Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/217 E. 2021/270 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/217 Esas
KARAR NO : 2021/270
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 01/04/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili karavan sektöründe “…” markası adı altında faaliyet gösteren firmalardan biri olduğunu, … markasının müvekkilinin tescilli markası olduğunu, davalının müvekkiline başvurarak istediği niteliklere uygun karavan talep ettiğini ve neticede … model karavanda karar kılınarak 08/10/2020 tarihinde sipariş formu düzenlendiğini, taraflar arasında 15/10/2020 tarihli “… Satış Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalanarak davalının talepleri doğrultusunda sözleşmede kararlaştırılan koşullarda karavan üretilerek 30/11/2020 tarihinde davalıya teslim edildiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen edimi eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirdiğini, davalı karavanı teslim aldıktan sonra karavana dışarıdan müdahalelerde bulunduğunu ve ilave donanımlar eklediğini, davalının yapmış olduğu ilaveler ve kendisinin taktırdığı ekipmanların uyumlu çalışmamasından kaynaklı arızalar çıktığını, müvekkili firmanın bu durumda garanti sorumluluğunun bulunmadığını, davalının karavana dışarıdan yapmış olduğu müdahaleler sonucu oluşan arızalar her seferinde giderilmeye çalışıldığını, ancak kendisinin müdahalesi sonucu oluşan arızalardan müvekkil firmayı sorumlu tuttuğunu, müvekkil firmayı sosyal medyada kötülemeye başladığını, davalının yapmış olduğu bu eylemlerin müvekkilin ticari itibarını ve saygınlığını zedelediğinden tazminat haklarımız saklı tutarak öncelikle haksız rekabetin tespitini ve haksız rekabetin önlenmesini, TTK 59.madde gereği ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilince, davadan feragat edildiğine ilişkin 05/04/2021 havale tarihli dilekçe sunulduğu, davacı vekilinin, dava açarken sunmuş olduğu vekaletnamesinin incelenmesi sonucunda, davadan feragate yetkili kılındığı görülmüştür.
6100 sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacı vekilinin feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yokluklarında kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır