Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/241 E. 2021/924 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/241 Esas
KARAR NO : 2021/924
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından sigortalı bulunan davalıya ait … plaka sayılı aracın kusurlu eylemleri neticesinde 09/05/2019 tarihinde … plakalı araca çarpması sonucunda aracın hasar gördüğünü, hasar sonrası polis memurları tarafından kaza tespit tutanağı düzenlendiği, hasar ihbarından sonra müvekkilince eksper tayin edildiğini, düzenlenen eksper raporu sonrasında dava dışı sürücüye 16.443,06TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, kaza esnasında sürücü … ‘ın ehliyetsiz araç kullandığı ve şerit ihlalinde bulunduğu, bu nedenle müvekkilinin rücu hakkının bulunduğunu, ödenen miktarın rücusu için davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkile ait aracın sürücüsünün asli kusurlu olmadığını, müvekkili şirket aracını kullanan şahsın ehliyet almaya hak kazanmış olması nedeniyle ehliyetsiz olduğundan bahsedilemeyeceğini, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, davacının rücu hakkının olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş dosyanın incelenmesi sonucunda davacının davalı aleyhine takip başlattığı ve davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafça davalıya gönderilen 24/01/2020 tarihli ihtarnamenin incelenmesi sonucunda, davacının davalıdan 16.433,06TL’nin ödenmesini talep ettiği, akdi takdirde ödeme tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi ile birlikte alacağın tahsili için dava açılacağının davalıya ihtar edildiği görülmüştür. Mahkememizce davalı … şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası celp edilmiş ve kaza tarihi itibariyle davalı şirketin aracını sevk ve idare eden … Saygın’ın 09/05/2019 tarihinde kamyonet sürmeye yeter ehliyetinin olup olmadığı sorulmuş verilen cevabi yazının incelenmesi sonucunda davacının 13/05/2019 tarihinde B sınıfı otomobil kamyonet sürücü belgesinin tahsis edildiği bilgisinin verildiği, ancak ehliyet belgesini henüz almadığı görülmüştür.
Mahkememizce davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde tarafların kusur durumunun ne olduğu, dava dışı sürücünün kaza esnasında ehliyetsiz olup olmadığı, ehliyet almaya hak kazanmış olması halinde davacının ödemiş olduğu hasar bedelinin rücu edip edemeyeceği, kazanın meydana geliş şekli ile hasarın uyumlu olup olmadığı, davaya konu aracın onarımının ekonomik olup olmadığı, ekonomik değil ise pert total işlemi yapılıp yapılamayacağı, davacı tarafça ödenen hasar bedelinin kadri maruf olup olmadığı hususlarında makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; … plakalı aracın sürücüsü … ‘in İstanbul ili, … ilçesi, … Caddesi üzerindeki seyiri esnasında … Caddesi kontrolsüz T kavşağına geldiği sırada aracının sol ön kısımları ile … Caddesi üzerinden … Caddesine dönüş yapmak isteyen davacı … şirketinin sigortalısı olan … plakalı aracın kavşağa giriş yaptığı esnada duraklayarak sol ön kısımları ile çarpışması sonucunda oluşan trafik kazasının meydana gelmesinde … Türkmen’in KTK 52/a madde hükmünü ihlal ederek %25 oranında kusurlu olduğu, dava dışı … ‘ın ise kavşaklarda geçiş önceliğine uymayarak KTK’nın 36, 53/b-3, 57/a, 57/b-5 ve 84/h madde hükümleri ile KTK’nın 57/b-1 madde hükmünü ihlal ederek %75 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kaza ile hasarın uyumlu olduğu, dava dışı … AŞ tarafından düzenlenen 31/05/2019 tarihli fatura içerinde yer alan 28.sıradaki ön tampon ile 35.sıradaki kaplama parçalarının 2 kez yazılmış olduğu, davaya konu aracın 2018model yılı 28.563km olan … marka … model kamyonet sınıfı araç olduğu, rayiç değerinin 138.000,00TL olduğu, hesaplanan 21.819,65TL hasar onarım bedelinin piyasa rayiç değerinin yaklaşık %16’sına tekabül ettiği, aracın kullanımının ekonomik olduğu, aracın pert total işlemine ayrılmayacağı, davacının 16.364,73TL’yi rücu edebileceği ifade edilmiştir.
Dava TTK’nın 1472.maddesi uyarınca, ödenen tazminat bedellerinin rücusu için açılan alacak davasıdır.
Sigortacının rücu hakkı, zarar sigortalarında geçerli olan halefiyet ilkesinden kaynaklanır. Halefîyet ilkesine göre sigortacı ödediği tazminat dolayısıyla sigortalının haklarına sahip olur ve üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya dava açabilir. Bu ilkenin bir sonucu olarak sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kişinin yerine geçer, onun halefi olur. Böylece, zarara neden olan kişilere karşı sigorta ettirenin açabileceği tüm davaları sigortacı açar ve meydana gelen zararın tazminine ilişkin talep haklarını kullanır. Ancak, sigortacı, zararın tamamını karşılamamışsa sigortalının ödenmeyen kısma ilişkin talep hakları sona ermez. Bu durumda sigortacı, tazmin ettiği zarar ölçüsünde sigortalının halefi olur ve zarardan sorumlu olan kişilere karşı rücu hakkını kullanır.
Sigortacının rücu hakkı kanundan doğan bir hak olmakla birlikte, sigortacının, sigortalının yerine geçerek zarardan sorumlu olan kişilere rücu edebilmesi için zararın sigorta teminatı kapsamında olması, zarar görenin dava hakkının mevcut olması ve sigorta tazminatının ödenmiş olması şartları aranmaktadır.
Sigortacının rücu hakkı, ödediği tazminat ölçüsünde ve gerçek zarar miktarını aşmamak kaydıyla geçerlilik taşır. Sigorta şirketi, sözleşmede öngörülen muafiyetler çerçevesinde sigortalısına zarar miktarının bir kısmını ödemişse, ödediği tutarın dışında zarar sorumlusuna rücu edemez. Ayrıca, sigortacının gerçek zararı aşan tazminat talepleri de haksız olduğundan istenemez.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; davacının, davalının maliki olduğu … plakalı aracı 25/09/2018 – 2019 yılları arasında gümüş korumalı trafik sigorta poliçesi ile sigortaladığı, meydana gelen kaza nedeniyle dava dışı … …’ye 29/07/2019 tarihinde 16.433,06TL hasar bedeli ödemesi yaptığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda; … plakalı aracın sürücüsü … ‘in İstanbul ili, … ilçesi, … Caddesi üzerindeki seyiri esnasında … Caddesi kontrolsüz T kavşağına geldiği sırada aracının sol ön kısımları ile … Caddesi üzerinden … Caddesine dönüş yapmak isteyen davacı … şirketinin sigortalısı olan … plakalı aracın kavşağa giriş yaptığı esnada duraklayarak sol ön kısımları ile çarpışması sonucunda oluşan trafik kazasının meydana gelmesinde … ‘in KTK 52/a madde hükmünü ihlal ederek %25 oranında kusurlu olduğuna, dava dışı … ‘ın ise kavşaklarda geçiş önceliğine uymayarak KTK’nın 36, 53/b-3, 57/a, 57/b-5 ve 84/h madde hükümleri ile KTK’nın 57/b-1 madde hükmünü ihlal ederek %75 oranında kusurlu olduğuna karar verilmiş ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, meydana gelen kaza ile hasarın uyumlu olduğuna, dava dışı … AŞ tarafından düzenlenen 31/05/2019 tarihli fatura içerinde yer alan 28.sıradaki ön tampon ile 35.sıradaki kaplama parçalarının 2 kez yazılmış olduğu görülerek, mükerrer yazılan parçaların faturadan düşmesi sonucunda hasar onarım bedelinin 21.819,65TL olduğuna karar verilmiş, davaya konu aracın 2018model yılı 28.563km olan … marka … model kamyonet sınıfı araç olduğu, rayiç değerinin 138.000,00TL olduğu görülerek, hesaplanan 21.819,65TL hasar onarım bedelinin piyasa rayiç değerinin yaklaşık %16’sına tekabül ettiği görülerek, aracın onarımının ekonomik olduğuna, aracın pert total işlemine ayrılmayacağına kanaat edilerek, davacının ödemiş olduğu hasar bedelinin 16.364,73TL’sine rücu edebileceğine ve ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edebileceğine, iki tarih arasında 322 gün olduğu ve davacının kendisine davalıya göndermiş olduğu ihtarname ile yasal faiz talep etmiş olduğundan, yasal faiz üzerinden faiz talep edebileceğine karar verilerek yapılan hesaplama sonucunda 1.317,36TL işlemiş faiz alacağı olduğu görülerek takibin 17.682,09TL üzerinden devamına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Motorlu taşıt sürücüsü sertifikası”, “Teorik ve uygulamalı sınavlarda başarı gösteren sürücü adaylarına verilen belge”; “sürücü belgesi” ise; “Bu Kanunda belirtilen motorlu araçların sürülmesine yetki veren belge” olarak tanımlanmıştır. Kanun’un 42. maddesinde; sürücü sertifikalarının, sınıfına uygun sürücü belgelerine dönüştürülmedikçe sahiplerine karayolunda araç kullanma yetkisi vermeyeceği, sürücü sertifikasını sürücü belgesine dönüştürmeden karayolunda araç kullandığı tespit edilen sürücüye ise idari para cezası verileceği hususu açıkça düzenlenmiştir. Bu durumda sürücü, sertifika sahibi olup ehliyet alma hakkına haiz olsa dahi ehliyetini almadığı süre içinde araç kullanması durumunda sürücü belgesiz araç kullanan kişi konumunda olup bu sırada oluşan kazadan dolayı sigorta şirketinin üçüncü kişilere ödenen zarar miktarı bakımından sigortalısına rücu hakkı bulunmaktadır. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 13.03.2015 tarihli ve 2013/17-1757 E., 2015/1038 K. sayılı kararında da benimsenmiştir. Sonuç itibariyle mahkememizce, sigortalı aracın sürücüsünün sürücü belgesiz aracı kullandığı dikkate alınarak rücu koşullarının oluştuğuna karar verilmiş ve davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Öte yandan davacının alacak iddiasının likit olmaması nedeniyle ve alacak miktarının yargılama sonucunda belirlenmiş olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davalı tarafça dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı iddia edilmiş ise de CMR 30 ve 32.madde hükümleri uyarınca mahkememizce bu savunmaya itibar edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE
Davalının … İcra müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 16.364,73TL asıl alacak, 1.317,36TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.682,09TL üzerinden devamına
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
İcra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli olan 1.207,86-TL karar ilam harcından peşin alınan 227,43-TL harcın mahsubu ile eksik 980,43-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 227,43-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 62,20- TL ( başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 89,00-TL, bilirkişi ücreti 700,00TL olmak üzere toplam: 851,20-TL yargılama giderinin %94 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 800,12-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 1.148,17TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin %94 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.240,80-TL’nin davalıdan alınarak, 79,20TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır