Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/156 E. 2022/893 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/156 Esas
KARAR NO : 2022/893
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/03/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 09.07.2018 tarihinde, davalı … Sigorta bünyesinde … sayılı ZMMS sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan araç sürücüsü … …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, … Caddesi üzerinde … istikametinden, Şirinevler istikametine doğru seyir halindeyken, cadde üzerindeki ışıklarda; araçlara kırmızı, yayalara yeşil yanarken karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya müvekkili … …’a çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında, olay yeri basit krokisi ile tüm kaza dosyasından da anlaşılacağı üzere kazanın oluşumunda müvekkilin her hangi bir kusuru bulunmadığını, kazanın oluşumuna sebebiyet veren ve kazaya karışan kusurlu tarafın, … plakalı aracın sürücüsü … … olduğunu, … plakalı araç … Sigorta A.Ş. tarafından kaza tarihinde sigortalı olarak bulunduğunu, müvekkilin meydana gelen trafik kazası sonucu sakat kaldığı ve tedavisinin hala devam ettiğini, davalı sigorta şirketine 13.12.2019 tarihinde yasal ön başvurusu yapıldığını ve davalı şirket tarafından iş bu davanın açılma tarihine kadar herhangi bir cevap verilmediğini, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğramış olduğu şimdilik 5.000,00TL daimi maluliyet (maddi) tazminatı, 5.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabildiğini, davacı tarafından talepleri somutlaştırılamadığını, davacı işgöremezlik ya da maluliyete ilişkin rapor sunduklarını, davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kaza nedeniyle maluliyetinin oluşmadığını, mevzuata uygun olarak rapor hazırlanması için davacıların sadece trafik kazası nedeniyle oluşan özür oranının tespiti amacıyla rapor vermeye yetkili tam teşekküllü devlet veya üniversite eğitim araştırma hastanesinden mevcut evrak üzerinden değil de kazazedelerin bizzat muayene edilerek rapor alınması gerektiğini, sigortalının kusurlu olmadığını, ancak aksi kabul halinde dahi müterafik kusur durumu açık olup tazminattan indirim yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı teminat dışı olup talebin reddi gerektiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise müvekkili şirketin poliçe limitleri dahilinde davacının yaptığını iddia ettiği ödemelerle sınırlı olarak sorumlu olacağını, davacının manevi tazminat talepleri poliçe kapsamında olmadığını, müvekkili şirketin sigortalısına kusur izafe edilmesi ve söz konusu kusurun kasti veyahut cezai olduğunun tespiti halinde, müvekkili şirket açısından sorumluluk ancak poliçe limiti kapsamında söz konusu olacağını, davacının bu anlamda fazlaya dair taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davacının yaptığını iddia ettiği ödemeleri de ispat etmesi gerektiğini, davacının manevi tazminat talepleri poliçe kapsamında olmadığını, bu nedenle bu taleplerin reddi gerektiğini, belirtilen nedenler ile davacının müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmaması nedeniyle işbu davanın reddini, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin ise karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen bedensel zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; 09.07.2018 günü saat 9.30-10.00 sıralarında, sürücü … …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı yaya … …’a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası sebebiyle kazaya karışan aracın sigorta şirketi aleyhine yargılama esnasında bedeli arttırılmak kaydıyla 5.000,00 TL sürekli ve 5.000,00 TL geçici maluliyet tazminatı olmak üzere toplamda 10.000,00 TL üzerinden işbu davanın açılmış olduğu, dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan belgelerden yapılan kontrolde dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine 13.12.2019 tarihinde başvuru yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olup bu maddeye göre vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunulmuş olması sebebiyle yapılan incelemede Mahkememizin işbu dosyası ile benzer mahiyette olan … Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2020/… Esas, 2021/… Karar Sayılı, 11/02/2021 Tarihli “2918 sayılı KTK’nın 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan tazminat istemlerinin, 2 yıl içerisinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiş, aynı maddenin 2.fıkrasında da eylemin suç teşkil etmesi durumunda ceza zamanaşımı uygulanacağı öngörülmüştür.
Somut olaya dönüldüğünde, olayla ilgili olarak düzenlenen kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere; olayın sadece maddi hasarlı trafik kazasından ibaret olmadığı, yaralamalı ve maddi hasarlı bir trafik kazası niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın konusunu oluşturan trafik kazası sonucunda bir kişinin de yaralandığı anlaşıldığından ve yaralanmaya neden olan eylem suç teşkil ettiğinden görülmekte olan davanın, Türk Ceza Kanunu’ nun 66/1.E maddesine göre 8 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresine tabi bir dava niteliğinde bulunduğu konusunda duraksamamak gerekir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 15/01/2013 gün 2011/10969 esas ve 2013/149 sayılı emsal içtihadı)” şeklindeki gerekçeli ilamı uyarınca dava konusu haksız fiilin aynı zamanda suç teşkil ettiği anlaşılmakla kaza tarihi olan 09.07.2018 tarihi ile dava tarihi olan 07.03.2021 tarihi arasında talebin zamanaşımına uğramadığından bahisle davalının zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilerek esas yönünden inceleme yapılmıştır.
Yargılama esnasında davacı asilin tüm tedavi evrakları dosya arasında celp edilmekle asilin maluliyet oranının tespiti için dosya ATK’ya tevdi edilmiş olup 29.11.2021 tarihinde hazırlanan raporda özetle “… …’ın 09/07/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında;
1. Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %2 (yüzdeiki) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği” mahkememize bildirilmiş olup işbu rapor göz önünde bulundurulmakla tazminat hesabının yapılabilmesi amacıyla dosya aktüerya uzmanı bilirkişi ile kazaya karışan tarafların oransal kusurlarının CBS dosyasından alınan kusur raporu da göz önünde bulundurulmak suretiyle hesaplanabilmesi amacıyla trafik kazaları alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişiler tarafından hazırlanan 17.06.2022 tarihli raporda özetle;
… plakalı aracın sürücüsü … …’nın; Karayolları Trafik Kanununun 47.maddesinin b), c) ve d) fıkraları ile 52.maddesinin a) ve b) fıkraları ile 81.maddesinin d) fıkrası ve 84 maddesinin a) fıkrasını ihlal ettiğinden, meydana gelen trafik kazasında, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya … …’ın, meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı,
Davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı … …’ın;
a)Geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 3.206,24 TL,
b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait % 2 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 24.833,67 TL olduğu,
c)Davacının yukarıda belirlenen maddi zararlarının zorunlu trafik sigorta poliçesindeki limit içinde kaldığı,
d)Başvuru tarihine göre temerrüdün 26.12.2019 olarak belirlendiği, mahkememize bildirilmiştir.
İşbu sunulan bilirkişi raporu akabinde davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 26.09.2022 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik dönemine ait zarara ilişkin 19.833,67 TL bedel arttırımı yaptıklarını beyanla geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 5.000,00 TL, Sürekli iş göremezlik dönemine ait %2 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının 24.833,67 TL olmak üzere toplamda 29.833,67 TL tazminatın davalı sigorta şirketinin temerrüte düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türü olup, sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlıdır.
6111 sayılı Kanun’un 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğu açıklanıp sınırlandırılmıştır. KTK’nın 98.maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderleri, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibarettir. SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğu kanunla belirlenmiştir. Yerleşik yargıtay içtihatları, TBK’nın 54.maddesi ile KTK’nın 98.maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik ve bakıcı giderine ilişkin zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine aittir.
Yargılama esnasında dosyamız arasına celp edilen hasar dosyası içeriğinden yapılan kontrolde davalı sigorta şirketinin unvan değişikliğinden önceki … Sigorta A.Ş. Sıfatı ile 18.04.2018 – 18.04.2019 tarihleri arasında geçerli olarak düzenlenen Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında kazaya karışan … plakalı aracın sigortalayanı olduğu, sakatlanma ve ölüm halinde 360.000,00 TL üzerinden sorumlu olduğu, davadan önce sigortaya yapılan 13.12.2019 tarihindeki başvuru sebebiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olması gerektiği şeklindeki düzenlemesi uyarınca 8 iş günlük sürenin bitiminden sonra 9. İş günü olan 26.12.2019 tarihi itibari ile davalının temerrüde düşmüş olduğu anlaşılmakla denetime, güncel içtihatlara uygun olan bilirkişi raporları uyarınca davacının geçici iş göremezliği sebebiyle 3.206,24 TL, sürekli iş göremezliği sebebiyle 24.833,67 TL zararının bulunduğu kanaatine varılmakla işbu bedeller üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş,
ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanmış Olduğu Üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının 09.07.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sebebiyle 3.206,24 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 24.833,67 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplamda 28.039,91 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 26.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya dair isteminin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.915,41TL karar ilam harcının başlangıçta peşin olarak alınan 59,30-TL ile yargılama esnasında tamamlanan ıslah harcı olarak alınan 339,00-TL olmak üzere toplam 398,30-TL’den mahsubu ile eksik kalan 1.517,11 TL harcın karar kesinleştiğinde davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 466,10- TL (başvurma, vekalet harcı, peşin harç ve ıslah harcı toplamı), davetiye- posta gideri: 232,20-TL, bilirkişi ücreti olarak toplam 1.400,00TL, ATK fatura bedeli olan 1.070,00TL olmak üzere toplam: 3.168,30-TL yargılama giderinin kabul/red oranı olan (%94) üzerinden hesaplanan 2.978,20TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 1.793,76- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin %94 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.240,80-TL’nin davalıdan, 79.20TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Tarafların yatırdığı gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile … Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

* İş bu karar 5070 Sayılı Kanun hükümlerine göre güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.