü … …’in;
Dava konusu trafik kazasında, Trafik kuralı olarak uymak zorunda iken ihlal ettiği Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddeleri bulunmadığı anlaşıldığından; meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı tespit edilmiştir.
Dava dosyasında mavcut olan … sigorta ekspertiz hizmetleri ltd.şti. firması tarafından hazırlanan 28.02.2020 tarihli 2020/… rapor numaralı ekspertiz raporunda inceleme yapılmıştır. Mevcut ekspertiz raporunda bulunan değişmesi gereken parçalar, işçilik, boya gibi kalemler incelenmiştir. Mevcut raporda 8.327,41 TL (KDV hariç) hasar bedeli olduğu tespit edilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin tespit ettiği değişmesi gereken parçalar, onarım maliyeti, işçilik, boya gibi giderler dosya üzerinden tespit edilmiştir. Davalı sigorta şirketi mevcut hasar için 2.297,00 TL ödedeği tespit edilmiştir.
Dava dosyasında bulunan kaza resimleri, tutanaklar ve beyanlar üzerinde inceleme yapılmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlar ve dava dosyasında bulunan kaza resimeri, hasar resimleri ve kazanın meydana gelme şekli,değişmesi gereken hasarlı parça ve malzemelerin fiyatlandırıldığı, onarım ve montaj isçilik ücretlerinin hesaplandığı, yedek parça fiyat kontrolü ve uygunluk referansının yapıldığı ve iskontoların belirtildiği sonuç olarak sigorta şirketi tarafından ödenen toplam 2.297,00 TL hasar bedelinin mevcut kaza için uygun bir bedel olduğu kanaatine varılmıştır.
Mevcut hasarın tutarı, değişmesi gereken parçaları, hasarın meydana geldiği araç bölgesi olarak değerlendirildiğinde değer kaybının oluşmayacağı kanaatine varılmıştır.
… plakalı aracın sürücüsünün olay tarihinde ZMSS Sigortası ile … Sigorta A.Ş. nezdinde … nolu Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, poliçe geçerlilik tarihinin 24.02.2020/2021 olduğu ve olay tarihinde yürürlükte olduğu; kaza tarihinde geçerli araç başı maddi zarar teminat limitinin 41.000 TL olduğu görülmüştür.
10/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda;
Tarafların kusur yönünden henhangi bir itirazları olmadığı anlaşılmış olup, Kök Raporundaki kusur oranlarında sabit kalınmıştır.
Hasar ve değer kaybı yönünden yapılan yeniden değerlendirme ile ilgili olarak;
Hasarlı araç resimleri, tarafların dosyada sunmuş olduğu ekspertiz raporları, araç parçalarının piyasa rayiç bedelleri , onarım için gerekli işçilik bedelleri hesaba katılarak belirlenmiş olan ve davalı tarafça ödenmiş olan 2.297,00 TL tutarında ki hasar bedelinin mevcut araçta meydana gelen hasar için uygun bir hasar olduğu, aracın değişmesi gereken parçaları , kazanın araca vermiş olduğu zarar boyutu tekrar incelendiğinde, değer kaybının oluşmayacağı , hasar resimleri, ekspertiz raporları ve piyasa rayiç değer hasabı yapılarak tespit edilmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporları ile, sigorta şirketi tarafından ödenen toplam 2.297,00 TL hasar bedelinin mevcut kaza için uygun bir bedel olduğu, araçtaki mevcut hasarın tutarı, değişmesi gereken parçaları ve hasarın meydana geldiği bölgeden kaynaklı olarak, değer kaybının oluşmayacağı tespit edilmiş olup, bilirkişi raporlarının denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu göz önüne alınarak, davanını kazadan kaynaklı gerçek hasar bedeli sigortacı tarafından ödenmiş olduğundan ve dava konusu kaza nedeniyle davacının aracında değer kabı oluşmadığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’den düşümü ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 1.010,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır