Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/288 E. 2023/115 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/288 Esas.
KARAR NO : 2023/115 Karar.
DAVA : Ticari Şirket (Şirket Feshi)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, davalı şirketin 14/05/2019 tarihinde müvekkili ile … … tarafından kurulduğunu, müvekkilinin “…” ibareli markanın 08/03/2016 tarihinden bu yana tescilli sahibi olduğunu, söz konusu bu markaya ait ürünleri 2013 yılından beri üretip geliştiren ve söz konusu bu markanın yüzü olan genç bir kadın girişimci ve bilim insanı olduğunu, davalı şirket dışında da … Tic Ltd Şti ve … … Ltd Şti’de müvekkili ile … …’in yarı yarıya pay sahibi olduklarını, müvekkilinin … idareli marka ürünlerini … .. Ltd Şti üzerinden satmakta iken, 2019 yılında bu ürünleri kurdukları davalı şirket üzerinden satmaya başladıklarını, hem müvekkilinin hem de … …’in münferiden temsile yetkilerinin bulunduğunu, müvekkilinin ürünlerin üretim aşamasından satış aşamasına kadar tüm işleri tek başına gerçekleştirdiğini, … …’in işlemleri iştirak etmediğini, ortakların arasına şahsi sorunlar nedeniyle bozulması nedeniyle … …’in , müvekkilini ve şirketin zararına hareket etmeye başladığını, … …’in … .. Ltd Şti’ye ait kullanım yetkisi yalnızca kendisinde olan instagram hesabı üzerinden hikaye paylaşıp müvekkilinin fotoğrafını açıkca yayınlayarak ve müvekkili ile davalı şirketi bu fotoğraf üzerinde etiketlemek suretiyle müvekkilini ve davalı şirketi karalamaya sebep olacak yorumlar yaparak zarar verdiğini, söz konusu görüntülerin dilekçe ekinde de eklendiğini, müvekkiline ve … markasını hedef gösterdiğini, müvekkilince suç duyurusunda bulunulduğunu, … …’in müvekkilinin arkadaşı olan … adlı kişiye whatsapp üzerinden mesaj göndererek “cezaevi ve mezarlıklar bunlarla dolu” “bedeli çok ağır olacak” “bunları yapmayı göze alan kadına üzülme” şeklinde müvekkilini tasvir ederek paylaşımlarda bulunduğunu, bunun üzerine müvekkilinin tehdit korkusu içinde İstanbul Aile Mahkemesine başvurarak 6284 sayılı kanun uyarınca tedbir kararı aldığını, davalı şirketin feshi için gereken şartların oluştuğunu, ortaklığın çekilmez hale geldiğini, ortaklıktan beklenen faydaların ortadan kalktığını, ortaklar arasında güven ilişkisinin kalmadığını belirterek davalı şirketin haklı olarak feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı şirkete usülüne uygun şekilde tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava TTK 531.maddesine dayalı şirketin haklı nedenle feshi istemine ilişkindir.
Deliller ; Sicil kaydı, sicil dosyası, … Aile Mahkemesine ait 2020/… d.iş sayılı dosya, … CBS ye ait 2020/… soruşturma numaralı dosya, bilirkişi raporu.
Davalı şirketin sicil kaydı incelendiğinde, davacı ile dava dışı … …’in ayrı ayrı münferiden şirketi temsile yetkileri bulunduğu anlaşılmıştır.
… Aile Mahkemesine ait 2020/… d.iş sayılı dosyası alınarak incelendiğinde, davacı tarafından … … hakkında , dava dilekçesinde belirtilen whatsapp mesajları ve intagram hesabından yapılan paylaşımlar belirtilerek 6284 sayılı yasaya göre uzaklaştırma kararı talep edildiği ve mahkemece talebin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
… CBS ye ait 2020/… soruşturma numaralı dosyası alınıp incelendiğinde, davacı tarafından … … hakkında , … … tarafından yapılan paylaşımlar nedeniyle hakaret, tehdit, iftira, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından şikayet dilekçesi verildiği , … CBS’nca 02/10/2022 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği incelendiğinde, somut olayda şüphelinin müşteki hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılması özel kastı ile hareket etmediği , şüphelinin iftira özel kastı ile hareket ettiğine dair hakkında yeterli delil bulunmadığının belirtiltiği görülmüştür.
Davacı vekili delil listesinin ekinde dilekçesinde bahsetmiş olduğu whatsapp mesajlarını ve instagram paylaşımına ait görüntüleri sunduğu, davacı vekilince sunulan görüntü incelendiğinde, resim üzerine “sosyal medyada halkı nasıl dolandırıyor, ekrana nasıl çıkarıldı , halkı nasıl kandırdı , tıp okumayıp doktor gibi insanları yönlendiren, reçeteler sunan , kozmetikçinin foyası nasıl ortaya çıktı, bakanlık bu işe ne diyecek , olay yazı dizisi çok yakında ” şeklinde yazı bulunduğu görüldü.
TTK531.maddesinde şirketin feshi için haklı neden bulunması halinde, fesih yerine mahkemece uygun görülen tedbirlerin alınabileceği yazılı olduğundan , davacı vekiline şirkete ait tüm hesap, menkul , gayrimenkul , demirbaş listesini dosyaya sunması istenmiş, davacı vekili 11/02/2022 tarihli dilekçesinde bir adet otomobil bulunduğunu emniyet genel müdürlüğünden sorulması gerektiğini, … şubesinden hesap durumunun sorulmasına ve demirbaşlarla ilgili keşif yapılmasını istemiştir.
…’dan gelen yazı cevabında şirkete ait hesap bulunmadığı bildirilmiş, yapılan yazışmalar sonucunda şirket adına otomobil bulunmadığı anlaşılmış, UYAP kayıtları üzerinden yapılan inceleme soncunda şirket adına kayıtlı gayrimenkul bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalı şirketin bağlı olduğu vergi dairesine yazı yazılarak, vergi beyannameleri çıktıları alınarak dosyaya bırakılmıştır.
Davacı tanık deliline dayanmış olup bildirilen adrese tebligat çıkartılmasına rağmen gelmemesi üzerine ihzar çıkartılmış tanığın adresini değiştirdiği ve yeni adresinin tespit edilemediği yönünde tutanak tutulduğu görülmüştür.
Davacı vekili 02/06/2022 tarihli duruşmadaki beyanında şirketin hiçbir mal varlığının bulunmadığını, fesih talep edilmesi nedeniyle, kanunen çıkma talebinin resen değerlendirilmesi gerektiğinden müvekkilinin ayrılma akçesi talebi olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişi tarafından alınan rapor incelendiğinde, defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, defterlere kayıtların 1/01/2022 tarihinden başladığını, yevmiye kayıtlarının 30/06/2020 tarihine kadar yapıldığını bu tarihten sonra yalnızca yansıtma , 3 er aylık dönemde yapılması gereken kayıtlar , hesaplar arası virman kayıtları gibi rutin olarak yapılması gereken kayıtların defterde yer aldığını, mal ve hizmet alış satışına dair 30/06/2020 tarihinden sonra kayda rastlanmadığını, vergi kayıtları incelendiğinde, 2019 yılını ilgilendiren tüm beyanların gönderildiğini, bu yılda 13.666,23TL ticari kar beyan edildiğini, 2020 yılının Temmuz ayından bugüne değin beyannameleri boş ve matrahsız olarak verildiğini, 50.000,00TL sermaya ile şirketin kurulduğunu, davacı ve … …’in yarı yarıya pay sahibi olduklarını, sermayenin 12.500,00TL’sinin ödendiğinin geri kalanının ödenmediğini, şirketin 2020/07 döneminden itibaren faal olmasına rağmen herhangi bir karar alınmadığı, ticari defterlere kayıt yapılmadığı, taraflar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle ticari işlem yapılmadığı, bu gibi durumlar haklı fesih nedeni sayılacağı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
TTK 531.maddesinde , “(1) Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir. ” denilmektedir.
Toplanan deliller alınan bilirkişi birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelendiği, taraflar arasında savcılığa şikayet şeklinde yansıyan bir takım olayların cereyan ettiği, güven ilişkisi çerçevesinde yürütülmesi gereken şirket ortaklığının tüm bu nedenlerle yürütülmesinin mümkün olmadığı, haklı nedenle fesih hallerinin iş bu dava da oluştuğu ancak TTK 531 .maddesinde de belirtildiği üzere fesih yerine mahkemece, davacı ortağın şirketten çıkartılması da dahil tedbirlere karar verilebileceği dikkate alındığında, şirketin gayri faal olmasının nedeninin taraflar arasında yaşanan olaylar olduğu, asıl olanın şirket devamlılığı olduğu dikkate alındığında, fesih yerine davacının ortaklıktan çıkarılmasına aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın kabulüne,
Davalı şirketin haklı nedenle fesih koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla birlikte TTK 531 .maddesi hükmü gözetilerek fesih yerine davacı ortağın … nün … numarasında kayıtlı … Aş’deki ortaklığından haklı nedenle çıkmasına izin verilmesine, (çıkartılmasına)
Davacı ayrılma akçesi istemediğinden bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Karar kesinleştiğinde , davacı tarafça yazılı olarak talep edildiğinde masrafı davacı tarafa ait olmak üzere kararın tescil ve ilanı için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazı yazılmasına,
2-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden 9.200,00TL maktu vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 127,10 TL ilk masraf, 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 488,20TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 1.615,30TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürlüğünce ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebi ile 179,90TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden, peşin alınan 59,30TL’nin mahsubu ile kalan 120,6‬0TL karar ve ilam harcının davalı şirketten alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır