Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/169 E. 2021/200 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/169 Esas
KARAR NO : 2021/200

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 12/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28.04.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkili Şirkete …numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile olan sigortalı olan … plakalı çekici römork içerisinde inşaat demirlerim inşaat alanına indiren … sevk ve idaresindeki… marka iş makinasının ekskavatör kovasının çarpması nedeni ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası düzenlenen Olay Yeri Görgü ve Tespit Tutanağında ki tespit ve açıklamalara göre, kazanın oluşunda park halinde duran müvekkili şirket sigortalı…plakalı çekici römork içerisinde inşaat demirlerini inşaat alanına indiren… sevk ve idaresindeki aracın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek, ekskavatör kovasını müvekkili şirkete sigortalı araca çarpması neticesinde meydana geldiğinin belirtildiğini, bu nedenle meydana gelen kazada …marka iş makinası sürücü …’ın meydana gelen kazada tam ve asli kusurlu olduğunu, hasarın ardından Müvekkili tarafından tayin olunan bağımsız Sigorta Eksperinin vuku bulan olayın sonucunda müvekkili şirkete kasko sigortalı … plakalı araç üzerinde oluşan hasarların değerlendirildiğini, sigorta muafiyet ve tenzil bedelleri düşüldükten sonra 3.009.00-TL hasar bedelinin tazmin edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, bu bedel Müvekkili Şirketin sigortalısına ödendiğini, müvekkili Sigorta Şirketi’nin, sigortalısına yaptığı ödeme sonucunda, sigortalısının hak ve alacaklarını temlik aldığını ve TIK. 1472 vd. maddelerinde düzenlenen halefıyet hükümleri gereğince haklarına halef olduğunu, sorumluluk sigortaları hakkında halefıyet hususunun TTK m.l481’de düzenlendiğini, davalıdan sigortalıya yapılan ödemenin tahsili amacıyla îstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, tebliğ edilen ödeme emrine karşı davalının itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, bunun üzerine, taraflarınca dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, görüşme sonucunda anlaşma sağlanamadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; öncelikle davanın kabulü ile, 3.009.00- TL tutarındaki tazminat alacağının ödeme yapılan 15.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi oranında birlikte (değişmesi halinde değişen oranlarda kademeli olarak hesaplanacak) ile birlikte tahsiline, hidromek marka… motor seri numaralı iş makinasının trafik kaydı üzerinde üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi için HMK. 389 ve 392 maddelerine göre ve müvekkili sigorta şirketinin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na tabi olması sebebiyle, anılana Kanun’un 17/7 maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı aleyhine nakdi ve gayri nakdi teminatlar tesisi etmiş bulunduğundan teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulması, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ist…icra müdürlüğü’nün …e sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, taraflarınca süresinde itiraz ettiklerini, takibin durduğunu ancak davacı tarafın itirazın iptali davası değil alacak davası açtığını, 6100 sayılı hukuk muhakemeleri kanunun 6. maddesinde genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlendiğini, hmk’nın 7. maddesinde de davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir düzenlemesinin olduğunu, bu durumda davacı tarafın davasını tokat asliye ticaret mahkemesinde ya da nöbetçi Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açması gerektiğini, mahkememizin yetkisine itiraz ederek davanın nöbetçi bakırköy asliye ticaret mahkemesinde görülmesini talep ettiğini, iş bu dava için zorunlu arabuluculuk yoluna davacı taraf başvurmadığından, dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, dava tarihi 06.10.2020, kaza tarihinin ise 28.04.2018 olduğunu, uyuşmazlık haksız fiil sorumluluğu kapsamında çözüme kavuşturulması gerektiğini, 6098 Sayılı Türk Borçlar kanunun 72. Maddesine göre, kaza tarihinden itibaren 2 yıl geçmiş olmakla, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı def’i nedeni ile usulden reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin araç maliki olmadığını, bnp paribas finansal kiralama a.ş. firmasından kazaya karışan aracın kiralandığını, davacının, öncelikle zorunlu trafik sigortacısına müracaat edilmesi gerektiğini, delileri toplandıktan sonra kusur ve hasar tespiti yaptırılması gerektiğini, müvekkil şirketin, adam seçmeden özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacı taraf yaklaşık ispat hususunda hiç bir delilde sunmadığını, kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortasının mevcut olduğunu, koşulları oluşmayan davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddinin gerektiğini belirterek, sonuç olarak; davanın…Sigorta A.Ş. ‘ye ihbar edilmesine, yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilerek davanın reddine, Zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulup anlaşamama tutanak aslı dosyaya sunulmadığından, davanın dava şartı yokluğundan reddine, zaman aşımı def’inin kabulü ile davanın usulden reddine, usulü itirazları mahkemece kabul görmez ise, yersiz, haksız ve hukuksuz davanın esastan reddine, davacı tarafın ücreti vekalet dahil tüm yargılama giderlerine mahkumiyetine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER :
Ticaret Sicil Gazetesi örneği, Finansal Kiralama Sözleşmesi, praforma fatura, trafik poliçesi, İst…İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı dosyası, ekspertiz raporu. Banka dekontu, kazalı araca ait resimler.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık; dava, trafik kazası nedeniyle davacının sigortalısının uğramış olduğu tazminatın kasko poliçesi kapsamında ödenmesi sonrası hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkin olup uyuşmazlık; kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumu; talep edilebilecek tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.
İşbu dosya, mahkememizin … E. Sayılı dosyasından davalılardan … vekilinin yetki itirazında bulunması nedeniyle tefrik edilmiş, yeni bir esasa kaydı yapılarak yargılama sürdürülmüştür.
6100 sayılı HMK.’nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7. Maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, davalı şirketin iş yeri adresinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında bulunan Bakırköy/İstanbul’da bulunduğu, davacının dava dilekçesi ve ekinde sunulan imza sirkülerinden adresinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında bulunan Üsküdar ilçesine bağlı olduğu, alacak istemine konu kazanın Tokat’ta meydana geldiği, mahkememizin … E. Sayılı dosyasında diğer davalı olan …’nın adresinin Merkez/Tokat’ta bulunduğu, belirtilen adreslerin mankememiz yargı sınırları içinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin işyeri adresinin de Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanında bulunan Bakırköy/İstanbul’da bulunması ve davalının cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunarak, davanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesini talep etmesi nedeniyle, mahkememizin iş bu dava açısından yetkili olmadığı, davalı vekilinin yetki itirazının yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; mahkememizin yetkisizliğine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1- 6100 Sayılı HMK.’ nun 5. ve devamı maddeleri gereğince dava dilekçesinin yetki yönünden REDDİNE;
2- Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili bulunduğuna,
3-6100 Sayılı HMK.’ nun 20. Maddesi uyarınca yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli
Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-6100 Sayılı HMK.’ nun 20. Maddesi uyarınca yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır