Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/235 E. 2022/277 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/235 Esas
KARAR NO : 2022/277
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıdan olan cari hesap alacağı için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü 2021/… Esas sayılı takip dosyası ile takip başlattıklarını, davalının ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğunu, takibe konu alacağın likit olduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tekel bayi işlettiğini, davacıdan düzenli olarak fatura ve makbuz karşılığı ve davacının sigortalı çalışanları ile dağıtıcıları aracılığı ile mal aldığını, müvekkilinin davacının çalışanı olan … … isimli sigortalı çalışanı ile muhatap olduğunu, dağıtımı ise davacının … isimli çalışanı yaptığını, bu kişilerin hem sipariş almaya hemde ödeme almaya davacı tarafından yetkili kılındığını, … …’nın bir çok ödemenin kendi hesabını vermek suretiyle tahsil ettiğini, davacının bu hususta çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, yapılan ödemelerin makbuz ve banka dekontları ile sabit olduğunu, banka aracılığı ile yapılan ödemelerin davacının çalışanı olan … …’nın … hesabına yapıldığını beyan ederek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …. İcra Dairesine ait 2021/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olup, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce … Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalının BA formları celp edilmiş olup, incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce …’a müzekkere yazılarak davacının çalışanı olan … …’nın hesabına davalı tarafından yapılan ödemelere ilişkin kayıtlar celp edilmiş, incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak 2021/… Soruşturma numaralı dosya celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda davacının çalışanı … … hakkında suç duyurusunda bulunarak şikayetçi olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davalı vekiline davacıya yapmış olduğunu iddia etmiş olduğu ödemelere ilişkin sunmuş olduğu makbuzlar incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmak suretiyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; tarafların 2020-2021 yıllarına ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 58.971,56TL alacaklı olduğu, davalı yanın ticari defterlerine göre davacı yana icra takip tarihi itibariyle 986,56TL borcu olduğu, cari hesap farklılığının 57.984,91TL olduğu, bunun nedeninin davalı tarafından nakit olarak makbuz karşılığı davacı yana yapmış olduğu 32.460,00TL’lik ödemenin davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı, 27.124,44TL’nin … …’nın şahsi hesabına ödeme yapılması ve bu nedenle davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmaması, 1.500,00TL farkın davalı tarafından davacı yana yapılmış, 03/10/2020 tarihli … makbuz nolu 1.500,00TL’lik ödemenin ve 21/01/2021 tarihli … makbuz nolu 100,00TL’lik ödemenin davalının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ve … …’nın şahsi hesabına yapılan 2.000,00TL ödeme olduğu, nakit tahsilatların toplamı olan 32.460,00TL’nin davacının defterlerine kayıt edilmesi halinde davacı yanın davalıdan 26.511,56TL alacaklı olduğu, … …’ya yapılan ödemelerinde kayıt edilmesi halinde davacı yanın davalı yana 1.612,88TL borçlu olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında yer verdiği … nolu ve 1.500,00TL bedelli, … nolu ve 100,00TL bedelli tahsilat makbuzlarını dosyaya sunması için ve tahsilat makbuzlarının koçan içerisinde yer alması halinde koçanın tamamını sunması için ve makbuzların kim tarafından düzenlendiği hususunda beyanda bulunması için 2 haftalık süre verilmiştir. Davacı vekili sunmuş olduğu 13/12/2021 tarihli dilekçesinde, müvekkilinin faturaya konu malları teslim ettiğinin ispat edildiği ve bu nedenle ispat yükünün davalı tarafa geçtiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce HMK 220. Maddesi uyarınca ibrazı istenen belgenin ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu olması nedeniyle ve davalı tarafça defterlerinde yer vermiş olduğu makbuzların, davacı tarafça bir kısmına defterlerinde yer verilmiş olması nedeniyle bir önceki celsenin 2 ve 3 nolu ara kararları gereğince beyanda bulunması için ve ibrazı istenen belgeleri sunması için davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, sunulmadığı takdirde HMK 220/3 maddesi uyarınca duruma göre belgelerin içeriği konusunda diğer tarafın beyanlarını kabul etmiş sayılacağının ihtarına karar verilmiş ve davacı vekili huzurda ihtar edilmiştir.
Davacı vekili 10/01/2022 tarihli dilekçesinde özetle; ispat yükünün davalı tarafta olduğunu, müvekkili tarafından tahsilat makbuzlarının sunulmasının ispat için gerekli olmadığını, davalı tarafın yapmış olduğu ödemeleri finans kurumları aracılığı ile yapması gerektiğini beyan etmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; davacı tarafından davalı tarafın yapmış olduğu ödemelere ilişkin bir kısım makbuzlara ticari defter ve kayıtlarında yer verildiği görülmüştür. Mahkememizce iş bu makbuzların davalı tarafından sunulması üzerine makbuzlar üzerinde yapılan inceleme sonucunda herhangi bir imza olmadığı yada imza niteliği taşımayan izlerin olduğu görülmüştür. Nitekim davacı tarafın ticari defterlerinde yer vermiş olduğu, ancak davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer vermemiş olduğu 12538 ve 12529 makbuz numaralı makbuzlarında üzerinde herhangi bir imzanın yer almadığını görülmüştür. Davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ancak davalı tarafın ticari defterlerinde yer verilen makbuzlarda da herhangi bir imzanın yer almadığı görülmüştür. HMK’nın 220/3.maddesi uyarınca davacı vekiline defterlerinde kayıtlı olan makbuzların koçan içerisinde yer alması halinde koçan olarak dosyaya sunması için davacı vekiline öncelikle 2 haftalık süre verilmiş, sunulmaması üzerine HMK 220/3 ihtarlı süre verilmiş ve davacı vekili tarafından makbuzlar ispat yükünün davalı üzerinde olduğundan bahisle sunulmamıştır. Davalı tarafından ödemelerin makbuz karşılığında ve davacının çalışanı olan … …’nın hesabına gönderilmesi suretiyle yapıldığı savunulmuştur. Bu kapsamda davalı tarafından davacıya nakit olarak toplamda 32.460,00TL’nin makbuz karşılığında yapıldığı ve buna ilişkin makbuzların dosyaya sunulduğu görülmüştür. Davacı tarafından makbuzlarda herhangi bir imzanın yer almadığı iddia edilmiş ise de, davalı tarafından yapılan ödemelere ilişkin ticari defter ve kayıtlarında yer vermiş olduğu … ve … numaralı makbuzların da imzasız olduğu görülerek, mahkememizce 32.460,00TL yönünden yapılan ödemelere ait makbuzların yer aldığı koçanın sunulması için davacı vekiline HMK 220/3 ihtarlı süre verilmiş ise de, davacı vekili tarafından makbuz koçanları sunulmadığından mahkememizce bu ödemelerin davalı tarafından davacıya yapıldığına karar verilmiştir. Davalı tarafından 27.124,44TL’lik toplam ödemenin … …’nın şahsi hesabı olan hesaba … … ile davalı arasında yapılan yazışmalara istinaden yapıldığı görülmüştür. Davalı taraf tacir olup kendisine TTK gereği basiretli davranma yükümlülüğü öngörülmüştür. Davalı taraf her ne kadar davacının çalışanına ödeme yaptığını savunmuş ise de, yapılan ödemenin davacı ile dava dışı çalışanı arasındaki ilişkiye konu olmayan bir hesaba yapılmış olması nedeniyle ve buna ilişkin yapılan ödemelerin hiçbirinin davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer almaması nedeniyle taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde bu duruma ilişkin süre gelen bir uygulama da olmadığı görülerek davalı tarafından yapılan bu ödemelerin kötü ödeme niteliğinde olduğuna ve bu nedenle davalıyı borçtan kurtarmayacağına mahkememizce karar verilmiştir. Mahkememizce davalı tarafın cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı ve cari hesap konusu borçların ödendiğine ilişkin savunmada bulunulmuş olması nedeniyle davalı vekiline yemin delili hatırlatılmış ve yemin deliline dayanılması üzerine davacı şirket yetkilisine yemin metni tebliğ edilmiş ve … …’nın her türlü ödemeyi almaya yetkili kılınmadığına, şahsi hesabına yapılan 27.124,44TL’yi davacıya teslim etmediğini ve davalının borçlu olduğuna dair yemin ettiği görülmüştür.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda; davalının davacıya 32.460,00TL’lik makbuz karşılığı yapmış olduğu nakit ödemeyi davacı tarafa yaptığına, 27.124,44TL’lik … …’nın şahsi hesabına yapılan ödemelerin ise davacı tarafa yapılmadığına ve bu nedenle davacı tarafı borçtan kurtarmayacağına karar verilerek yapılan hesaplama sonucunda davacının davalıdan 26.511,56TL yönünden (davacının ticari defterlerinde yer alan ve takip tarihi itibarile 58.972,56TL’den davacı tarafa yapıldığı kabul edilen 32.460,00TL’nin düşülmesi suretiyle) alacaklı olduğuna karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı tarafın alacak iddiası cari hesap ilişkisine dayanıyor olsa da, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta yapılan ödemelerin borçtan kurtarıcı nitelikte ödemeler olup olmadığı yapılan yargılamada değerlendirilmiş olduğundan ve tarafların iddia ve savunmalarının alacağın belirlenebilir olma özelliğini ortadan kaldırmış olması nedeniyle icra inkar tazminatına mahkememizce hükmedilmemiştir.
Öte yandan davalı tarafça kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de, davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından ve yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı davalının bu talebinin reddine aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE
Davalının … İcra dairesinin 2021/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 26.511,56TL asıl alacak üzerinden devamına
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına
Takip konusu alacak miktarının belirlenmesinin, yargılamayı gerektiriyor olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin, şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli olan 1.811,00-TL karar ilam harcından peşin alınan 708,85-TL harcın mahsubu ile eksik 1.102,15-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 708,85-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 67,80- TL ( başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 169,10-TL, bilirkişi ücreti 750,00TL olmak üzere toplam: 986,90-TL yargılama giderinin %45 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 444,10-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin %45 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 594,00-TL’nin davalıdan alınarak, 726,00TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır