Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/253 E. 2022/7 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/253 Esas
KARAR NO : 2022/7
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili 10/12/2018 tarihli teklif formuna istinaden davalıdan … gazı dolu olduğu belirtilen iki adet yangın söndürme sistemi ile iki adet yangın kapısı satın aldığını ve 11/01/2019 tarihli faturaya istinaden 33.745,00TL ödeme yaptığı, söz konusu tüplerin hiç kullanılmadığını, bu sebeple yangın tüpleri içerisindeki gazın … gazı yerine daha uygun fiyatlı ve dava düşük kalitede … gazı bulunduğunu, … raporu ile öğrendiklerini, bu hususun davalı tarafa … Noterliğine ait … yevmiye numaralı 22/04/2020 tarihli ihtarname ile bildirildiği ve sözleşmeden dönüldüğünü, ücret iadesinin talep edildiğini ancak davalı tarafça ücret iadesi yapılmadığı beyan edilerek 33.745,00TL’nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafında yaptırılan tespitini tek taraflı olduğunu, tüplerin 11/01/2019 tarihinde tesliminin yapıldığını, 11/02/2020 tarihine kadar tüplere dışarıdan müdahale olup olmadığının belirsiz olduğunu, davacı yana birden fazla ürün satıldığını, bir kalem teşkil eden yangın söndürme tüpünün bugün itibari ile değerinin 2.400,00TL-2.500,00TL civarında olduğunu, sözleşmenin tamamına konu olan bedelin davacı tarafından talep edilemeyeceğini, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … Bankası İktisadi İşletmesine müzekkere yazılarak davacının yangın bankası tüplerine ilişkin hazırlamış olduğu raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş ve gönderilen rapor incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce … Noterliğine müzekkere yazılarak 22/04/2020 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarname celp edilmiş, iş bu ihtarnamenin davalıya 27/04/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememizce taraf vekillerince bildirilen tanıklara davetiye çıkarılmış ve tanık beyanları huzurda alınmıştır. Davacı tanığı beyanında özetle; yangın tüpünün daha önce açılıp açılmadığını bilmediğini, iş sağlığı ve güvenliği uzmanının davalı tarafça satılan tüpün ayıplı olduğunu ve tüpün içindeki gazın … gazı olmadığını söylediğini, davalı tarafın periyodik bakım desteği vermediğinden başka bir firma ile anlaştıklarını, o firmanın tüpler içerisindeki gazın … olmadığını söylediğini ifade etmiştir.
Davalı tanığı beyanlarında özetle; çalıştığı yerde … gazının ve … gazının kullanıldığını, … gazının hiç bulunmadığını, davalıya satılan tüpleri kendisinin doldurduğunu ve dolumu … gazının yer aldığı tüpten yaptığını, bu tüplerin yurt dışından geldiğini, bu tüplerin içinde hangi gazların yer aldığına ilişkin davalı tarafın test yaptırıp yaptırmadığını bilmediğini ifade etmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, davanın sözleşmeden dönme talebinden kaynaklanan alacak davacı olduğu görülmüştür.
Taraflar tacir olup, uyuşmazlığın ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle uyuşmazlıkta 6098 sayılı TBK ve 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerekir.
Borçlar Kanunu’nun satım sözleşmesine dair hükümlerinin (TBK ‘nun 207.maddesi) esasen tacirler arasında yapılan satım sözleşmelerine de uygulanması benimsenmiştir. Bununla birlikte satım sözleşmesinde malın ayıplı olması halinde özel hükümler öngörülmüştür (TTK’nun 23.maddesi). Dolayısıyla tacirler arası satım sözleşmelerine Borçlar Kanunu hükümleri ile birlikte TTK m. 23/1 ve 1-c hükmü de uygulanacaktır.
Bu noktada uyuşmazlığın temelini oluşturan “ayıp ve ayıba karışı tekeffül” kavramları üzerinde durmakta yarar vardır:
Ayıba ilişkin hukuki düzenleme, dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken 6098 sayılı Borçlar Kanununun 219. maddesinde yer almaktadır. Düzenlemede “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.” denilmektedir.
Ayıba ilişkin diğer sınıflandırma, ayıbın açık ve gizli olup olmamasına göre yapılmaktadır. Açık ayıp hemen ilk bakışta ya da yüzeysel bir muayene ile tespit edilebilen ayıptır. Durumun gerekli kıldığı, muayene ile anlaşılamayan ayıplar, gizli ayıptır. Alıcı gizli ayıpları araştırmakla yükümlü değilse de ayıp meydana çıkar çıkmaz derhal ihbar etmelidir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; davalı tarafından davacıya satılan yangın tüpü içerisindeki gazın türü bakımından taraflar arasında ihtilaf olduğu, davacı tarafından yangın tüpünün davalı tarafa 11/01/2019 tarihinde teslim edildiği, taraflar arasındaki düzenlenen faturadan yangın tüpleri içerisinde yer alması gereken gazın … gazı olması gerektiği anlaşılmıştır. Davacı vekilince alındığı beyan olunan … çevre laboratuvarı deney raporunun incelenmesi sonucunda, rapor yayım tarihinin 11/02/2020 tarihi olduğu, davalıya çekilen ihtarname tarihinin 22/04/2020 tarihi olduğu göz önünde bulundurularak TTK’nın ve TBK’nın ilgili hükümleri uyarınca gizli ayıbın derhal satıcıya bildirilmesi gerektiğinden ve davacı tarafça yaklaşık 2,5 ay sonra davalıya ihtarname gönderildiği hususları ve davalı tarafından ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı savunmasında bulunulduğundan ve davalı tarafça bildirilen tanığın beyanında … gazının yer aldığı gaz tankından bizzat kendisinin dolum yaptığını beyan ettiği ve bu tüplerin yurt dışından geldiği ifade etmiş olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinden davalının ağır kusurunun olmadığına da kanaat edinilerek davanın reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30-TL karar ilam harcından peşin alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile artan kalan 965,35-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır