Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/240 E. 2023/152 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/240 Esas
KARAR NO : 2023/152

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)

DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 06/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki ticaretten kaynaklı “cari hesap bakiyesi” dayanak gösterilerek icra takibi yapıldığını, Borçlu tarafından “borca, faize, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranlarına ve tüm ferilerine” açıkça itiraz nedeniyle icra müdürlüğünce icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, Borçlunun vaki itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun “tacir olmanın hükümleri”ni düzenleyen 21.maddenin 2.fıkrası gereğince, (TTK 21/2; Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır) takibe konu söz konusu faturaya öngörülen yasal sürede (8 gün içinde) herhangi bir itirazda bulunulmadığını, Borçlunun takibe konu alacağı hemen ödemek istemediğini, takibi geciktirme düşüncesiyle ve kötü niyetle sürüncemede bırakmak istediğini bu sebeple takibe itiraz edildiğini, 6325 sayılı
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereğince karşı tarafla yürütülen arabuluculuk sürecinin neticesiz kaldığını, anlaşmaya varılamadığını, bu sebeplerle borçlunun vakî itirazının iptalini ve takibin devamını, haksız ve kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle davalının %20 den aşağı olmamak üzere olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde belirttiği ve delil olarak dayandığı İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası sayın mahkemenizde görülmekte olan işbu dava dosyası ile hiçbir ilişiği bulunmadığını, zikredilen icra dosyası incelendiğinde görüleceği üzere alacaklı…Bankası, borçlu ise … olduğunu, bu nedenle hukuka aykırı ve mesnetsiz bir şekilde açılmış olan işbu itirazın iptali davasının usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafa herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davacı tarafın davalının borçlu olduğu iddiasını ayrıca somut delillerle ortaya koyamadığından ispatlayamadığını, davacı tarafın davalı taraf için “cari hesap bakiyesi” borcunun olduğunu iddia etmiştir. Davacı tarafın bu iddiası hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, bir borçlunun cari hesap bakiyesi borcunun bulunabilmesi için alacaklı ve borçlu arasında akdedilmiş bir cari hesap sözleşmesinin bulunması gerektiğini (TTK m. 89/1). Ayrıca TTK m. 89/2’de cari hesap sözleşmesinin yazılı olmadıkça geçerli olmayacağı da belirtilmiştir. Bu nedenle davalı ile davacı taraf arasında akdedilen herhangi bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından ve karşı tarafça işbu dava dosyasına bununla ilgili herhangi bir delil sunulmadığından delil yetersizliğinden davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde özetle; fatura düzenlediklerini, bu faturayı davalıya tebliğ ettiklerini ve davalının bu faturaya yasal süre içerisinde (8 gün) herhangi bir itirazda bulunmadığını bu nedenle TTK m.21/2 hükmünde belirtilen şartlar gerçekleştiğinden faturayı kabul ettiğini iddia ettiğini, davacı tarafın bu iddiasının kötü niyetli ve mesnetsiz olduğunu, iddia edilen fatura mevcut dosya kapsamında delil olarak bulunmadığını, ayrıca davacı tarafın iddia ettiği fatura, davalıya tebliğ edildiğine dair mevcut dosya kapsamında herhangi bir delilin de davacı tarafça sunulmadığını, nu nedenle davacı taraf somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getiremediğinden TTK m.21/2’de belirtilen şartların gerçekleşmediğini, davacı tarafın dava dilekçesinde tek bir faturaya dayandığını, bu nedenle davacı davanın ileri aşamalarında birden fazla faturaya dayanması durumunda davalının muvafakat göstermeyeceğini beyan ettiklerini, davacı taraf İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında cari hesap sözleşmesi ve tebliğ edilen herhangi bir fatura olmadan haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra takibi başlatıldığını, bu nedenle davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, davanın usulden ve esastan reddini, haksız ve kötü niyetli başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibi nedeniyle davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama gider ve masraflarının ve vekalet ücretinin davacı üstüne bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Cari hesap bakiyesinden kaynaklı alacak iddiası nedeniyle İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Deliller: Dosya içeriği, Bilirkişi incelemesi, İstanbul …İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyası Ankara …asliye Ticaret Mahkemesinin …Talimat sayılı dosyasından bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Davacının vergi dairesine yasal süresi içerisinde beyan ettiği onaylı BS formu tarafımdan incelenmiş, davacının davalıya;
-OCAK 2019 dönemine ait 1 Adet KDV Hariç 13.900,00 TL (KDV Dahil 16.402,00 TL) Tutarında fatura düzenlediği,
Davacı tarafından yasal süresinde … VERGİ DAİRESİ’ne bildirildiği ve davacının yasal defter kayıtları ile uyuştuğu tespit edilmiştir.
Davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari işlemlere ilişkin bir sözleşmenin bulunmadığı anlaşılmakla beraber, davacı şirket tarafından davalı şirkete “mal satışı” yapılmış olması, davalı şirket tarafından da davacı şirket adına “ödemeler” yapılmış olmasından da anlaşılacağı üzere;
Taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu,
Dava konusu uyuşmazlığa konu olan;
13.843,00 TL Cari hesap bakiyesinin;
19/01/2019-… nolu 16.402,00 TL bedelli faturadan kaynaklı olduğu ve
Davacının yasal defterlerinde kayıtlı olduğu,
Söz konusu faturanın Davacı tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesine yasal süresinde BS formu ile bildirmiş olduğu,
Davacının defter kayıtlarına göre davalının davacıya olan cari hesap borcunun dava tarihi itibariyle 13.843,00 TL (faiz ve diğer alacaklar hariç) olduğu,
Davacının E-defter kullanıcısı olmasından dolayı kapanış tasdiki’nin aralık-2019 defter beratları ile yasal süresi içerisinde vergi dairesine bildirdiği,
İşleyecek gecikme faizinin, yüce mahkemenin takdirinde olmak üzere aşağıdaki şekilde hesaplanacağı;
Takip Tarihi (Temerrüde düştüğü tarih): 11.12.2020
Dava Tarihi : 31.05.2022
Faiz İşletilen Süre : 1 yıl 5 ay 20 gün
Faiz İşletilen Tutar : 13.843,00 TL
Faiz Oranı : %13,216
Faiz Tutarı : 1.829,55 TL
Ödenecek Toplam Tutar: 15.672,55 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 19/12/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Davalı tarafın 2019 hesap dönemine ait ticari defterlerinin kanunun emrettiği usul ve esaslara göre tutulmamış olduğu tespit edilmiş olup defterlerin kendisi lehine delil olma vasfını haiz olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tarafların 2019 yılından öncesine ilişkin olarak 2018 yılından 2019 yılına devreden herhangi bir borç/alacak tutarının mevcut olmadığı, 2019 yılı içerisinde davacı şirket tarafından düzenlenen KDV dahil 16.402,00 TL tutarlı satış faturası ile borçlanılan tutara ilişkin olarak 30.09.2019 tarihli işlem ile kasadan nakit olarak 7.000,00 TL tutarlı ödeme
kaydının mevcut olduğu ve davalının 31.12.2019 tarihi itibarıyla davacı şirkete 9.402,00 TL borcunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporlarının denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı ticari defterlerinin kanunun emrettiği usul ve esaslara göre tutulmamış olduğu, defterlerin kendisi lehine delil olma vasfını taşımadığı anlaşılmakla, davacı ticari defterleri esas alınarak bilirkişi tarafından düzenlenen raporda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 13.843,00 TL cari hesap bakiyesi alacağı olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, İstanbul … İcra Dairesi…Esas sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline, takip talebinde belirtilen şartlarla takibin devamına,
2-2.768,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 945,62 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 236,41 TL harcın düşümü ile eksik kalan 709,21 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ( 236,41 TL peşin harç + ilk masraf 67,80 TL + bilirkişi ücreti 1.500,00 TL + 157,50 TL posta masrafı ) toplam 1.961,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır