Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/263 E. 2022/657 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/263 Esas
KARAR NO : 2022/657
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, ağustos 2020 yılında maaşına gelen haciz yazısıyla hakkında … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. sayılı bir icra takibinin açıldığını, bunun üzerine e devlet sisteminden kontrol ettiğinde alacaklı olarak … bankasının olduğunu görünce bu bankayı aramış ve bir yanlışlık olduğunu söyleyip borcun sebebini sorduğunu, banka tarafından 2009 yılında kredi kartı çıkartıldığı ve bu katın borcunu ödemediğinin iddia edildiğini, müvekkilinin kesinlikle bu bankadan kredi kartı almadığını, 2009 tarihinde ev hanımı olduğunu söyleyip bunun düzeltilmesini istemişse de sonuç almadığını, bunun üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığına 2020/… Soruşturma numarası ile şikayet dilekçesi verdiğini, ayrıca haciz başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2018/… E dosyasına da itiraz dilekçesi yolladıklarını, şikayetlerden bir sonuç alamayınca, icranın devamına karar verilip maaşından kesintiler yapılmaya devam edilince iş bu menfi tespit davasını ve tahsil edilen paraların iadesi için işbu davayı açma zarureti doğduğunu, müvekkilinin takip konusu yapılan kredi kartını hiçbir şekilde almadığını, zaten 2009 yılında ev hanımı olup çalışmadığını, … bankasında hiçbir zaman hesap açmamış ve bu bankayla hiç çalışmamış olduğunu, müvekkilinin ismi ve imzasının taklit edilerek bu şekilde adına kart çıkartıldığı ve borcun bundan kaynaklandığının kuvvetle muhtemel olduğunu, ödeme emirleri hiçbir şekilde müvekkiline tebliğ edilmediğini, yapılan tebligatların müvekkilin adresiyle alakalı olmayan bilinmeyen adreslere ve usulsüz yapıldığını, müvekkilinin bu takipten yıllar sonra maaşına gelen hacizle ancak haberdar olduğunu, takip konusu yapılan borcun ait olduğu kredi kartına ait tüm evrakların celp edilip imza incelemesi yapıldığında bu durum ortaya çıkacağını, burada alacaklı gözüken … bankası zaman içinde takip dosyasına davalı … şirketine temlik etmiş olduğunu, bu nedenle takip konusu kredi kartına ait ve imzaların bulunduğu tüm evrak asılların hem davalı şirketten hem de dava dışı … bankasından celbini talep ettiğini, … İcra Müdürlüğünün 2018/… Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, cebri icra yoluyla icra dosyasında tahsil edilen parasının, yasal faizi ile birlikte iadesine, müvekkilinin mağduriyetinin sürdüğü sürecin tazmini sebebi ile davalı tarafa icra inkâr tazminatına kıyasla, davaya konu alacağın %40’dan az olmamak kaydı ile tazminat yüklenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu ihtilaf kredi kartına ilişkin olup tüketici hukukundan kaynaklandığını, bu sebeple görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, dolayısıyla öncelikle görev itirazlarının incelenerek görevsizlik kararı verilmesini arz ve talep ettiklerini, davacının, dava dışı …A.Ş. ile kredi kartı sözleşmesi imzalamış ve kullanmış olduğunu, ancak davalının, kredi kartı borcunu ödenmemesi üzerine kendisine kat ihtarnamesi gönderilmiş olduğunu, ihtarnameye rağmen de borcun ödememesi nedeniyle davalı/borçlu temerrüde düşmüş ve aleyhinde … İcra Müdürlüğü 2018/… E. (Eski Esas 2009/ … E.) Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, Davalı/borçlu hakkında yapılan takibin kesinleştiğini, … İcra Müdürlüğü 2018/… E. (Eski Esas 2009/… E.) Sayılı dosyası alacaklı … BANK A.Ş. tarafından Müvekkil/davacı …Ş.’ye devir ve temlik edildiğini, Dava dışı … Bank’tan, davaya konu kredi kartı sözleşmesi ve ilgili evrakların celbi ile incelenmesini, icra takibinin açılış yılının 2009 olduğunu, davacının ise, icra takibinden 2020 yılında haberdar olduğunu iddia ettiğini, ancak 11 yıl boyunca icra takibinden haberdar olunmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, zira icra dosyası da incelendiğinde, yapılan tebligat ve işlemlerden bu husus, yani davacının haberinin olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığının görüleceğini, icra dosyasına konu borcun, davacının kullanmış olduğu kredi kartına ilişkin olup, borcun ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlatılmış olduğunu, icra takibinden yapılan işlemler de usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının, konulan hacizlerin kaldırılması ve takibin durdurulması talebi de yerinde olmadığını beyanla görevsizlik kararı verilmesine, netice olarak hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama masraflarının ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE
Dava; kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür
6502 sayılı Kanunun 83/2 maddesindeki, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında taraflar arasındaki bireysel nitelikteki Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi’nden kaynaklanan davada uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2-İstanbul Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu tespitine,
3-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisindetarafların müracatı halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içerisinde başvurulmaz ise HMK. Madde 20 uyarınca davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
5-HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için taraflarca başvurulması halinde HMK 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve HMK 323/1-ğ maddesi gereğince yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından hüküm altına alınmasına, belirtilen sürede başvuru yapılmaması halinde talep üzerine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)