Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/183 E. 2021/227 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/183 Esas
KARAR NO : 2021/227

DAVA : Kambiyo Senedine Dayalı İflas Yoluyla Takibin Kesinlemesi Nedeniyle İflas
DAVA TARİHİ : 07/05/2014
KARŞI DAVA : İflasın Ertelenmesi
KARŞI DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

DAVA: Davacı vekili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilen dava dilekçesinde, … Ticaret sicil Müdürlüğünde kayıtl…A.Ş ünvanlı şirketin toplam 2.161.320,000 hissesinin…, …, …, …, …,…,…, …,…,…, …,…, …, … ve …A.Ş adına kayıtlı iken anılı hisselerin devri kapsamında bu kişiler yani satıcılar tarafından verilen 17/12/2010 tarihli vekaletlernameler gereği… ile …arasında 20/10/2010 tarihli “Anonim Şirket hisse devri ve ibra sözleşmesi” imzalandığını, 20/12/2010 tarihli bu sözleşmenin 6.6 maddesine göre …’nun satıcılara 1.000.000 USD peşin olmak üzere toplam 15.000.000 USD ödeyeceği hususunda mütebakata varıldığını, sözleşmenin bakiye devir bedelinin ödeme şartları başlıklı 6.7.2 maddesine göre bakiye bedelin 7 eşit taksit halinde her biri 2.000.000 USD bedelli 7 adet bononun tediyesi ile ödeneceğine hüküm altına alındığını, bonoların yukarıda belirtiler vekaletname ve sözleşme ile tanınan yetkiye istinaden borçlusu tarafından alacaklılardan … adına tanzim edildiğini, 26/04/2011 tarihli “Anonim şirket hisse devri ve ibraz sözleşmesine katılma belgesi” ile … A.Ş’nin … yerine “Alıcı” sıfatını kazandığını, önceki alıcı …’nun ise katılan… A.Ş’nin fiilini taahhüt ve garanti eden müşterek ve müteselsil borçlu sıfatına haiz olduğunu, söz konusu katılma gereği taraflar arasında 26/04/2011 tarihli “beyan ve tutanak” imzalandığını, bu değişikliklerin hükme bağlanarak belirtilen bonoların da tanzim edilerek değiştirildiğini, 26/04/2011 tarihli “ödeme taahhüdü ve garanti beyanı”na göre …A.Ş, …A.Ş ve …’nun “alıcı” sıfatını kazanan… Holding A.Ş “nin “3.Şahsın fiilini taahhüt edenler” sıfatıyla garantörü olduklarını, yukarıda açıklanan sözleşme , belge ve beyanlar gereği 26/04/2011 tarihinde alacaklısı …, borçlusu… A.Ş, müşterek ve müteselsil sorumluluk çerçevesinde aval verenlerin … A.Ş ,…A.Ş ve … olan tanzim tarihleri 26/04/2011, bedelleri 2.000.000 USD olan vadeleri 01/10/2011, 01/04/2012 , 01/10/2012, 01/04/2013, 01/10/2013, 01/04/2014, 01/10/2014 olmak üzere 7 adet bononun imzalandığını, 17/11/2011 tarihinde borçlusu …A.Ş müşterek ve müteselsil borçlu garanti eden … ve satıcılar adına vekaleten, kendi adına asaleten … arasında “II. Tadil sözleşmesi protokol” başlıklı belge imzalanarak 26/04/2011 tanzim 01/10/2011 vade tarihli 2.000.000 USD bedelli bono yerine 16/11/2011 tanzim 01/04/2015 vade tarihli 2.385.000 USD bedelli bononun verildiğini, 26/04/2011 tanzim 01/10/2013 vade tarihli 2.000.000 USD bedelli bononun çekilen protestoya rağmen ödenmediğinden dolayı İzmir … İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyasından borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, anılı icra takibinde borçlulara gönderilen ödeme emirlerinin kesinleştiğini, ödeme yapılmadığını, bunun üzerine İİK 43.maddesi gereğince bu takibin 03/02/2014 tarihinde iflas takibine çevrildiğini, ödeme emirlerinin tebliğ edildiğini, … Hizmetleri A.Ş tarafından iflas yoluna çevrilen takibe karşı ödeme emrini almasına rağmen itiraz da bulunmadığını, takibin kesinleştiğini borcu da ödemediğini 21/04/2014 tarih 695 sayılı Ticaret sicili gazetesinde davalı şirketin olağan genel kurul toplantı ilanında şirketin içinde bulunduğu mali sıkıntı ve TTK 376. Maddesinde belirtilen hallerde hangisinin uygulanacağı konusunda karar verileceğini belirtildiğini, bu itibarla İİK’nın 177. Maddesi gereğince borcunu ödemeyen davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 16/04/2019 tarihli dilekçesinde, davalı …A.Ş’nin İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından çıkartılan iflas yoluyla ödeme emrine herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi takibe konu borcu da ödemediğini, bunun üzerine davalı şirketin iflasına karar verilmesi talepli 07/05/2014 tarihli dava açtıklarını ancak dava dilekçesinde sehven İİK 177 yazılmış olup davanın dayanağının İİK 171 ve devamı maddeleri olduğunu, bunun maddi hatadan kaynaklandığını, maddi hatanın düzeltilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise davayı ıslah ettiklerini görülmüştür. Böylelikle davanın kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibin kesinleşmesi nedeniyle iflas davasına çevrildiği görülmüştür.
CEVAP VE KARŞI DAVA : Davalı vekili 30/06/2014 tarihli dilekçesinde, iflas takibine gerekçe yapılan alacağın 20/12/2010 tarihli Anonim Şirket hisse devri ve ibra sözleşmesine dayandırıldığını, … ailesinin …A.Ş deki hisselerini dava dilekçesinde de belirtildiği üzere daha sonra imzalanan 26/04/2011 tarihli anonim şirket hisse devri ve ibra sözleşmesine katılma belgesi ile… A.Ş’ye devrettiğini, bundan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin hisse devri ile uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığını, bu durumda davacı tarafın alacak iddiasına dayanak yaptığı hisse devir ilişkisinin tarafı bulunmayan ve bu hisse devir sözleşmesi kapsamında düzenlenen 7 adet senedin değiştirilmesi neticesinde ortaya çıkan tecdit (yenileme) sözleşmesi kapsamında hukuki ilişkiye kefil olarak dahil edilen evvelce A.Ş hisse devri ve ibraz sözleşmesinin 6.7.2 maddesi uyarınca tanzim olunan senetlerde hiçbir suretle yer almayan ve esas ilişki kapsamında ismi geçmeyen sorumluluğu bulunmayan müvekkilinin iflasının istenmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin ne hisse devir sözleşmesinin ne de tadil protokollerinin tarafı olmadığını, 01/10/2012 vade tarihli senedin İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu dosyasına, 01/10/2012 vade tarihli senedin ve 01/04/2013 vade tarihli senedin İzmir … icra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarına borçlu… A.Ş tarafından ödendiğini, 01/10/2013 vade tarihli senedin tahsilinde gecikme yaşanması nedeniyle davacı tarafın baskı yaratmak için sözleşmelerin tarafı olmayan müvekkilinin iflasını istediğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ciddi malvarlığına sahip bulunan sadece mevcut kefaletleri nedeniyle geçici bir mali sıkıntı içerisinde olan müvekkilinin iflasının ertelenmesi suretiyle tüm mali mükellefiyetlerini yerine getirmesinin mümkün olacağını belirterek öncelikle iflas talebinin reddine, iflas talebi kabul edildiğinde ise iflasının ertelenmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senedine dayalı iflas yoluyla takibin kesinleşmesi nedeniyle iflas, savunma niteliğindeki karşı dava ise iflas ertelemesi istemine ilişkindir.
DELİLLER : İzmir … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası, 17/12/2010 tarihli …A.Ş hissedarları tarafından hisselerin satışı hususunda …’e verilen vekaletnameler, 20/10/2010 tarihli “Anonim şirket hisse devri ve ibra sözleşmesi” 26/04/2011 tarihli “anonim şirket hisse devri ve ibra sözleşmesine katılma belgesi” 26/04/2014 tarihli “beyan ve tutanak” başlıklı belge, 26/04/2011 tarihli ödeme taahhüdü ve garanti beyanı, 20/12/2010 tarihli I. Tadil sözleşmesi ve protokol, 17/11/2011 tarihli II. Tadil sözleşmesi ve protokol, icra takibine konu edilen senet fotokopisi, 21/04/2014 tarihli 695 sayılı ticaret sicil gazetesi, davalı şirketin sicil kayıtları.
Davalı…A.Ş tarafından verilen cevap dilekçesinde ayrıca iflas erteleme talebinde bulunulduğu, mahkemece 26/11/2015 tarihli duruşmada iyileştirme projesini sunması için davalı vekiline süre verildiği, keza 16/06/2016 tarihli duruşmada da aynı mahiyette tekrar süre verildiği, 07/12/2017 tarihli celsede bu defa iki haftalık kesin süre verildiği, iyileştirme projesini ibraz etmediği takdirde dosyadaki mevcut deliller dikkate alınarak gereken kararın verileceği ihtarının yapıldığı buna rağmen sunulmaması nedeniyle karşı dava olan iflas erteleme talebine yönelik davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı şirketin merkez adresinin Taksim Beyoğlu İstanbul olması nedeniyle mahkememiz yetkilidir.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesince alınan 25/05/2018 tarihli rapor incelendiğinde, davalı…a.Ş’nin ticari defter ve belgelerinin incelendiği, icra takibine konu edilen bononun davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının 2011 yılı ticari defterleri usulüne uygun tutulmadığı, 2012 yılı ticari defterleri ise usulüne uygun şekilde tutulduğunun raporda açıklandığı görülmüştür.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesince 04/10/2018 tarih … Esas… Karar nolu ilam ile iş bu dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas nolu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememize ait …Esas nolu dosya incelendiğinde … tarafından … A.Ş hakkında itirazın iptali ve iflas talepli dava açıldığı, dava dilekçesinde, iş bu dava dilekçesinde özetlenen sözleşmelerden ve bonolardan bahsedilerek 26/04/2011 tanzim 01/10/2013 vade tarihli 2.000.000 USD bedelli bononun İzmir … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu, daha sonra takibin iflas yoluna çevrildiği, söz konusu bononun borçlusu konumunda olan…A.Ş tarafından takibe itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptali ve iflas talepli dava açıldığı, mahkememizce …A.Ş hakkında alınan 18/11/2016 tarihli heyet raporunda ve 05/01/2018 tarihli ek raporda davalı …’in ticari defter ve belgelerinde … ailesine ait …A.Ş’nin hisselerini 15.000.000 USD karşılığında o günkü kur karşılığında almak üzere davacı …’e 15.000.000 USD karşılığı 22.432.500 TL borçlandığı hususunda kayıt olduğunun ve davalı şirketin muhasebe kaydı ile hisse satışını satın alma yoluyla borçlanmanın gerçekleştiğini 336 hesapta yer alan …’e ait borçlanmalarının detayını 25/04/2011 tarihli beyan ve tutanağın emre muharrer senetler başlıklı 2.4 maddesinde senet dökümlerinin yapıldığının tespit edildiği görülmüştür. Davacı vekili 24/04/2018 tarihli dilekçesinde senette asıl borçlu ve aval verenler kaşesi altındaki imzaların kime ait olduğunu açıkladığı tespit edilmiştir. …esas nolu dosyadaki yargılamanın devamı sırasında İstanbul … Asliye Ticaret mahkemesince … Esas … Karar nolu dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, incelendiğinde, davacısının …, davalısının …A.Ş olduğu, dava dilekçesinde iş bu davada dava dilekçesi kısmında özetlenen sözleşmelerden, bonolardan, aynı icra takibinden bahsedilerek icra takibinin iflas yoluyla takibe çevrildiği, takip borçlusu …A.Ş tarafından iflas yoluyla yapılan takibe itiraz edildiği belirtilerek itirazın kaldırılmasına ve davalı şirketin iflasına karar verilmesinin talep edildiği, bu dosyadan alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, incelenen … Holding A.Ş’nin ticari defter ve belgelerinde davaya konu edilen bonoların dayanağı olan hisse devir işlemine ait 15.000.000 USD’lik kaydın mevcut olduğu, davalının kendi defterlerinde dahil davacıya borçlu gözüktüğü yönünde rapor verildiği ve akabinde dosyanın yukarıda da bahsedildiği üzere mahkememize ait … Esas nolu dosya ile birleştirildiği tespit edilmiştir. Böylelikle mahkememize ait …Esas nolu dosyanın davacısı … davalısı …A.Ş olan asıl dosya, davacısı aynı davalısı … A.Ş olan birleşen dosya, davacısı aynı davalısı …A.Ş olan birleşen dosyadan oluştuğu, … Esas sayılı dosyanın yargılamasının devamı sırasında İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas nolu dosyasından yapılan yargılama sonunda …A.Ş’nin iflasına karar verildiği, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas nolu dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda da…A.Ş’nin iflasına karar verildiği, aynı şirket hakkında iki kez iflas kararı verilmesi mümkün olmadığından, mahkememizin …Esas sayılı dosyasında iflası istenen…A.Ş ve …A.Ş yönünden, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemisine ait … Esas, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine ait …Esas sayılı dosyalardan verilen kararların bekletici mesele yapılması gerekmiştir. … Esas
nolu dosya ile birleştirilen … tarafından …A.Ş hakkında açılan iflas davasının ise mahkememizin … Esas sayılı dosyasından ayrılarak Mahkememizin… Esas nolu dosyasına kaydı yapılmıştır.
İzmir … İcra Müdürlüğüne ait …Esas nolu dosya alınarak incelendiğinde, … tarafından …A.Ş, …Hizmetleri A.Ş, …A.Ş ve…hakkında 26/04/2011 tanzim 01/10/2013 vade tarihli 2.000.000 USD bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine dayalı takip başlatıldığı, takibe konu bono incelendiğinde, lehtarının …, borçlusunun …A.Ş, aval verenlerin ise …a.Ş, …A.Ş ve… olduğu görülmüştür. … 03/02/2014 tarihinde takip yolunu değiştirerek kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takibe ilişkin ödeme emri hazırlanarak borçlulara tebliğe çıkartıldığı, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipteki ödeme emri incelendiğinde 2.000.000 USD asıl alacak, 11.986,30 USD (%1,75) işlemiş faiz, 6.000.000 USD %3 komisyon olmak üzere toplam 2.017.986,30 USD’nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık 1,75 oranında faiz uygulanması talebi ile ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden TL bedelinin ödenmesi talepli, iflas yoluna ilişkin bu ödeme emrinin…A.Ş’ye 05/02/2014 tarihinde davalı şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve borçlu tarafından takibe itiraz edilmediği ve takibin kesinleştiği görülmüştür.
Davacı vekilince yapılan ıslaha karşı davalı vekili itiraz ederek ıslah talebinin kabulüne ilişkin ara kararından dönülmesi istemiş mahkememizin 11/01/2021 tarihli ara kararında açıklanan gerekçelerle rücu talebinin reddine karar verilmiştir.
Kambiyo senetlerinde mahsusu iflas yolu İİK’nın 171 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK 173.maddesinde belirtildiği üzere ödeme emrinin itiraz edilmeden iflas takibi kesinleşmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolunda da aynen geçerli olduğu üzere alacaklının iflas isteme hakkı, ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl sonra düşmektedir. Ödeme emri borçluya yukarıda da açıklandığı üzere 05/02/2014 tarihinde tebliğ olmuş olup dava 07/05/2014 tarihinde açılmıştır. Islah tarihi 16/04/2019 ise de bir sureti dosyaya bırakılan Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/7010 Esas ve 2018/8269 Karar nolu ilamında da belirtildiği üzere “HMK 176. Maddesine göre taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerinin kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın, bir tarafın tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile yapılması mümkün olup, karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı değildir. Davanın tamamen ıslahı durumunda, yeni bir dava açılmamış sayılacak, tamamen ıslah edilen dava ilk açılan davanın devamı niteliğinde olduğundan davanın ilk açıldığı ……tarihinde açılmış sayılacaktır.” denildiğinden esas dava tarihinin 07/05/2014 tarihinin dikkate alınması gerekti ve bu tarihe göre kambiyo senedine dayalı iflas davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesine eklenen ve daha sonra da detaylı olarak dosyaya sunulan hisse devrine ilişkin bütün sözleşmeler birlikte değerlendirildiğinde, …A.Ş’nin hissedarları bu şirketteki hisselerini satmak üzere …’e vekaletname verdikleri, … tarafından söz konusu hisselerin …’na satıldığı, karşılığında … tarafından düzenlenen senetlerin …’e verildiği daha sonra taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler ile… yerine alıcının …A.Ş olduğu, …’nun garantör konumuna geldiği, …A.Ş tarafından …’e dava dilekçesinde vade ,tanzim tarihleri ve bedelleri yazılı bonoların verildiği, söz konusu bonolara avalist olarak …A.Ş , …A.Ş ve …’nun imza attığı, senet borçlusunun …A.Ş olduğu görülmüştür. …A.Ş’nin ticari defter ve belgelerinde yapılan inceleme sonucunda hisse satışına ilişkin kayıtların ve bonoların ticari defter ve belgelerinde yer aldığı görülmüştür. Bu davanın davalısı olan …A.Ş senedi avalist olarak imzalamıştır ve iflas yoluyla takibe ilişkin ödeme emrine itiraz etmemesi neticesinde takip kesinleşmiştir. …A.Ş’nin söz konusu senetleri avalist olarak imzalaması nedeniyle, avalist ile kefilin konumları farklı olup, avalist senetteki şekle ilişkin eksiklikler dışında, borçlunun defi olarak alacaklıya ileri sürebileceği defileri avalistin ileri sürme hakkı bulunmamaktadır. Avalistin durumu kefile göre daha ağır bir konum teşkil etmektedir.
Davacı tarafa iflas avansı yatırttırılmış, İİK’nun 166. Maddesi gereğince iflas talebi ticaret sicil gazetesi ile ve basın ilam kurulu vasıtasıyla ulusal basın vasıtasıyla ilan edilmiştir. Depo emrine esas kapak hesabının yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi hesap uzmanı… 18/12/2020 tarihli raporunda 18/03/2021 tarihli duruşma günü esas alınarak, 2.000.000 USD asıl alacağın takip tarihinden duruşma gününe kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesindeki değişen faiz oranlarına göre hesaplama yaparak işlemiş faiz hesapladığı, vekalet ücreti, tahsil harcı hesabını yaparak USD cinsi toplam alacak tutarının 3.220.724,12 USD 32,60 TL başvuru harcı, 0,60 TL diğer masraflar olmak üzere TL cinsinden toplam miktarın 33.20 TL olarak tespit ettiği, rapor tanzim tarihindeki döviz alış kuruna göre TL’ye çevirdiğinde ise toplam alacak miktarının 24.766,757,53 TL olduğunun rapor ettiği görülmüştür. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/5678 Esas 2015/5377 Karar nolu ilama göre depo kararı verildiği tarih itibariyle TC Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilmesi gerekmektedir. Davacı taraf takip talebinde efektif alış kuruna göre ödeme talep ettiğinden, efektif alış kurunun efektif satış kurundan daha düşük olması nedeniyle, taleple bağlılık kuralı dikkate alınarak depo emrinin, depo kararı çıkartıldığı tarih itibariyle efektif alış kurundan hesaplanması gerekmektedir. Bilirkişi tarafından hazırlanan depo emrine esas alacağın belirlendiği rapor taraflara tebliğ edilmiş, borçlu tarafından rapora itiraz edildiği görülmüştür. Davalı borçlu ayrıca İzmir … İcra Müdürlüğünün dava konusu dosyasına asıl borçlu ya da diğer avalistler tarafından ödeme yapılmış olabileceğini belirtmesi nedeniyle, icra dosyasının aslı mahkememizde olduğu görülmekle incelendiğinde, herhangi bir ödeme bilgisi bulunmadığı anlaşılmış ayrıca İzmir … İcra Müdürlüğüne yazı yazılarak icra dosyasına ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, 25/01/2021 tarihli yazı cevabı incelendiğinde icra dosyasına herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi tarafından hesaplanan depo emrine itiraz edilmesi nedeniyle, 11/01/2021 tarihli mahkememize ait ara kararında da belirtildiği üzere;
Takip dosyasında, takip talebinde %1,75 oranında yıllık sabit faiz ibaresinin geçtiği bu nedenle yıllık %1,75 oranındaki faizin uygulanması gerektiği ve takip talebinde efektif alış kuru talep edildiğinden bu kur üzerinden değerlendirme yapılması gerektiği buna göre hesaplama yapıldığında;
Asıl alacak 2.000.000,00 USD, işlemiş faiz 11.986,30 USD , %0,3 komisyon bedeli 6.000,00 USD olmak üzere toplam alacak 2.017.986,30 USD’dir.
Takip tarihi olan 03/02/2014 ile bir sonraki duruşma günü olan 18/03/2021 tarihine kadarki işlemiş faiz hesap edildiğinde; 2.000.000,00 USD X 2598 gün X %1,75 faiz / 36500 = 249.123,28 USD işlemiş faiz yapmaktadır.
Tahsil harcı 2.017.986,30 USD X %4,55 (haciz işlemi olmadığı için) = 91.818,37 USD
USD cinsi toplam alacak tutarları toplamı = 2.358.927,95 USD
Vekalet ücreti hesaplandığında 2.017.986,30 USD X (Merkez Bankasına ait 11/01/2021 tarihli efektif alış kuruna göre 1 USD = 7.4379 TL ) 7.4379 TL = 15.009.580,30
TL’ye göre, 2021 A.A.Ü.T’ne göre hesaplama yapıldığında 238.720,80 TL vekalet ücreti yapmaktadır.
Başvuru harcı 32,60 TL
Diğer masraflar 0,60 TL olarak hesaplanmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere davalı vekilinin rücu talebinin reddine ve 19/11/2020 tarihli 4 nolu ara kararı gereğince davalı …A.Ş ve vekiline depo emri çıkartılmasına aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. denilerek sonuç itibariyle;
…A.Ş ve vekili Av. …’a İİK’nun 158. Maddesine göre depo emrine ilişkin tebligat çıkartılarak; depo emrine ilişkin kararın oluşturulduğu bugün tarihi itibariyle Merkez Bankası efektif alış kuru 1 USD = 7.4379 TL’den çevrilerek
Senet bedeli olan 2.000.000,00 USD karşılığı 14.875.800,00 TL
Asıl alacağın iflas ödeme emri işlemiş faiz bedeli olan 11.986,30 USD karşılığı 89.152,90 TL
%0,3 komisyon bedeli olan 6.000,00 USD’nin karşılığı 44.627,40 TL
Ödeme emri tarihi olan 03/02/2014 tarihinden bir sonraki duruşma tarihi olan 18/03/2021 tarihine kadar geçen gün için yıllık %1,75’den hesaplanan faiz 249.123,28 USD karşılığı 1.852.954,04 TL
Tahsil harcı olan 91.818,37 USD’nin karşılığı 682.935,85 TL
Vekalet ücreti 238.720,80 TL
Başvuru harcı 32,60 TL
Diğer masraflar 0,60 TL olmak üzere TOPLAM: 17.784.224,19 TL’nin, tebligatın alındığı tarihten itibaren (İİK 158/2 maddesi gereğince) 7 gün kesin mehil içinde mahkeme veznesine depo edilmesi için süre verilmesine, tebligatın alındığı tarihten itibaren 7 günlük kesin mehil içerisinde bu miktarın mahkememiz veznesine depo edilmediği takdirde davalı …A.Ş’nin iflasına karar verileceği hususunun ihtar edilmesine, karar verilmiş, depo emri davalı …A.Ş vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, verilen süre içerisinde depo emrine konu borcun ödenmediği görülmüştür.
Toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları yukarıda yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davalının başlatılan kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe ilişkin ödeme emrine itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği, davalının dava konusu bononun avalisti olması nedeniyle, bonodaki şekil noksanlığı dışındaki asıl borçlunun ileri sürebildiği defileri ileri süremeyeceği, kaldı ki asıl borçlunun ticari defter ve belgelerinde yapılan incelemede de hisse satışından kaynaklı borcun ve bonoların yer aldığının görüldüğü, dava doğrudan doğruya iflas talebi ile açılmış ise de ıslah yoluyla İİK 171. Maddesine göre iflas yoluyla davaya çevrildiği, ıslahın mümkün ve geçerli olduğu, kesinleşen icra takibindeki talep edilen faiz miktarı esas alınarak mahkememizce alınan ara kararında ki hesaplama dikkate alınarak 11/01/2021 tarihli ara kararı meşruhatlı olarak davalı şirkete ve davalı vekiline tebliğ edilmiş ancak verilen süre içerisinde depo emrine konu alacak yatırılmadığından davalı şirketin iflasına, karşı davanın ise yukarıda açıklandığı üzere verilen kesin süreye rağmen iflas erteleme projesi sunulmadığından karşı davanın ise reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 02/06/2010 tarih 2010/4268 Esas, 2010/6815 Karar nolu ilamı da dikkate alınarak iflas avansı yargılama giderine dahil edilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
A-Davacının davasının kübulü ile,
…Ticaret Sicil müdürlüğünde… sicil no ile kayıtlı,… AŞ’in iflasına,
İflasın 18/03/2021 günü saat 14:26 itibari açılmasına,
İflasın açıldığının …’ye ve İstanbul iflas müdürlüğüne bildirilmesine,
İflas avansının İstanbul iflas müdürlüğüne aktarılmasına,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN
B-İflas erteleme talebine yönelik karşı davanın reddine,
1-Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …A.Ş’den alınarak …’e verilmesine,
2-Davacı … tarafından yapılan 1.062,00 TL ilan gideri, 1.350,00 TL bilirkişi ücreti, 300,00 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 2.712,00 TL yargılama giderinin davalı …A.Ş’den alınarak …’e verilmesine,
3-Gider avansından kullanılmayın kısmın ilgilisine iadesine,
4-Bu dava sebebiyle 59,30 TL harç alınması gerektiğinden peşin alınan 25,20 TL’nin mahsubu ile kalan 34,10 TL maktu karar ve ilam harcının davalı…A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına,
5-Karşı dava olan iflas erteleme talebinin hasımsız olduğu, hakkında açılan iflas davasında savunma olarak dahi ileri sürülebileceğinden hasımsız olduğu dikkate alınarak vekalet ücreti, yargılama gideri ve harçla ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/03/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸

TASHİH KARARI

Gerekçeli kararın en son paragrafında istinaf yoluna başvurma süresi iki hafta olarak yazılmış ise de 10 gün olması gerektiğinden sehven yapılan bu hata düzeltilerek, gerekçeli kararın son paragrafının;
“Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.” şeklinde tashihine oy birliğiyle karar verilmiştir.16/04/2021
Başkan Üye Üye Katip
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır