Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/204 E. 2022/777 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/204 Esas
KARAR NO : 2022/777

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin yürüttüğü klinik araştırma çalışması kapsamında özel izin ile ithal ettiği ve son kullanma tarihi geçmiş olan 24 adet onkoloji klinik çalışma ürünü ile imha belgelerinin yer aldığı gönderinin, müvekkili şirketin … adresinde bulunan deposuna gönderilmek üzere davalı … Şirketi’nin … Şubesi’ne müvekkil şirketin anlaşmalı kuruluşu çalışanları tarafından 19.10.2020 tarihinde teslim edildiğini ve … gönderi kodunu aldığını, … kodlu gönderinin, … Şubesi aracılığıyla 28.10.2020 tarihinde alıcı adrese teslim edildiğini, ancak teslimat sonrasında, içerisinde 24 adet onkoloji klinik çalışma ürünü ve imha belgeleri bulunması gereken paketin içerisinden yalnızca imha belgelerinin çıktığını, 24 adet onkoloji klinik çalışma ürünü yerinde bir adet su pompasının bulunduğunun tespit edildiğini, konuya ilişkin davalı …’nun … Şubesi ve Sanbir Şubesi ile e-mail üzerinden iletişime geçildiğinde, konu hakkında soruşturma yürütüldüğü ve kargonun … şubesi tarafından alındığı şekilde teslim edildiğinin anlaşıldığı yönünde bilgi paylaşıldığını, müvekkili şirket tarafından, gönderinin … Şubesi tarafından teslim alındığı esnada basılan barkodu ile alıcıya teslim edildiği andaki barkodun farklı olduğunun anlaşıldığını, bu kapsamda, davalı …’ya teslim edilen … gönderi kodlu paket içerisinde yer alan son kullanma tarihi geçmiş 24 adet onkoloji klinik çalışma ürününün, şubeye teslimat sonrasında taşıma esnasında kaybolduğunun ve müvekkili şirketin deposuna teslim edilmediğinin anlaşıldığını, konu ile ilgili davalı … ile iletişime geçildiğini, muhtelif şubelerine bilgi verildiğini, konuyla ilgili e-mail yazışmaları yürütüldüğünü ve konuya ilişkin muhtelif zamanlarda davalı …’nun şubelerine ihtarnameler gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından … 48. Noterliğinden gönderilen … tarihli ve … yevmiyeli ve … tarihli ve … yevmiyeli ihtarname ile, şube tarafından teslim alınan gönderi ile Alıcı’ya teslim edilen gönderi arasındaki içerik, barkod ve paket farklılıklarının sebebine ilişkin yazılı açıklamaların, aynı il içerisinde gönderinin transfer şubesinde 9 gün bekletilmiş olmasının sebebine ilişkin yazılı açıklamaların, gönderinin … Şubesine teslim edildiği gün olan 19.10.2020 tarihine ilişkin şube içerisindeki kamera kayıtları, kargoların karışmış olabileceğine işaret edebilecek olan ve gönderi sürecine dâhil olan davalı … Şubelerine veya …’nun diğer şubelerine iletilen, su pompası beklendiği ya da ilaç teslim alındığı yönünde bir yanlış/kayıp kargo teslimatı bildirimi olup olmadığına ilişkin yazılı açıklamaların, müvekkili şirket tarafından yapılan bildirim üzerine … tarafından yürütülen soruşturmada elde edilen delil ve verilere ve ulaşılan sonuca ait tutanak ve yazılı açıklamaların, davalıdan talep edildiğini, ancak gönderilen ihtarnamelere davalı tarafından verilen yanıtta, gönderi konusu ürünlerin ne şekilde kaybolmuş olabileceğine ilişkin hiçbir bilgi sunulmadığını, müvekkili şirketin tüm taleplerinin yanıtsız bırakıldığını, ayrıca kargonun barkodunda … Aktarma Merkezi’nde barkod değişikliği yapıldığı, yeni barkod basıldığı, yapılan araştırmalar neticesinde kaybolan ürünlere ilişkin bir bilgiye ulaşılamadığının ifade edildiğini, kaybolan klinik araştırma ürünlerinin, müvekkili şirket tarafından yüksek yatırımlar yapılarak ve Sağlık Bakanlığı’ndan özel izin alınarak başlatılan bir bilimsel araştırmada kullanılmak üzere yurt dışından özel olarak ithal edilen ürünler olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu klinik araştırma ürünlerinin kaybolmasından ötürü Sağlık Bakanlığı’na yaptığı bildirim ve yürütülen idari yazışmalar sonucunda ticari itibarının sarsıldığını ve müvekkili şirketin manevi zarara uğradığını, davalının taşınan eşyaya özen gösterme ve nezaret etme yükümlülüğüne aykırı davranmış, basiretli bir tacirden beklenen özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğunu beyanla 40.000 TL tutarındaki manevi tazminatın dava konusu ürünlerin kaybedildiğinin kabul edildiği gönderi teslimat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf dosyaya cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili katıldığı celselerde davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Deliller; … 19. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, mail yazışmaları, dava konusu kargoya ilişkin fotoğraflar, kargo gönderisine ilişkin evraklar, davacı şirket hakkında Sağlık Bakanlığı’nca yürütülen soruşturma ve inceleme bulunmadığına ilişkin cevabi yazı, arabuluculuk son tutanağı, bilirkişi raporu.
Dava, taşıyıcı davalının taşıma sözleşmesine konu eşyayı eksik teslim etmesi iddiasına dayalı davacı gönderilenin manevi zararının tazmini istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taşıma işleminin yerine getirilip getirilmediği ve davacının manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
28/01/2022 tarihli celsede dinlenilen;
Davacı tanığı … ” Ben davacı şirkete Lojistik Hizmeti veren … çalışanıyım…. şirketinde müşteri ilişkileri ve iade takip sorumlusuyum. … firmasının 20’ye yakın davacı şirket gibi ilaç üreticisi müşterisi bulunmaktadır. Bu ilaç üreticilerine günlük rutin kargı şirketlerinden ortalama 100 adet civarında kargolar ulaşmaktadır. Kargolar mal kabul personelleri tarafından içerik kontrol edilmeksizin koli bazında sayı ve adet kontrolleri yapılarak teslim alınır. Daha sonra … Müşterilerine ait olan kargoları ilgililerine teslim eder. 2020 yılı Ekim ayında … kargo teslim çalışanlarından biri yanıma gelerek kargodan teslim aldığı kolileri bize koli bazında teslim etti. Gelen kargoların kontrolünü yaptıktan sonra kendime ait olan kargoları aldım. Aynı gün çalışma arkadaşın olan klinik ilaç sorumlusu …’a klinik ilaç iadesi olarak 1 koli açılmamış kargoyu teslim ettim. … koli üzerindeki bilgileri kontrol ettikten sonra koli üzerindeki kargo barkodunda klinik çalışma ürünlerini gönderecek gönderici bilgisinin uyumlu olduğunu, aynı zamanda göndericinin koli üzerine A4 kağıdı üzerinde koli içeriğini belirten yazısını da gördükten sonra bu kargonun klinik ile ilgili olduğuna emin olup koliyi açtı. Bu sırada bende ayın ofis içerisinde iki metre ilerisinde duruyordum. Kargonun içinden su damacanası üzerine takılan plastik su pompasının çıktığını şaşkınlıkla bana da söyledi. Birlikte koli üzerindeki etiket vs tanıtıcı bilgileri resimleyip ilgili amirlerimize mail yolu ile durumu belirten bilgilendirmede bulunduk. Aynı zamanda daha sonra gönderici kişi ile iletişime geçip gönderdikleri kargonun üzerindeki resimleri etiket bilgileri istedik. Gönderenin kargoyu göndermeden önce kolinin üzerindeki ibareleri , resimleri resimlediğini, bu resimler ile bize ulaşan kargo üzerindeki etiket arasında fark olduğunu gözlemledik.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … ” Ben …firmasında klinik araştırma kontrolü, operasyonel ve depo süreçlerinde çalışırım. Ben davacı şirket adına teslim aldığımız gönderilerin kontrolünü yapıyordum. Kolinin dışında imha formu bulunmasına rağmen içini açtığımda kartona sarılı şekilde su pompası bulunduğunu gördüm. Bunun üzerine tutanak tutarak şirket yetkililerine haber verdik.
Davalı vekilinin tanığa” kargo hiç açılmamış şekilde miydi? sorusu üzerine tanığın “kargoyu ilk kez ben açtım . Daha önce açıldığına ilişkin bir belirti yoktu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyanın karayolu taşımacılığı alanında uzman bir bilirkişiye tevdii ile davalının taşıma sözleşmesi kapsamında üzerine düşen edimini gereği gibi yerine gibi yerine getirip getirmediği, yerine getirilmemiş ise davacının zararının meydana gelmesinde davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tepsiti noktasında rapor aldırılmasına karar verilmiş olup bilirkişinin 25/07/2022 tarihli raporunda özetle, “davacı firmanın … … Şubesinden, …’taki kendi deposuna göndermiş olduğu kargo paketinin içerisinde olduğunu iddia ettiği ürünlerin, paket teslim edildiğinde içerisinde bulunmadığını ve bunun yerine bir su pompasının çıktığını söyleyerek Kargo şirketine bildirimde bulunduğu, hatta 40.000.TL’lik bir zararı olduğu ve bunun tazmininin istenildiği görülmektedir. Dosya münderecatı incelenerek, yukarıda belirtmiş olduğumuz kanuni hükmler ve dayanakları ile birlikte yapmış olduğumuz tespitler çerçevesinde, kargo göndericisinin, kargoyu göndermek üzere teslim ederken içerisindeki eşya cinsine, eşyanın taşıma özelliklerine ve kıymetine ilişkin bilgi vermekle yükümlü olduğu, ancak kargo teslim fişine bakıldığında kargonun standart olarak belirtilerek taşıma yaptırıldığı, davalı/taşımacının kendisine teslim edilen kargo paketinin içeresindeki eşyalara ilişkin herhangi bir şüphe-ihbar veya bildirim yok ise paketin içerisine bakma yükümlülüğünün bulunmadığı ve dolayısı ile sorumluluğun, kolinin içerisindeki eşyanın özellik arz eden bir eşya olduğuna ilişkin bilgi vermemiş olması sebebi ile davacı yanda olduğu, davacı’nın iddia ettiği üzere koli üzerindeki barkod etikesinin değişmesinin, eşyanın değiştiği anlamına gelmediği, zira kolide bir hasar veya değişiklikten de bahsedilmediği sebebi ile kap-koli-kilo ve eşya cinsi değişikliği olmaksızın, sadece etiket değişikliğinin lojistik hizmet zinciri içerisinde olağani bir durum olduğu, içerisinde olduğu iddia edilen üzünlere ilişkin herhangi bir somut bilgi veya belgeye rastlanmadığı, taşıma Kanunu hükümleri çerçevesinde; taşıması yapılan kargonun teslim edilme aşamasında, kolisi üzerinde gözüken bir hasarı veya kabahati var ise teslim alırken anında veya hasarın dıştan görülememesi durumunda teslim aldıktan sonra 7 gün içerisinde taşıyıcıya yazılı olarak bildirmiş olması gerekmektiği açıkça belirtilmekte olup, davacı yanın kargo taşıma şirketine muhatap yazışmalarına ve ihtarnamelere bakıldığında kanuni sürelere uygun hareket edilmediği görülmekte olup bu yönü itibariyle de eşyayı tam olarak teslim aldığı şeklinde değerlendirilmesinin uygun olacağı görüşündeyiz. Bu incelemeler neticesinde taşımacı/davalının kusuruna rastlanmamış olup, mahkemenin ihtiyaç duyması halinde iddia edilen kargoya ait hasarın Taşıma Kan. Hükümlerine göre detaylı yapılmış olan hesaplama sonucuna göre, kargo gönderildiği tarih itibariyle 556,97 TL, dava tarihi itibariyle 576,87 TL, rapor teslim günü 1.165,50 TL olduğu hesaplanmaktadır.” şeklinde rapor tanzim ettiği anlaşılmıştır.
Sağlık Bakanlığı Denetim Hizmetleri Başkan Yardımcılığı birimine müzekkere yazılarak davacı şirket tarafından klinik araştırmada kullanılmak üzere teslim alınan araştırma ürünlerinin kaybedilesi nedeniyle davacı şirket hakkında yürütülen inceleme ve soruşturma bulunup bulunmadığı bildirilerek mevcut olması halinde ilgili evrakların gönderilmesi istenilmiş olup kurum tarafından gönderilen 14/02/2022 tarihli cevabi yazıda konuya ilişkin olarak hali hazırda yapılan ya da sonuçlanan bir inceleme/soruşturma bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça kargonun 19/10/2020 tarihinde davalı firmaya teslim edildiği, 28/10/2020 tarihinde gönderinin ulaştığı beyan edilmiş olup, dosya kapsamından davacıya gönderilen çalışma ürünü yerine su pompası teslim edildiğinin ilk kez 16/11/2020 tarihli mail yazışması ile davalıya bildirildiği, kolinin içerisindeki ürünlerde meydana gelen hasarın en geç 7 gün içinde taşıyıcı firmaya yazılı olarak bildirilmesi gerekirken bu süreye riayet edilmemiş olması nedeniyle kargoyu tam ve eksiksiz olarak teslim aldığının kabul edildiği, davacı tarafça ürün teslim ederken kargo içerisindeki eşyanın taşıma özelliklerine ve kıymetine ilişkin bilgi verme yükümlülüğü yerine getirilmeyerek standart kargo olarak gönderildiği, kargo içerisindeki eşyanın niteliğine ilişkin bilgi verilmemiş olmasından davacının sorumlu olduğu değerlendirilmekle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1 – Davanın REDDİNE,
2 – Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın dava açılırken peşin alınan 683,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 602,40 TL harcın davacıya iadesine,
3- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafça yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
7- Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)